Bilgi sakalla ölçülmez. -Moliere |
|
||||||||||
|
Mesleğine yıllarını vermiş pek çok ismin kıdemini öne sürerek kendilerini en tepede konumlandırmalarına sıkça şahit oluyoruz. Çalışma arkadaşlarına ya da mesleğindeki diğer insanlara karşı küçük düşeceği kaygısıyla yeni şeyler öğrenmek, yanlışlarını kabul etmek, düzeltmek, bilmediklerini sormak bu tip insanlara zor gelir. ‘ Ben duayenim, herkesten daha tecrübeliyim, bilgiliyim, öğreneceğim her şeyi öğrendim, benim öğreneceğim hiçbir konu kalmamıştır’ cakası satmak kişiyi hem gerçeklerinden uzaklaştırmakta, hem de yenilenmesini, gelişmesini engellemektedir. İlme, okumaya çok büyük değer veren ve ilk emri ‘ Oku’ olan bir dinin mensupları olarak önce geçmiş ve geleceği, her şeyi en doğru yüce yaradan bilir felsefesiyle hareket etmek, bilginin sınırlarının sonsuz olduğunun ve öğrenmenin de hiçbir zaman bitmeyeceğinin farkında olmak atacağımız ilk adım olmalı bu konuda. Konuya somut örnek olması babından yazı kalem erbabından bir misal verelim müsaadenizle sevgili okuyucum: Yılların deneyimli yazarı mesleğine 40-50 yılını vermiştir. Herkes tarafından tanınan, çevresi geniş muteber görülen biridir. Yazarlığa başladığı yıllar, çevreler, ortamlar, teknoloji değişmiştir, imla değişmiştir. Fakat yazarımız yukarıda aktardığım kaygılarla mesleğini icra etmiştir. Geldiği noktada paragrafları dağınık, konu bütünlüğü yoktur, cümlelerinde ne anlatmaya çalıştığı fludur, imla noktalama hak getire. Mesleğine duyduğu saygıdan ve geçmişine duyduğu saygıdan(!) olsa gerek yazılarını daktiloyla yazmaktadır, ne de olsa bir klasiktir, duayendir, kendince istikrarlıdır, kağıdın, mürekkebin kokusunu tüm benliğiyle duyumsayan bir ulu kişidir o. Kimse, duydukları saygıdan onun moralini bozacak, üzecek bir uyarı görevini yapmaz, yapamaz. Her şey yolunda, istediği gibidir. Herkese akıl verir, öğütler verir, nasihatlerde bulunur. Bu kimseler pek uzak gelmedi size değil mi? Ama güzel olan şu ki, her şey hızla değişmektedir ve değişecektir de. İnsanlar daha bilinçli ve kararlıdır. İşini iyi yapmayanlar eninde sonunda elenecek ve tarihin tozlu sayfalarına isimlerini yazdıracaklardır.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © YUSUF ALPASLAN ÖZDEMİR, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |