..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
İnsanlar yalnızca yaşamın amacının mutluluk olmadığını düşünmeye başlayınca, mutluluğa ulaşabilir. -George Orwell
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Çocuk > Necmettin Yalcinkaya




24 Kasım 2014
Sokaklar Babam Kokuyordu  
Necmettin Yalcinkaya
Babamı hiç tanımadım ben. Kokusunu duymadım. Kulaklarımda asılı değil sesi. Resmi de yoktu duvarımızda. Olsaydı bakardım…


:AEGC:
Babamı hiç tanımadım ben. Kokusunu duymadım. Kulaklarımda asılı değil sesi. Resmi de yoktu duvarımızda. Olsaydı bakardım… İki üç yaşında var yoktum. Bir gün anneme sordum babamı. “Beni kaçırdı köyümüzden, alıp getirdi buralara. Gerçi İzmir çok güzel ama…” dedi. Sustu, gözlerini tavana dikti, sonra da, “Benim için çoktan öldü baban” dedi. “Benim için neden ölmedi?” diye geçirdim aklımdan, hayıflandım. Biraz da gönül koydum. Babasızlık çok zormuş, insan büyüdükçe bunu daha iyi anlıyor. Örneğin sokaklarda hiç kavga etmedim. Kavgadan kaçtım hep. ‘Benim babam senin babanı döver’ hiç diyemedim mesela. Ama hep söylemek istedim. İçimde hâlâ bir ukde.
Annem, “büyüdüğümü” söyledi bir sabah kahvaltıda. Sevindim. Gerçekten de boyum uzamış, ayakkabı numaram büyümüştü.

Annem beni aldı bir mağazaya götürdü. Ardından da kırtasiyeye… Okul çantası, defter kalem, silgi, kalemtıraş aldık. Çok mutlu oldum çok. Silgimi iğneyle deldi, arasından ip geçirdi. “Boynuna tak, “ dedi, “sakın kaybetme” diye de bir güzel uyardı.



Okulların açılacağı günün sabahı annem elimden tutup okula götürdü. Okulun bahçesinde ne çok çocuk vardı; beyaz yakalı, mavi podyalı, boy boy yüzlerce çocuk. Bir o kadar da anneleri vardı yanlarında. Korkuyordum, sıkıca tuttum annemin ellerinden, bırakmak istemedim. Etrafıma baktım: Bir ben değildim yalnızlıktan korkan. Annelerine sarılıp bırakmak istemeyen, salya sümük ağlayanlar vardı.

Sabahçı olduğuma çok sevindim. Erken kalkmayı seviyordum çünkü.

Birkaç gün annemle gidip geldik okula. Sonra kendim gitmeye başladım. Bir gün yolda bir köpek takıldı peşime. Kaçtım. Yüksekçe bir duvarın üzerine çıktım. Köpek aşağıda havlıyor dişlerini göstere göstere. Korkudan inemedim. Sonra bir amca gelip önce köpeği tekmeleyip kovdu, ardından beni kucağına alıp indirdi. Bırakmadı tuttu elimden tuttu. Öyle sıcaktı ki eli. İçimi ısıttı. Bırakmadı elimi, evimize kadar götürdü. Tam sokağın başında durdu: “Hadi git evine “ dedi. Giderken kendi yoluna yanağımdan öptü. Öyle sıcaktı ki öpüşü. Tıpkı annem gibi öptü.

Annem evdeydi, gülerek karşıladı beni. Yakamı açtı, podyamı çıkardı, eliyle musluktan su alarak yüzümü yıkadı. Yüzümü havluyla kurularken öyle tatlı öptü ki. Sıcacıktı, anne tadındaydı öpüşü. Tıpkı beni duvardan indiren amca gibi, sıcacık öptü.

Birlikte yemek yedik, ders çalıştık, TV izledik. Uykumuz geldi aynı anda. Önce beni yatağıma yatırdı. Kulağıma sevgi sözleri fısıldadı. Yanağımdan öptü yine, üzerimi bir güzel örttükten sonra sessizce ayrıldı odamdan.

Gecenin bir yarısı korkarak uyandım. Terden her yanım ıslaktı. Sağıma soluma baktım, ortalığı dinledim. Sonra gene daldım. İri cüsseli, tek gözlü bir canavar üstüme çöktü. Bağırmak istedim, olmadı. Anne diye bağırmak istedim, sesim çıkmadı. Baba diye bağırdım sonra. Babam gelip bir tekme savurdu, iri cüsseli, tek gözlü canavar kaçtı. Hem de arkasına bakmadan. İyice yaklaştım kurtarıcıma. Bir de ne göreyim: Sabah beni köpekten kurtaran amca benim babam değil mi? Çok sevindim. “Baba baba,” diye bağırdım. Annem sesime geldi. Yanıma uzandı. Sıkıca sarıldı. “Korkma oğlum yanındayım” dedi.

“Çok mutluyum anne” dedim, “annem ve babam yanımda…”

Daha sıkıca sarıldı. ”Keşke yanımızda olsaydı baban” dedi, derin bir ah çekti, kederlendi. “ama o başka bir kadın yüzünden terk etti beni. Sana hamileydim oysa…” Okul dönüşü başımdan geçenleri anlattım. Ağlayarak dinledi. “Ha o mu?” dedi, “Rüstem Amca o. Onun tüm çocukları bir yangında öldü. O yüzden tüm çocukları, kendi çocuğu gibi sayar, sever, yardım eder.”

Sabah erkenden kalkıp okulun yolunu tuttum. Gözlerim Rüstem Amcayı arıyordu. Bulamadım ama Şirinyer sokakları babam kokuyordu.



.Eleştiriler & Yorumlar

:: ........
Gönderen: Kâmuran Esen / ,
15 Aralık 2014
Çok başarılı bir çalışma. Hüznünüzü geçirdiniz yüreğime. Tebrikler. Devamını dilerim. Selâm ve sevgiyle.

:: (:
Gönderen: Nermin Güday Kaçar / , Türkiye
24 Kasım 2014
Öykünüz kurgu muydu? Yoksa anı mıydı bilmiyorum. Fakat beni çok etkiledi. Yüreğime bir bıçak gibi saplandı hüznü. Ben babamı 23 yaşımdaydım kaybettiğimde. Ki evliydim ve 3 yaşında kızım vardı. Baba, duvardır. Sırtımızı dayadığımız duvar gibidir. Yürekten tebrik ediyorum. Saygılarımla.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın çocuk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sahile Vuran Kelebek
Alinin Güllüsü

Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Zehra
Kısa Bot
Toprak Kokusu
Kömür Gözler
Balik ve Melisa
Anamdan İnciler/ Anamın Entarisi
Yeni Bir Gün, Yeni Bir Umuttu Onun İçin…
Bir Gün Mutlaka!
Böcek
Anamdan İnciler/ Topal Fayansçı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Yanım Eksik Kalır [Şiir]
Alıp Getirmeli Seni Bana [Şiir]
Göğü Kucaklamak [Şiir]
İnadım İnad İşte... [Şiir]
Susturamam [Şiir]
Sana Koşarken [Şiir]
Yapayalnız Bir Başıma [Şiir]
Resmine Baktıkça [Şiir]
Bu Gece... [Şiir]
Sırası Mıydı? [Şiir]


Necmettin Yalcinkaya kimdir?

1960Sarıkamış doğumlu. 1977-78 İzmir Namık Kemal Lisesi Edebiyat mezunu. Ozan Yayıncılıktan 12 Eylül’de Çok Güldük Netekim! Mendil Sen Kokuyordu ve Stres Bileziği ve On Çocuktuk Anı/Öykü. Çeşitli dergi ve sitelerde öykü, şiir yazarlığı. Ayrıca Edebiyatbahcesi. net sitesinin kurucu emekçisiyim. Yürüyüş, sinema, tiyatro ve olta balıkçılığı hobilerim var. Yazmayı ve okumayı seviyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
Tolstoy,Ahmed Arif, Nazim hikmet, Cengiz aymatov,


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Necmettin Yalcinkaya, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.