Bildiğim tek şey, ben bir Marksist değilim. -Karl Marx |
|
||||||||||
|
“Unuttum bilineni bilmelerim kayboldu Sakıncalı düşlerin peşinde perişen Hatıralar inledikçe aklım gidip geliyor Sınırı yok bir uçurum kenarında.” Yargılarımızdan kurtulamadığımız benlik tartısızlığımızda haklılık payımızı egomuza yükleyip yürümeyi kendimize şiar edineli, yaratılış gayemizi de unuttuk. “İnsan nedir?” sorusunun cevabını bulamadan geçip gidiyoruz, geçitsizlik güzergâhında. Kendimize has tavırlarımızı sürümceler de bırakıp bıraktıklarımız ardından keşke-leri ekleyerek, yaşanır kılmaya çalıştığımız hayatımızı sürgünlere çıkardık gelmezlerde. “Kördüğümdür gezindiğim duygular Kırılan eğrilen yollar Düşüncelere başımı yaslar Yanardöner bir afettir yaşananlar.” Geçmişe sakladığımız hatılarımızın, geleceğe ayna gibi yansıyabileceğini düşünmeden yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Bir gaflettir gidiyor, anlayışsızlıklar sarım sarım hayallerimizde. Hayat bir denklem desteksiz ve doğrulara hasret bir yol üzerinde. Yolsuzluk aklımızın çıkmaz duraklarında, nereye gittiği bilinmeyen bir zamanın zamansızlığında. Sesleri çıkmayanların ezilişlerini yakalayıp yaka-paça demir parmaklıklar arkasına atıldığı endişeler var, bekleyenleri “beklenen beklenmezliklerde.” Tahayyül edilemeyen hoşgörüsüzlük dillerde, dile özgü -özümsenişlerle ses olup sesten ötelere yerleşip yetişebilmek için, sıra- dışı hayallere sığıntı olan varlık sonrası var olan. Varlığı yokluğun, varsızlığına varmış gibi göstererek halsiz ve fütursuz bir bakışla bakmak baka kalmak. “Can heveste daralıyor Daraldıkça kapıları taralıyor Tasalarla geçen zamanın aynasında İsli puslu aranıyor.” Delilik derecesine gelen çılgın anlayışların tutarsızlığında, tutsak bir kalbin iç çekişlerinde “sürüngen misali” misalsiz. Garip hayallerin peşinde koşarak tükettiğimiz hayatımızı, hayat olmaktan çıkararak hasta ve bezgin bir hayatın biçimsizliğinden kurtulmalıyız. Bir dabbedir korkuların gizlere sığındığı, ille de makber haykırışlarında sessizliği topraksız gömerek yere göğe and içerek sizleri sarf etmeye cüret edecek kadar, bencillikle geçen günlerin akibeti dünyanın bizleri terk edişiyle sonuçlanacaktır. Bir dünya istiyorum bile diyemiyorum artık!< Dile getirmek ve kelimeleri askıya alarak, dilime sürgü çekmek istiyorum. Geleceğe dayalı hayallerin ışığını açmak için, ARTIK YOLA KOYULUYORUM.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © Aysun GÜL, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |