Muhteþem yaratýlmýþ olan güzelliklere kavuþmanýn koþulu dünyada ruh güzelliði kazanmýþ olmak. Ruh güzelliði ise sadece Kur’an ahlâký yaþandýðýnda kazanýlabilir. Gönülden iman eden, her þeyin karþýlýðýný Allah’tan bekleyen, O’ndan gelenden hoþnut olan, O’nun sýnýrlarýný koruyan ve O’nun beðendiði ahlaký yaþayan samimi inananlar ruh güzelliðine sahip olabilirler. Nefsani çýkarlarý peþinde koþmayan, onurlu, mütevazý kiþinin, koþullara ve çevresindekilere göre karakteri deðiþmez.

Yüce Allah, “... O, yarattýðý her þeyi en güzel yapan ve insaný yaratmaya bir çamurdan baþlayandýr. Sonra onun soyunu bir özden (sülale’den), basbayaðý bir sudan yapmýþtýr. Sonra onu ’düzeltip bir biçime soktu" ve ona ruhundan üfledi...” (Secde Suresi, 7-9) ifadesiyle bir düzen içinde yarattýðý insana Kendi ruhundan ‘üflediðini’ bildirir.

Dolayýsýyla inanan insanýn sahip olduðu tüm güzel özellikler, gerçekte Rabb’inin üflediði ruhtaki üstün özelliklerdir. Ýnsanýn içinde, kendisine sürekli Allah’ýn dosdoðru yolunu iþaret eden vicdaný vardýr. Bu sese kulak veren insan, daima doðru yolda ilerleyecek, gerçek ahlak güzelliðine, Allah’ýn kendisine Katýndan bir nimet olarak lütfettiði ruh güzelliðine kavuþacaktýr.

Ruhundaki güzellik insanýn görüntüsüne de yansýr. Yaratýcýsýnýn ruhundan taþýyan kiþi, O’nun nurundan bir parçaya sahiptir. Bu nur görende olaðanüstü etki ve güven uyandýran bir rahmettir. Samimi mümin Allah’a olan tevekkülü, yaratýlýþýna uygun din ahlakýný yaþamasý, huzur ve imanýnýn etkisiyle göze çok güzel ve güçlü görünür.

“Az bir deðere karþýlýk” satýldýðý halde kadýnlarýn, gördüklerinde hayrete düþerek ellerini kesmeleri, Hz. Yusuf’un imaný vesilesiyle kazandýðý güzelliði sebebiyledir. Mümin erkek ve kadýn Allah’ýn rýzasýný gözettikleri için güzeldir. Bu imanýn getirdiði özel bir nimettir. Akýl, sadakat, merhamet, vefa, güvenilir olmak gibi özellikleri mümine olaðanüstü bir güç ve güzellik verir.

Ýnsaný genç ve diri tutan imandýr. Estetik ameliyat ya da kozmetik ürünlerle olduðundan genç de görünse insan, asla imanýn verdiði nuru üzerinde taþýmaz. Hem ruhen hem fiziksel anlamda güzel olanlar, Allah’ýn, “Kendisinden güzellik geçmiþ bulunan” kullarýdýr…

Dünya hayatýnýn geçici, eksik ve kusurlu güzelliklerine karþýlýk, asýl güzellikler ahirettedir. Mümin hep o kalýcý, sonsuz ve mükemmel güzellikleri özler. Kendisine can veren, ruhundan üfleyen ve dünya hayatýnda sayýlamayacak nimetler sunan Allah’ýn, en kusursuz nimetleri ve eþsiz güzellikleri cennette hazýrladýðýný bilmesi, mümini O’na yaklaþmak için daha fazla vesile aramaya, hoþnutluðunu kazanmak için daha fazla çaba göstermeye yöneltir:

Gerçekten, gece ile gündüzün art arda geliþinde ve Allah’ýn göklerde ve yerde yarattýðý þeylerde korkup-sakýnan bir topluluk için elbette ayetler vardýr. Bizimle karþýlaþmayý ummayanlar, dünya hayatýna razý olanlar ve bununla tatmin olanlar ve Bizim ayetlerimizden habersiz olanlar; Ýþte bunlarýn, kazandýklarý dolayýsýyla barýnma yerleri ateþtir. Ýman edenler ve salih amellerde bulunanlar da, Rableri onlarý imanlarý dolayýsýyla altýndan ýrmaklar akan, nimetlerle donatýlmýþ cennetlere yöneltip-iletir (hidayet eder). (Yunus Suresi, 6-9)



Fuat Türker