Gerçeğin dili çok yalın. -Euripides |
|
||||||||||
|
Hadis literatüründe yer alan bu tür ifadeler, gelenekçi akımların ve mezhep ayrımlarının temellerini atmıştır. Özellikle Tirmizi'nin ve İbnü’l-Mace'nin rivayet ettiği hadisler, zamanla "Ehl-i Sünnet" anlayışını şekillendiren, bu yolu takip edenlerin kurtuluşa ereceği, diğerlerinin ise sapkınlık içinde olduğu yönünde bir kanaate yol açmıştır. Ancak, bu rivayetlerin Kur'an ile ne derece örtüştüğü sorgulanabilir. Kur'an'da "sünnet" kelimesi sadece Allah’ın sünnetiyle (yani Allah’ın belirlediği yasalar) ilişkilendirilmiştir ve bu kavram, insanların davranışlarını şekillendirecek bir model olarak kullanılmıştır. Nebimiz Muhammed’in sünneti, hadislerde geçen anlamıyla, Kur'an’da açıkça tanımlanmış ve onaylanmış bir öğreti değildir. Dolayısıyla, sünnetin, cennete girecek olanların belirleyicisi olacağı düşüncesi gerçeği yansıtmamaktadır. Kur'an, toplumsal parçalanma ve fırkalara ayrılma konusunda net uyarılar içerir. Mu’minun Suresi’nin 53. Ayetinde, "Ancak onlar, işlerini kendi aralarında kitaplar halinde böldüler; her bir grup, kendi ellerinde olanla yetinip sevinmektedir" denir. Bu ayet, gelenekçilerin, tarikatların, mezheplerin ve fırkaların dinî öğretileri kendi isteklerine göre şekillendirmesinin, İslam'ın özünden sapma anlamına geldiğini açıkça gösterir. Her bir grup, kendi elindeki kitaba ve öğretiye tutunarak, kendi “doğru” yolunu savunur, diğerlerinin yanlış olduğu iddiasında bulunur. İşte bu, ayette geçen "sevindikleri" ve "kendi ellerinde olanla yetindikleri" durumu yansıtır. Bu sevincin kaynağı, kendi grup ve mezheplerinin doğru yolu bulduklarına inanıyor olmalarıdır. Ancak, bu sevinç ve gurur, Kur'an’ın öğrettiği birlik ve beraberlik anlayışıyla çelişmektedir. Çünkü Kur'an, ümmetin birleşmesini ve farklılıkların bir kenara bırakılmasını öğütler. Oysa hadis ve diğer rivayetlerle şekillenen mezhepçilik, bu birliği zedelemiş ve yerine ayrılıklar oluşturmuştur. Bugün Ehl-i Sünnet ve diğer mezheplerin savunucuları, bu fırkalara ayrılmanın, İslam’ın özüne uygun olduğu yönünde savunmalar geliştirmişlerdir. Her biri, kendi ekolünü haklı çıkarmaya çalışırken, Kur'an’a aykırı olan veya daha doğrusu Kur'an’da yer almayan birçok geleneksel öğretiyi dayanak olarak kullanmaktadır. Fakat bu durumu savunmak, sadece bir tarihi gelişim değil, aynı zamanda dini anlamda büyük bir sapma olarak da değerlendirilebilir. İslam, tek bir öğretiye dayalıdır; o da Allah’ın gönderdiği vahiydir. Herhangi bir mezhep, tarikat veya fırka, bu vahyin özünü kendi perspektifine göre yorumlayarak, dinin özünden sapmış olabilir. İslam’ın gerçek yolunu arayanlar, tüm bu mezhepsel ayrımlardan sıyrılarak, yalnızca Kur'an’a dayalı bir anlayış benimsemelidir. Kur'an, insanları birleştiren, onları Allah’a kulluğa çağıran ve tek bir doğru yola yönlendiren bir kitaptır. Farklı grupların ortaya çıkması, dini inançların özünden sapmalarına, bir kimlik arayışına girmelerine ve sonrasında birbirlerine düşman olmalarına sebep olmuştur. Ayette de belirtildiği gibi, "her grup kendi kitaplarıyla yetinip sevinmektedir," bu, gerçek anlamda bir dini bilginin ve vahyin bozulmasıdır. İslam’ın özünü anlamak ve doğru yolu bulmak için, mezheplerin ve fırkaların ötesine geçmek gerekir. Sonuç olarak, gelenekçilik, fırkalara ayrılma ve her bir grubun kendine özel bir doğru oluşturma çabası, Kur'an’ın öğretileriyle çelişen bir yaklaşım sergilemektedir. İslam’ın evrensel mesajı, bu ayrılıklara karşıdır ve tüm insanları Allah’a ve O’nun vahyine çağırır. Bu nedenle, mezhepsel kimliklerden sıyrılarak, gerçek İslam anlayışına ulaşmak, ancak Kur'an ışığında mümkündür.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Muhammed Rıdvan Kaya , 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |