..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bütün sanatlarda insanı şaşırtan bir yan vardır. -Alain
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Halk Öyküleri > Mehmet Önder




20 Şubat 2010
Eşekistan  
Mehmet Önder
Çok uzak ülkelerden birinin ücra bir köşesinde eşeklerin yaşadığı, adı üstünde Eşekistan diye bir memleket varmış...


:DCAI:
EŞEKİSTAN


Çok uzak ülkelerden birinin ücra bir köşesinde, eşeklerin yaşadığı, adı üstünde Eşekistan diye bir memleket varmış. Yalnız buranın nalbantı, iyi bir nalbant değilmiş. Nal çakarken hoyrat davranır, eşeklerin toynaklarını acıtırmış. İnatçıymış da, yapılan uyarıları hiç mi hiç dikkate almaz, eşeklerin ayaklarını telef etmeye devam edermiş. Tabi böyle özensiz nallama yapılması , eşeklerin çok canını yakıyormuş, hatta yolda yürümelerini bile zorlaştırıyormuş.

     Öyle bir gün gelmiş ki, eşeklerin sabrı iyice taşmış, toplanmışlar, sorunlarına bir çözüm aramışlar. Biri “Nalbant ölsün!” demiş, “Ölsün.” demekle ölünmez tabi, bir başkası acılar içinde zorlukla ayağa kalkıp “Nalbantı, ülkenin en kuzeyindeki karlı buzlu bölgeye sürdürelim, perişan olsun” demiş. Can havliyle her birinden değişik öneriler gelmiş.

     Neyse, sonunda bir çaresini bulup kötü nalbanttan kurtulmuşlar.

     …

     Eşeklere acı çektiren kötü nalbant gidince yerine, yenisi gelmiş. Ama Eşekistan halkı ne görsün? Kötü nalbanttan kurtulduk, derken, yerine gelen eskisinden daha kötü, ondan da zalim değilmiş mi?

     Hem bu inadına, çekici dikine dikine vurup canlarını daha çok yakıyormuş. Neredeyse eskisini arar hale gelmişler.

     Eşekleri almış mı bir düşünce? “Zar zor kötüsünden kurtulduk, peki bu daha kötü çıktı, bundan nasıl kurtulacağız” diye.

     …

     Neyse ki, bunu göndermeleri korktuklarından kolay olmuş. Ötekinden kurtulmayı başardılar, deneyim de kazandılar ya, ikincisini de aynı yöntemle uzaklaştırıp, ondan da kurtulmuşlar.

      …

Yalnız ülkede nalbantın bolluğu varmış. Eşekisten halkı “Oh kurtulduk!” diye derin bir nefes alıp rahatlayamadan üçüncüsü gelmiş. Üçüncü de üçüncüymüş hani ; aman aman aman! Bu tam anlamıyla işkenceci. O nasıl nalbantlık öyle; çekici dikine dikine vurduğu yetmezmiş gibi, her seferinde dönüp bir de kaval kemiğine vuruyormuş. Eşekistan halkı çekiş darbelerinden bitmiş tükenmiş, yolda yürüyemez hale gelmiş.

     Eşekler şimdi de bundan nasıl kurtulacaklarını düşünmeye başlamışlar. Hemen bir toplantı düzenlemişler. Zulmün büyüklüğü karşısında çaresiz, eşeklerin hepsi toplantıya katılmış.

     Acıyla, “Aaah!”, “Oof!”, “Yandııım!” sesleri arasında yine öneriler yapılmaya başlanmış.

     Ancak soruna köklü bir çözüm bulunamamış; konuştukça, dertleştikçe gelecek dördüncü nalbantın yapacağı zulmü düşünüp içleri kararıyormuş.

     …

      Sonunda o güne kadar hiç ağzını açmayan bir bilge kişi söz almış:

     - Arkdaşlar, demiş, kırk tanesini de kovalasak kırkbirinci gelip zulmedecek, kovalamak çözüm değil.

      Eşeklerin hepsi ona dönmüş “Eeee?” demişler, “Çözüm ne ola ki?”

Bilge yanıt vermiş:


- En iyisi bizler eşeklikten kurtulalım!

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Haklısınız.
Gönderen: Mehmet Önder / , Türkiye
20 Temmuz 2012
"Sen eşek olduktan sonra semer vuran çok olur." derler ya, çok doğru.

:: Eşeklere özgürlük
Gönderen: Ahmet Odabaş / , Türkiye
31 Ekim 2010
Doğrusu eşeklikten kurtulmak... yoksa nal çakan da, semer vuran da eksik olmaz...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın halk öyküleri kümesinde bulunan diğer yazıları...
Fıkralar Yeterli

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Çekinme Ye!
Döve Döve Demokrasi
Hükümet Yıkıldı
Kaybettiğin Dava Temyizden Döndü Mü
Eşek Anırır Biz Ağlarız
Beni Görünce İşleri Akkın Giden Adam
Dipnot Yapma Memet
Okumuş Adam
Seçmen İsterse
Borç Para


Mehmet Önder kimdir?

30. 11. 1959'da İzmir'in Bayındır ilçesine bağlı Furunlu Köyü'nde doğdum. İlkokulu köyde, lortaokulu Çırpı Mustafa Adanır Ortaokulu'da okudum. Bayındır Lisesi'nde bir dönem okuduysam da devam edemedim. Sonra radyo tamirciliği başta olmak üzere birçok işte çalıştım. Ege Tıp Fakültesi'nde memur olarak işe başladım. Buradaki on bir yıla yakın çalışmam süresinde önce İzmir Namık Kemal Akşam Lisesi'ni, ardından Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. İlk Beş yılını İzmr merkezde, kalanını Bayındır'da olmak üzere yirmi iki yıla yakın bir süredir serbest avukatlık yapmaktayım. Evliyim, Alp Deniz adında sekizinci sınıf öğrencisi bir oğlum var.

Etkilendiği Yazarlar:
Aziz Nesin, Rıfat Ilgaz, Muzaffer İzgü


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.