Avukatlar da bir zamanlar çocuktular herhalde. -Charles Lamb |
|
||||||||||
|
Bir yaşama sevincinin, bir yaşam mücadelesinin, biat ederek değil de savaşarak kaybetmenin, her ne olursa olsun hayatın yaşamaya değer bir güzellik olduğunun ismi oldu NESLİCAN.. Doğa da her canlının bir misyonu bir görevi olduğuna inanırım. Hiçbir yaratılan boşuna gelmemiştir bu dünya ya. Yaşananların hiç biri tesadüflerden ibadet değildir. Her şey önceden kurgulanmış, sadece zamanını beklemekteyizdir. Umutların tükendiği, yaşam koşullarının zorlaştığı, insanların hayatın yükünü kaldırmakta zorlandığı, yaşamanın ne kadar güzel, hayatın ne denli yaşamaya değer olduğunu unuttuğumuz şu günlerde Neslican diye bir savaşçı girdi hayatımıza. Kaybetmenin yok olmak anlamına gelmediğini öğretircesine, daha gencecik yaşın da bacağını kaybettiğin de “Ben bir bacaktan ibaret değilim”” diyerek yaşama dersi verdi insanlara. O amansız hastalığa yakalandığında hayata küsmek ve kendine acımak yerine sımsıkı tutundu yaşama. Elbet o da biliyordu. Bu amansız hastalığın onu aramızdan alacağını ve o çok sevdiği hayattan koparacağını. Ama pes etmedi. Edemezdi. Çünkü o farkında olmasa da onun bir misyonu vardı bu hayatta. Dillere slogan olacak tanımadığı binlerce kişiye örnek olacak o ders verircesine kelimeler dökülecekti dudaklarından.”” Kaybedeceksen de Savaşmadan Kaybetme..”” Kısacık ömründe üç kez karşısına çıkan Kanser illetini yenmiş geçicide olsa zaferini ilan etmişti. Yenilmeye doymayan pehlivan gibi dördüncü kez çıkmıştı karşısına. Yorulmuştu, artık mücadele edecek gücü kalmamıştı. Son kez hastalığını duyurduğunda insan seli olmuştu etrafın da. Amacına ulaşmış ve misyonunu tamamlamıştı NESLİCAN. Artık hayatın her safhasında mücadelenin ne denli önemli olduğunu milyonlara anlatmış, Neslican nezdinde hayata yenik düştüğünü zanneden binlerce kişi onu örnek alarak ayağa kalkmayı başarmıştı. Ve artık hayat mücadelesinde yarınlara anlatılacak bir kahraman olmuştu. Hayat her birimiz için yazılmış bir senaryodan ibarettir. Beğensek de beğenmesek de profesyonel bir oyuncu edası ile en iyi şekilde oynamalıyız oyunu. Ve bir gün perdeler üzerimize kapanıp veda etme vakti geldi mi, selam verirken eğmeliyiz boynumuzu seyirciye.. Mekanın cennet olsun NESLİCAN…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2025 | © murat temüroglu, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |