• İzEdebiyat > Deneme > Türkiye |
1
|
|
|
|
Yüreği Türklük için çarpan şair Hüseyin Nihal ATSIZ "Kahramanlık" adlı şiirinde gerçek kahramanın portresini bakın nasıl portresini çizmişti: "Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,/Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmemektir./Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir;/Kahramanlık: Saldırıp bir daha dönmemektir.//Sızlasa da gönüller düşenlerin yasından/Koşaradım gitmeli onların arkasından./Kahramanlık: İçerek acı ölüm tasından/İleriye atılmak ve sonra dönmemektir.//Yırtıcılar az yaşar… Uzun sürmek doğanlık…/Her ışığın ardında gizlidir bir karanlık;/Adsız sansız olsa da, en büyük kahramanlık;/Göz kırpmadan saldırıp bir daha dönmemektir." |
|
2
|
|
|
|
siz değerli okurlarım için elimin yettiğince dilimin döndüğünce yazı ve onun bizim için ne kadar faydalı olduğunu anlatan bir makale kaleme aldım umarım sizlere bu güzel konuda faydalı bir anlatımda bulunmuşumdur. |
|
3
|
|
|
|
İzmir'de taksi şoförümüz haince vuruldu. İyilikten maraz doğdu. |
|
4
|
|
|
|
öyle bir düştüm ki pazarın ortasına!.sormayın gitsin birader!.. |
|
5
|
|
|
|
Millet ve medeniyet olarak dünya coğrafyasında yerimizi aldığımızdan beri tarihi süreç
İçinde sayısız büyük olaylar ve gelişmelere imza attık. Bu mümtaz özelliğimizden dolayı olsa
Gerek dünya üzerinde kurulan 25 büyük imparatorluktan 16’sının altında bizim imzamız mevcuttur. |
|
6
|
|
|
|
insanlarımın üstünde tepinen tepinene!.. |
|
7
|
|
|
|
Yaptığım gezilerde köy ve kasabalarda sıkça denk geldiğim o kerpiç evlerin çoğu; su sesinin duyulabildiği, dut, incir ve ceviz ağaçlarının altında dinlenebileceğiniz, avlusunda huzur bulabileceğiniz, penceresinden gökyüzüne bakabildiğiniz yerlere yapılmıştı. |
|
8
|
|
|
|
ne doğalım,ne de ölelim efendim!. |
|
9
|
|
|
|
20 kasım 2023 yılında başkan Erdoğan’ın yaptığı bir konuşmasında: “Türkiye Cumhuriyeti devleti “kerim devlet” vasfına tam manasıyla ilk kez bizim dönemimizde kavuşmuştur.” |
|
10
|
|
|
|
Kanun/yasa ve adalet üzerine.. |
|
11
|
|
12
|
|
|
|
Denizi olmayan bir kenti sevebilir miyim? Bu soruyu geçen sene sormuş olsaydılar hiç tereddüt etmeden “sevmem” derdim. Bugün bir arkadaşım sorunca pekâlâ “sevilir” dedim. 1997 yılından beri İstanbul’da yaşıyorum. Az da olsa İstanbullu sayılırım. Bu kenti neden seviyorum? Elbette sırf denizi olduğu için değil, medeniyetlerin başkenti olduğu için seviyorum. |
|
13
|
|
|
|
. “Bu dil ağzımda annemin sütüdür.” diyen şair,
bugün yaşasaydı; yabancı dille eğitimi savunanlara,Türkçe bilim dili olamaz diyenlere ne söylerdi bilmiyorum. Ama, bizim gibi susmayacağını biliyorum...
|
|
14
|
|
|
|
Bu makalemi başka bir konuda yazmak olmayacaktı. Güreşi seven, hatta gençliğinde iyi de güreşen birisi olarak elinde Türk bayrağıyla şampiyonlara teşekkür etmiş biri olarak düşündüklerimi de sizlerle paylaşmamak olmayacaktı… Aklımdaki sorularla sizi de huzursuz etmezsem huzur da bulamayacaktım. |
|
15
|
|
|
|
Sana “Sevgili Atatürk” diye hitabederken, bu hitabın uygun olup olmayacağını hiç düşünmedim. Bu mektubu günümüzün siyasilerinden birine yazıyor olsaydım, onlara “sevgili” diye hitabetme cesaretini gösteremezdim; he |
|
16
|
|
|
|
Cumhuriyet insanca yaşamanın yoludur; geleceğimizi aydınlatan ışıktır. Özgürce yaşamak, huzuru yakalamak, geleceğe güvenle ve emin adımlarla yürümektir. Kulluğa ve köleliğe izin vermeyen, insani değerleri ön plana çıkaran bir yaşam tarzıdır. Haksızlıklara ve eşitsizliklere karşı durmak, sessizliği haykırışlarla, hürriyet çığlıklarıyla boğmaktır. Cumhuriyet, küllerinden doğan bir milletin kendine biçtiği ipekli bir kaftandır. Karanlık ufukları aydınlatan, kümelenen bulutları bertaraf eden parlak bir güneştir. Başları öne eğilenlerin, boynu büküklerin, söz hakkını kullanamayanların başının tacıdır. Sevgi çeşmesinin oluğudur, gönül yaralarımıza merhemdir cumhuriyet…
|
|
17
|
|
18
|
|
|
|
Dünyayı algılama biçiminiz nedir?
Hiç düşündünüz mü bunun üzerine? |
|
19
|
|
|
|
Bu bir tatlı hem de bugüne kadar milli olduğunu düşündüğümüz bir tatlı; baklava hakkında yapılan bir tartışma |
|
20
|
|
|
|
Çanakkale deyince ecdadın ruhu nasıl da dile geliyor, emanetini soruyor. Unutmayalım ki onlar ölse de o ruhu hissettiğimiz ölçüde yaşayacaklardır. Bu topraklarda açan her çiçeğin onların şehit bedenlerinden fışkıran ‘’şehadet çiçekleri’’ olduğunu unutmadan bu vatana sahip çıkmalıyız.
Selam sana Seyit on başı, selam sana Bigalı Memed Çavuş, Seyid Ali ve niceleri... Onlar isimlerini tarihe altın harflerle yazdıran kahramanlar. Ey yeni nesil, bu şehitler bu bayrak sana bakıyor. Bu görevi üstlenecekleri bekliyor. İşte o bilinç sizsiniz. Sizsiniz o ölümsüz ruh, o eşsiz Çanakkale! |
|