İnsanlığı tanımak insanları teker teker tanımaktan kolaydır. -La Rochefoucauld |
|
||||||||||
|
Herbirinin tarihsel birer belge niteliğinde olduğunu belirtmiş bakanlık. Hemen girişte 'Kına Kuzusu' isimli tablo karşılıyor sizi. Tabloda gelin pembesine boyanıp süslenmiş bir koç geline hediye edilmek üzere davul zurna eşliğinde götürülüyor. Çeşme başında iki hanım,ikisi de terlikli, fistanları allı yeşilli, bir yandan su doldururken diğer yandan kuzunun ihtişamını seyrediyor. Sonra köy kahvesi isimli tablo; taşlıkda bir kahve , adına nispetle taşlık da kahve, sandalye ve masalar da...Köy odasında kalaycı, türkülere inat köyün güğümleri leğenleri kalaylı. Hayat bölümü, sap vuranlar, tütün dikenler, ekin biçenler, gelin inerken, kar yağarken, horoz öterken, ödev yaparken, kazık oyunu, su gelini oyunu,... gibi tam olarak sayamadım ama en az elli kadar tablo var sergide. Bütün resimlerde köyün deresini, çeşme başını, tipik kerpiç ve taş evlerini, yöresel kıyafetleri, yalnızca aşk motifinin işlenmiş olduğu yerel kilimleri, değirmeni, köy odalarının bir duarında asılı duran gaz lambasını, odaların oymalı raflarını, rafların üzerine dizilmiş misafir sahanlarını, ahşap tavanlara asılmış mısır püsküllerini, kurutulmuş kavunları, masal kabaklarını, ve köye adını veren taşları tüm ayrıntılarıyla görmeniz mümkün. Geçmişimizden bir fincan kahve tiryakiliğinde... En çok 'su gelini oyunu' isimli tabloya asılıp kaldım bir seyirlik...Bir cuma namazı vakti ve cami önü işlenmiş dere kenarında. Üç beş çocuk dereden su dolduruyorlar bakraçlara. Oyunun öyküsünü sordum ressama.' Çocuklar korkuluktan gelin yaparlar' dedi. Allı yeşilli, pullu ışıllı bir gelin. Ve 'cami önüne getirirler. Korkuluk gelin dereye ışıldar, ışıltısından dere çağıldar. O sırada çocuklar cami önüne mendil açarlar. Camiden çıkan herkes mendile para atar, atmayanı bakraçlarındaki su ile ıslatırlar. Sonra mendilde biriken para ile çerez alır, sokak aralarında koro halinde şarkılar söyleyip dolaşırlar'. Sanki oyun içinde oluveriyorsunuz o an; oradaki çocuklardan birisiniz ya da gelinin başındaki eflatuni tül sizin flarınz. Işıl ışıl bir başka çıktım bu sergiden...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Zeliha DEMİREL, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |