Ey af ve maðfireti her zaman en güzel mertebede tecellî eden Erhamürrâhimîn,

Kâinat "Rahman Rahim olan Allah'ýn Adýyla", Bismillâhirrahmanirrahim" ile baþlar. Kâinat ayetleri gibi Kur'an ayetlerini içeren sureler de Bismillâhirrahmanirrahim" ile baþlar. Besmele, tüm âlemin ve Kur’anî hakikatlerin kilitlerini açan anahtardýr.

Rahman ve Rahim olan Allah'ýn merhameti, görünen ve görünmeyen her þeyde tecelli eder. Allah'ýn rahmeti her þeyi kuþatýr, sýnýrsýzdýr, ezelidir, ebedidir. Kâinattaki yaratýlýþ mucizelerinden bedenimizdeki detaylara, hava, su ve tohuma, çiçeklere, böceklere kadar her yerde Allah'ýn rahmetini görebiliriz.

Hayat kaynaðýmýz olan suyun akýþkanlýðýnýn yüksek olmasý Rabb'imizin merhametindendir. Böylece vücudumuzdaki hücrelere oksijen, besin, enerji, hormon gibi yaþam için gerekli maddeleri taþýyan kan, kýlcal damarlar içinde bile kolaylýkla taþýnýr.

Havadaki oksijen oranýnýn %21 olmasý Rabb'imizin merhametindendir... Daha az olsaydý canlýlar nefes almalarýna raðmen boðularak ölürlerdi. Eðer % 21'den fazla olsaydý en ufak kývýlcýmda dünya ateþ topuna dönerdi.

Tahta parçasý görünümündeki tohumun içine ait olduðu canlýnýn bütün özelliklerini kapsayan bilgileri kodlamýþ olmasý, Rabb'imizin merhametindendir. Allah, topraða atýlan o cansýz tohumlarý Falik ismiyle yarar, canlandýrýr ve kusursuz güzellikleri, yararlý meyveleri, sebzeleri nimet olarak bahþeder.

Bediüzzaman, kainattaki tüm nimetlerin veriliþ gerekçesinin, Allah’ýn, yarattýklarýna olan þefkat ve merhameti olduðunu söyler. O halde Allah’ýn isimlerinin kâinattaki tecellilerinin arka planýnda rahmet, þefkat ve merhamet bulunur. Þöyle der Bediüzzaman;

"Þu hadsiz kâinatý þenlendiren, bilmüþahede(gözle görünen), rahmettir. Ve bu karanlýklý mevcudatý ýþýklandýran, bilbedâhe(açýkça), yine rahmettir. Ve bu hadsiz ihtiyacat içinde yuvarlanan mahlûkatý terbiye eden, bilbedâhe, yine rahmettir. Ve, bir aðacýn bütün heyetiyle(yapýsýyla) meyvesine müteveccih (yönelen) olduðu gibi, bütün kâinatý insana müteveccih eden ve her tarafta ona baktýran ve muavenetine(yardýmýna) koþturan, bilbedâhe, rahmettir. Ve bu hadsiz fezayý ve boþ ve hâli âlemi dolduran, nurlandýran ve þenlendiren, bilmüþahede, rahmettir. Ve bu fâni insaný ebede namzet eden ve ezelî ve ebedî bir Zâta muhatap ve dost yapan, bilbedâhe, rahmettir."

Tüm kâinat Allah’ýn merhametiyle rahmete kavuþur, hayat bulur, aydýnlýða çýkar, þenlenir. Allah Falik ismiyle karanlýðý yarar, Rezzak ismiyle yarattýklarýný rýzýklandýrýr, Hafýz ismiyle korur gözetir, Muhyi ismiyle can baðýþlar, saðlýk verir, diriltir, yaþatýr, Mucib ismiyle Kendisine yalvaranlarýn isteklerini verir, icabet eder, Müheymin ismiyle kullarýný gözetir ve korur, Mutahhir ismiyle kullarýný þirkten, kötülükten, manevi kirlerden temizler, Müyessir ismiyle hayýrda ve þerde kulunun yolunu kolaylaþtýrýr, dinde kolaylýk verir, hiç kimseye gücünün üstünde yük yüklemez, Müzekki ismiyle her kusur ve ayýptan kullarýný temize çýkarar, Nur ismiyle Alemleri nurlandýrýr, istediði simalara, zihinlere ve gönüllere nur yaðdýrýr, Selâm ismiyle her türlü tehlikelerden kullarýný selamete çýkarýr, Þafi ismiyle þifa verir, Þekûr ismiyle Kendi rýzasý için yapýlan iyi iþlere daha güzeliyle karþýlýk verir, Tevvab ismiyle tevbeleri kabul edip günahlarý baðýþlar.

O Mevlâdýr; müminlerin dostudur, onlara hayýr yollarý açan ve onlarý muvaffak kýlandýr. Vedûd’dur; iyi kullarýný seven, onlarý rahmet ve rýzasýna erdirendir. Vehhab’dýr; baðýþý çok olan, karþýlýksýz armaðan edendir. Vekîl’dir; iþlerini Kendisine býrakanlarýn iþini düzeltip, onlarýn yapabileceðinden daha iyisini temin eder. O Zulcelal-i Ve’l Ýkram’dýr; hem büyüklük sahibi hem kerem ve ikram sahibi olandýr. O merhamet edendir, verdiði nimetleri iyi kullananlarý daha büyük ve ebedi nimetler vermek suretiyle mükâfatlandýran, ezelde bütün yaratýlmýþlar hakkýnda hayýr, rahmet ve irade buyuran, sevdiðini sevmediðini ayýrt etmeyerek sayýsýz nimetlere kavuþturandýr; O Rahman’dýr, Rahim’dir.

"Ey insan! Madem rahmet böyle kuvvetli ve cazibedar ve sevimli ve medetkâr bir hakikat-i mahbubedir(sevilen gerçektir). 'Bismillâhirrahmânirrahîm' de, o hakikate yapýþ ve vahþet-i mutlakadan(tam bir yalnýzlýk ve ürküntü halinden) ve hadsiz ihtiyâcâtýn elemlerinden kurtul. Ve o Sultan-ý Ezel ve Ebedin tahtýna yanaþ ve o rahmetin þefkatiyle ve þuââtýyla(parýltýlarýyla) o Sultana muhatap ve halil ve dost ol." (14. Lem’a)

"Allah, kullarýna karþý þefkatli olandýr". Ýnsan Rabb'ine ne kadar yakýn olursa, O'nun sýfatlarý da üzerinde o kadar tecelli eder. Ýnananlarýn þefkat ve merhameti Allah'ýn merhametinin bir tecellisi olduðundan O'nun hoþnutluðunu gözeten bir merhamettir. Allah, Kendisine yakýn olmayý içten arzulayan, azameti karþýsýnda tevazu gösteren, itaat eden, gününü zikrine tahsis eden, þefkat ve merhamet sahibi kulunu izzetiyle korur, kendisi için karanlýkta bir nur, cehalette ilim yaratýr.

"... Çünkü O, onlara (karþý) çok þefkatlidir, çok esirgeyicidir." (Tevbe Suresi, 117)

"... O merhametlilerin (en) merhametlisidir." (Yusuf Suresi, 92)



Fuat Türker