..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Güzel birşeyin fazlası harika olabilir -Mae West
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Aşk ve Romantizm > serdar özdemir




15 Mart 2011
Bir Garip Aşk Hikayesi (2) Acının Miladı  
serdar özdemir
Günler geçiyor Ahmet ve Ece iyice yakınlaşıyor ve aradaki bağ kopulmaz bir hal alıyordu.


:BJGJ:


Günler geçiyor Ahmet ve Ece iyice yakınlaşıyor ve aradaki bağ kopulmaz bir hal alıyordu.

Ahmet durumun daha farkında değildi,çünkü yaşadığı ilişki hem Ece’yi hemde hemde Ahmet’i sonsuz acılara atacaktı.
Ahmet yaşadığı bu ilişkiyi gün geçtikçe ciddiye alıyor ve Ece’ye duyduğu sevgiyi söyleriyle belli etmeye çalışıyordu.

Telefon konuşmalarında Ece
--Canım artık seni yanımda görmek istiyorum,seni çok özlüyorum
Demesi Ahmet’in yüreğinde volkanlar koparmıştı şuan acı hissediyordu,çünkü umut vermişti ve bu umut hiçbir zaman gerçeklemeyecekti bunu çok iyi biliyordu ve bilmeden Ece’yide kendi ateşine atmıştı.

Ama artık yapacak birşey bulamıyordu yada o öyle hissediyordu.
Kontrol edemediği yüreği sürekli Ece’yi istiyordu.
Çünkü Ece ona mutluluk veriyor eşinde görmediği yakınlığı onda hissediyordu.

Ahmet bazı günler işini bahane edip eve gitmiyor onunla saatlerce konuşuyor,huzur hissediyordu.
Ece’yi kimseye anlatamıyor,içinde derin gizlilik oluşmuş,evdeki huzursuzluk artık onu meşgul etmiyordu,çünkü sürekli Ece’yi düşünüyor,onunla yatıp onunla kalkıyordu.
Birgün yatarken Ece’yi sayıklıyordu eşi bunu duymuştu hemen onu kaldırdı
--Ece kim?

Ahmet şok olmuştu,acaba birşeymi duyduda öyle diyor,hiçbirşeyin farkında değildi,sşi tekrarladı
--Sana söylüyorum Ece kim?
--Ece’mi? Oda kim neden bahsediyorsun anlamış değilim
Eşi
--Rüyanda onu sayıklıyordun,Ece diyordun.
Ahmet
--Ece dememişim sen öyle anlamışsın,uyku sersemisin,günahımı alma yat.

Eşini zorda olsa buna inandırmıştı.
Eşi çok kıskançtı ama herşeye kızar Ahmet’in nefes almasına bile izin vermez olmuştu.

Ahmet’in evlenmeden önce sosyal yaşamı çok genişti,erkek ve bayan arkadaşları çoktu,ama evlenince tüm sosyal yaşamı bitmiş arkadaşlarını görmez olmuştu,çünkü eşi buna müsade etmiyor sürekli sorunlar yaratıyordu,Ahmet bu durumu bildiği için evde huzursuzluk çıkarmamak için hep susuyor,sorunlara mantıklı davranıyordu.

Ahmet eşiyle hep düzgün konuşmayı,sakince diyaloğ kurmayı tercih ederdi,ama eşi sürkli bir saplantı halinde hem Ahmet’in hemde kendisinin yaşamını daraltıyor.
Ahmet bunu defalarca anlatsada fayda etmiyordu,sürekli eşi ile konuşuyordu,durumlarının kötüye gittiğini böyle giderse yaşamlarının çekilmez bir hal alacağını hep dile getiriyordu.
Ama eşi

--Tamam bir daha olmaz,bir daha yapmam.
Demesine rağmen tekrar ve tekrar aynı şeyleri yapıyordu.
Ahmet sadece Ece’nin yanında kendini huzurlu hissediyordu,eşinin yarattığı boşluğu Ece dolduruyordu.

Ama Ahmet zamanla yaşadığı ilişkinin yanlış olduğunu anlamış,bir an önce bu ilişkiyi sonlandırmak istiyordu,ama nasıl!

Ahmet’nin artık sadece tek sorunu evlilk değildi,sorundan kaçarken,arayışlara girerken farkında olmadan başka bir hayatı yakıyordu yani Ece.

Ahmet için artık bu sevgi vicdanı ile hesaplanmaya dönüşmüştü,uykularını bölüyor bazı geceler hiç yatamıyordu,bu durum artık onda bir kalp ağrısı yaratıyordu.
Her gece kabuslar görüyor bu kabuslar yaşamını etkiliyordu.
Ahmet için artık tek bir seçenek vardı,Ece’yi kenden uzaklaştırmak için süreleşen görüşmeleri artık kesmek ve umutsuzluk yaratmak.

Başka birşey düşünemiyordu tek aklına gelen bu hareketti.
Ahmet artık Ece’ye kızıyor,ondan uzaklaşıyor onunla pek ilgilenmiyordu.Ama Ece herşeye rağmen onda soğumuyor dahada yakınlaşıyordu ve Ahmet’i yanında görmek istiyordu.

Ahmet’e baskı yapıyordu Ece yanına gelmesi için ama Ahmet herseferinde bir bahane uydurup bunu erteliyordu ve umutsuzluk yaratıyordu.

Ahmet hatasını geçte olsa anlamıştı artık bu ilişki yürüyemezdi,herne olursa olsun bunu sonlandırması lazımdı.
Evet umut vermişti birbirlerine kopmaz bir bağ ile bağlıydılar ama bu ilişkinin sonu yoktu sadece acı ve kalp kırıklığı olacaktı.

Ahmet artık içinde çıkılamaz bir yolun içindeydi ve bu durumdan çok rahatsızdı,günleri hep bu durumu düşünerek geçiyordu.

Vicdanı artık onu rahat bırakmıyordu bazen sessizce ağlıyordu,lanetliyordu kendini,bir kızın hayallerini yıkmıştı,umut vermişti ve bunun telafisi yoktu olmayacaktıda.
Ahmet kaç defa Ece’den uzaklaşmayı denedi,bir süre hiç görüşmediler ama yapamadı onsuz sanki bir boşlukta gibiydi çünkü onu görünce,sesini duyunca tüm yaramaz düşünceler onu terkediyordu.

Ama biliyordu bu sadece geçici bir sevinç ve umuttu.elbek birgün bitecekti ve acı dolu günleri ve yüreğin sessiz çığlığı kendine boşluğa bırakacaktı.

Ve artık Ece’ye herşeyi söylemesi gerekiyordu herne olursa olsun bedeli nekadar ağır olursa olsun zamanı gelmiş geçiyordu bile.Ama bunu karşıklı konuşarak söyleyemezdi buna dayanamazdı,gücü bunu kaldıramazdı ve bir mektup yazmaya karar verdi.

Evet bir mektup yazacaktı ve ondan sonsuz bir şekilde uzaklaşacaktı.
Bilgisayarın başına geçti eli titriyordu,yüreği alev alev yanıyor,sözcükler ağızdan zorlukla çıkıyordu,kalbi acıyordu her yazdığı cümlede dayanamadı kimse görmesin diye kendini tuttu ama yapamadı ve yaş gözünde olduğu gibi aktı.

Gözlerinde akan her dama yaş yaşamında yıları alıp götürmüştü,bunu asla düşünememişti,böyle bir ayrılık ve içindeki özlem duygusu Ece’yi realde hiç görmemesi onu derinden sarsmıştı oysa çok istiyordu bunu Ece ile realde görüşmek,ona dokunmak,ona sarılmak ve ona sevgi sözcükleri akıpmak ama bu hiç olmadı sadece internet üzeri ve telefonda görüşüyorlardı.
Ahmet saatler süren bir zorlukla mektubu yazmıştı.

Merhaba Yüreğimin Yasaklı Sevgilisi
Bu yazıyı yazarken empati kurarak yazıyorum ve yazdıkça düşüncemde dökülen sözcükler yüreğimden bir parça koparır niteliğinde.

İlk tanıştığımız gün tesadüfen oluşan birşeydi yada benim sınavımın başlangıcıydı.
Nasıl oluştu nasıl bugüne gelindi inan hiçbir fikrim yok,sadece bildiğim sana temiz bir duygu ile yaklaşmamdır ve duygularımın sahte değil gerçeği yansıttığıdır.
İçinde bir nebze dair olsun sahtelik yoktu olamazdıda zaten,en yakınımda bile göremediğim ilgiyi,şefkatı,güler yüzlülüğü,sabırlılığı ve gerçek sevgiyi sende gördüm ve yaşadım.

Seninle olan her günüm acılı ve karmaşık olan yaşama düzen katmış beni umutlu bir varlık etmiştir.
Çok kolay oldu diyemem zorluklarla olan yaşamım seninle renklendi,yaşama başka bir gözle bakar oldum.
Ama bendeki bu mutluluk geçici idi kendimle birlikle senide ateşe atıyordum,nekadar durdurmak istesem olmuyor ve sonucu düşündükçe kafamda zongklayan bulmacalar seni bir benden uzaklaştırıyor bide daha yakınlaştrıyordu.

Nekadar senden uzaklasam beni sana çeken birşey vardı adını koyamıyordum,yaptığım şey çok kötüydü,hayallerini yıkmak ve yaşamını alt üst edecek bir son bekliyordu bizi.
Senin yanına gelememem,seni uzaktan sevmem sana daha fazla acı vermemek içindi.

Hatırlıyormusun her seferinde sana diyordum ben senin sevgini hak etmiyorum ve yaşamımızı birşetirme konusundada sana umutsuzluk yaratıyordum,evlilik hakkında düşüdüklerim doğruydu ama insan sevdiği bir kişi ile yaşamını birleştirmesi kadar doğru birşey yoktur.

Arkadaşlarımla konuştuğumda bu kızı çok üzüyorum sevgisini hak etmiyorsun yaşamında gizli olan şeyi öğrendiğinde yaşamı mahfolacak ve benim yüzümden kötü olacak.

Evet oldu işte hiç hak etmediğin bir şey oldu :(seni hiç hak etmediğin bir yaşamın içine sürükledim ve bundan ötürü vizdan azabı çekiyorum ve bu azab ömrüm boyunca var olacak.
biliyorum beni asla ve aslaa affetmeyeceğini iyi biliyorum ondan ötürü senden af beklemiyorum bekleyememde buna kesinlikle hakkım yok olmazda.

Sen beni affetsen dair ben asla kendimi affedemem bu acı,bu ateş ve kir yüzümde ve yüreğimde hep kalacaktır kalmaya devam edecektir.
Bunu sana söyleyemeyebilirdim tümden yaşamında kaybolabilirdim,nedensiz sebebsiz ama bu yalanı fazla sürdüremezdim

Bu 3 günlük dünyada kimsenin ne olursa olsun üzülmeye ve üzdürmeye hakkımın olmadığı anladım.
Sonucu herne olursa olsun buna katlanacağım kan kussam dair bunu söylemek zorundayım.

Senin durumunun benden kat ve kat olacağınıda biliyorum ama senden ricam bu iğrenç ve yalancı insan için üzülmemen ve beni günahımla azabımla baş başa bırakman.
Ben seni gerçektende sevdim hak etmediğim bir yaşamda yürüyorum acı ve içimdeki ateş ile

Ve sevmediğim biri ile ömür boyu yaşamak ve günahını çekmek için hergün lanetliyorum kendimi ve bu yaşamımı.
Ama artık acı ve temiz bir yaşam sürmek istiyorum bedeli her ne olursa olsun

Evet artık itiraf zamanı ben 4 yıldır evliyim ve bir oğlum var
Şuan neler hissettiğini biliyorum içinde volkanlar kopuyor ama lütfen ve lütfen artık kendine eziyet etme çünkü sen bunu hak etmiyorsun sağlıklı düşün,kararını ona göre ver bu yaşam senin yaşamın herzaman yanında oldum kötü gününde sana umut verdim ama yanında oldum çok şey kaybettirdim sana ama eminimki kazandırdıklarımda oldu.

Sen güçlüsün kuvvetlisin .
Tekrar söylüyorum,sana olan sevgim asla yalan değildi sana sadece evliliğimi gizledim ve bundan sonsuz pişanlık duyuyorum asla ve aslaa kendimi affetmeyeceğim ama aslaaaa...

--SON--

Serdar ÖZDEMİR
14 Mart 2011
Saat:21:00

DİPNOT: Bu Hikaye Bir Kurgudur Gerçek Yaşamla Hiçbir İlişkisi Yoktur...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın aşk ve romantizm kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bir Garip Aşk Hikayesi (1)
Mavi Gülüşlü Kız (2) Umuda Sesleniş
Mavi Gülüşlü Kız (1)

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
O Benim Babam
Anne! Vurdular Beni
Diclenin Çığlığı (3) Umudun Toğrağa Düşüşü
Diclenin Çığlığı Bölüm (1)
Kendini Arayan İnsanlık
Dicle'nin Çığlığı (2) Umudun Tükenişi

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Çünkü Sen Aşk'sın [Şiir]
Sahi Sen Kimsin? [Şiir]
Adaletin Sessiz Çığlıkları [Şiir]
Susmak ve Dinlemek [Deneme]
Yaratılmak İstenen Toplum ve Gençlik [Deneme]
Ötekileştirmek ve Hayvanlaştırmak [Deneme]
Dünyada Gülümseyecek Bir Yaşam Vardır [Deneme]
Anlar ve Yarınlar [Eleştiri]
Yeryüzünün Tanrıları 'Devletler' [Eleştiri]


serdar özdemir kimdir?

sadece insan olmak istiyorum. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Ahmet Arih,Ahmet Telli,A.Hicri İzgören,Nazım Hitmet,Adnan Yücel.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © serdar özdemir, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.