Öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin. -Nâzım Hikmet |
|
||||||||||
|
Her halde en çok bu kelimeleri seviyorum. Bir de aşkın yanına koyunca… Bu gün yine oradayım. Her zaman beraberce dolaştığımız Arnavut kaldırımlı sokaklardan geçtim yine. Aşk şarkılarını ilk seninle dinlediğim yerdeyim bugün. Ortaköy’deyim yine. Edith Piaf’ı dinlediğimiz kafeterya var ya işte oradayım. Rüzgâr bir kırbaç gibi suratımı kamçılarken bedenim sensiz ve sessiz yolculuğuna doğru yol almakta. Gözlerimi kapadım tıpkı seninle yaptığımız gibi. Avuçlarımı sıktım sanki ellerini tutarmış gibi. Ve ben de şarkıya eşlik etmeye başladım tıpkı senin gibi. Özledim Sevgilim seni tıpkı, tıpkı… Gösterişsiz aşkların eğreti âşıklarıydık biz. Geceleri dolaşırken aldırmazdık sessizliğe, sabahları simit atarken martılara, el sallardık vapurdaki aşıklara. Sade bir aşkımız vardı bizim, yalın, hele bir de için de aşk varsa. Acılarımızı paylaşırken sevinçlerimizi yutkunmazdık hiçbir zaman. Hayatın acı yüzünü yüreğimizde eritir, sevgimizle ateşe verir, aşkımızla sevince dönüştürürdük. Duygularımız hassastı ama asla kırılmazdı. İncinirdi ama kopmazdı. Aşkın yalın haliydi Sevgilim bu, saf ve masum olanı. Duyuyor musun Sevgilim “Sous le ciel de Paris” çalıyor. Aşkımızı birbirimize haykırdığımızda da o çalıyordu. Ne kadar da heyecanlıydık. Kaldırım Serçesinin müziği öyle büyülemişti ki bizi. Aşkı yalnızca o anda yaşıyorduk, yalın halini. Uzun zaman oldu Sevgilim sen gideli. Ben hep dolaşıyorum tıpkı seninle olduğu gibi. Güneşin batışını seninle izlediğimiz yerdeyim geceleri ve sabahları koşuyorum yine sahilde özgürce sanki seni yakalayacakmış gibi. Kimseye söylememiştik aşkımızı, anlatmamıştık sırrımızı kimseye, bakmamıştık kimseye ötelerden. Ne oldu da ben sensiz kaldım? Kim çaldı seni benden? Kim bozdu saf ve temiz aşkımızı? Eğreti duruşumuz mu rahatsız etti aşıkları? Bende tıpkı aşkımız gibi kaldım sensiz bu dünyada, yalın. Bak şimdi senin en çok sevdiğin şarkı çalıyor. Ne kadar da güzel söylerdin bu şarkıyı. Sesinin tınısı hala kulağımda. Evet, sevgilim Ayla Dikmen çalıyor. “Ağlayan bir çift göz bıraktın arkanda”. Fatih Mehmet Mirza 28.01.2009 VERA
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Fatih Mehmet Mirza, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |