Perþembe günü deyim yerinde ise beþik gibi sallandýk. Gazimaðusa, resmen deprem ile yüz yüze geldi. Bu, pek alýþýk olmadýðýmýz bir durum. Oysa ülke olarak deprem kuþaðýnda olan bir ülkeyiz.
O gün, öðleden sonra bilgisayarýmýn baþýna oturmuþ Hakikat Gazetesi’ndeki köþe yazýmý hazýrlýyordum. Önümdeki monitör sallanmaya baþladý. O anda anlayamadým ne olduðunu. Ama sarsýntý geçmedi. Ne oluyor diye baþýmý çevirip odaya baktým. Televizyon zangýr zangýr titriyordu. Neredeyse masadan aþaðý düþecekti.
Gözlerim avizelere takýldý. Avizeler, bir saða, bir sola sallanýyor, birbirlerine çarparak farklý bir ses çýkarýyordu. Ýþte o an ne olduðunu anladým: “Deprem oluyor!” diye baðýrmaya baþladým.
Yerimden kalktým ve merdivenlerden yukarýya doðru baðýrdým. “Deprem oluyor. Kaçýn!” Çünkü yukarýda oðlum ve kýzým vardý. Biraz sonra yukarýdan ayak sesleri gelmeye baþladý. Ben de, dýþarý çýktým. Bütün komþular dýþarýda panik içinde birbirlerine bakýyorlardý. Onlara “Deprem Oluyor!” diye seslendim.
Oðlum da geldi dýþarý. Kýzým yoktu. “Ayça nerede?” dedim. “Odasýndaydý” dedi. Sallantý artýk durmuþtu. Yaklaþýk 15 saniye kadar sürdü. Hayat normale dönmüþtü. Biraz sonra kýzým da aþaðýdaydý.
“Niye inmedin?” diye sordum. “Masanýn altýna girdim” dedi. “Ya kýzým, ev yýkýlsaydý, masa saðlam kalacak mýydý?” dedim. O da “Ya baba, ev yýkýlsaydý 15 saniyede aþaðýya inebilecek miydim?” dedi. O da haklýydý. “Sen, doðrusunu yapmýþsýn” dedim.
Biraz dýþarýda bekledik. Arkasý gelir diye endiþe içindeydik. Ama birkaç dakika sonra ortalýk süt liman oldu. Biz de tekrar içeri girdik.
Biraz sonra haberlere düþtü olay: “KKTC’de merkezi Akdoðan olan 5.3 þiddetinde bir deprem meydana geldi.”
Buna da þükür ettik. Çünkü herhangi kötü bir durum ortaya çýkmamýþtý.
Deprem, bize þunu gösterdi: "Kýbrýs deprem kuþaðýnda bulunan bir ülke. Her an depremle yüz yüze gelebiliriz. O nedenle bunu bir devlet politikasý haline getirmemiz lazým. Depremde ne yapacaðýz, neler yapmalýyýz kapsamlý bir çalýþma ile projeye dökmeliyiz."
Bunun için yabancý aramaya gerek yok. Bolu Abant Ýzzet Baysal Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Ýnþaat Mühendisliði Bölüm Baþkaný Doç. Dr. Ali Ateþ arkadaþým. Kýbrýslý ve bu iþin Türkiye'de baþuzmanlarýndan birisidir.
Burada hemen kendi kendime þu sorularý sordum: “Kendi vatandaþýmýzdan neden yararlanmýyoruz? Neden onun, bu konuda görüþlerine yer vermiyoruz? Kendi insanlarýmýzý neden yurt dýþýna gönderip onlarýn düþüncelerinden, fikirlerinden ve tecrübelerinden yararlanmýyoruz?”
Geçen aylarda Hakikat WEB TV'de "Hakan Yozcu Ýle KKTC Güncel" adlý programýma konuk ettiðim Doç. Dr. Ali Ateþ, o zaman "Kýbrýs'ýn deprem kuþaðý üzerinde bulunduðunu ve mutlaka burada bir deprem olacaðýný, bu nedenle devletin þimdiden önlem almasý gerektiðini" söylemiþti. Ýþte dediði oldu. Merak ettiðim konu ise þu: “Devlet bu konuda neler yapýyor? Ne gibi çalýþmalarý var? Nasýl önlemler alýyor?”
Bu yazýyý yazarken tam bu esnada Doç. Dr. Ali Ateþ, Bolu’dan telefonla arayýp "Geçmiþ olsun" dedi. "Bu depremin orta þiddette olduðunu, öncü veya artçý bir deprem olabileceðini” söyledi. Ve “Ýlerdeki olabilecek daha büyük depremlerin habercisi olabileceðini" belirtti.
Doç. Dr. Ali Ateþ, "Temkinli olmamýzý ve depreme karþý bilinçli olmamýzý" dile getirdi. "Yaz mevsiminde adaya geleceðini ve bu konuda bir plan ve proje dahilinde halký depreme karþý bilinçlendirmemiz gerektiðini" söyledi.
Biz de tüm devlet yetkililerine þimdiden duyuralým. Doç. Dr. Ali Ateþ gibi elimizdeki bir cevherden yararlanma yoluna gidelim. Onun koordine edeceði çalýþmalar kapsamýnda hazýrlanacak projelere þimdiden sahip çýkalým. Unutmayalým ki ülkemiz bir deprem ülkesidir...
Doç. Dr. Ali Ateþ’in kim olduðunu öðrenmek isteyenlere de anlatayým: Ali Ateþ, Kalecik Köyünden çýkan bir vatandaþýmýzdýr. Gazi Maðusa Namýk Kemal Lisesi’nden mezun oldu.
1993 yýlýnda Doðu Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Ýnþaat Mühendisliði’nden mezun oldu. Mezuniyetten sonra Türkiye’ye döndü. Bir süre Libya’da inþaat Mühendisi olarak çalýþtý.
Gazi Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsünde Yüksek lisans ve Doktora çalýþmalarýný tamamladý. 2012 yýlýnda Düzce Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Ýnþaat Mühendisliði Bölümü’nde Yardýmcý Doçent olarak çalýþmaya baþladý. Ve Düzce Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Ýnþaat Mühendisliði Bölümü’nün kurulmasýnda görev aldý. 2018 yýlýnda Doçent ünvanýný aldý. Düzce Üniversitesi’nde Deprem Araþtýrma ve Uygulama Merkezini kurdu ve kurucu müdürlüðünü yaptý.
2020 yýlý baþýndan itibaren ise Bolu Abant Ýzzet baysal Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Ýnþaat Mühendisliði Bölümü’nü kurdu ve Ýnþaat Mühendisliði Bölüm Baþkanlýðýný yürütmektedir. Ayrýca Ýnþaat Mühendisliði Bölümü Geoteknik Anabilim Dalý Baþkanýdýr.
2020 yýlýnda Yakýn Doðu Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun olarak hukukçu ünvanýný da kazanmýþtýr.
Akademik çalýþmalarýný Ýnþaat Mühendisliði Geoteknik Deprem mühendisliði alanýnda yapmaktadýr. Ayrýca hukuk alanýnda, inþaat ve imar hukuku dersleri de vermektedir.
Ali Ateþ’in Ulusal ve Uluslararasý birçok makaleleri bulunmaktadýr. Ensar Vakfý Ankara Þubesi yönetim kurulu ve Kýbrýs Kültür Derneði, Türk Ocaklarý üyesidir.
Evli ve iki kýz çocuðu babasýdýr. Ayrýca sportmen bir kiþiliðe de sahip olan Doç. Dr. Ali Ateþ, Siyah Kuþak 5. Dan Kick boks ve Taekwondo branþlarýnda Antrenör ve hakemlik de yapmaktadýr.
Ve biz ülke olarak böyle bir bilim adamýmýzdan maalesef hala yararlanmasýný bilmiyoruz…