..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Başka dillerle ilgili hiçbir şey bilmeyenler, kendi dilleriyle ilgili de hiçbir şey bilmiyorlar. -Goethe
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Fuat Türker




4 Ağustos 2011
Ölüm ve Çocuk  
Fuat Türker
Ölümü yok olmak ya da toprak olmak olarak anlaması çocuk için yıkımdır. Anne - babasının bir gün ölerek toprak olacağını zanneden çocuk, psikolojik açıdan dengesini yitirir.


:ADEH:
Çocuklar hakkındaki, “henüz küçük, anlamaz, çocuktur” düşüncesi doğru değildir; özellikle günümüz çocukları oldukça zekidir. Din, fıtrat olarak inanç eğilimli yaratılmış olan çocukların ruhuna seslenir ve ruhsal yapılarına uygun düşer. Çocuğa küçük yaşta Allah anlatılmalı, Allah sevgisi verilmelidir. Allah ve din öğretilmezse çocuk kendisini boşlukta hisseder; dünyayı kâbus gibi görür.

Çocuğa özellikle ölüm konusu çok dikkatli anlatılmalıdır. Ölümü yok olmak ya da toprak olmak olarak anlaması çocuk için yıkımdır. Anne - babasının bir gün ölerek toprak olacağını zanneden çocuk, psikolojik açıdan dengesini yitirir. Kendisinin de bir gün yok olacağı düşüncesi, çocuğu aynı ruh haline sürükler. Oysa anne ve babasıyla cennette kavuşacağı, onlarla birlikte olacağı söylenirse, çocuk ruhen ve bedenen çok sağlıklı olur.

Doç. Dr. Sefa Saygılı "Cocuk Yetiştirmede Altın Kurallar"ında çocuk ve ölüm konusundaki görüşlerini şu sözlerle açıklar: "Ölümün hayatın bir parçası olduğu fikriyle tanışan çocuklar, bu konuda kendileriyle hiç konuşulmayan çocuklara oranla ölümden daha az korkar. Çocuğumuz ölüm üzerine durup dururken tartışmaya hevesli değilizdir. Ne var ki aile yaşamındaki bir kayıp, bunun hangi duygulara yol açtığı ve ne anlama geldiği hakkında konuşmak için zaman ayrılırsa, çocuklar da ölümü hayatın bir parçası olarak görür. Çocukların ölüm hakkında kendi fikirleri oluşmuştur; bu nedenle doğruların söylenmesi durumunda kafalarında korkunç düşüncelere daha az yer kalır. Çocuklar ölüm üzerine rahatlıkla konuşabildiklerinde, ondan daha az korkar ve bir yakınlarını kaybettiklerinde de daha anlayışlı olurlar."

"Çocuklarda Davranış Bozuklukları" adlı kitabında ise Sayın Saygılı şu açıklamaları yapar: "Dindar olan ailelerin, Allah inancı ve sevgisiyle yetişen çocuklarında ölümün yol açtığı mahzurlar görülmemektedir... Herhangi bir ölüm halinde, ahiret inancı çocuğu teskin eder. Bu yüzden İslâm terbiyesi ile yetiştirilen çocuklarda ruhî bozukluklara az rastlanır. Depremden korkan, daha doğrusu "en güçlü" babasının kaçışına mâna veremeyen çocuk, Yüce Allah’ın iradesi olmadan yaprağın bile kımıldayamayacağını bilseydi, hadiseyi zihninin derinliklerinde iz bırakmadan, zararsız geçirebilirdi."

Hatalı bir yaklaşım olarak ise şu örneği verebiliriz... Yurt dışında bir dergide yayınlanan bir makalede çocuk ve ölüm konusunda anne babalara şöyle bir tavsiye vardır: "Çocuğunuzun köpeği ölürse, derin bir uykuya daldığını, kardeşi, arkadaşı ya da bir yakını ölünce onların bir seyahate çıktığını söylersiniz."

Ancak bu makale nedeniyle dergiye anne babalardan sayısız mektup gelir. Ailelerin şikayetleri çocuklarının da aynı şeyleri yaşamaktan korktukları, uyumaktan kaçındıkları, onlarla seyahate çıkamadıkları, bu durum karşısında ne yapacaklarını şaşırdıkları yönündedir. Makaleyi yazan doktorun cevabı ise; "Bu meseleyi fazla kurcalamakla hata ettik" olur.

Oysa hayatın en kesin gerçeği olan ölüm kuşkusuz "kurcalanmalı", üzerinde derin düşünülmeli, her an gelebileceğinin bilincinde yaşanmalı ve sonsuz hayat için hazırlıklı olunmalıdır. Yukarıdaki örnekten de çok açıktır ki ölümle her şeyin biteceği, yokluk, hiçlik düşüncesi insanın yaşamını azap içinde sürdürmesine sebeptir. İnsan, ölüm sonrası bir yaşamın bilincinde olduğunda, yaşadığı zorluklar kolaylaşır. Kuşkusuz bu çocuklar için de geçerlidir. Ölümün, gerçek yaşama geçiş aşaması olduğunun bilincindeki çocuk korku ve üzüntü hissetmeyecektir.

Annesini ya da babasını kaybeden çocuklara söylenen, "bir daha annen ya da baban asla gelmeyecek, onları artık göremeyeceksin" gibi sözler korkunçtur. Anne babasını bir daha göremeyecek olması, çocuk için dehşet verici bir düşüncedir. Dolayısıyla “bizleri Allah yarattı, ahirette, cennette yine hep birlikte olacağız” denildiğinde, çocuk ruhsal yönden rahatlık içinde olur; sevgisi devam eder.

Prof. Dr. Atalay Yörükoğlu, çocuk ve ölüm konusunda şu önerilerde bulunur: “Çocuklar ölümle, çok erken yaşlarda ilgilenmeye başlarlar. Öldükten sonra iyilerin cennete gideceğini öğrenmek, onlar için çoğu zaman yatıştırıcı olur... Sevdiği dedesi ölen bir küçük çocuk, bu gerçeği çok güzel dile getirmişti: Dedem beni bırakıp cennete gitti, orada başka çocuklarla oynuyor!..”

A. Yörükoğlu’nun, anne ve babalara çocuk ve ölüm konusundaki bir diğer tavsiyesi de şöyle; “Onların, sevdiği kişilerle bir öte dünyada buluşmak ümidini kırmayın." (Çocuk ve Ruh Sağlığı, İş Bankası Yay. Shf. 194)

Çocuk inançlı yetiştirildiğinde, bu onun tüm hayatını mutlu ve huzur içinde yaşamasına vesile olacaktır. Bu şekilde yetiştirilen bir çocuk, yaşı ne kadar küçük olursa olsun, olgun bir akla ve ahlaka sahip olur. Çocuk tek güç sahibinin Allah olduğunun bilincinde olursa, yaşadığı olaylar karşısında duygusal yıkıma uğramaz. Her olayın Allah’ın kontrolünde olduğunu bildiği için hoşuna gitmeyen bir şeyle karşılaştığında yakınmaz, güzel ahlak sergiler.

Din gerçek anlamda yaşanmadığında insanların ve dolayısıyla toplumların sağlığı bozulur. Dışarıya çıktığımızda insanların ne kadar mutsuz olduklarını görmemek imkansızdır. Çocuklarımızın beslenmelerine dikkat ettiğimiz kadar ruhlarının da beslenmesine özen gösterelim. Çünkü din, çocuğun sağlıklı ve mutlu olmasını sağlayan ruhsal besindir.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnkârcılar İnananların Sapmasını İsterler
Son Perde
Dinin Çıkarlarını Gözetmek
Anne Babaya İtaat Nasıl Olmalı?
Korkma Ebedi Varsın
Allah Aşkı
Bir Başka Candır Ölüm
Kadere Dair
Kur'an'dan Sorulacaksınız
Her Sabah, Günü Allah'a Adamak

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnsan Neden Kıskanır?
Konuşma Kişiliği Yansıtır
Çocuklar Gibi...
Gerçek Sevgili
Ne Kadar Aciziz!..
Ahirete Hazırlık Kursu
Gerçek Adalet
Vakit "Öldürmek" Değil, Kazanmak İçindir
İnsanlar İçin Yaşamak Zordur
İmtihan Olmasa?

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Otobüs Yolculuğu [Öykü]
Köy Anılarım (!) [Öykü]
Artık Oruç Tutuyorum (Çocuklar İçin Ama Büyükler de Okuyabilir :) [Öykü]
Daldaki Armut (Çocuklar, Gençler ve de Çocuk ve Genç Kalanlar İçin :) [Öykü]
Boyun Eğen Kutlu Kadın [Öykü]
"Kahrolsun O Zan ve Tahminle Yalan Söyleyenler" [Eleştiri]
Dünyalık Peşindeki Din Adamları [Eleştiri]
Şeytanın Çift Taraflı Kıskacı: Bir Yanda Ateizm Bir Yanda Yobazlık [Eleştiri]
Yalanın Rengi [Eleştiri]
Toplumda Yerleşik Kur"an Dışı Sözler - II [Eleştiri]


Fuat Türker kimdir?

6 yıldır insani ve imani konularda makaleler ve çocuk yazıları yazıyorum. Yaklaşık 5 yıldır Haber Vaktim, Cemaat. com, Sayha Dergi, Edebistan, Turuncu Dergi, Körpe Kalemler, Edebiyat Defteri gibi dergi, portal ve haber sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Yazılarımı ve inandıklarımı paylaşmak için İz Edebiyat'dayım. Ayrıca Risale Çocuk, Kalem. biz ve Beyan/İstikamet Dergisi'nde çocuk yazıları yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Fuat Türker, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.