..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bilgi sakalla ölçülmez. -Moliere
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Aný > Hakan Yozcu




9 Temmuz 2019
Posta  
Hakan Yozcu
Günler, günleri kovaladý. Sitenin her önünden geçiþimde görevlilerin bana sesleneceði umuduyla bakýyor, belki postayý verirler diye hayal ediyordum. Ama nafile bütün düþüncelerim boþa çýktý. Ne seslenen vardý, ne de elime bir þeyler tutuþturan… Her defasýnda hayal kýrýklýðý ile geçiyordum kapýnýn önünden…


:IFH:

     

Kadirli’nin yetiþtirdiði son dönem roman yazarlarýmýzdan biri de Sayýn Ali Kocaman’dýr.
Ali Kocaman arkadaþýmýz, geçenlerde beni arayarak posta adresimi istedi: “Size yazdýðým romanlarýmý göndereceðim. Bana adresinizi verebilir misiniz? Eserlerim hakkýndaki düþüncelerinizi öðrenmek istiyorum” dedi. Ben de Maðusa adresimi vererek “Eserlerinizi okuyup düþüncelerimi bir makale halinde yazýp gazetede yayýnlarým” diye söz verdim.
Ertesi gün, Sayýn Ali Kocaman, “Kitaplarý postaya verdiðini, bir hafta içinde alabileceðimi” söyledi. Ben de heyecanla beklemeye baþladým.
Bu arada site giriþindeki güvenliðe de durumu bildirdim: “Bana yakýnda bir posta gelecek. Eðer alýrsanýz bekletmeden beni arayýn” dedim. Onlar da “Olur” diyerek beklemeye koyulduk.
Tabii zaman su gibi akýp geçiyor. Bir haftalýk süre de bir çýrpýda gelip geçiverdi. Geçerken giriþteki güvenliðe sordum. “Posta var mý?” “Yok, abi bize bir þey gelmedi. Gelirse biz, sizi arayacaðýz.” dediler. Birkaç gün daha bekledim. Site görevlileri yine “Bir þey gelmediðini, istersem gidip postaya sorabileceðimi ve bunun daha iyi olacaðýný” söylediler. Ben de iki gün sonra postaya gittim.
Öðleye yakýn saatler idi. Posta ofisine girdim. Hemen giriþte solda camekânlarýn önünde oturan bir beye seslenip, kendimi tanýttým. 10 gün kadar adýma bir postanýn gönderildiðini, içinde kitap olduðunu; fakat elime bir türlü geçmediðini, bu nedenle buradan öðrenip öðrenemeyeceðimi sordum. Görevli kiþi, fazla umursamaz bir halde “Posta numarasý var mý?” diye sordu. Ben de “Elimde her hangi bir numara yok” dedim. Görevli: “Numara olmazsa bir þey yapamam” dedi. Ben: “Ýsme göre bakýp bulamaz mýsýnýz?” dedim. Adamýn sesi, biraz yükseldi: “Beyefendi, yüzlerce, binlerce posta geliyor. Hangisinin arasýndan nasýl bulayým? Numara varsa elinizde verin, hemen bulayým” dedi. Maalesef elimde öyle bir numara yoktu.
“Bilgisayardan falan bakýp bulamaz mýsýnýz?” dedim. “Hayýr, bulamam” dedi. “Numara þart” Ben, ýsrarla “Bir baksanýz, kaybolup gitmesin sonra” dedim. Adam artýk usanmýþ olmalýydý ki “Bakýn beyefendi. Elinizde bir numara yoksa bulamam. Merak etmeyin, burada hiçbir þey kaybolmaz. Posta gelir, sizi bulur” dedi. “Ben, Saklýkent’te oturuyorum. Oraya bildiðim kadarýyla posta gelmiyor” dedim. Adam “Her yere postamýz gidiyor. Mutlaka elinize geçecektir. Siz sabýrla bekleyin yeter ki” dedi.
Öyle anlaþýlýyor ki biraz üzerine gitsem, biraz daha ýsrar etsem, adam beni ya kovacak; ya da oracýkta yaka paça kavga edeceðiz. Kendi kendimi telkin ederek "Sakin olmamý, sabýr etmemi, nasýlsa elime geçeceðini" söyledim. Bu, kendimi rahatlatmaktan baþka bir þey deðildi. Daha doðrusu iþi büyütmemek adýna, alttan almaktan baþka bir þey deðildi.
“Peki, teþekkür ederim” diyerek ayrýldým oradan.
Günler, günleri kovaladý. Sitenin her önünden geçiþimde görevlilerin bana sesleneceði umuduyla bakýyor, belki postayý verirler diye hayal ediyordum. Ama nafile bütün düþüncelerim boþa çýktý. Ne seslenen vardý, ne de elime bir þeyler tutuþturan… Her defasýnda hayal kýrýklýðý ile geçiyordum kapýnýn önünden…
Bir aydan fala bir süre oldu. Hala ne gelen var, ne de postayý getiren var. Postanýn önünden geçiyorum, girip bir daha sorayým diyorum. Fakat cesaret edip içeri giremiyorum. Çünkü bu defa “Kesinlikle kavga ederiz” diye düþünüyorum. “Nasýl olsa gelir” diye vazgeçiyorum sormaktan…
Ama ne gelen oluyor, ne de bir þey getiren…
Sayýn Ali Kocaman’a sosyal medyadan mesaj atýp durumu izah ediyorum. O da biraz sonra bana, posta kâðýtlarýný ve numarasýný atýyor. Sevinçle alýyorum bunlarý. Telefonumla fotoðraflarýný çekiyorum. Ertesi gün koþarak postanenin yolunu tutuyorum.
Ayný yerde bu defa sarýþýn bir bayan oturuyor. Bayan olmasý daha iyi diye düþünüyorum. Hiç deðilse daha anlayýþlý olur ve kavga çýkarmaz diye düþünüyorum. Kibarca seslenip durumumu anlatýyorum. “Numaranýz var mý?” diyor. Ben de telefonumu uzatýp numarayý gösteriyorum. Okuyor. Sonra bilgisayarýn baþýna geçip “Bakalým” diyor…
Açýyor bilgisayarý. Numarayý giriyor. Yüzünde bir þaþkýnlýk beliriyor. “Aaa!” diyor. Anlýyorum ki bir terslik var. “Ne oldu?” diyorum. “Gelmemiþ mi?” Bayan: “Gelmiþ de” diyor ve bekliyor…
Ben, artýk sabýrsýzým. Bir cevap bekliyorum. Bayan devam ediyor: “Beyefendi, postanýz gelmiþ. Fakat bir aydan fazla beklemiþ. Siz de aramamýþsýnýz. Bu nedenle de posta geri gönderilmiþ. Bakýn þu tarihte gelmiþ, þu tarihte de gönderilmiþ. Bu gün de Ýstanbul’da onaylanmýþ. Geldiði adrese geri gidecek. Yani þu an postanýz Ýstanbul’da” diyor.
Artýk kýzsam mý, gülsem mi bilemiyorum. Ýstanbul nere, Maðusa nere? Resmen bir komedi yaþýyorum. “Bir ay önce buraya geldiðimi, bir beyin bana ufaktan kýzarak merak etmememi, postanýn mutlaka beni bulacaðýný, adresime bildireceklerini söylediðini” anlatýyorum. Bayan “Özür dilerim. Þu an için yapacak bir þey yok. Numaranýzý da yazmamýþlar. Telefon numaranýz olsaydý aranýrdýnýz. Takip olarak da gönderilmemiþ. Siz de aramayýnca umut kesilmiþ ki geri gönderilmiþ” diyor. “Ben aradým” diyorum. Bayan “Üzgünüm” diyor.
Gülüyorum tabii. Kendi kendime “Postamýz böyle mi çalýþýyor. Hem adama güveni veriyorsunuz hem de arama zahmetine dahi katlanmýyorsunuz.” Demekten kendimi alamýyorum.. Bayan, gayet nazik davranýyor: “Özür dilerim beyefendi þu an yapacak bir þey yok. Dilerseniz Ýstanbul’u arayýp tekrar geri yollanmasýný saðlayabilirsiniz” diyor. “Bu benim iþim mi?” diyorum kendi kendime. Bayaný da üzmek istemiyorum. Çünkü gerçekten iyi niyetli biri.     
“Postanýn suçunu ben mi çekeceðim?” demekten kendimi alamýyorum. Dilerlerse Ýstanbul ile görüþüp postanýn tekrar geri dönmesini, geç de olsa bana ulaþmasýný saðlayabilirler. Ama gördüðüm kadarýyla o niyetleri hiç yok… O nedenle ben de tartýþma çýkmamasý adýna susuyorum ve orayý gülerek terk ediyorum.
Geriye bana sadece bu anýlarý köþeme taþýmak kalýyor.
21. yüzyýla girerken postamýzýn hala ilkel þartlarda çalýþýyor olmasýna bir türlü anlam veremiyorum…



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn aný kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Kadirli'de Bir Gece
Iskadro (Siðil)
Kýbrýs Ada Kýþý
Cassandra Hotel Bodrum
Güzel Bir Dünya
Futbol Maçý
Lahmacun
13. Maaþ
"Kuzucuk Köyü"nde Sabah Kahvesi
Halý

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Dut Aðacýna Asma Aþýsý
Nur - Iþýk
Ritsa Gölü Efsanesi
Güle Güle Omarým
Sevgisiz Sevgi
Gulit
Ýran’dan Acý Bir Aþk Hikâyesi
Sevginin Adý Baþka
Emanet
Aksilikler

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yüreðimde Ýhtilal Var [Þiir]
Hayat Seni Çözemedim [Þiir]
Helallik Ýstiyorum [Þiir]
Yörük Kýzý [Þiir]
Nasihat 2 [Þiir]
Seninle Olayým [Þiir]
Geliyoruz [Þiir]
Nasihat [Þiir]
Aþk Var mý? [Þiir]
Minik Bir Þaire Rastladým [Þiir]


Hakan Yozcu kimdir?

1964 doðumluyum. Kuzey Kýbrýs'ta yaþýyorum. 1988 Erzurum Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatý Bölümünden mezun oldum. 20 yýl çeþitli okullarda edebiyat öðretmenliði yaptým. Uzun yýllar Yenivolkan ve Güneþ Gazetelerinde köþe yazarlýðý yaptým. Þu an Habearkýbrýslý ve Güncelmersin Gazetelerinde yazýyorum. Birçok internet gazete ve sitelerinde yazýlarým yayýnlanýyor. Þiir, öykü ve tiyatro oyunlarý yazýyorum. Bu alanlarda çeþitli ödüllerim var. Kendime ait basýlmýþ "Güzel Bir Dünya" ve "Mesela Baþka" isimli iki adet öykü kitabým var. 7 tane tiyatro oyunum var. 6 yýl Kýbrýs Türk Devlet Tiyatrolarý Genel Müdürlüðü görevinde bulundum. Halen Baþbakan Yardýmcýlýðý Ekonomi, Turizm, Kültür Ve Spor Bakanlýðý'na baðlý Müþavirim.

Etkilendiði Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.