Gazimağusa'da öğle üzeri Anıt Zaferi önünde Şehitler Haftası Nedeniyle kurulan ikram Çadırını ziyaret ettim.
Anıtın hemen karşısında yol üstündeki su fıskiyesinin yakınına kurulmuştu çadır. Yol kenarı olduğu için gelen geçen veya ne olduğunu merak edenler uğrak veriyordu. Geçerken ben de uğradım. Bir hayli tanıdık simaya rastladım. Eşini, çocuğunu alan aileler de gelmişti. Kimileri çay içiyor, kimileri tezgâhlarda sergilenmiş kitaplara bakıyor, kimileri de Peygamber Efendimizin sakal-ı şerifini ziyaret ediyordu.
KKTC Din İşleri Dairesi Mağusa Sorumlusu Sayın Mustafa Küçük de oradaydı. Beni görünce sarılarak, her zamanki güler yüzüyle “Hoş geldiniz Hocam” dedi.
Hemen bir sandalyeye oturup hocamız ile çay içtik. Ve bu çay içiminde sohbet ettik. Mustafa Hocam, bu etkinlik için yaptıklarını ve yapılan işin önemini anlattı. “Hocam kaç gündür şöyle oturup bir dinlenme fırsatı bulamadım. Yorgunluk var ama şükürler olsun yılgınlık ve bıkkınlık yok. Yaptığımız işler bizi fazlasıyla mutlu ediyor. Halkımız sağ olsun rağbet gösteriyor, ilgi duyuyor. Manevi duygulara hitap ettiğimiz için halkımız haz alıyor. Ve kimden yardım istiyorsak bizi kırmayarak karşılıksız yardım ediyor.
Böyle bir etkinlik Mağusa’mız için büyük bir ihtiyaçtı. Şehitler Haftası ile Peygamber efendimizin Doğum günü aynı haftaya denk geldiği için biz de çalışmalarımızı kat be kat artırdık. Gücümüzün üstünde güç harcadık. Yoğun bir hafta içindeyiz. Hemen her gün bir etkinliğimiz var. İşler, doğru, yerinde ve güzel yapılırsa ilgi görüyor. Biz de doğru ve güzel yaptığımıza inanıyoruz” dedi.
Aynı alanda ziyarete açılan Hz Peygamber Efendimizin Sakal-ı Şerif Çadırını da ziyaret ederek manevi duyguların en büyük hazzını aldık. Burada, Efendimizin bir kutu içinde muhafaza edilen ve sadece tek bir telden ibaret olan mübarek sakalını gördük. Bu esnada okunan ilahiler damarımıza kadar işledi. Duyguların en coşkusunu yaşadık.
Bu mübarek günde bu zevki ve bu mutluluğu bize yaşattıkları için Mustafa Küçük Hocamıza teşekkür ediyorum. Oraya gelen diğer dostlarla da görüşüp sohbet ederek, Manevi duyguların hazzına eriştik...
Sevgi Ve Dostluk Derneği Başkanı Sayın Mansur Öztürk Abimizle de sohbet etme imkânı buldum. Kendileriyle bir nebze de olsa hasret giderdik.
Mansur Öztürk abimiz de “Bu tür etkinliklerin yapılması çok yararlı olur. Toplumda hem birlik ve berberlik duygusunu geliştirir, hem manevi duyguları artırır, hem de gençlerimizin dinimize ve büyüklerimize olan bakış açıları genişler ve değişir. Ben çok olumlu buldum. Küçük bir ziyaretle eşi dostu gördüm. Onlarla kucaklaşarak hasret giderdim. Böyle etkinliklerin devamlı olmasını dilerim.” dedi.
İzaz İkram ve çeşitli kitap hediyeleri de ziyaretçilere sunuldu... Kitapları alan küçüklerin sevinci görülmeye değerdi doğrusu.
Diğer taraftan oradan geçen yabancı turistler de bu çadırı görüyor ve merak edip geliyorlardı. İzaz ikramlardan onlar da yararlanıp çay kahve içiyorlar veya kendilerine takdim edilen lokmalardan yiyorlardı. Böylece hem İslam dini ile yakından tanışmış oluyorlar, hem kültürümüzü öğrenmiş oluyorlardı.
İlahileri zevkle dinliyorlar ve merak edenler Peygamber efendimizin Sakal-ı Şerif çadırını da ziyaret ediyorlardı. Öyle ki bazıları “Waaavvvvv!” diyerek şaşkınlıklarını gizleyemiyorlardı. Çünkü ömürlerinde ilk defa “Dünyamızın Gülü” ve “Gönüllerin Sevgilisi” olan Peygamber Efendimizden kalan bir kutsal yadigarı görüyorlardı…
Güzel bir etkinlikti. Emeği geçenlerin emeklerine sağlık… Onları gönülden kutluyorum…