Ateist ve deistler, Kuran'ýn Hak Kitap olmadýðýný, Hz. Muhammed tarafýndan kendi hevasýna uygun þekilde yazýldýðýný iddia ederler. Bu iddialardan bazýlarý þöyle; Kadýnlara düþkün olduðu için kendisine sýnýrsýz eþ imkaný saðladý. Güç ve iktidar istiyordu, bu nedenle savaþtý. Zenginlik istiyordu, savaþta elde ettiði ganimetleri kendine aldý. Ýnsanlarý cehennemle korkutup cennet vaadleri ile kandýrýyordu. Dünya üzerindeki diðer hayvanlardan habersiz olduðu için, kendi bölgesindeki hayvanlardan baþkasýný Kuran'da yazamadý... gibi... (Kuran ve Peygamberi bu iddiadan tenzih ederim)

Bakalým gerçekten iddialar doðru mu ve Kuran'ý Hz. Muhammed mi yazmýþ...

1- Hz.Muhammed'in çok eþli evlilikler yapmak için ayet yazdýðý iddiasý (Haþa)

Hz. Muhammed'in yaþadýðý toplumda, Ýslam öncesi müþrik sisteme göre bir erkeðin sýnýrsýz eþ alma hakký zaten mevcuttu. Yani Hz. Muhammed'in çok eþli olmak için ekstra bir çaba harcamasýna gerek yoktu. Peki o zaman ''Bundan sonra (baþka) kadýnlar ve bunlarý baþka eþlerle deðiþtirmek -güzellikleri senin hoþuna gitse bile- sana helal olmaz...'' (Ahzab Suresi, 52) ayeti ile evliliklerine sýnýr getirmesinin mantýðý nedir? Zaten sýnýrsýz eþ alma hakkýna sahipken neden kendisini sýnýrlayacak bir ayet yazsýn ki?

Sosyal medyada çok karþýlaþtýðým, "Peygamberin cinsel hayatý Kuran'da neden yazýyor. Bizi ilgilendirmiyor." diyenlere de Tevrat'tan bir örnek vermek istiyorum. Tevrat'ta, Lut peygamberinin kýzlarýnýn, sözde soylarý devam etsin diye öz babalarý uykudayken onunla iliþkiye girdikleri yazar. Lut peygamberin getirildiði konuma bakar mýsýnýz?

Geçmiþ kavimlerin bu tür uydurmalarý ve sözde hadis diye aktarýlan hurafeler de göz önünde bulundurulursa, yanlýþ aktarýmlara meydan vermeyecek þekilde Hz. Muhammed'in evlilikleri, eþlerinin giyimi, yabancý erkeklerle konuþma üsluplarýnýn ... Kuran'da açýk ve detaylý anlatýlmýþ olmasý gayet normaldir. Bugün, ateist ve deistlerin uydurma hadisler nedeniyle bulanan zihinleri, bu açýk ayetler olmasaydý ne tür hurafelerle kirlenecekti düþünün...

2- Hz.Muhammed 'in zengin olmak için ganimet ayetlerini yazdýðý iddiasý (Haþa)

Ýddia edildiði gibi maksadý zenginlik olan biri, neden ''infak, zekat, sadaka'' gibi ibadetleri þart koþsun? "Yardýmsever görünerek daha çok taraftar toplayabilir" diyebilirsiniz. Peki neden Bakara Suresi 219. ayete göre, "ihtiyaçtan arta kalanýn tümünü infak edin" desin? Neden "mal yýðýp biriktirmeyin" desin? Emredilen bu sistemde mallar Allah yolunda harcanýyor. Yetime, yoksula, yolda kalmýþa, yakýn ve uzak komþuya, akrabaya verilsin deniyor. Burada Hz. Muhammed'in çýkarý ne? Halbuki bu ayetler pek çok kiþinin nefsine aðýr gelir. Ve bunu yapmaktan kaçýnanlar kendisinden uzaklaþabilir ve güç kaybedebilir bu manada.

Bir ayette ganimetler Allah ve resulünün der. Biraz detaya girelim... Nebi Kitap alan kiþidir. Resul ise, Nebi ünvaný ile, o Kitabý insanlara teblið ettiði anki kimliðidir. Teblið görevini yapmadýðý anlarda resul deðil, nebidir. Dolayýsýyla ganimet diye bahsedilen þey, beþer olan Nebinindir denmiyor ayette. Allah ve resulünün beraber geçtiði ayetleri, bu tanýmlarý dikkate alarak incelerseniz, teblið eden vasfý üzerinden itaatin, ganimetin... Allah'a ait olduðu gayet net anlaþýlýr. Peki Allah ganimeti ne yapsýn? Burada kastedilen, mülkün sahibinin Allah olduðudur Allahu alem. Yerde ve gökte tüm ganimetleri yaratan Allah'týr. Ve zaten Allah'a ait olan ve kullarýna verdiði servetin ihtiyaç fazlasýnýn tümü, Allah'ýn bildirdiði þekilde daðýtýlmalýdýr. Þayet resul deðil de Nebi kimliði ile peygambere bir pay olsaydý da, zaten ayetlerin hükmü gereði bu mülkü elinde tutamazdý...

Bunlarýn üzerlerinin cehennem ateþinde kýzdýrýlacaðý gün, onlarýn alýnlarý, böðürleri ve sýrtlarý bunlarla daðlanacak (ve:) "Ýþte bu, kendiniz için yýðýp-sakladýklarýnýzdýr; yýðýp-sakladýklarýnýzý tadýn" (denilecek). (Tevbe Suresi, 35)

3- Hz. Muhammed'in güç ve iktidar elde etmek için savaþ ayetlerini yazdýðý iddiasý (Haþa)

Peygamber, kavmine elçi olduðunu bildirip ayetleri tebliðe baþladýðýnda, kavmin önde gelenleri kendisini ''þaþýrmýþlýk, sapmýþlýk, akli yetersizlik'' içinde görmüþ; ona tabi olanlarýn da düþük akýllý olduklarýný söylemiþlerdi. Peygambere tabi olmayý red etmiþler ve gerekçe olarak da, atalarýndan öðrendikleri geleneklere sadakatlerini öne sürmüþlerdi. Atalarýnýn dini onlara ne emrediyordu ve Hz. Muhammed onlarý neyden men ediyordu?

Müþrik sistemde çok eþlilik meþruydu. Oysa Hz. Muhammed, evliliklere sýnýr getiriyor, tek eþliliði tavsiye ediyordu. Müþrik sistemde kýz çocuklarý diri diri gömülüyordu. Oysa Hz. Muhammed, kýz çocuklarýnýn gömülmesini yasaklýyordu. Müþriklerin köleleri vardý. Oysa Hz. Muhammed, Ýslam'ý seçen birinin, diðeri ile eþit olduðunu, üstünlüðün ýrk ya da soya göre deðil, takvaya göre olduðunu söylüyordu. Ve müþriklerin elindeki kölelerin, sahiplerine ücrelerini vererek azad edilmesini teblið ediyordu. Köle ve efendinin Ýslam'da ayný statüde olduðunu bildiriyordu...

Elbette ki Hz. Muhammed'in teblið ettiði din, müþriklerin sistemini altüst ediyordu. Bu nedenle peygamber ve yanýndakilere maddi manevi baský uygulanmaya baþlandý. Bu nedenledir ki müminler hicret etmek zorunda kaldýlar. Ancak saldýrýlar devam etti ve can ve mallarý risk altýna girip, karþý taraf savaþ açtýðýnda, savunma amaçlý savaþmak hak oldu.

Kendilerine zulmedilmesi dolayýsýyla, onlara karþý savaþ açýlana (mü'minlere, savaþma) izni verildi. (Hac Suresi, 39)

Ateistlerin iddia ettiði gibi Hz. Muhammed, güç ve iktidar elde etmek ya da Ýslam'ý zorla kabul ettirmek için savaþmadý. Fikrinden dolayý kendisine uygulanan baskýlara karþý can ve malýný müdafa için savaþmak zorunda kaldý. Mesela ateistlerin çok gündeme getirdikleri Tevbe suresi 5. ayette, anlaþmayý bozup müminleri öldüren müþrikleri, haram aylar çýkýnca siz de öldürebilirsiniz denir. Ama eman dilerlerse eman verin ve gidecekleri yere güven içinde geçirin denir. Þayet Kuran'ý Hz. Muhammed yazmýþ olsaydý, az önce kendisinin ve sahabenin canýna, malýna, ýrzýna kasdetmiþ müþrik af dilerse, affedin ve onu evine kadar güven içinde götürün der miydi? Bu emir, nefse aðýr gelip isyana sebep olmaz mýydý?

Ayrýca Nisa Suresi 101 ve 102. ayette Allah, savaþ zamaný namazý yarýya indirin, nöbetleþe kýlýn der. Maksadý güç elde etmek olan biri þayet Kuran'ý kendi yazmýþ olsa, savaþ zamaný namazý erteleyen bir ayet bildirmez miydi? Neden kendinin ve beraberindeki müminlerin canýný tehlikeye atsýn?

4- Hz. Muhammed Kuran'ý Kendi Yazmýþ Olsa, Ýktidarýný Kuvvetlendirecek Köleliði Neden Kaldýrsýn?

Ýslam dininin geliþiyle kadýn erkek, Arap, Acem... herkes eþit hale geldi. Hucurat Suresi 13. ayete göre üstünlüðün ýrk ya da soyca deðil, takvaca ileride olanda olduðu bildirildi. Ancak o dönem, müþrik sistemde kölelik uygulamasý vardý. Hz. Muhammed güç ve iktidar peþinde olsa, iktidarýný kuvvetlendirebileceði bir konu olmasýna raðmen köleliði müslümanlara neden yasaklasýn? Neden ''Beþerden hiç kimsenin, Allah kendisine kitabý, hükmü ve peygamberliði verdikten, sonra insanlara: "Allah'ý býrakýp bana kulluk edin" deme (hakký ve yetki)si yoktur. '' (Ali Ýmran Suresi, 79) desin? Tam tersi, herkesi kendi emrine alýp köle gibi kullanmasý gerekmez mi? Ya da kölelik gibi bir sistemin yürümesini desteklemek yerine, neden müþriklere ait kölelerin, ücretlerinin sahiplerine ödenip azad edilmesini istesin? Ya da neden Bakara Suresi 221. ayette, iman eden bir kölenin, iman etmemiþ müþrik efendisinden daha hayýrlý olduðunu söylesin. Tüm bunlar gücü eline geçirmek isteyen birinin yapacaðý uygulamalar mý ? Samimi olun...

5- Hz. Muhammed'in evine gelenlerden rahatsýz olduðu için ayet yazdý iddiasý (Haþa)

Ey iman edenler (rastgele) Peygamberin evlerine girmeyin, yemek vaktini beklemeyin. Çaðrýldýðýnýz zaman girin, yemeði yiyince daðýlýn ve (uzun) söze dalmayýn. Gerçekten bu, peygambere eziyet vermekte ve o da sizden utanmaktadýr; oysa Allah, hak (ký açýklamak)tan utanmaz… (Ahzâb Suresi, 53)

Atesitler, peygamberin kendi rahatýný düþünerek böyle bir ayet yazdýðýný iddia ederler. Oysa peygamberin böyle bir þeye ihtiyacý yoktur. Zira çevresindeki müminler, peygamberin aðzýndan çýkan her sözü yerine getirmek için hazýr beklerler. Kuran’ý haþa Peygamber yazmýþ olsa ve ayetteki konuyu direkt söylese, bu emre zaten herkes itaat ederdi. Bu konunun ayette bildirilme sebebi, bu nezaket anlayýþýnýn Kuran ayetleri ile kýyamete kadar tüm müminlere örnek olmasýdýr.

Kuran’da buna benzer baþka nezaket özellikleri de bildirilmiþtir. Örneðin Hz. Ýbrahim'in misafirlerine sezdirmeden yaptýðý hazýrlýk anlatýlýr. ''Hemen (onlara) sezdirmeden ailesine gidip, çok geçmeden semiz bir buzaðý ile (geri) geldi.'' (Zâriyât Suresi, 26) Ayette, sezdirmeden misafire ikramda bulunulmasý, detay bir bilgi olarak verilir. Çünkü gelen misafire ''bir þey yer misin, içer misin'' diye sorulduðunda muhtemelen teþekkür edip istemeyecektir. Ama sezdirilmeden hazýrlanan ikramý misafir red etmez. Kuran'da buna benzer nezaket öðreten pek çok ayet vardýr. Ve bu ayetler kýyamete kadar müminler için örnektir.

6- Kuran Hz. Muhammedin sözü olsa, ''Bizans’la Perslerin savaþacaðýný ve Bizanslarýn Yeneceðini'', olaydan 7 Yýl önce bilebilir miydi?

Rum (ordularý) yenilgiye uðradý. Dünyanýn en alçak yerinde. Ama onlar, yenilgilerinden sonra yeneceklerdir. Birkaç yýl içinde. Bundan önce de, sonra da emir Allah’ýndýr. Ve o gün mü’minler sevineceklerdir. (Rûm Suresi, 2-3-4)

Ayette Rum ordularýnýn yenilgiye uðradýðý ve birkaç yýl içinde yenecekleri bildiriliyor. Gerçekten de Bizanslýlar Perslere yenilmiþ ve ayet indikten 7 yýl sonra Persleri yenmiþlerdir. Bu þuna benzer; Abd Irak'a girdiðinde biri çýkýp dese ki, bir kaç sene sonra Irak Abd'yi yenecek... Buna kimse ihtimal vermez. Ya da bunu diyen kiþinin öngörüsüne olan güvenleri sarsýlýr. Peygamber Kuran'ý kendi yazmýþ olsa, bir kaç yýl içinde sonucu belli olacak bir konuyu Kuran'a koyar mý? Böyle bir risk alýr mý? Þayet Bizanslýlar Persleri yenemese, bu sefer Hz. Muhammed'in etrafýnda bir kiþi bile kalmazdý.

7- Kuran'ý Hz. Muhammed yazmýþ olsa yaptýðý hatayý ifþa eder miydi?

Surat astý ve yüz çevirdi; Kendisine o kör geldi diye. Nerden biliyorsun; belki o, temizlenip-arýnacak? Veya öðüt alacak; böylelikle bu öðüt kendisine yarar saðlayacak. Fakat kendini müstaðni gören (hiç bir þeye ihtiyacý olmadýðýný sanan) ise, Ýþte sen, onda ‘yanký uyandýrmaya’ çalýþýyorsun. Oysa, onun temizlenip-arýnmasýndan sana ne? Ama koþarak sana gelen ise, Ki o, ‘içi titreyerek korkar’ bir durumdadýr; Sen ona aldýrýþ etmeden oyalanýyorsun. (Abese Suresi. 1-10)

Ayette okuduðunuz bu uzun ve sert uyarý Hz. Muhammed'e yapýlýyor. Ayette, Hz. Muhammed'in, imana açýk bir körü býrakýp, imana açýk olmayan, kendini müstaðni gören kiþiye tebliðe devam ettiði ve bunun hata olduðu anlatýlýyor. Tarafsýz olarak bir düþünün; Kitabý kendi yazmýþ olsa, karizmasýný sarsacak bir hatasýný ifþa edip, bunun üzerinden kendisine neden uzun uzun uyarý yapsýn? Maksadý güç ve iktidar ise, kendini mükemmel ve kusursuz göstermesi daha normal olmaz mý?

8- Hz. Muhammed'in amacý üstünlük elde etmek olsa, sadece bir beþer olduðunu ve diðer elçilerden bir farký olmadýðýný söyler miydi?

Günümüzdeki pek çok sözde þeyh ve hocanýn uygulamalarýnýn aksine peygamber, Ýsra Suresi 93. ayette çevresindeki insanlardan bir farký olmadýðýný, yalnýzca bir beþer olduðunu bildiriyor. Bir baþka ayette ise ''Muhammed, yalnýzca bir elçidir…'' (Âli Ýmran Suresi. 144) diyerek, sade bir elçi olduðunu bildiriyor. Eðer Hz. Muhammed Kuran'ý kendi yazmýþ olsaydý, ayetlerde sürekli kendi üstünlüðünden bahsederdi. Ancak Kuran’da Muhammed ismi bile sadece 4 kez geçer.

De ki: "Rabbimi yüceltirim; ben, elçi olan bir beþerden baþkasý mýyým?" (Ýsra Suresi, 93)

Döneminde üstünlük saðlamak isteyen bir peygamber, yazdýðý Kitapta kendi ismini sadece 4 kez geçirip, diðer peygamberlerin üstün özellik ve mucizelerinden bahseder mi? Ya da tüm elçi ve peygamberlerin eþit olduðunu ve müminlerin hepsini eþit sevmesi gerektiðini söyler mi? Kendisine hiç ayrýcalýk yapmaz mý?


Elçi, kendisine Rabbinden indirilene iman etti, mü’minler de. Tümü, Allah’a, meleklerine, Kitaplarýna ve elçilerine inandý. “O’nun elçileri arasýnda hiç birini (diðerinden) ayýrdetmeyiz... (Bakara Suresi, 285)

9- Kuran'da kar, penguen isimlerinin geçmemesi Kuran'ý Hz. Muhammed'in yazdýðýna delil mi?

Ateistler Hz. Muhammed'in, yaþadýðý coðrafyanýn dýþýný bilmediði için, bu coðrafyaya ait olmayan bitki, hayvan ve doða olaylarýný Kuran'a yazamadýðýný iddia ederler. Ancak bilmeleri gerekir ki Kuran biyoloji, ya da taksonomi kitabý deðildir. Kuran Ýlahi vahiydir. Ve insanlarýn en rahat yaþayacaklarý sistemleri öðütleyen bir yaþam rehberidir. Kuran'da az sayýda hayvan ve bitki ismi zikredilir. Ve bu canlýlarýn tümü, tüm coðrafyalarda yaþayan ve herkesin tanýdýðý canlýlardýr. Arabistan'da yaþayan ve yetiþen pek çok hayvan ve bitki de Kuran'da yer almaz. Bu bir þeye delil deðildir.

Kuran'da Allah'ýn rüzgarlarý gönderdiði, bununla yaðmur yüklü aðýr bulutlarý kaldýrdýðý bildirilir. Pamuk gibi hafif görünen bulutlarýn tonlarca aðýrlýkta olduðu 1400 sene öncesinin teknolojisi ile bilinmezken, ateistler bu bilginin Kuran'da yazmasýna þaþýrmazlar. Ama Kuran'da kar kelimesi geçmiyor diye, '' Hz. Muhammed çölde yaþadýðý için karý bilmiyordu, bu nedenle Kuran'a ekleyemedi'' derler. Bu çok samimiyetsiz bir yaklaþýmdýr.

Kitap ilk indiðinde önce bulunduðu çevreye, sonra da ulaþtýðý her yere iletilmesi emredilmiþtir. Allah ''Bakmýyorlar mý o deveye; nasýl yaratýldý?'' (Ðaþiye Suresi, 17) yerine ''Bakmýyorlar mý o penguene nasýl yaratýldý'' (Allah'ý tenzih ederim) demiþ olsaydý, penguenden habersiz toplum için bu iman hakikati niteliði taþýmayacaktý.

Sonuç: Küfrün önde gelenleri her dönem "Bu, bir beþer sözünden baþkasý deðildir." (Müddesir Suresi, 25) demiþtir. Adetullah deðiþmez. Dolayýsýyla kýyamete kadar her dönem bu tür iddialar olacaktýr. Ancak günümüzde bilim ve teknoloji ilerlemiþ ve Kuran'daki yüzlerce mucize de artýk gün yüzüne çýkmýþtýr. 1400 sene önce evrenin yokluktan geldiði ve geniþlemekte olduðu yazýyor ve bilim bunu geçtiðimiz yüzyýl keþfediyorsa, durup bir düþünmek gerekir. Ateist ve deist arkadaþlar... ''bizler vicdanlýyýz'' dedikten sonra, sýrf ayetleri inkar etmiþ olmak için ''Hakký batýl ile örtmeyin ve hakký gizlemeyin. (Kaldý ki) siz (gerçeði) biliyorsunuz.'' (Bakara Suresi, 42)

''Vicdanlarý kabul ettiði halde, zulüm ve büyüklenme dolayýsýyla bunlarý inkar ettiler. Artýk sen, bozguncularýn nasýl bir sona uðratýldýklarýna bir bak.'' (Neml Suresi, 14)

Mehtap Gözükan

https://www.facebook.com/MehtapGozukan

https://twitter.com/MehtapGozukan