 • ÝzEdebiyat > Roman > Oluþum Romaný |
1
|
|
|
|
Bir rivayete göre köy, dere kenarýnda kurulan bir çiflik ve müþtemalatý olarak baþlamýþ,daha sonra burada çalýþanlarýn ve dýþarýdan gelip buraya yerleþmesindan sonra köy haline dönüþmüþ. |
|
2
|
|
|
|
Belki de gerçekten hiçbir þey olmuyordu, hepsini ben hayal ediyordum. Belki bir dere yoktu. Belki sis de yoktu. Yalnýzca benim çok uykum vardý. Uykulu uykulu böyle bir yerde gerçek ve düþü ayýramýyordum belki de. Uykulu uykulu bunun gerekli olup olmadýðýn |
|
3
|
|
|
|
Erol Güngör tarafýndan 2008 yýlýnda 13 bölüm halinde “Nihavent Apartmaný” isimli TV dizi senaryosu, ve ayný adlý bir roman yazýlmýþtýr. |
|
4
|
|
|
|
Yakýnda çýkacak olan "Karanlýðý Boyamak" adlý romanýmdan bir bölüm. Romanýn baþkahramaný Mina (küçük bir kasabalý kýz) çingenelerle ilk kez karþý karþýya geliyor ve onlardan kafasýný kurcalayacak bir sürü yeni þey öðreniyor. |
|
5
|
|
|
|
Kendini bulmak için içsel karanlýða yolculuk etmelisin.Keþfedilmemiþ bir sürü aydýnlýk orada. |
|
6
|
|
|
|
Bazý çocuklar geldikleri yere bela getirirler. Uður onlardan biriydi. Sarý saçlý, mavi gözlü, koyu tenliydi. Cildinde garip garip beyaz lekeler vardý. Bu ona yirmi dört saat pismiþ izlenimini veriyordu. |
|
7
|
|
|
|
Mina, kýsa bir süre sonra yeryüzündeki en iyi arkadaþý olacak Çiðdem'i anlatýyor... ya da anlatmaya çalýþýyor. Arkadaþýnýn geçmiþini anlatmaya baþlayýnca iþler iyice arapsaçýna dönüyor, çünkü bir göçmenin nereli olduðunu anlamak en baþta göründüðü kadar k |
|
8
|
|
|
|
Ýþin doðrusu, ikide bir caným kaçýp gitmek istiyordu. Niye duruyordum ki burada? Birkaç dakika daha onu görebilecek olmam bir þeyi deðiþtirecek miydi? O da sanýrým gitmeyi düþündüðümü görüyordu, ve bundan korkuyordu. |
|
9
|
|
|
|
Mina'nýn okula baþladýðý gün kafasý sayýsýz önyargý ve soru iþaretiyle dolup taþýyor. Ýþin kötüsü, kýsa bir süre içinde kuþkularýnýn bazýlarýnda haklý olduðunu görüyor... Kahramanýmýzýn, kocaman bir :( eþliðinde okuldaki ilk günler... |
|
10
|
|
|
|
Bir gün Mina'larýn evine tuhaf bir varlýk geliyor. Tek yaptýðý þey durduðu yerde výnlamak, ve Mina'nýn ona yazdýðý herþeye "Geçersiz Ýþlem" yanýtýný vermek. Bir tanýþma öyküsü... |
|
11
|
|
|
|
Ayný upuzun dil de vardý, ve kulaklarý dereye sarkýyor, neredeyse suya deðiyordu. Muþka artýk sonsuza kadar o derenin suyunu içecekti. Ve ayný zamanda Serena’ya verdiðim resimdeki gibi sonsuza kadar pirelerinden kurtulmak için kaþýnacaktý. |
|
12
|
|
|
|
Sonra bir gün oraya girdiðimde kendimden hiç beklemeyeceðim bir þey yaptým. Bir çikolata aldým. Çevreme bakýndým. Onu aldýðýmý kimsenin fark etmediðini gördüm. Ve onu cebime attým. Bu kadar basitti! |
|
13
|
|
|
|
Gözünü aþaðýda bulunan elektrik tellerindeki kumrulara dikmiþ, otobüslerin, insanlarýn þehrin bu kangren olmuþ damarlarýna doðru yükselen uðultularýný dinliyordu. |
|
14
|
|
|
|
Havalar güzelleþip bahar güneþinin soðuk topraða yüz vurduðu zamanlarda daha da arttý bu karþýlaþmalar. Kapýnýn önünde otururken, bakkala gidip gelirken, pazardan eve dönerken nerde gördüyse o gözleri kendi gözleriyle birleþtirdi hep. |
|
15
|
|
|
|
Muþka þapþalýn tekiydi, bu dünyada en çok hoþlandýðý þey ilgi görmek, sevilmek ve oyunlarýmýzý sabote etmekti. Herkes onu bizden biri olarak kabul ediyordu, ama kimse onunla Çiðdem gibi ilgilenmemiþti o güne dek. Anormal bir yaratýktý, eðikti. |
|
16
|
|
|
|
Doðan Amca ve Mina'nýn babasý Sami, garip bir bilimsel tartýþmaya giriþiyorlar. Tartýþma çok geçmeden bilimsel olmaktan çýkýyor ve çýðrýndan çýkýyor. O sýrada Ayral Teyze konuyla ilgili, ikisinin de gözardý ettiði bir ayrýntýyý farkediyor. |
|
17
|
|
|
|
Bakýp da görmeyenlere ithaf olunur. |
|
18
|
|
|
|
Kapýyý açýp bir bardak su almaya giderken görüyordum bütün bunlarý.O anda vazgeçiyordum gitmekten ve geri dönüp boþ bir defterle bir kalem alýyordum elime.Onun yazdýklarýnýn hepsini kelimesi kelimesine aktarýyordum sayfalara ve ben cenaze törenleri arasýnda koþuþturan o adamýn yaþadýklarýyla yazdýklarýný aktarýyordum sizlere aslýnda... |
|
19
|
|
|
|
Yeniden doðmak istiyordum... |
|