sistemsel bir aksiyondu tuttuğum ellerin.sezgisel bir reaksiyondu tuttuğun ellerim.fanatik bir düzlemde hareket eden çizgilerden ve o varoluşun yıkım boşluğu..

gözlerinde yattım.ağladım ağladım.periler bastı her yerimi

aşk kustum yitik bahar mimozalarına.

ölümü çizdim patikalara, sezgisel ölümü.
mor dipleri çizdim yoksunluğa, sevgisel sonbaharı.

beynim yer değiştirdi.senin özlemine,reddine,içine girdim.ruh nakliydi canlı yayınlarda kan olduğum.

üzerimde beyaz bir perde.ve perdede bir aksiyon filmi.puntolar ve altyazılar.

bir gidiş bir yok oluş bir sandalda resmini fark ediş ve suya atlayıp bağırış,soğuk ve bir yaşam çekirdeğine sarılıp ısınış.

artık atom çekirdeği yiyen yosun tutmuş ve tutkalımsı bir samanyolu canlısıyım.bilinmezliğiyle varoluş.

karlar yağdı üstüme karlar.bileklerim incindi,üşüdü.in cin bezik oynadı aşkların üzerine.örselenmiş ve bir daha hiç geri dönmemek üzere giden sen rüzgar gibi geçtin ve bir filmsin,tanrısın üzerine yağıp cehennemiyle beni yarı tehdit unsuru olarak gören.

tarif ettim ruh naklinin son adresini,son versiyonunu informel,bağsız bir dilenciye.tuzlu ve şekerli su karışımı kokan bir derviştim elimde hüzünden oyuncaklar.

olacaklar ve olmayacaklar.kaçıncı vazgeçiş ve ahmak adımların çıldırtan sadelik ve sabrı.

seni ve senleri seven tüm uzuvları yer değiştirmiş çıldırtan bir benlikte bulduğum akşamdı yüzümü işte.

arkandan el sallayan ve sonra gülümseyerek giden gözünde sıradan bir bahar yaşı olan mor bir ruh. ben!

merhaba alem!

...