Kürtaj sadece kendileri bir zamanlar doğmuş insanlar tarafından savunuluyor. -Ronald Reagen |
|
||||||||||
|
Birinci Bölüm 29 Şubatın Şiiri Bugün 2008 yılı gülümsemek için bahane arıyordun ya işte hazır biliyorum bugün doğmadın ben de sevdiğini kucakla nedenini düşünmeden zamana gülümse özlemin sana kalsın benim gibi 29 Şubat 2008 Anlatacak çok şey var Anlatacak çok şey var ondandır suskunluğum neresinden başlasam bilmem ki sevdan bir türlü yalnızlık bir başka türlü aynı türkünün parçalarıyız biz sen bir yana ben bir yana yan yana 15 Şubat 2008 Aradım Gençliğimi aradım dimdik ayakta göz bilek ve yürek meselesi gözler miyop biraz renk körü azıcık astiğmat benzer göz kusurları onda da var garip rastlantı bir yanda peri masalının sultanı bir yanda sihirli halı gömleğini giyerken düğme kopmasaydı fırlayacaktı dışarı biliyordu ki hayalindeki güzel ona aşıktı o da seviyordu ölümsüz bir aşk ile çarptığı pencere zaman penceresi kafasını dinledi kulaklarıyla duvara vurduğunda ses geliyordu bizi izlemeye devam edin 20 Şubat 2008 Bunu saymam Ozan demiş ki ben bu dertten ölürsem kaderime sayarım ben saymam ben saymam 18 Şubat 2008 Çok şey mi istiyorum Sevdiğim çocuk payesi ne kadar hoş görünür dudaklarında eşek kadar olmuşsam da ne farkeder 20.12.2007 Eleştiri Kendimle baş başa kaldığım zaman tüm zamanların sorgusunu yapıyorum kim o yarış kuçusu kim o tutamadığın hayal peki sen gerçek misin neden başkaları yönetiyor oyunu hayal dünyasının gerçeği belki de gerçek dünyanın hayali neresindesin bu oyunun iyisi mi falına baktır güzel şeyler söyler falcı o söyler sen anlamazsın hayal dünyasının gerçeği saf çocuk 8 Mart 2008 Gözlerin Çok şey söyler gözlerin kalbinin sözcüsü gibi 12 Şubat 2008 Kadıköy’de çay Bilemedin İnciraltı’nda ülkemin bir yanında yer önemli değil önemli olan bardağın çevresindekiler doğa harikası arkadaşım bir yanda karşısında şanslı ve mutlu çocuk yani ben hayalleri karma karışık beklentileri bir gülümsemelik hangi oyunu oynuyorsun koçum kim yazdı senin rolün belli mi bu oyunda ne halt etmeye şiire sarılıyorsun özlediğinde gerçek yanında ama sen gerçek değilsin 6.11.2007 Karlı ve Sibirya soğuğunun terör Estirdiği bir kış gününde Sokak Kedisi’nin Küçük Kuş’a olan Aşkına dair şiir Siz birşey anladınız mı bu büyük aşktan 19 Ocak 2008 Kedinin Yaptıkları Çok şey istemedi yaşamdan mart ayı gelmeli güzel kedi onu sevmeliydi sıradan bir çatı bahar azıcık ciğer balık da olur bir avuç fındık iyi gelir de yerse tabi 30.01.2008 Oyuncağı kaybolan çocuk Aramalıydı sokak sokak gezmedik yer kalmamalı hesapta olmayan bitmeyen sağanak alt tarafı bir oyuncaktı ama onun oyuncağı gözyaşları da onun masallar da hayal kırıklıkları ve mutluluk hepsi onun 5 Mart 2008 Yarış kuçusu Hedef hep aynı uzaklıkta ben çılgınlar gibi koşuyorum bu bir yarış değil biliyorum kandırmaca başkaları yönetiyor oyunu bunu da biliyorum gerçek karşımda ama ulaşılmaz yarış kuçusu gibi koşuyor koşuyor koşuyorum 8 Mart 2008 Onu düşünmekten değil Saçımın birkaç teli aklaştı bu aralar ama şiirler sultanını düşünmekten değil sınavlar belli ki canımı sıkmış yok vallahi onu düşünmekten değil hep derslerden oluyor 19 Temmuz 1986 2008 ikinci bölüm Adını sonra koy Mutlu çocuk diyeceğim adı bile yok meraklı diyeceğim biraz atmış olurum bir şey demeyeceğim işte onun kaderi 11.05.2008 Anlatamadığım Anlattıklarım buzdağının görünen yüzü o da yalan yanlış kalanlar anlatamadıklarım 11.05.2008 Buna gülünür Genç adam Milattan bilmem ne kadar önceki aşkını anlatıyor özlemlerini falanları filanları bak aslanım Halep orda ise arşın burda sen buradasın yüreğin de burada güzellik dersen şiirlere sığmaz tarih olmuş anılar yerinde kalsın öyle öyküler düşün ki buna gülünür demeyelim 13.05.2008 Büyük Paşa’ma 28 Marttaki Kıbrıs konuşmasında ulaşabilsem üç kez kucaklar yanaklarından öperdim saygılar Paşam 28 Mart 2008 Mütevazi Şiir Doktorcum şekerimin yüksek çıkması kortizondan mı yoksa ben mi tatlıyım Mart 2008 Evrak çantası Neler yok ki içinde ilgili ilgisiz ana sevgisi aşk yarası tencere karası ve daha neler kim ne kaybetmişse ondan bir parça kendin için de bir çizik çek karalama sayfasına bir karıştıran bir duyan olur senin için çarpan bir yürektir bulunur 09.05.2008 Geleceksen şimdi gel Geleceksen gel can sıkıntısı karı koca kavgası benzer durumlarda barış gücü ol düşüncemde geleceksen tam zamanı şimdi gel 07.05.2008 Geleceksin Bir gün geleceksin özlemlerinle eski aşkına yine o sessiz köşede buluşacaksınız ve fakat bıraktığın gibi olmayacak hiçbir şey sevdiğin çocuğun gözlüklerini çizmesine taktığını görüp gülümseyeceksin 05.05.2008 Gönderme Diğer adı ile atıf siz iyisi mi evrak çantasına bakın neler yok ki içinde eksikleri espit edin tamamlayalım bir de kayıp eşya bürosuna gidin gülümseyelim hep beraber 11.05.2008 İnkar Galiba bizim okuldaydı saçları dağınık kendi halinde biri şiir mi yazarmış duymadım sevdiği kız mı kim bilir 17 Mart 2008 İstanbul ve Sen İstanbul ve sen iki muhteşem bana da bir gölge var mı ortalıkta 22.03.2008 Kaç bilinmeyenli aşk Hayalimde hep beni seveceğin mutlu günler vardı ben ise ne yapacağını bilmeyen saf çocuk bu ne biçim denklem nasıl matematik kaç bilinmeyenli aşk çözene aşk olsun 08.05.2008 Kelepir Sahibinden az kullanılmış 63 model bir gönül takas mümkündür 27.03.2008 Nasıl bir yalnızlık Sen hep benimlesin düşünce olarak yalnızlık yanımda hiç ayrılmadı ki Güneş’in oğlu her şeyle dost bir kendisi ile barışamadı işte böyle 09.05.2008 Ne çatısı Ne çatısı kardeşim ne çatısı aylardan mart olduğu doğru olabilir sonrası yalan 20 Mart 2008 Ne dersin Var olan ve yaşayan her şeyi seviyorsun her şeye yer var gönlünde biliyorum sana hayran olan ufaklık da açıkta kalmaz bu durumda ne dersin 01.05.2008 Ne Oldu Ne oldu İnciraltı ne oldu bize güzeller güzeli dört prensesin yalnız prensi kolundan tutup Kaf Dağı’na kaçırdığını unuttun mu 26 Mart 2008 Rüya-II Rüyanda rüya görüyorsun o rüyada biz gerçek dünyada uyurken düşlerde yaşıyoruz sence bu öykü mü komik biz mi durumdan vazife çıkarıyoruz 14.05.2008 Sayın Başkan İyi ki babanın itibarı ve biraz parası var sen de ortalıkta geziniyorsun 09.04.2008 Sil Sil geçmişi ne varsa benimle ilgili anıları sil sana yazdığım şiirleri unut bazı kırıntılar kalabilir düşüncende aşkımızdan izin ver o kadar olsun 18 Mart 2008 Teleferik Pencereden gördüğüm teleferik o teleferik olmalı güzellerin kaçırdığı genç adam kaf dağı burası diye gülümsedi 21 Mart 2008 Tut elimden Tut elimden diyeceğim de uçar mıyım sevinçten korkuyorum sonrası hayal dünyası birlikte gezindiğimiz 10.05.2008 Yalnız karganın dramı Yok öyle bir şey nerden çıktı dram komedi şu bu nerden çıktı yalnızlık şurda karga karga yaşayıp gidiyoruz insan sorunları insana kalsın 29.04.2008 Üçüncü bölüm Aşkımızın biyoloji dersi ile ilgisi O başka bu başka biraz romantik ol kardeşim dersmiş biyoloji imiş olur mu sandala bindirip Mualla’yı Orhan Veli ile sohpet edeceksin sınavda çıkmaz meraklanma ne ilgisi var aşkımızın biyoloji dersi ile 15.05.2008 Bir de ben bilsem Saksıdaki palmiye ve bahçedeki minyatür gül daha çok şey mi biliyor aşkımıza dair çiçeklerle konuşurum ama onlara anlatmam ki beni terk ettiğini sanıp ağladığımı onlara anlatmam ahmak aşıkları sen ve ben iki komedyeni yalan yanlış hayal kırıklıklarını şunlar ve bunları onlara anlatmam gülünesi aşkları bir de ben bilsem 17.05.2008 Dik dur bakalım Bir iki terslik nasıl yıkar düşlerini önce bir dik dur sık yumruklarını ve gülümse olumsuzluklara bak nasıl dağılacaklar 23.05.2008 Doğru seçenek Benim seni senin beni sevmen doğru seçenek karşılıklı sevgiye bağlanan sonuçta veriler eksik soruyu anlamak sınav sorumluluğuna dahil şeklinde saçmalamayacağım ve fakat dört yanlış bir doğrunun canına okur kural olarak aşkımız çoktan seçmeli test gibi biraz da romantik olsa 16.05.2008 Seni seven çocuk işte bu Yakışıklı kararlı tuttuğunu koparan aşkı için Ferhat’ları oynamaya hazır bir delikanlı iken öylesine eridim ki acemi palyaçoyu bile oynayamadım karşında seni seven çocuk bu işte işte bu seviyor musun hala 22.05.2008 Şiirlerini yakan prenses Sevdiğini anlatmıştı cesur ve gururlu sevdiğine anlatmıştı yalın ve dostça doğayı aşkı insanları işlemişti dizelerinde trene bakar gibi bakan bir çift gözü görünce senin için mi anlattıklarım duygusuz adam diye düşündü ve yaktı ne varsa 23.05.2008 Unutursam söyle Ne haddime unutmak sevdiğimi unutmama koşulu yok mu aşkta pilavdan dönenin kaşığı kırılsın yar üstüne yar sevenin boynu devrilsin 30.05.2008 Nurcan Vak’ası Sanıyor musunuz ki kına var bu gece ve iki sonraki gün düğün diye şiir yazar amcamız kendisine faydası yok ki takmış Kral Yolu’na yanındaki prens ve prensesten habersiz 3 bin yıl önceki Bayındır Dağlarında eşek izi bulacağım diye koşturuyor bırakın kendi halinde 16.05.2008 Yanımızdaki kır çiçekleri Uzaktaki gülleri görmek için yanımdaki kır çiçeklerini çiğnediğim gibi bir endişen olmasın miyop olan sevgiliniz her şeyi güzel görür ve fakat görüş alanı içinde kalan çiçekleri daha güzel görür sonuç itibarı ile iş bu şiir seni sevdiğimin itirafıdır 16.05.2008 Yaşamak üstüne Hep yaşamak üstüne çılgınlıklar dağların delinmesi çöllerin aşılması sevdiği için körfeze atlamak muhtara bildirmeden adres değiştirmek sevda üstüne türkü söyleyip avunmak yaşamak üstüne ötesi reklamları izlediniz 15.05.2008 Zaman makinası Zaman makinasi olsa elimin altında fal baktığın zamanı öpüştüğümüz an ile buluşturacağım zamanı dondurmak doğasına aykırı hayallerimin birlikte yürümek birlikte koşmak el ele tutuşup öylece kalmak bir anlık zaman makinasi olsa çok şey istemeyeceğim çay içmeye ne dersin sevdiğinle 26.05.2008 Dördüncü bölüm Aynadaki görüntü Fizik dersi değil ki aynaları tanımak için seni 18 indeki genç kız olarak mı görecektim 40’ında bir dost peki ya beni nasıl gösterecekti hain ayna nasıl istersin 18 indeki yaramaz mı 45’indeki delikanlı bana sorarsan iyisi mi sorma 10.06.2008 Bu oyuna yabancıyım Çoğunluk oynuyorsa bu onların sorunu oyuna yabancıyım hata değil yaptığım bilmemek bir güzele aşığım sanırım o da bana saray olması için bir samanlık alalım iki gönül ve samanlık meselesi yine de söylüyorum ikimiz de yabancıyız oyuna ikimizde de para yok saman yok samanlık da hayal biz galiba sevdiğimizle kalacağız bu gidişle 9 Haziran 2008 Büyücü Salak büyücü benden başka oyuncak kalmadı mı aynaya bakıp kendini göreceksin şekil sakatı büyücüm benim seni ben bile kurtaramam 13 Haziran 2008 Cennet burası olmalı 28 yıl önce koştuğum yerde kuzu kuzu oturuyorum Tire’de Atatürk parkı’nın kuzeyindeki cadde öyle güzeller ve güzellikler var ki cennet burası olmalı 28 Haziran 2008 Çam ağaçları ve deniz Bu vadiyi bilmiyorsun çam ağaçları ve deniz ortada ben masam ve yalnızlıkla kadeh tokuşturduğum masum zamanlar geç mi kaldık girdap mı oyunu bozan söylediğim gibi ben burdayım geleceksin sanırım bekleyeceğim bir eksik var biliyorsun yalnız içilmiyor 13.07.2008 Çekince Ben senin bildiğin çocuk değilim babamın yatı katı ve atı yok elbette olsa da işine yaramaz küçük bir kayıkla balıkçılık yapan bir adet merkebi olan ve çadırda yaşayan biri de değilim garip konulu şiirler yazarım bunlar para etmez değişik biri olma düşüncem de yok tek lüksüm sana aşık olmak küçük bir çekincem vardı geçmişe dair artık yok yine de aramızda kalsın seni sevdiğim hepsi bu 04.06.2008 Domates güzeli Ayşen ablama saygılar onsuz söz edilir mi domates’ten fakülte bahçesinde dimdik ayakta zamanı ve ortamı takmayan kendi halinde kız domates olarak ünleneceğini bilemezdi aslında adı geçen ülkenin biricik sultanıydı ve o bunu bilmiyordu neler yaşıyoruz neler bilemediğimiz gerçekte bildiğimizi sandıklarımız devede kulak aklımdan geçer miydi domates ülkesinin krallığı ve ayrı düşmek sevdiğimden 2 Haziran 2008 Dönüp sarıldım Bu akşam rakı ve bira karışınca dönüp sarıldım sandalyeye şişede durduğu gibi değil meret ben de değilim o sarhoş ederse ben de olurum bahane arıyordum söylemek için işte bahane ve fakat doğru yerde doğru zamanda doğru kişiye anlat aşkını yanlış mesaj verme sevdiğine o varken başka şeye sarılma o yokken de bu hatayı yapma 25.06.2008 Gecikmiş itiraf Gözlerine bakmak ne kadar zormuş kitap gibi okuyacağından korktum çözecektin belki beni belki kor gibi yakacaktın sevdiğini söyleyecektin korkak bir adamı seviyor olamazdın bu yüzden korktum 10.6.2008 Hep aynı çorba Doğanın kuralıdır yaşamak sevmek ve ölmek acemi şair hep aynı çorbayı yapar aynı pilavı aynı öyküyü anlatır çevirir çevirir aynı dizeleri yazar değişik bir salata iyi gelmez mi Boğaz’da Değirmen’de Çınardibi Alankıyı vs. yaylada 8 Haziran 2008 , Pazar Kararsızlık üzerine O komedi filminin kahramanı ben olamazdım üstüme üstüme geliyor gerçekler gülünen adamı oynuyorum o yapılır mı lan diye bağırdığım sahnede ben varım karar veren ben değilim elbette ciddi ciddi aynaya baksam yaşarken güleceğim kendime belki de ağlayacağım kafamı duvara vurmak çözüm gibi görünecek ya da sessizce Akdeniz’e koşup balıklara hal hatır soracağım 31 .05.2008 Kendimle Söyleşiler Anı defterimdeki kendi yazısını yırtan arkadaşım son derece haklıydı yalnızca benim okumam gerekirken elden ele dolanıyordu defter birinci bölüm biraz erken başladı oysa daha Ayvacık Pazarında bana bakarak yetimin boynu bükük olur diyen kara cahilden söz etmedim yaş 6 o gün bu gündür dik tutmaya çalışıyorum başımı sen öyle san moruk dercesine yolda giderken fakülteye doğru o şiiri düşünüyor ve dudağımı ısırıyordum gülmemek için beni deli zannedeceklerini düşünüp gülümsüyorum demiş O. Veli benim endişem daha farklı onun yolu da burası ya görürse beni bu halde tam sevimli bir tablo çizmişken onun gözünde bu bölüm de zamansız oldu sen önce okula başla Ayvacık’ta üç gün sora derse alınma birleştirilmiş sınıf maceranı kendine sakla üniversiteli olmak için daha çok yolun var sırayla lütfen ya şimdi özlemlerin gerçekleşir bir çorap söküğü gibi gelirse ard arda ve birden bilinmezdeki sevgili çıkarsa karşına her şey dilediğinden de güzel mutlu çocuk söyle bana bu öykü nereye varacak aşılmaz dağ ulaşılmaz sevgili kalmadığı zaman söyle bana bu öykü nereye varacak ya şimdi beklediğin kız girerse içeri hayalindeki gibi gülümser ve kollarını sarmak için boynunu koşarsa sana dayanabilir misin Ilıca 1 Haziran 1990 sevdiğimle çay içtim bugün bir başıma kimsecikler yoktu masamızda o ve benden başka geçmiş günlerden konuştuk biraz da gelecekten karamsar olduğumu söyledim hem de çok ama iyimser gözüktüğümü rol yaptığımı söyledim gülümsedi zaten yaşam bir sahne değil mi hepimiz rol yapmıyor muyuz... dedi sevindim bana destek oldu diye çaylar bittiğinde gülümsedim kendi kendime gerçekten iki bardak çay vardı ve iki sevdalı ama madde olarak yalnızca ben vardım sevdiğim ise hayal gülümsedim gerçeğe yalnızlığıma gülümsedim yalnızca gülümsedim 1988 ? Ali gitti diye küsmedi inadına yaşadı ve inadına sevdi neden duygularımı anlatırken süsleyemiyorum neden okula giderken saçımı taramayı unutuyorum neden ucuz gömlek ve pantolon giyiyorum anlayamıyorum neden sanki hep bana yüz vermeyenleri seviyorum bir şey daha var anlayamadığım neden kendime soruyorum bu soruları İzmir 1985 ? belki yarın gün bir başka doğacak bir başka uçacak kelebekler ve rüzgar bir başka sallayacak yaprakları kim bilir belki ben de bambaşka olacağım 28 Mart 1986 Masada yalnız çayımı içerken sessizce gelip arkadan sarsan kollarını ve ben geldim desen ölmez miyim mutluluktan ve fakat yaşayan aşıklar tercih nedeni 1 Haziran 2008 Ben söylemedim bir türküden alıntı ölüm Allahın emri ayrılık olmasaydı sen şaka yapmak yapmamak çizgisinde gezinirken o seninle kafa buluyor her şeyi veresiye kullanıyorsun senin mi sanki kütleni oluşturan su azot, oksijen kalsiyum falan kimya laboratuarı gibisin ölüm dediğin ödünç malzemelerin iadesi değil mi sayın ölüm işte buna içilir 07.07.2008 Rakı ve bira karışınca dönüp sarıldım sandalyeye şişede durduğu gibi değil meret ben de değilim o sarhoş ederse ben de olurum bahane arıyordum söylemek için işte bahane ve fakat doğru yerde doğru zamanda doğru kişiye anlat aşkını Bu akşam rakı yanlış mesaj verme sevdiğine o varken başka şeye sarılma 25.06.2008 anlayamazsın anlayamazsın anlasan da zaten bir şey değişmez bir öğrenci lanet olası öğrencilik sona ererken yorgun yüzücünün son kulaçlarını atıyor sahile doğru 12 Ağustos 88 Kadıköy’de Karaköy iskelesi saat 20.45, 16 Ağustos 91 görülecek birşeyler her zaman vardır tam anlamıyla satılmış bir delikanlı örneğini bile bulabilirsiniz Kadıköy’de az sonralar ve yarın sabahlar kaçınılmazdır dedim ya görülecek birşeyler her zaman vardır yarın işin olmasa olmaz mıydı yazık değil mi bu delikanlıya yüz üstü bırakılmış 16 Ağ.91 sağımda saat kulesi solumda deniz Konak Meydanı ana-baba günü sen yalnız olmadığını külahıma anlat ve aşkını baharını bilmem neni bilmem neni Konak 13 Nisan 1991 35 yıl yaşadın başka ne yaptın 5 Mart 1997 kalkmış nerelerden gelmiş kızcağız yakın olmak için sen ise seviyor sevmiyor diye papatya yoluyorsun aslanım daha ne bekliyorsun Beyazıt ya da Taksim Meydanı’nda miting mi düzenlesin seviyorum diye 10.7.1998 şimdiki zaman sahnesine koyup yaşadıklarımı gelecekten bakınca kendime garip bir komedinin orta yerinde görüp yaptıklarımı eğleniyorum 13 Ocak 1989 ayın parladığı yıldızların yandığı yer bizim dünyamız ve sonsuz yıldızlardaki sonsuz dünyalar bir dileğim var duyarsanız beni eğer mutluluk olacaksa herkesin olsun 9 Haziran 1983 sadık birer hizmetçiyiz bizler aşkımız sevdamız karagözlü yarimiz ve ne varsa güzelden yana düşündüğümüz hepsi doğaya hizmet için 4 Eylül 1996 Tuzla’dan selam gönderiyorum takvimlerin acele ile geçiştirdiği günlere İnciraltı’na saatlerle oynamak istemiyorum ve zamanla olmayan aşkımızın pembe tablolarına gülümsüyorum nasıl bir aşktı tatlı mı tatlı bir kız zakkum gibi sevsen zehrinden vazgeçsen kahrından ölürsün ya da benim gibi divane dolanır durursun fala inanıyorsa eğer azıcık iskambil karıştırıp da bana mutlu geleceğimi okuyan falcı o da seni seviyor derken belki de anlamıştır neden kızardığımı 4 temmuz 88 SONUÇ : Bir sonuç çıkarılamamıştır.16.07.2008 Komik çocuk Senden söz ederken bir yabancı gibi ne kadar zor ve komik oluyor nasıl derim o benim sevdiğim biricik aşkımdı ben onun için neysem ne 19.06.2008 Korkak aşık Gözünün içine bakarak pezevenleri oynatırsa sevdiğin kadın sakın şaşırma derenin sessiz akanı adamın yere bakanı meselesi 31 Mayıs 2008 Ölmez miyim Masada yalnız çayımı içerken sessizce gelip arkadan sarsan kollarını ve ben geldim desen ölmez miyim mutluluktan ve fakat yaşayan aşıklar tercih nedeni 1 Haziran 2008 Şaka yapabiliyor musun ölüme Ben söylemedim bir türküden alıntı ölüm Allahın emri ayrılık olmasaydı sen şaka yapmak yapmamak çizgisinde gezinirken o seninle kafa buluyor her şeyi veresiye kullanıyorsun senin mi sanki kütleni oluşturan su azot, oksijen kalsiyum falan kimya laboratuarı gibisin ölüm dediğin ödünç malzemelerin iadesi değil mi sayın ölüm işte buna içilir 07.07.2008 Teşekkür sanatı O da seni seviyor dediğinde falcı kız ellerine sarılıp öptün mü 30 Haziran 2008 Yarım kalmış çay faslı İnciraltı’nda Kani’nin kahvesinde bir yudum çay uzun bir gülümseme o kadar cesur değilim sevdiğimi söylemeye sen de değilsin çay ve gülümseme ile günü kurtardık bu öykü romantik değil komik bir öykü sonu mu bir çay molası ondan sonra 9 Haziran 2008 Yolda giderken Yolda giderken fakülteye doğru o şiiri düşünüyor ve dudağımı ısırıyordum gülmemek için beni deli zannedeceklerini düşünüp gülümsüyorum demiş O. Veli benim endişem daha farklı onun yolu da burası ya görürse bu halde tam sevimli bir tablo çizmişken onun gözünde 14.07.2008 Beşinci Bölüm Hanya ve Konya meselesi Her şey yolunda sevdaya dair deliler gibi sevdiğin kız da seni seviyor senin sevdiğin kadar iki cambaz bir ipte oynarsanız böyle olur komedi desem ciddi çocuklarız neden birimiz Hanya�da birimiz Konya�da belli değil aşk değil meyve-sebze ticareti bizimki olsun zamanaşımı yok ki aşkta fatura ve irsaliye de aranmaz 21 Ağustos 2008 Perşembe Artı otuzbeş Gülen arkadaşım beş yaşında iken ben kocaman bir adamdım on onbir boyacının aşkı idim onun için o küçük prenses boya reklamı vardı o zamanlar biraz uzakta kaldı ya olsun zamana uymak için artı otuzbeş formülü iyi mi 20.07.2008 Kendine acıma Tanımakla yetin sandığından daha güçlüsün bir vincin kaldırmasıyla bir manivela ile kıyaslama kendini sen o değilsin karıncanın adımları ile ceylan veya kurt veya başka bir şey herkesin adımı kendine yorulunca dur ve düşün farklılığını kullan son damlasına kadar saçlarını tarayabilirsin asıl işlevi süslenmek değil kafanın düşünmektir 20.07.2008 Klasik oyun Romantik olmak klasik oyun işin aslı domates ya da salata var mı başka izah tarzı 19.07.2008 Salaklık ödülü Aslan gibisin abicim benim aramızda pozitif bir enerji oluştu sen olmasan sen olmasan kim oynar bu rolü bu ödül senin bu ödül senin köprüyü geçene kadar söylenenlere değer verme 20.07.2008 Senin şansın Aynı olayda birimizin şanslı birimizin şanssız olması olur mu konu gönül meselesi ise olabilir frekanslar tutmalı kanımca kıvırtacak başka yol bulamıyorum da ondan romantik ya da vahşi bir kucaklaşma olacak bizimki 24.07.2008 Ayakkabı ve şapka parantezi Sayılar dünyasında benim de yerim var aç şapka parantezi üç nokta sonsuz işareti kapa ayakkabı parantezi olur olur kafanı yorma 07.08.2008 Tanık İstanbul tanık sevdiğime üç-beş gizli mektup bir de dizeler 12.09.2008 Vücut dili Hiç bir şiir hiç bir öykü hiç bir roman bu kadar cesur ve patavatsız olamaz anlatmak istediklerin yanında anlamak istediklerim her şey var nazar değmesin pabuç gibi 19.07.2008 Yaşam kalitesi Gülünesi ayrıntılar sayılmazsa beyler gibi yaşadık bunca zaman yaptıklarımız yapacaklarımızın güvencesi kalan yaşam süremiz ortalamalara göre şu kadar yıl 45 yılı afiyetle yediysen kalan 20 yi iyi değerlendir ne mi yapacaksın dünya senin olsa üç öğünü geçmez tüketimin uzayın tapusu olsa anı olarak saklarsın arşivde gerisi size kalmış 01.08.2008 Altıncı Bölüm……. Komik bir sayfa Aşkımız gerçek yaşamın komik bir sayfası ben gerçek birini sevdim sanarak bir hayalin ardından koştum 04.10.2008 Arz-ı hal Kalem tutan ve klavyede seken fare ile dans eden ellere kurban olayım katip ahvalimi yaz yare böyle Şah’a da selam olsun bu arada istedim vermediler değil aslında nerde o medeni cesaret şoför olmaktan öte bir ehliyetim bile yok elden düşme bisiklet ile kız mı tavlanır uzun boyumun yüksek topuktan kaynaklandığı ve renkli gözlerimin lens olduğu anlaşılmasın kul olayım yukarıda özetlediğim ellere katip ahvalimi yaz kime istersen ona yaz yare yaz Şah’a yaz malum sebzeye istersen hal müdürlüğüne yaz Ekim 2008 Dut yemiş bülbül Beni seviyorsun biliyorum ben de seni burada konuştuklarımı o zaman söylemek nerde senden çıt çıkmadığı gibi ben de dut yemiş bülbül hadi sayın dut sevgili bülbül siz de böyle komedileri oynayın da görsün bu çocuk ona da selam söyleyin Ekim 2008 Böyle bir şey mi Sen onu seviyorsun o da seni üç beş dizelik şiire nasıl da sığdı bu uzun öykü saklambaç oynadınız sözcükler arasında anlaşıldı çok sevmek böyle bir şey 29.09.2008 Çalakalem yaşamak Bir müsteşarım bile yok N’apcaz şimdi Ekim 2008 Çiçek adları sözlüğü Bir ad bulamadım seni tanımlamaya çiçeklerle papaz oldum bu yüzden sözlüklere savaş açtım yel değirmenine saldıran kahraman gibi 09.10.2008 Elbet bir gün Elbet bir gün buluşacağız milyon kere milyon parçaya bölünmüş ben ile parçalı bulutlu güzel yani sen bir yerlerde buluşacağız bilirsin ben işimi yarım bırakmam 09.04.2011 Hesapta yoktu Hesapta yoktu ayrılık ve unutmak yine de ayrılığmızın üstünden 20 yıl 5 ay 2 gün 7 saat geçti Ekim 2008 Hukukçunun Aşkı Senin bir aşk şiiri olduğuna kimse inanmaz hukukçunun aşkı diyelim istersen Manavgat’ta mukim avukatlıkla iştigal eden kardeşim ve hocamız İsa’yı saygı ile anar ve kendisine telif ödenmeyeceğini belirtirim konumuz bu değil milyon kere milyon parçaya bölünmem aşaması seni sevdiğimin Ekim 2008 Kendi halinde dizeler Biliyor musun ne ben yeteri kadar gevezeyim ne sen tümden suskun iki sözcüğü getirip yan yana anlam veremedik senin gizli dünyan benimki ile yarıştı kim kazandı dersin doğa bizimle dalgasını geçti gülümsemeler kaldı yalnızca zaman ayırıp bir bardak çaya bir tebessüm gönderelim eski sevgiliye Ekim 2008 Sevimli çocuk Küçükler hep sevimli olmaz mı belki ben bile öyleydim 2008 Takas Beni ağlattıkların ile seni üzdüğüm zamanların takas ve mahsubunu dilerim kalan olursa borcum borç ben alacaklı çıkarsam bırak öyle kalsın Ekim 2008 Üç beş güzel Üç beş güzel bir araya gelmişler neler kaynatıyorlar benim sevdiceğim var mı yok mu aralarında belli değil 09.04.2011 Yolun başı İstanbul Okumayı yazmayı saklambaç oynamayı öğretir sevgili çıkagelir bu arada şaşkına döner gençliğin kavuşmak ve ayrılmayı yeniden hissedersin bu ne biçim sevda ne biçim lahana turşusu bekle ve gör beş dakika kendine ayır ve sevdiğine gülmek için boy aynası ağlamak size kalmış bu öykü bitmez bu şiir yazılmayı bekler ben de beklerim Ekim 2008 Zamanda Yolculuk 20 yıl önceye döndüğünde kimler vardı bugün olmayan İnciraltı buluşma ve ayrılma noktamız Ekim 2008 Zamane aşkı Senin DNA ile benimki özlemlerini bir gen bankasında buluşarak mı giderecek 04 Ekim 2008 Yedinci bölüm 7 Kasım 1992 1+1 ne zaman 4 oluyor biraz matematik biraz biyoloji ve hayat bilgisi kim kimi ayartır bilinmez maçı kendisi yönettiğini sanır oyuncu kendine bile sözü geçmez gerçekte savrulur durur işlemin nasıl yapıldığı değil sonuç önemli mutlu musunuz gençler gerçek olan bu 7 Kasım 2008 söyleşi Atatürk’ten tutkuları kavgaları ve sevdalarını dinliyorum kara bulutların arkasındaki çakalların nasıl etkisiz bırakılacağını savaşmayı değil ölmeyi emreden komutanın insan sevgisini karamsarlığın nasıl aşıldığını uygarlık savaşının hiç bitmeyeceğini herkesin yapabileceğinin en güzelini en iyisini yapma borcu olduğunu onu görmenin sevmek olduğunu dinliyorum Ekim 2008 Ben değilim Birileri aşk acısı yalnızlık şarkısı terk edildimişlik duygularını ballandıra ballandıra biraz da abartarak anlatır o biri ben değilim çiğdem çiçek açtı minyatür gül bir harika ben bir harikayım sen de harikasın peki eksik olan ne Kasım 2008 Buldum Öyle sanmaya devam et senden başkası kandıramaz bu çocuğu Kasım 2008 Camın arkasındaki güzel Saçlarını tarar elleriyle rüzgara bırakır düş kadar güzel kadın gönlümdeki işgalci kibritsiz kandil yakanı türkülerimin ne desem ben sana seviyorum işte camın arkasındaki güzel Kasım 2008 Kararsızlık Eğrisi Hep doğrudan gider ya bu müthiş çocuk en küçük hata kabul edilmez yalan mı söyledin aşka dair yoksa yanlış mı deliler gibi sevdiğin şiirler sultanı güzel hayal ürünü mü yoksa dersimiz ekonomi değil yine de karasızlık eğrisi görünüyor bu sayfada Kasım 2008 Kimlik arayışı Yari gönlünde ara arayan bulur derler sığ sularda hava alırken derinlerde işin zor biliyor musun senden daha yakını yok sana eşek izi aramakla meşgulsün Ağrı Dağı’nda bulamazsın elbette bulamazsın işin zor bu gözlerle Kasım 2008 Nasıl geçti Arabesk takılırsak rüzgar gibi yazmak istersen ayrıntı çok aşk romanından toplumsal konulara geometriden biyolojiye edebiyata şuraya buraya boş konuşmak yok hepsini yaşadın ve devam ediyor oyun Kasım 2008 Siper Saldırı amaçlı mı yoksa savunma belli değil sahnenin paravanı görünen başka görünmeyen başka niyet ise bambaşka domatesten siper olur mu Kasım 2008 Sitem Gençlik komik değil mi sözüme darıldılar alsam ne yapacaklar neden darıldık birbirimize depremin şiddetinden mi her şeyi biliyor her şeyi anlıyorduk gibi geliyordu da zaman okulu öğretti bizi bize gecikmeli olarak sandığımız kadar dürüst ve delikanlı değildik belki de Kasım 2008 Teşekkürler Çizelgesini çıkarsam artılarının borçlu çıkacağım ifa yerine bir teşekkür buruk bir tebessüm mahçubiyet hesabından yumulan gözler Kasım 2008 2008 sonbahar birinci bölüm Beni bu numaradan ara Beni bu numaradan ara numaradan olsa bile yine de ara sesini duyarsam mutlu olurum bilirim ki o an beni düşünüyorsun geçmişe selam söyler geleceğe gülümseriz birlikte bugünü sorma gitsin yatay hislerim dikey gerçeklerle çatışma halinde çok şey istemiyorum seni unutur muyum diye yalan söyle benim gibi hukuku kenara koy pazar tezgahını aç sebze meyve satarsın manav da olur çay ocağı da büyük bir marketin serin köşesi beni unutma lütfen ve bu numaradan ara numaradan bile olsa ara sevinsin çocuk 15.11.2008 Bir çay lütfen Çay bir güzellik sen ise bir başka seninle çay içmek daha da başka ve fakat senin demlediğin ve birlikte içilen çay anlatılamaz sözcüklerle 15.11.2008 Boyacının Aşkı beş yaşındaki genç kız boyacının aşkı idi hoş göründü gözümüze reklamlar daha mı kolaydı mutluluk birkaç misket birkaç arkadaş kıraç bir bahçe İstanbul’un orta yeri 10.11.2008 Cıbıldak düşler Susma hakkımı kullanacağım da kızarmakla iştigal ediyorum kırmızı kıpkırmızı yutkunup burnunu çeken çocuk belki de ağlayarak kapatacak sayfayı 15.11.2008 Eşim beni aldatıyor Eşim beni doğa ile aldatıyor müştekiyim şikayetçiyim yakınma dilekçesi vermek istiyorum beyfendi kalkmış çiçek adları sözlüğü hazırlıyor yeşilin mavi ile kucaklaştığı içinde dereler akan cennetlerden söz ediyor başka bir şey bilmez bu adam 11.Kasım 2008 Hayallerimiz ve dik üçgen Kaf dağına tırmanmak tam bize göre enerji sonsuz yorulmak yok böyle bir zamanda tanıştım masaldaki sevgili ve dik üçgenle hipotenüs bir bütün olarak anlamlı olduğunu biliyor dik kenarlar ile biz de anlamlı olmak için birlik gerektiğini biliyoruz sen dik kenarlardan biri ben diğeri kim çözecek bu problemi. 16.11.2008 İade-i itibar Zaman itibarını öyle iade eder ki şaşırır kalırsın 14.11.2008 Koş vatandaş Koş vatandaş koş sera malı değil yayla domatesi bunlar ithal ya da hibrit tohum yok koş vatandaş tamamen yerli para da geçmez bir şiire birkaç kilo meyve hediyesi gel vatandaş sevdiği ile kaçanlara kavuşanlara hepsi bedava 15.11.2008 Küçük hayaller Fazla mı büyüttün hayallerini sen mi küçüldün durduk yerde zamana direnebilir misin ve şartlara şurdakini alıp burdakine ekleyebilir misin sınırı yok düşlerinin onun da öyle o sekizinci harikası Dünya’nın sen makul bir yer bul kendine sonsuz evrende birilerinin güldürmesi gerekir insanları n’olcek şimdi 16.11.2008 Nerede aşk Biyolojik bir oyun mu yoksa kimyasal hormonlar var ya hormonlor peki nasıl yazılacak şiirler şarkılar neler anlatacak kan pompalamak dışında bir görevi var mı kalbin alt tarafı iş bölümü yumurta merkezli yaşam oyunu hepsi bu 14.11.2008 Yakınma Ne felekten ne de bana yüz vermeyen güzelden yakınmam var kendi yağımla kızarıyorum bir fırsat daha verirse zaman o zaman hangi cevizleri kıracağımı bilemiyorum 14 Kasım 2008 Yalancının destanı Hiç yalan söylemedim ne kendime ne başkalarına hiç aşık olmadım masaldaki güzelden de haberim yok yaşam komedi bu çocuk için ben de oyuncu kaf dağı var ya inanmayın masal kardeşim hem de kuyruklusundan pamuk prenses beni severdi hem de çılgınlar gibi şarkılar söyler şiirler yazardı o mektuplar var ya sanat eseri yine de yüz vermedim hangi sultanlar peşimden koştu hangi prensesler hangi masalda prenslik teklifi aldım hatta ve hatta gol krallığı milli takım teknik direktörlüğü bir filmde baş rol başkan yardımcılığı patagonyada çatılardan sorumlu devlet bakanı malum ülkede yok kardeşim yok hepsini toplasan bir kg domates etmez mutluyum gururluyum yarışmacı arkadaşlara başarılar diliyorum 14 Kasım 2008 2008 sonbahar ikinci bölüm Bıkmadım Bıkmadım şiir yazmaktan senin için delice bir tutku belki belki bu yüzden kafam karışık bunca zaman sonra yollarımız farklı yönlerde ışık yılı kadar uzaklaşmışken aynı yerden geçmeyi yolların kesişeceğini ummak bilgi eksiği olsa gerek doğrular düzlemler konusunda ya da böylesine bir aşk 22.11.2008 İyimserlik şiirleri Bilmediğini bilmek çok şey bilmektir bildiğini tartışmak gerçeğe giden yol kendinden başkası değilsin kimse değil 18.11.2008 Sevda şiirlerinin genetik açılımı en çok sevdiğin her şey olabilir paradan bilgisayara çiçekten bakteriye dereye balığa yağmura kara r aşık olduğun ise bir insan 18.11.2008 Ümit verdin Bize uyar mı bilinmez ümit verdin kız bana sevindirdin elleri ben ne yaptım bu ara elim koynumda yürüdüm Yeşilırmak boyunda peki ya sen bu denli seven bir avanak buldun mu sen neresinde kaldın bu türkünün ben neresinde 22.11.2008
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Odabaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |