"Sevgi bilmekten doðar." -Mevlana |
|
||||||||||
|
Türkiye Yazarlar Birliði’nin (TYB) kýrkýncý yýlý dolayýsýyla baþlatýlan “Kýrklar Meclisi” Edebiyat ve Hayat söyleþileri iktisat üzerinden roman okumalarýyla dikkat çeken Þehir Üniversitesi Öðretim Üyesi ve yazar Mustafa Özel ile devam etti. Söyleþinin moderatörü hikayeci-eleþtirmen Necip Tosun ve Mustafa Özel, TYB Mehmet Âkif Divanýnda gerçekleþtirilen söyleþide yazý, hayat, yazarlýk tecrübesi, roman ve siyaset, roman ve iktisat konularýný konuþtular. Necip Tosun, söyleþinin açýþ konuþmasýnda; ‘ Mustafa Özel son dönemde edebiyatla daha yoðun ilgileniyor, iktisat penceresinden romanlarýmýza bakýyor. Eleþtirmen gözüyle romanlarýmýza bakýlsaydý, Özel’in gördüklerini belki de göremeyecektik. Bir iktisatçý olarak edebiyat eleþtirisine de özlediðimiz yeni bir bakýþ açýsý getirdi. Ýki yeni kitabý edebiyatçýlar arasýnda heyecan yarattý. Bizim temel eksikliklerimizden biri disiplinler arasý iliþkilerdi. Mustafa Özel ayrýca ‘ roman bilimi, roman dili’ gibi yeni kavramlar kullandý.’ dedi. Mustafa Özel dinleyicilere ilk olarak okuma ve yazma serüveninden bahsetti; ‘ Ýlk okuduðum kitap, babamýn verdiði bir menakýbname idi. Muhammed Hamidullah’ýn ‘ Hz. Peygamberin Savaþlarý’ kitabý da çok etkiledi beni, savaþlarla ilgili en ince detaylarý dahi veriyordu. Ýlkokulda evdeki kahramaným Hz. Ali, okuldaki kahramaným Don Kiþot’tu. Okulumuzun kütüphane müdürü komþumuzdu, bana pek çok kitap önerdi, hepsini okudum. Ortaokul lise yýllarýnda Necip Fazýl, benim için gelmiþ geçmiþ en büyük yazardý. Benim neslim için de çok önemli bir yazardý, çünkü baþýmýzý dik tutmayý, hýmbýl hýmbýl durmayýp harekete geçme misyonunu ondan aldýk. Fakat bir konuda dikkatli olmak gerekiyordu onu okurken ve dinlerken. Pek çok romancýyý, yazarý küçük görmemize neden oldu. Ama sonradan þunu anladým ki, pek çok þeyi Necip Fazýl’dan deðil o küçümsettiði yazarlardan öðrenecektik.’ Söyleþinin moderatörü Necip Tosun’un; iþ hayatýndan neden akademiye geçtiði sorusuna Mustafa Özel þu þekilde cevap verdi: ‘ Çok okuyan biriydim. Aðrý Lisesinde okuduðum yýllarda Matematik derslerimize giren Necati Bey’e çok þeyler borçluyuz. 1974 yýlýnda pek çoðumuz Necati Hoca’nýn özel çabalarýyla çok iyi üniversitelere girdi. Ben de Boðaziçi Üniversitesinde birkaç bölüm denemesinden sonra Ýktisat bölümünde karar kýldým ve bitirdim. Okuldan sonra üç yýl bankacýlýk yaptým, Can Yücel benim çalýþtýðým banka için þiir yazdý ki bu pek görülmüþ bir þey deðil. Bankacýlýk tecrübem, bir bankayý ancak bankanýn patronunun batýrabileceðini öðretti bana. Okumayla çalýþmayý bir arada yürütmeye çalýþýrken, idealim 33 yaþýnda emekli olmak ve hep okumayla, edebiyatla meþgul olmaktý. Ama hayat þartlarýndan buna pek muvaffak olamadým, þimdi 63 yaþýnda hala emekli olamadým ama, maddi þartlarýn dengede olmasý sayesinde daha çok okuyabiliyorum, edebiyata zaman ayýrabiliyorum.’ On yýldýr gazete okumadýðýný, televizyon seyretmediðini; gerçeklerin romanlarda, hakikatinse Kuran’da olduðunu vurgulayan Özel, romanlarýn önemi üzerine de þunlarý söyledi: ‘ Roman okumalarýmdan öncelikle modernliðin bir üçkaðýt olduðu dersini çýkardým. Roman olmasaydý birey olmazdý. Ýnsan yaklaþan, birey uzaklaþandýr. Uzaklaþtýkça birey olursunuz. Batýda birey olmak, tanrýsýz ve toplumsuz birey olmaktýr. Roman yazarý tüm kiþiliklerinden, karakteristik özelliklerinden sýyrýlýr, kahramanýyla yaþar. Hiçbir roman, yazarýnýn babasýnýn malý deðildir, kafasýna göre kurgulayamaz roman yazarý. Bir Cervantes’ten çok Don Kiþot daha çok tanýnmakta ve hala yaþamaktadýr.’ Romanlarý performatif, yani icraya etkisi olan bir tür olarak niteleyen Özel, roman bilim kavramýný neden kullandýðýný da þu þekilde izah etti; ‘ Dolar on lira olacak dendiðinde tedbirinizi alýrsýnýz. Romanlarýn da böyle bir etkisi var. Roman hem kavramaya, kavratmaya, hem de geleceði yönlendirmeye çalýþýr. Dolayýsýyla roman bilim deðilse, bilim nedir! Bu yüzden ‘romanbilim’ diyorum. Roman, mert kurgudur, sosyal bilimler ise namert kurgudur. Yani roman, kurgu olduðunu açýk açýk söyler ve diyeceðini mertçe ortaya koyar. Roman, insanýn iç gerçekliðidir ama diðer bilimler dýþ gerçekliðidir.’ Necip Tosun’un; ‘ Tarihin atladýðý neyi roman tamamlýyor?’ sorusuna ‘ Ýnsanlýk tarihi, ne büyük baþarýlarýn, ne de büyük adamlarýn tarihidir, tarih nesnelerin tarihidir. Ýnsanlar bu nesneler peþinde koþar. Büyük adamlar uygun pozisyon alanlardýr. Peygamberler de insana eþyanýn peþinde koþtuðunun farkýnda mýsýn? der.’ cevabýný veren Mustafa Özel, her konuþmasýndan bir akademik tez, bir roman konusu çýkacaðýný ama kendisinin buna takati kalmadýðýný da ifade etti. Akademi dünyasýna da deðinen Mustafa Özel, kendilerinden daha iyi olanlarýn yükselmesine, desteklenmesine izin verilmeyen bir sistemin baþarýlý olamayacaðýný belirterek; ‘ Roman yazabilen birine doktora tezi yazdýrýlmaz, öðrenci roman yazabiliyorsa býrak yazsýn. Bu, daha verimli ve özgün olacaktýr. Bizim akademisyenlerimiz asýk suratlý, kendilerini aþabilecekleri asistan yapmazlar, önlerini açmazlar. Halbuki, mesela bir Tanpýnar- Mehmet Kaplan örneðine bakýn. Hz. Musa’yý Hz. Harun’u, Uhud Savaþýný hatýrlayýn yeter. Müslümanlar daha zayýfken kazandýklarý Bedir savaþýndan sonra kendilerine verilen talimatý dinlemeyip tepeyi boþalttýlar. Hz. Musa, daha iyi iletiþim kurabileceði için kardeþi Harun aleyhisselamýn kendisine yardýmcý olmasýný istedi Allah’tan.’dedi. Halide Edip Adývar’ý belki en büyük romancýmýz deðil ama mazlumlardan yana olduðu ve Sinekli Bakkal gibi muazzam romanýndan dolayý önemsediðini belirten Mustafa Özel, Peyami Safa’nýn da çok büyük romancý olmadýðýný, bilgiye boðmaya çalýþtýðýný, bugünlere dair pek fazla mesajýnýn bulunmadýðýný ama Fatih-Harbiye’yi de harcanmýþ bir roman olarak gördüðünü ifade etti. Mustafa Özel, dünya ekonomisinin giderek edebileþtiðini ve finans, iþ hayatý, din gibi konular üzerinden yeni roman okumalarý üzerine yazdýðý kitabýnýn da çok yakýnda yayýnlanacaðý müjdesiyle konuþmasýný hitama erdirdi.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © YUSUF ALPASLAN ÖZDEMÝR, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |