Mermere sıkışmış bir melek gördüm ve onu özgürlüğüne kavuştuncaya dek mermeri oydum -Mikelanjelo |
|
||||||||||
|
Hayatın insanın anlamı önemini anlatırken anlamı anlayabiliyor musunuz? Yoksa ben daha çok biliyorum derken, bana anlatmadan hala susuyor musun? Önümüze duvarları kendimiz ördük derken, sana bana gülerken, gel bu duvarları yardım et kaldıralım diyorum geliyor musun? Yoksa bana ne örmeyeydin diyerek bana kızarken, şimdi sen aramıza duvarlar örmüyor musun? Hala beraberce gel bu kalın kafalılığı değiştirelim derken bendeki kalın kafalığı inceltmeye talip değil misin? Birbirimizden kaçtıkça birbirimizden kaçmamızı isteyenlerin elinde oyuncak olacağımızı neden bana anlatmıyorsun? Ben bilmiyorum say anlat bana, birlikteliği güzelliği insanlığı hayatı… Unvan ve sıfatları gel bir kenara atalım, sadece insan olalım aç kalalım insanlığımız yemeyelim diyerekten bana nasihatler ver ben dinlemeye hazırım, yeter ki kaçma saklanma karanlığa düşme… Karanlığın içine sahte sözlerle bir anlığına ay ışığı üreten, insanlığımızı satmamızı isteyen paraya köle olmuş tüccarları gibi güzellik duygusunu ve algılamasını yok edenlerin yok etmesi gibi, karanlığa ışık olması için gönlümüzdeki sönmeyen umut ışıklarını yakalım ve hiç söndürmeyelim dersem, benimle var mısın? Lafta sözde duyguda hislerde açık anlaşılır olmanın gerekliliği kabul edelim, bunu kabul ederken önce anlaşılır olmanın ne demek olduğunu anlamak için gel herkese gülelim, sevdiğimizi söyleyelim… Arkamızda bizi birbirimizden ayıranların, tehlikeli nefretini kinini görelim, ben göremiyorsam sen göster ben göstereyim ne fark eder kimin gösterdiği, gel gönülden sarılalım birlik olalım diyorum var mısın? Karanlık geceler içinde yanan bir ateş gibi gönlümüz alev alev insan sevgisiyle yandıkça, tepenin ardında durana bu ışık yansıyarak karanlığına ışık olmaz mı? Uzaktan gelen bir çoban kavalındaki kardeşlik türküsünü duymuyor musun? Tek başına ağlamak yerine gözyaşlarımızı silerek sırt sırta vererek güçlü olmak var iken, tek başına ağlayarak sızlayarak, etrafımızdaki insanları kırarak etrafımızda uzaklaştırarak, yaz kış gecelerindeki ruhumuz yalnızlıkla sıkılırken, öğlenin sıcağında daha sıcak sevgimizle gönlümüzde taşıdığımız gülümsemeye mutluluğa denk midir? Ben bunları söylüyorum yanlışım var ise gel düzelt doğru olanı söyle beraber bulalım diyorum, vesselam. Mehmet Aluç
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Mehmet Aluç, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |