..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim. -Cervantes
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > Saadet Toksöz




13 Kasım 2010
Aşkın Kimyası  
Saadet Toksöz
Günah, güzel olan her şeyi yasak ediyor. Belki de bu yüzden çok güzel geliyor insana...


:AIHI:
     

Günah, güzel olan her şeyi yasak ediyor. Belki de bu yüzden çok güzel geliyor insana..

Din ve toplum kuralları aşkı sadece belli kalıplar içinde yaşamayı öngördüğünden, bu kalıbın dışına çıkıldığı zaman aşkı yasak ve ulaşılmaz kılıyor. İnsanı tahrik eden o yasak duygusunun hareketlendirdiği adrenalin, vücudumuza yayıldıkça, beynimiz hazzın doruğuna ulaşıyor. Bu aynı zamanda endorfin ve seretonini de hareketlendiriyor. Böylece mutluluk diye adlandırdığımız şeyi fiziksel olarak yaşamaya başlıyoruz. Bu işin fiziksel boyutu... Bir de ruhsal boyutu var. Beğenilme ve beğenme içgüdüsel olarak ihtiyaç duyulan bir olaydır. Bu anlamda duygusal doyumlar bu ihtiyaç üzerinden yaşandığı için, aynı zamanda duygusal tatmin duygusu karşılıklı yaşanılan paylaşımlarla en yüksek seviyeye ulaşıyor. Değer görme, istenme, arzulanma istekleri kişinin egolarını beslediği gibi, bu karşılıklı olarak keyif aracı şeklinde kullanılıyor. Keyif alındıkça ve bu hormonların salınımıyla birlikte hayal gücümüz de aldığımız hazlar üzerine daha fazla çalışmaya ve bununla ilgili fanteziler üretmeye başlıyor.Bu fanteziler hormon salınımını daha da aktif hale getirerek, cinsellik hormonlarını da devreye sokuyor ve olduğundan fazla salınımda bulunarak, fiziksel hazları ruhsal boyuta taşıyor. Buna örnek olarak da sevdiğin kişiyi düşünerek mastürbasyonu ya da rüyalarda yaşanılan sevişmeleri verebiliriz. Hem fiziksel hem de ruhsal boyutta yakalanan hazlar, zamanla bağımlılık yapıyor. Çünkü beyin aldığı hazzın devamı için sürekli emir veriyor. Aşkın bu kimyası bir şekilde hayatımızın önceliklerini de belirliyor. Beyine gelen bu güçlü mesajlar, ister istemez beyni o yönde çalıştırmaya başlıyor. Günlük hayatın içinde asıl önemli olan unsurlar, beynin ilgi alanından uzaklaşmaya başlıyor ve dikkati aşka yönlendiriyor. Çünkü beyin, vücuttan aldığı sinyallere göre işlev gören bir organdır.

Bu insan hayatına iki şekilde yansıyor. Eğer kişi bu aşkı istediği gibi yaşama şansına sahipse, aşkın kendisine kattığı mutluluk enerjisiyle, günlük hayatını daha kolay organize edebiliyor. Çünkü sahip olduğu pozitif enerjiyle, kişi kendini daha güçlü hissedip, olayların daha kolay üstesinden gelebiliyor. Bu aynı zamanda yaşamak istediği başarılarına daha kolay ulaşmasını da sağlıyor. Bu, aşkın insan hayatına kattığı pozitif yönü..

Bir de çok büyük hazlar alıp da, bu aşkı yaşamayanlar var. Yoksunluk duygusuyla, aşkın pozitif enerjisi negatif enerjiye dönüşüyor ve orada beynin yaşadığı yitim hali, kişiyi güçsüz ve etkisiz hale getiryor. Bu defa vücutta yüksek dozda salınan mutluluk hormonları, azalmaya başlıyor ve kişide melankoli yada depresif haller oluşuyor. Bu şekilde aynı istekle salınmaya devam eden adrenalin, bu defa kalbe rahatsızlık vermeye başlıyor. Çünkü tek başına fazla adrenalin salınımı, dengeyi ve metabolizmayı bozuyor.

Bu durumda ne yapmak gerekiyor?

Aşkın bu pozitif kimyası yaşam kalitemizi yükselttiğine göre, o zaman işin negatif boyutunu bir kenara bırakıp, o pozitif enerjiden sonuna kadar faydalanılmalıdır. Elde edilebilecek en küçük haz araçlarını bile sonuna kadar kullanıp, vücudumuzda aynı istekle salınan adrenalinin diğer hormonlarla karışıp, bu kimyasal bileşimin oluşturduğu aşk duygusuna sahip çıkılmalıdır.

Sadece biri tarafından sevildiğini ve değerli olduğunu bilmek bile insanı hem çok mutlu eder, hem de güçlü kılar.. Sanırım buna tüm insanların ihtiyacı var.

SAADET TOKSÖZ



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Anlaşamıyoruz
Düşük Hararetle Yaşanmaz Aşk...

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Mutluyuz Mutsuzluklarımızla...
Özgürüz Esaretimizle...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Kim Bilir? [Şiir]
Uzaklarda Bir Adam Sevdim [Şiir]
Tadımlık Sevgiler [Şiir]
Aşk Değil, Düello... [Şiir]
Silahı Aşk Olanlar [Şiir]
Aşk Umuttan Doğar, Umutsuzluktan Ölür [Şiir]
Narsist [Şiir]
Bugün Günlerden Hanımeli... [Şiir]
Müptelayım [Şiir]
Kadınlar Günü! [Eleştiri]


Saadet Toksöz kimdir?

Bireysel özgürlüğün, toplumsal özgürlüğe dönüştürülmesine ve vatandaşlık bilincinin, sorumluluğunun geliştirilmesine katkı sağlamak amacıyla gösterilen çabaların tümü, beni konuya dahil etmektedir.

Etkilendiği Yazarlar:
Edebiyatı sadece sanat icra etmek için değil, aynı zamanda üretici ve aydın yönünü toplumu uyarmak ve yönlendirme konusunda kullanan ve kendini bu konuda sorumlu hisseden bütün kişiler ilgi alanım içindedir.


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Saadet Toksöz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.