Dünyanýn her tarafýndan öðretmenler insan topluluðunun en fedakâr ve muhterem unsurlarýdýr. -Atatürk |
|
||||||||||
|
Varoluþunu saðlamakla saðlamamak arasýndaki en kýrmýzý çizgi beyninde ki nöronlarýn yanlýþ iletiþim yollarýna hükmetmektir. Eðer ki siyasete bile bulaþmýþ kýrmýzý çizgilerini bedenine ve beynine kabul ettiremezsen baþkalarýnýn kýrmýzý çizgilerini kabul etmiþ olacaksýndýr. Bu da seni zamanla vücudunu saran bir virüs gibi içinde ki sevgiyi, güven vermeyi, duygularý, konuþmalarý, bakýþlarý hatta ve hatta seviþmelerinde terlemelerini bile yavaþ yavaþ öldürecektir.... Gözlerimizi asýl seçimlerimizden öte tarafa kaçýrýp kendimizi mutlu zannetmek bir mahlukatýn elde edebileceði özgürlük seçeneðidir. Ýnsanlar arasýnda bu karmaþayý çözümlemek kolay olmamakla birlikte insanlardan da bir çapa gösterilmediði de belirgindir. Ögrenme kuramýndaki ögrenilmis çaresizlik teorisi bu insanlar için tamda yerinde bir belirlemedir. ögrenilmis çaresizlik deneyi Martin Siligman (1967) tarafýndan yapýlmýþtýr deney tam olarak þöyledir: üç farklý köpek grubunu, birinci grup kaçma (escape group), ikinci grup baðlý (çaresiz) (yoked group) ve üçüncü grup kontrol grubu olmak üzere köpekleri, iki aþamadan oluþan iki farklý deneysel iþleme tabi tutmuþlardýr. Ýlk aþamada birinci gruptaki köpeklere bir kutu içinde kaçabilecekleri elektrik þoku verilmiþ, kutu içindeki bir pedala bastýklarýnda elektrik þoku kesilmiþtir. Bu gruptaki köpeklere þokun geleceðini önceden belirten herhangi bir ayýrt edici uyarýcý verilmeksizin 64 þok verilmiþ ve köpekler bir kaç tekrardan sonra þoku durdurmayý ögrenmislerdir. Deneye katýlan ikinci gruptaki köpeklere ise birinci gruptaki köpeklerle ayný özellik ve sayýda þok verilmiþ, ancak, deney ortamý bu gruptaki köpeklerin elektrik þokunu kesemeyeceði biçimde düzenlenmiþtir. Deneye katýlan üçüncü grup köpeklere deneyin birinci aþamasýnda hiç bir iþlem uygulanmamýþtýr. Deneyin ikinci aþamasýnda, üç gruptan köpekler kaçma-kaçýnma (escape-avoidance) eðitimine tabi tutulmuþlardýr. Ýki bölmeli bir kutuya konulan köpeklere elektrik þokundan bir dakika önce ayýrdedici uyarýcý olarak ýþýk verilmekte ve kutunun elektrik þoku olan bölümünden güvenli bölümüne geçen köpekler þoktan kurtulmaktadýr. Kaçma ve kontrol gruplarýnýn aksine, çaresizlik grubundaki köpeklerin çaresizlik davranýþý geliþtirdiði gözlenmiþtir. Bu gruptaki köpekler elektrik þokundan kaçmak için çok az çaba göstermiþler, bu durum güdülenmedeki eksiklik (motivational deficit) olarak deðerlendirilmiþtir. Ayrýca bu gruptaki köpekler þoku kesmek için herhangi bir baþarýlý davranýþ gösterememiþler (biliþsel eksiklik (cognitive deficit)) ve kutu içinde yatarak þokun gelmesini beklemiþlerdir (duygusal eksiklik (emotional deficit)). Çevremizde bu tür ögrenilmislik çaresizlik yaþayan insanlar zergan (çöpü, laðýmý ve þehri saran kokusuyla ünlü Mardin Kýzýltepedeki dere) deresindeki çöpler kadar fazladýr ve içlerinde çürümüs biriktirmiþ olduklarý söylenmemiþ sözler kadar kötü kokarlar. Peki bir insanýn varoluþunu saðlamak birilerinin elinde midir? Hayýr Nietzsche Aðladýðýnda kitabýný bir çogumuz okumuþuzdur. Breuer ve Nietzsche arasýnda bir diyalog geçer ve Nietzsche Breuer'e eþiyle ilgili bir sorunu karþisýnda kendisi olmasý söyler ama Breuer Nietzsche'den kendisine bir yol göstermesini, bir yol bulmasýný ister.Nietzsche bunu yaparsa Breuer'in tekrar kendi seçimi olmayýp baþka birinin söylediði ya da önerdigi bir yolda ilerlemiþ olacaðýný söyler ki Breuer hep kendi isteklerini yerine getiremediði için böyle bir rahatsýzlýða düþmüþtür. Kendi kaderini tayin hakký hep baþkasýnýn elinde olduðundan bir birey olamamýþ ve bunun sancýsýný çekmistir. Bu örnekte de görüleceði gibi varolþunu saðlamak birilerinin sizlere yol göstermesi ile saðlanacak bir þey olmadýðýný gösterir. Ancak ve ancak sizlerin bu seçim hakkýný elinize almanýz için yeterli olmayan cesaretinizi saðlamak adýna bir þeyler yapýlabilir. insanlar hayatta çogu zaman bazý yaþam sýnýrlamalarýna denk gelirler ama bunlar bazen kaçýlabilecek durumda olduðundan ertelenmektedir. Unutulmamalýdýr ki kaçtýðýnýz ya da ertelediðiniz sorunlarýnýz ayný þekilde karþinýza çik masada baþka bir canavara dönüþür bir þekilde ve daha korkutucu olarak önünüze düþecektir. Ýnsanlar varoluþsal sorunlarýný ilk olarak aileden kopma, para kazanma, ikili bir iliþkiye girme gibi baþlangýçlarýnda yaþarlar. Ýkili iliþkileri ele alacak olursak; Varoluþunu tamamlamamýþ bir insan için yeni bir iliþkiye baþlamak onun için çokta zor olmayacaktýr. Benliði bir hamur gibi olduðundan baþka bir elin çizgilerinde çokta zorlanmayacaktýr. Hatta her elin çizgilerinden birer iz alýp yüzünde býrakacaktýr. Her zaman baþkalarýnýn boyunduruðunda her zaman baþkalarýnýn tercihlerine önem vererek yaþayacaktýr. Terk etmeyi hiçbir zaman cesaret edemeyecek terk edilmeyi tercihin kendisinin olduðu terk etmeye yeðleyecektir. Sevgi onun için sadece toplumun öngördügü ve onayladýðý bir kavram olarak biçecek. Yeri geldiðinde sözünü dinlediði, boyundurluðundan çikamadigi bireylere çok tezat davranýþlarda(gizli) bulunacak ama karþidaki bunu bilmediði için ve kendisinde bir birey olma yeteneðini saðlamadýðý için onun korkusu ve paranoyasýyla kendinde hastalýklar doðurtacaktýr. Yani birinin köleliðinden çikip diðerinin köleliðine sýðýnacaktýr. Buda korkunç olmakla birlikte onda her yok diyiþinde yeni bir kabul etmeyi getirecektir. Bir insan öncelikle kendinden baþlamalýdýr. Kendinden baþlanýlan þey ister istemez iliþkide olduðu kiþilerde de bu fark edilecek ve kendine yaptýðý bu iyiliði devam ettirme adýna cesaret sahibi olacaktýr. Bir kaç sözle konuyu bitirmek gerekir ise; Ýnsanlara sen iyisin demek onlardan istifade etme adýna bir eylem olacaktýr, insanlara sen kötüsün demek kendinden istifade edilmesi için açýk bir davet olacaktýr..... Derinizin altýndaki acýyý yüzünüzün kývrýlarak gülüþü saklayamaz, kanýnýzýn pýhtýlaþmýþ sancýsýný aðzýnýzdan çikan yüksek sesli kahkahalar hiç mi hiç gizleyemez, kendinizi aldatmayýn, yoksa teninizi aldatýrsýnýz....
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © KÜFRAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |