Ne kadar kalabalýðýn içindeysem de
Hoyratlýðýn her sahnesine gülüp geçsem de, sinem hasretinde
Kalbimi yaralayan, nefesi ziyadesiyle daðlayan, gözyaþlarýný çaðýran ferdin
Bir ömür ve nihayetsiz hüzünle sabrý içtim, kuytu köþelerin ilgasýnda soluklandým


Henüz çok gençlik yýllarýndaydým
Neyi arar, hangi nazarla bakar, kalbin letafetinden uzaktým
Heveslerin heyecanýyla, bahanelerin hülyasýnda, yüzmeyi bilmeden daldým
Ne bir korku ve ne de bir hesap ruhumu hicrana sokardý, ne akýl ve ne de sýr akladý


Yalnýzca hevesin ilgasý vakýaydý
Güneþin yaktýðý gibi, selin yuttuðu gibi, düþün güttüðü gibiydi
Nereye baksam, ahengin ilzamýyla farklýlaþsam, incesaz misali edebi ansam
Ölüm için derinliðin sayfalarýný açsam bilinmeyenler için suallere dostluk yapsam


Ýllegali tenin cezbine kapýlmasam
Her tutkuyu, hevesle korkuyu, alýp götüren umuyu aþk sanmasam
Aklýn selimliðinde, fikrin hakikate meftun býraktýran bereketiyle ve vecdiyle
Eþrefe nail olmanýn, takvanýn onuruyla yaþamanýn, firkatin kadrinde kavrulmanýn


Neme lazýmcýlýðýn ve aymazlýðýn
Görmezden geldiðimiz, halleþemediðimiz, zevk için tercihlerimiz
Mukadder olan vademiz, hakikatin lisanýyla yüzleþemediðimiz kayýplarýmýz
Yüreðimi hýrpalarken, içimi kanatýrken, kalbimi titretirken düþünceler yolundayým


Ne söylesem, yalnýzlýðýmla göçsem
Þehredemediðim melalinin elemiyle yüzleþsem kifayet etmeyecek
Hani kimsenin olmayan ve fakat her canýn yüreðini burkan esin ve iksir misali
Vuslatýn raddesinden, iþaret taþlarýnýn gerekçesinden hala habersizliðim hakikatken


Layýk olmadýðým halde lütfettiniz
Engin hamiyetinizle payidar eðlediniz ve kalbimi ihya etmiþtiniz
Halin dilinden, ruhun ufuk yelpazesinden, kalbin muhteviyatý aþka muhtaç iken
Ses verdiniz, özünüzden ikram ettiniz, daðlanan sineme ülfet oldunuz, çok uzakken


Mustafa CÝLASUN