..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gerçeğin dili çok yalın. -Euripides
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Din > Muhammed Rıdvan Kaya




28 Aralık 2024
Gelenekçilik ve Fırkalara Ayrılma: İslam'ın Doğal Bir Sonucu Mu?  
Muhammed Rıdvan Kaya
İslam’ın tarihsel ve doktriner gelişimi, çok sayıda mezhep, tarikat ve cemaatin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bu çeşitlilik, zamanla dinin özünü ve öğretilerini farklı şekillerde yorumlayan grupların oluşmasına sebep olmuştur. Ancak, İslam’ın ilk yıllarındaki temel öğretileri ve Kur'an'ın sunduğu evrensel mesaj, bu farklılıkların kaynağında ne kadar yer bulmuştur? Özellikle, hadislerde geçen "Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak, bunlardan bir fırkası ehl-i necat olacaktır" ifadesi üzerine yapılan yorumlar, dini bölünmenin ve mezheplerin varlığını meşrulaştırmaya mı yönelik, yoksa doğrudan bir sapma ve yanlış yorum mu teşkil etmektedir?


:AJ:
İslam’ın tarihsel ve doktriner gelişimi, çok sayıda mezhep, tarikat ve cemaatin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Bu çeşitlilik, zamanla dinin özünü ve öğretilerini farklı şekillerde yorumlayan grupların oluşmasına sebep olmuştur. Ancak, İslam’ın ilk yıllarındaki temel öğretileri ve Kur'an'ın sunduğu evrensel mesaj, bu farklılıkların kaynağında ne kadar yer bulmuştur? Özellikle, hadislerde geçen "Ümmetim yetmiş üç fırkaya ayrılacak, bunlardan bir fırkası ehl-i necat olacaktır" ifadesi üzerine yapılan yorumlar, dini bölünmenin ve mezheplerin varlığını meşrulaştırmaya mı yönelik, yoksa doğrudan bir sapma ve yanlış yorum mu teşkil etmektedir?
Hadis literatüründe yer alan bu tür ifadeler, gelenekçi akımların ve mezhep ayrımlarının temellerini atmıştır. Özellikle Tirmizi'nin ve İbnü’l-Mace'nin rivayet ettiği hadisler, zamanla "Ehl-i Sünnet" anlayışını şekillendiren, bu yolu takip edenlerin kurtuluşa ereceği, diğerlerinin ise sapkınlık içinde olduğu yönünde bir kanaate yol açmıştır. Ancak, bu rivayetlerin Kur'an ile ne derece örtüştüğü sorgulanabilir. Kur'an'da "sünnet" kelimesi sadece Allah’ın sünnetiyle (yani Allah’ın belirlediği yasalar) ilişkilendirilmiştir ve bu kavram, insanların davranışlarını şekillendirecek bir model olarak kullanılmıştır. Nebimiz Muhammed’in sünneti, hadislerde geçen anlamıyla, Kur'an’da açıkça tanımlanmış ve onaylanmış bir öğreti değildir. Dolayısıyla, sünnetin, cennete girecek olanların belirleyicisi olacağı düşüncesi gerçeği yansıtmamaktadır.
Kur'an, toplumsal parçalanma ve fırkalara ayrılma konusunda net uyarılar içerir. Mu’minun Suresi’nin 53. Ayetinde, "Ancak onlar, işlerini kendi aralarında kitaplar halinde böldüler; her bir grup, kendi ellerinde olanla yetinip sevinmektedir" denir. Bu ayet, gelenekçilerin, tarikatların, mezheplerin ve fırkaların dinî öğretileri kendi isteklerine göre şekillendirmesinin, İslam'ın özünden sapma anlamına geldiğini açıkça gösterir. Her bir grup, kendi elindeki kitaba ve öğretiye tutunarak, kendi “doğru” yolunu savunur, diğerlerinin yanlış olduğu iddiasında bulunur. İşte bu, ayette geçen "sevindikleri" ve "kendi ellerinde olanla yetindikleri" durumu yansıtır. Bu sevincin kaynağı, kendi grup ve mezheplerinin doğru yolu bulduklarına inanıyor olmalarıdır. Ancak, bu sevinç ve gurur, Kur'an’ın öğrettiği birlik ve beraberlik anlayışıyla çelişmektedir. Çünkü Kur'an, ümmetin birleşmesini ve farklılıkların bir kenara bırakılmasını öğütler. Oysa hadis ve diğer rivayetlerle şekillenen mezhepçilik, bu birliği zedelemiş ve yerine ayrılıklar oluşturmuştur.
Bugün Ehl-i Sünnet ve diğer mezheplerin savunucuları, bu fırkalara ayrılmanın, İslam’ın özüne uygun olduğu yönünde savunmalar geliştirmişlerdir. Her biri, kendi ekolünü haklı çıkarmaya çalışırken, Kur'an’a aykırı olan veya daha doğrusu Kur'an’da yer almayan birçok geleneksel öğretiyi dayanak olarak kullanmaktadır. Fakat bu durumu savunmak, sadece bir tarihi gelişim değil, aynı zamanda dini anlamda büyük bir sapma olarak da değerlendirilebilir.
İslam, tek bir öğretiye dayalıdır; o da Allah’ın gönderdiği vahiydir. Herhangi bir mezhep, tarikat veya fırka, bu vahyin özünü kendi perspektifine göre yorumlayarak, dinin özünden sapmış olabilir. İslam’ın gerçek yolunu arayanlar, tüm bu mezhepsel ayrımlardan sıyrılarak, yalnızca Kur'an’a dayalı bir anlayış benimsemelidir.
Kur'an, insanları birleştiren, onları Allah’a kulluğa çağıran ve tek bir doğru yola yönlendiren bir kitaptır. Farklı grupların ortaya çıkması, dini inançların özünden sapmalarına, bir kimlik arayışına girmelerine ve sonrasında birbirlerine düşman olmalarına sebep olmuştur. Ayette de belirtildiği gibi, "her grup kendi kitaplarıyla yetinip sevinmektedir," bu, gerçek anlamda bir dini bilginin ve vahyin bozulmasıdır. İslam’ın özünü anlamak ve doğru yolu bulmak için, mezheplerin ve fırkaların ötesine geçmek gerekir.
Sonuç olarak, gelenekçilik, fırkalara ayrılma ve her bir grubun kendine özel bir doğru oluşturma çabası, Kur'an’ın öğretileriyle çelişen bir yaklaşım sergilemektedir. İslam’ın evrensel mesajı, bu ayrılıklara karşıdır ve tüm insanları Allah’a ve O’nun vahyine çağırır. Bu nedenle, mezhepsel kimliklerden sıyrılarak, gerçek İslam anlayışına ulaşmak, ancak Kur'an ışığında mümkündür.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın din kümesinde bulunan diğer yazıları...
Kim Kimdir?
Kur’an’ın Tefsiri ve Anlaşılması: Kur’an’ın Kendi Kendini Açıklaması
Tabu, Taassup ve Kur’an’daki İslâm
O'nu Bul!
İnsanları Uyarmak: İslam’daki Sorumluluk ve Tebliğ
Tasavvuf ve Rabıta: Kur'an Işığında Bir Değerlendirme
İslam'ın Toplumsal ve Ahlaki Perspektifi Üzerine Bir Değerlendirme
Hakikatin Yolunda: Çobanların Davası
Şükür ve Şeytanın Engelleri: İnsanın Allah’a Yakınlaşması İçin Bir Yol
Nebimiz Musa'ya Verilen Kitap Tevrat mı?

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Şirk ve Tevhid

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Medyanın Evrim Algısı ve Bilimsel Anlayış [Bilimsel]
Evrim Düşüncesinin Tarihi, Bilimsel Dayanakları ve Sorunları [Bilimsel]
Evrim Teorisinin Bilimsel Dayanaksızlığı [Bilimsel]
Evrim Teorisi ve Hayatın Kökeni: Miller Deneyi Üzerine Bir İnceleme [Bilimsel]
İnsanın Evrimi ve Fosil Rekonstrüksiyonları Üzerine Bir Değerlendirme [Bilimsel]
Evrim Teorisi ve Fosil Kayıtlarındaki Tartışmalar [Bilimsel]
Termodinamiğin İkinci Kanunu ve Evrim Teorisi: Bilimsel Bir Tartışma [Bilimsel]
Evrim Teorisinin Bilimsel Çöküşü ve Hayatın Kökeni Üzerine Gerçekler [Bilimsel]
İnsanlık Tarihine Işık Tutan Fosil Buluntuları ve Evrim Teorisinin Çıkmazları [Bilimsel]
Atın Evrimi ve Diğer Evrimsel İddialar Üzerine Kritik Bir Bakış [Bilimsel]


Muhammed Rıdvan Kaya kimdir?

Merhaba ben Muhammed Rıdvan Kaya 2014 yılından 2021 yılına kadar çeşitli platformlarda dini paylaşımlar yaptım. Birgün Herkes Etik Hacker Olur, Yapay Zekayı Herkes Öğrenir, Herkes Prompt Mühendisidir, 2024 YKS TERCİHLERİ İÇİN REHBER KLAVUZ kitaplarının yazarıyım.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.