..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Fırtınalar insanın denizi sevmesine engel olamaz. -Maurois
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Şiir > Bireysel > Numan Kurt




26 Mart 2015
Çeşitlemeler  
Numan Kurt

:ABHE:
ÇEŞİTLEMELER

ALIŞAMADIM

Bir Cumhurbaşkanımız vardı bir zamanlar
Yirmi beş yaş altındakiler pek hatırlamazlar
Askeri teftiş etmişti
Eşofman giyerek
Ortalık ayağa kalkmıştı da
Sanki herkesle alay eder gibi
Gülümsemişti
"Alışırsınız...alışırsınız..."
Diyerek
Böyle başlamıştı
Ufaktan ufaktan kaybolmaya
Bu Cumhuriyetin değerleri
O günleri arar olduk
Duyunca dün söylenenleri
Şimdilerde de bir emniyet müdürü
Terörle, teröristle,
Askerime kurşun sıkan
Ülkemi bölmeye çalışanla
Savaşması gereken kişi
"Teröriste de ağlamayan kişi insan olamaz"
Diyor
Bu adam hemen yarın görevden alınır derken
Pek çok yöneticiden, siyasiden
Destek görüyor
O zaman ben derim ki: "Sen aklıma mukayyet ol Tanrım
Acaba gide gide
Bu sözlere de mi alışırım"
İnsan nasıl ağlar evladının katiline
Bölücüye
Vatan hainine
Yakında vali de olur bu sözlerin sahibi
Hiç şaşmayız
Belki pek çok değerin yitimine alışırız da
Bu kendini bilmezliğe
Alışamayız
...................

HAVA SICAK

Sıcak, sıcak
Ankara çoook sıcak
Bu kaçıncı su
İçtiğim soğuk soğuk
Bardak bardak
İç terle, iç terle
Atletin suyu çıktı çıkacak
Sıcak, sıcaaak
Ankara çoook sıcak ...
Sana ne kardeşim elin Suriye'sinden
Demokrasi havarisi kesildik
Kadının adı yok Arabistan'da
Suudi'ye sesin ne zaman
Çıkacak
Hiç çıkmaz
Niye mi
Sesini keser hemen
Onların ve senin ağababan olacak
Gazetecimiz, milletvekilimiz tutuklu
Seyrederiz
Yandaşımız çok mutlu
Konuya komşuya vermeye kalkışırız düzen
Umarım
Sonunda biz olmayız
Üzülen
Sıcak, sıcaaak
Hava çok sıcak
Ev de Ankara da
Bir esinti ha geldi ha gelecek
Halkımız bir gün
Bu rüzgârı estirecek
...........................

ZAMAN TÜNELİNDE

"Hangi resmime baksam ben değilim
Yalandır kaygısız olduğum yalan"
Derken
Otuz beş yaşı
Yolun yarısı olarak
Kabul ederken
Ne kadar da haklıymış Cahit Sıtkı
Şakaklarımıza kar yağdı
Yaşayıp giderken Veysel'in bu 'iki kapılı han'ında
Dostlarla da yollar
Ayrıldı
Şöyle içimizden gelerek
Cahit Sıtkı misali
'Haydi Abbas, vakit tamam
Akşam, diyordun işte oldu akşam
Kur artık çilingir soframızı
Dinsin şu kalp ağrısı"
Diyemedik
Yıllar yılları kovalarken
Biz
Akıp giden zamanın değerini
Bilemedik"
................

. ÇARE

"Sanki böyle günleri beklerler
Ekranlara çıkmak için
Birtakım
Dilli düdükler
Çoğunun dili varmaz
O itlere "terörist, katil" demeye
Diyecek babayiğitleri de yandaşlar
Oraya çıkarmaz
Ne oldu bize
Nasıl ellerini, kollarını sallayıp gelirler
Bu eli kanlı katiller
Hani izliyordu Amerika
Hani hemen haber verecekti bize
Fayda gelmez bize onlardan
Koskoca şanlı Kurtuluş Savaşı'nı
Halkımızın gücüyle kazandık
İnandığım bir tek yol var
Bırakın o dilli düdüklerin stratejilerini
'Demokrasi' ayaklarını, açılımlarını
Amerikan yardımını
Şiddete şiddet
Sürüp atacaksın bu itleri
Bu temiz topraklardan" .
...........................

AÇILDIK

Açıldık
Katiller başı ile görüşecek kadar
Açıldık
Diyarbakır'da meclis kurup
Özerklik ilan edip
Bir de "demokratik" lafını ağzından düşürmeyenlerle
Anlaşmaya uğraşacak kadar
Açıldık
On üç canın şehadetini
Futbol şikesinden daha basit görüp
Kanıksayacak kadar
Açıldık ya
Saçılacak kadar
.........................

İYİ BAYRAMLAR

"Hani benim akide, sormuk şekerim
Nerede
Mahalleyi dolaşıp
El öpenlerim
Hiç harçlık almadım ben bayramlarda
Yine de
Çocukluğum kadar uzak
Çikolata tadında değil de
Akide, sormuk tadındaki
Bayramları
Özlerim"

Bayramınız kutlu olsun, tatlı geçsin efendim...
..............................

YALAN

"Nevruz" kutlamasıymış
Yalan
Barış eli uzatılmış
O da yalan
Gövde gösterisi bu
Düpedüz
Konuşuyor kürsüde
Bir sürü
Utanmaz yüz
"Posterleri taşınmayacak!"
Demişler
Teröristbaşı için
Yahu kardeşim ne posterinden bahsediyorsun
Emirleri okunuyor
Eli kanlı adamın
Bağırıyor devlet yöneticileri
"Türk bayrağı neden yoktu?"
Diye
İşte ben buna
Yani bayrağın taşınmamasına
Çok sevindim
Niye mi
Kirlenmesin o al bayrak
O bayrak ki
Bize
Şehitlerden hediye
.......................................................

KENDİ BAŞIMA

Uzaklarda
Bir köy evinin sessiz odasında
Yağmur vururken
Camlara
Gece karanlığında
Yanarken sobada ceviz kabukları
Çıtır çıtır
Uzansam somyaya
Elimde gazete, başucumda kitap
Ve de dingin, alıp götüren müziğiyle
Keman sihirbazı
Farid Farjad
.........................................................




YÜZÜ KARA YÜREĞİ AK
Onların
Yüzleri kömür karası
Yürekleri pak
Ne para dolu kutuları vardı
Ne kollarında bilmem kaç milyarlık
Saat
Ne de paraları vardı sıfırlayacak
Yüzleri de yürekleri de kara olanlar
Yaşıyorlar
Bir elleri yağda bir elleri balda
Oysa onlar
Yitip gittiler
Ağızlarında kömür acılığı
Nefes alamadan
Çocuklarına, eşlerine doymadan
Donmuştu sanki alınterleri
Yüzlerindeki kömür karasında
İşçiydi onlar
Bilmediler rüşveti, hırsızlığı
Akılları hep
Ekmek parasında
....................................................................................................
ONLAR NİÇİN SAVAŞTILAR?


Eğitim yuvası okullar ateşe verilirken çok üzüldüm ve Gazi Binbaşı Mehmet'in sözleri içimi sızlattı. Aşağıdaki dizeleri yazdım.
....................................................................................................................................
ONLAR NE İÇİN SAVAŞTILAR?
"Bizim yaptığımız bir şey yok, asıl işi yapanlar şehitler. Biz sadece gittik, geldik o kadar. Bizim sadece kolumuz, bacağımız kopmuş; ama öbürleri şehit oldular, öldüler. Bizim kaybımız bir şey değil. Allah onların ailelerine sabır versin, bize değil"
Böyle diyor kahraman Mehmet Binbaşı
Gazi olmuş
Yüzü darmadağın
Gözünde ne kirpik kalmış
Ne de kaşı
"Bizim yaptığımız bir şey yok!" diyor
Yine de
Onun üzüntüsü, kederi olmuş
Bu vatan uğruna canını vermiş
Binlerce şehit arkadaşı
"Açılım süreci"
"Analar ağlamasın" derken
Atı alan Üsküdar'ı geçerken
Ne kadar da alıştık biz bu uyutmalara
"Sayın" da oldular artık
Katillerin heykeli dikilip
Atatürk heykelleri yıkılırken
Eğitim yuvası okullar
Yakılırken
Devletin polisinden ayrı
Kolluk güçleri kurulurken
Biz açılıyoruz
Askere kurşun sıkanlar
Yol kesip adam kaçıranlar
Ve de şimdilerde okul yakanlar
Saçıldıkça saçılıyor
Ne duruma düştü koca devlet
Bebek katilinden umar oldu
Medet
Artık hiçbir şeyden korkmuyorlar
Yakıyor, yıkıyor
Kaçmıyorlar
İçim sızlıyor yakılan okulları gördükçe
Binlerce şehidimizi, gazimizi
Ve de sevgili yeğenimi düşündükçe
Bırakın artık bu "açılım, çözüm" hikâyelerini
Okul yakıp yol kesenlerin
Binlerce fidanı şehit edenlerin
Kırın artık ellerini
.............................................................................................................................................................

BİR KAR YAĞSA DİZ BOYU
Söylemek istemedim hep aynı sözleri
Yeni yılda sağlık mutluluk dilekleri
Zengin olma istekleri...
Başka dileklerim var bu yıl
"Bir kar yağsa.." dedim
Yeni yıla girerken
Silse süpürse tüm pislikleri
Küçücük kelebekler gibi
Yavaşça süzülse yeryüzüne kar
Bembeyaz olsa toprak, doğa, evlerin damları
Ve de ağaçlar
Hele de insanların yürekleri
O yürekler, o beyinler de temizlense
Bir kar tanesinin duruluğu, aklığı kadar
Okullarda bilimin ışığı ile aydınlansa çocuklar
Atsak içimizden kini nefreti
...........
Yaşananlara bakınca ülkemin güneydoğusunda
Suç oldu sanki savunmak devleti, milleti
İsyan eden, yakıp yıkan haklı
En acı olanı da
Sokaklarda cirit atıyor adamlar
Elleri silahlı
Ne polisin ne askerin
Ne de oraya giden memurun
Can güvenliği var
Bizler "açılım"la uyutulurken
Onlar atı alıp Üsküdar'ı boylayacaklar
............
Asgari ücret açıklandı bugün
Dokuz yüz bilmem kaç lira
Milyonlarca kişiye sadece somun ekmek parası
Beştepe'de ışıldarken katrilyonluk saraylar
Siz, yıllık otuz kırk liralık artışa razı olun
Aman ha aman
Dokunan o tepelerde oturanlara
Yanar mı yanar
.............
Çok sözümüz var söylenecek de
Bir kar yağsaydı
Ankara'ya
Bir yağsaydı
Bekliyoruz gece gündüz
Bir başlasa kar
Temizlenecek ne çok pislik var
.............................................................................................

Tek silahı kalemini, ülkesinin bağımsızlığına adamış, vatansever, araştırmacı gazeteci Uğur Mumcu'nun anısına.
ZALİMLER HEP PUSUDA
"Bir pazar sabahıydı
Ankara kar altında"
Kar altındaydı Ankara
Beyaz, aydınlık
Hep pusudaydı zalimler
Yüzleri kapkara
Beyinleri karanlık
Bitmedi yıllar boyunca
Ucuz can pazarı
Vuruldu kahpece bu ülkenin aydınları
Gazetecileri, bilim adamları
Batırıldı, karartıldı yaz güneşleri
Kalemleri düştü ellerinden
Hiç yaklaşmadı yanlarına
Bu zalimlerin
Merhamet, insanlık
Karardı birden
Ankara'nın kar beyazlığı
Çevirince kontağı
Saplandı şarapnel parçaları ciğerine
Artık yoktu sol elindeki kalemi
Bir tarafta kırık gözlüğü
Bir tarafta vatan sevgisiyle çarpan
Korkulara pabuç bırakmayan
Yüreği
Hatıra kaldı
Bize
"Uğurlar olsun, Uğurlar olsun
Hüzünlü bulutlar yoldaşın olsun
Bir keskin kalem, bir kırık gözlük
Yürekli yiğitlere hatıran olsun"
Dinlerken her seferinde
Bu türküyü
Bu ağıdı
Ağlarım
Soyanları, çalıp çırpanları
İnsanları kutsallarıyla
Kömürle, makarnayla
Kandıranları
Gördükçe
O yiğitlere
Yanarım
.....................................................................................................................

"8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN"
...........................................................................................................
Elli yıl önce köyümde kadınlar...(BÖLÜK PÖRÇÜK 2 şiirimden)
.....................................................................................
Kadınlarımız, kızlarımız
Analarımız, bacılarımız
Hele de yazın
Çapada, harmanda ve de tandırda
Durmadan çalışanlarımız, çalışanlarımız
Az da olsa boş kaldığında
Eline hemen kirman alanlarımız
Şimdi ara sıra da olsa
Aklıma gelir
Düğünlerde
"Su sızıyor, sızıyor taşların arasına
Oğlan ben kurban olam kaşların arasına"
Türküsüyle birlikte
Def çalışınız
.....................................................
Günümüzde kadınlar
...........................................................................
Kadınlarımız, kızlarımız
Analarımız, bacılarımız
Mustafa Kemal'in aydınlığında
Çağdaş, akılcı, bilimden yana
Aldırmadan karanlıklara
Okuyup yazıp
Her işte her görevde
Çalışanlarımız
Bu ülkenin geleceği
Sizin parlayan gözleriniz, aydınlık yüzünüz
Ve de emektar ellerinizde
...................................................

ATIN KAHKAHAYI

"Kadınlar herkesin içerisinde kahkaha atmayacak"
Buyurmuş
Derviş Mehdi’nin torunu
Atarsa kadın kahkahayı
İffetli olmazmış
“Şeyini şey ettiğimin şeyi” derken
İffetli olacaksın
Ayaklar altına alınırken Cumhuriyetin değerleri
“Allah verdikçe veriyor.” diye
Sinsice güleceksin
Mutluluğun resmi olan kahkahayı atan kadına
“İffetsiz” diyeceksin
Güzel ülkemin tüm kadınları
Hiç çekinmeyin
Birleşin
Atın kahkahaları
………………………Numan Kurt
………………………
“Hey bayan
Delice gülmeyin öyle
Neyiniz varsa var
Öyle yürümeyin öyle
Han hamam
Sonra karışmam”(...!...)
………………………………… Sabri Altınel



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın bireysel kümesinde bulunan diğer yazıları...
Elele Gezmek İsterim
Günü Yaşarken

Yazarın şiir ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Bak, Kimler Var, Unutulur Mu Hatıralar
Yılların Ötesinden
Güzel Günler Yaşadık
Bölük Pörçük (4)
Bölük Pörçük (3)
Ben, O Köyü Çok Sevdim
Baharda Özlerim Memleketimi
Gül Yüzlü Anaya Mektup
Dayım Fotoğraf İstemiş
Bölük Pörçük (1)

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Gecenin Zifiri Karanlığı, Sis ve Sancı [Öykü]
İlginç Adamdı Benim Dedem [Öykü]
Köyümde Düğün Var (Dı) [Öykü]
Yoksulun Gönlü Zengin [Öykü]
Müdür Koltuğunda Yatan Fare [Öykü]
Karanlık, Ağaran Yol, Köpekler ve Korku [Öykü]
Önce Gerçekler, Sonra Özlemler ve Hayaller [Öykü]
Dön Geri Bak [Öykü]
Alişen Emmi'nin Dükkânı [Öykü]
"Şıp" Diye Sevmişim Ben [Öykü]


Numan Kurt kimdir?

1951 Nevşehir-Hacıbektaş-Sadık Köyü doğumluyum. İlkokulu köyümde,ortaokulu Nevşehir'de,öğretmen okulunu Kırşehir'de,eğitim enstitüsünü Konya Selçuk Eğitim Enstitüsünde okudum. 1972'den 1998'e kadar Mucur'da ve Ankara'da çeşitli okullarda çalıştım. 1998'de Ankara-Batıkent Mobil Lisesi edebiyat öğretmenliğinden emekli oldum. On yıl çeşitli dershanelerde ÖSS hazırlık kurslarında çalıştım. Şimdi köyümle,köyümün insanlarıyla,okullarda yaşadığım ilginç olaylarla ilgili yazıları bu blogumda ve köy sitemizde yazıyorum.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Numan Kurt, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.