İnsanlar yalnızca yaşamın amacının mutluluk olmadığını düşünmeye başlayınca, mutluluğa ulaşabilir. -George Orwell |
|
||||||||||
|
Bir zaman, bu zaman, komşu evlerde, ayrı şehirler, kıtalarda bir Umut, bir Hayal uyanır. Umut umduklarıyla, Hayal düşledikleriyle, ikisi kocaman sevinçleriyle, coşkuyla yaşama katılırlar. Umut'un yüreği o kadar güzel ki, yüzüne yansır su damlası şeffaflığındaki masumiyeti. Hayal'in heyecanı bir kat daha artar Umut'a tutulunca. Daha renkli, daha bir muhteşem düşleriyle yola çıkar ve gezegenin Işık Şehrinde kavuşur Umut'una. Bir zaman, az zaman sonra tüm kahinlerin doğacağını duyurduğu bir mucize gerçek olur: Aşk perisi gözlerini açar. Masal bu ya, sonsuza kadar mutlu yaşarlar. Karanlığın gölgelerinde pusu kuran Hayat olmasa... Hayat, her şeye sahip olmak ister. Gücün tümüne hakim olmak, Umut ve Hayal'ı karanlık zindana hapsetmek ve hükümdarlığı sonsuza dek sürsün ister. Umut'un şefkatli, ışıltılı bakışları, Hayal'in tükenmeyen direnci ve aralarındaki kuvvetli bağ Hayat'ı deli etmekte. Her yolu dener, tüm kötülükleri çağırıp pusu kurmalarını emreder. Işık Şehrine giden tüm yolları kapatıp paralı askerlerini nöbete diker. Karanlık gittikçe büyür, bulut bulut yeryüzünden gökyüzüne yükselir, neredeyse her yeri kaplar. Bir tek Umut ve Hayal kalır ışığın ilahi dokunulmazlığında. Bu durum Hayat'ı daha da delirtir; ordularını, sinsi vezirlerini toplar, planlar yapılır, zehirli oklar hazırlanır ve saldırı başlar; tüm şiddetiyle, akıl almaz ve acımasız. Aydınlık Gezegen istila edilir, kan dolar denizler, yerle bir olur Işık Şehri, Hayal ağır yaralanır, Umut esir düşer bu harbin sonunda... Hayat'ın karanlık sarayında zafer çığılıkları atılırken Umut'un getirildiği zindanda fısıltılar yükselir: "yakındır kurtuluş" diye... Gardiyanları korku sarar ya, daha da dehşetli işkencelerle onu bastırırlar. Hayat Umut'u bir kez olsun görmek istemez, lanetlendiğine inanmış: Umut ile göz göze gelse paramparça olacak diye. Korkusunu unutmak istese de kabuslar izin vermez, bu yüzden daha da açgözlü, daha da cani, sapkın ve daha da kahpe olur. Aşk perisini hiç umursamaz Hayat, inanmaz bile varlığına, gerçek olana söylenti deyip geçer. Hayal'i bir müddet arar, ölü bedenini Umut'un önüne atma hırsıyla, bulamayınca da yenildiği korkuya bir şüphe eklenir. Hayat'ta ne uyku, ne huzur kalır. İçinde yüzlerce canavar canlanır, ağzından, gözlerinden akıtırlar çirkinlik ve kötülüklerini. Kime dokunsa taş eder kalbini, esir düşen ruhları şeytanlığına kul köle eder. Hayal ise derin, çok derin uykuda, kimsenin bilmediği, gitmediği ıssız bir ormanın ortasında. Yanında sadece Aşk perisi ve Umut'un mavi kaftanı. Yaraları hızla iyileşirken Umut'un gülümseyen gözlerine, ellerinin sıcacık dokunuşlarına teslim eder düşlerini Hayal. Uyandığı an Aşk perisi kanatlarını açıp bu güzel haberi Umut'a vermek üzere uçar. Geçtiği her yer aydınlanır, uyanır doğa; saklandıkları topraktan çiçek, buğday tohumları çıkar, mevsimler silkeler grileri, sıradanlığı, çağlar nehirler, gökyüzü kuşağını takınır, cilveleşir kuşlar, Ay, yıldızlar, Güneş daha yakınlaşır. Umut, zindanın en dibinden duyar Aşk perisinin söylediği şarkıyı. Gözlerini sımsıkı yumup, kollarını göğsünde kavuşturur. Yüreğinin sıcaklığında, umduklarının tümüyle Hayal'ine sarılır ve incecik, gümüşi bir ışık hüzmesine dönüşür. Bedeninin her yanına dolanan zincirlerden sıyrılıp duvarların içinden geçer ve Aşk perisinin kanadına tutunup Hayal'inin yanına, sonsuz özgürlüğüne uçar... Hayat, karanlık sarayında, gölgelerin oyunlarında kendi sonunu bekler... Umutsuz, Hayalsiz, Aşksız ve Yüreksiz... eylül
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © eylül, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |