Geçmiş ölmedi. Henüz geçmedi bile. -William Faulkner |
|
||||||||||
|
Neredesin sen Leyla? Biçareyim; seni aramaktan, seni bulup da kaybetmekten. Kahretsin! Gözyaşlarıyla yoğrulan bu hayatı, kaybeden cümleleri. Masallar arasına sığındığı sonda, hastalık kaplamış kalabalıkları. Bir fırtınadır, almış başını Leyla’nın peşinde Sürüklenen! Arayan! Soran! Yaşayan! Anlatan ve anlayan, mitolojik bir hikâyenin perdesiyle, İnsanüstü bir hal alan. Neredesin sen Leyla• Babil’in kulelerinde mi? Bağdat’ta bir komşunun evinin, bahçesinde mi? Yoksa Mecnunun kalbinde mi? Ya da İstanbul denilen aşkın şehrinde mi? Bir çığlık var gitmiyor, buralarda seni ararken, benliğimin iç sayfalarında. Önsözüne anlatamadığım cümlelerimi, kalp sayfamın aralarına gizleyerek yazıyorum! Noktayı bilmeyen, virgül daimli yapraklarına. Sen ki çöl ahusu, sen ki gülkurusu, sen ki Mecnundan kalma aşk kokusu, Neredesin sen Leyla! Kırık bir gitarın, zamandan uzak tellerinde mi? Yoksa bir şiirin hayâ bilmez, aşktan uzak ellerinde mi? Şarkıların, nakarat olan dillerinde mi? Yalan mısın sen Leyla, hayal misin? Hayal kırıklığından kalma zamanlarda, efsanelerde yaşayan. Ne Kays buldu seni, Ne de Kâbe duvarlarına Aşk ile yak beni diyen Mecnun’un. Neredesin Leyla Hangi aşkın kollarında Hangi aymazlıkla sarhoş ve avaresin Neredesin! Ey aşkların keman tutkulu, karakaşlarına türküler yakılan, sırma saçlarına, notalar tutturulan, ahu gözlerinde, sevdalar gezdirilen kadın. Dua mısın? Beddua mı, hayal misin yoksa efsane mi? Sen buradaysan, aşk nerede söyler misin Leyla? Buğulu bakışlarında kaybolan, bir hisle batırıyorum, Senin kalp çukurlarına. Düşüp de çıkamıyorum, çıkıp da düşemiyorum. Aşkın çıkmaz çöl vahaları kadar uzak bu yüreğe, katran karası bir alev, ayaklarıma dolanan Kum parçacıklarından bazen hüzün, bazen ağıt, bazen kahkahalarla, inleyen bir gönül bazen de gidip gelmeyen deli bir aşık. Sen varsın ya çöl ahum, kimse bilmez Aslı’yı kimse duymaz Şirin’i aramazlar jülieti. Sen varsın ya gönüllerdeki, Sevda dağlarının ecesi aşk yalan desem sen varsın aşk bende desem nerdesin bir parşömen kâğıdının gönül yapraklarından mı bakıyorsun, Bu Mecnunu Kaysa. Neredesinin can özüm gül yüzüm gözlerin ne renkti senin unuttum. Aşk nerde ben nerde sen nerdesin hey Leyla!
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Aysun GÜL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |