..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Usun ve deneyimin aksaçlılarınki gibi, ama yüreğin masum çocuklarınki gibi olsun." -Schiller
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Öykü > Fantastik > Hira Selma Kalkan




6 Kasım 2003
Böbrekte Buluşma  
Hira Selma Kalkan
İki kanser ilacı ve bir bitki üç farklı kişi ve düşünceyi simgeler. Bu üç kişi yoluyla sağlık sisteminin sorgulanması.


:BBIA:
*-İşin  bitti ha! Geç kaldın?
 
---Bugün işim çoktu.Karaciğeri de sarmış oraya uğramam gerekti.
 
*-Oralar nasıl?Beni oraya  göndermezler görev alanım değil.
 
---Aman boş ver,pek yağlı.Bizimki zamanında çok içmiş,sigarayı da içkiyi de.
 
*-Yok canım  karısından sonra içmeye başlamış,depresyon.....
 
---Bir tek o olsa, sarılık da geçirmiş. Belli hücreler güçsüz, zayıf.Kanser hücrelerini öldürürken onlar da öldüler
 
*-Aşk olsun sana hangi hücre karşı koyabilir ki.Yemek borusunun hücrelerini nasıl harap ettin,adamcağız yemek yiyemiyor.
 
---Tencere dibin kara senin ki benden kara.Sen sütten çıkmış ak kaşıksın, öldürmüyor musun sanki.Boş ver kimse bize demiyor onlara bir şey yapmayın diye.Eğitimi böyle verdiler,”kanserli sağlam hızlı çoğalan bütün  hücreler “diye programlamadılar mı? Yeyip de ne olacak bundan sonra.Hem sen de bulantı yapıyorsun.
 
*-Evet.... Zavallı zamanında da yiyememiş zaten.Bakma son zamanlarda içmiş çok ama, karısıyla oğlunu feci bir kazada kaybettmiş.Bir kızı var ,öksüz.....zor iş be...Üstelik yıllarca gece işinde çalış ,uyku düzensiz yemek düzensiz...
 
---Daha önceki evleri pek nemliymiş.Akciğerde tüberküloz kalıntıları var...yo yo onlar asbest.....Tabi ya bu adamın asıl sorunu asbest değil miydi.? Lekeleri karışıyor bazan , biraz evvel ordaydım bir an aklımdan geçiverdi... 
 
*-Hıhı.. Önceki gecekondunun duvarına sen tut asbestten sıva sür...Gerçi bilmiyorlar  ya....Neyse belediye yıktı da o bölgedeki bütün gecekonduları ,artık ondan hasta olunmuyor.
 
---Sana ne oluyor  ya? Onlar çoğalsın ki patronlara dolayısıyla da bize iş çıksın..
 
*-Biz işsiz kalır mıyız canım.Koruyucu önlemler alındığı mı var.Her bir şeyleri kimyasal oldu insanların,bize ihtiyaçları da böylece artıyor sen takma kafana.
 
---İyi de, yeni ilaçlar da çıkıyor habire.
 
*-Bizim patronlar güçlü, meydanı onlara bırakırlar da yedirirler mi pastadan?Bilim adamlarını da satın alıyorlar .Eh onlar da altın yumurtlayan tavuğu kesmiyorlar elbet.
 
---Bir de otlar motlar..
*-Sahi o da var...Aman sen işini yap boş ver gerisini....Ya,  yine de bu kadar genç biri olunca üzülmüyor değilim.Daha otuzbeş yok adam.Bunca acı da çekmiş....Kızı zaten öksüzdü şimdi de yetim kalacak.
 
---Bunun babası da akciğer kanserinden ölmüş.
 
*-Bazen ne hissediyorum biliyor musun ?
 
---Ne?
 
*-Bu evreye gelmiş birinde hiç işe yaramıyoruz gibime geliyor. Onlar yani doktorlar bilmiyorlar mı?Kendimi çeşmeye gidip gelip boş kova taşıyanlara benzetiyorum. Ne o esnemeye başladın?
 
---Bugün yoruldum.Hem yarılanma ömrüm seninki kadar uzun değil.Takviyeyi daha çabuk vermeliler.Sen herkesi kendin gibi sanıyorsun.
 
*-İyi iyi ,.işi biraz burada,böbrekte işlem görürken uzatıyoruz ne var.Belli mi olur yarın bana da bir iş yüklerler...Bu kanser hücreleri böcekten beter ürüyorlar.
 
---Ay ay ay çişe kalktı!Daha da azaldı gücüm.Tut elimi şöyle yanına geleyim.
 
*-Bugün çok sıvı aldı bu.
 
---Anası gelince böyle oluyor.Meyve suyu ,çay ,süt ...Önceden dikkat etme sen, şimdi iş işten gidince tutuş dur.
 
*-O da kendi vicdanını rahatlatıyor.Bu çocuk hak etmedi bunları diyor.Cidden ya hak etmedi,genç yaşta gurbete çalışmaya git ,yuvadan uzak.işsiz güçsüz köyde serserilik yapan babana para yetiştir.Çocuk sessiz diye ana babası bile çok yüklenmiş.İçine ata ata bak nasıl yaşlanmış.
 
---Bak korktu,çişinde kan gördü ondan.
 
*-Kan mı!İlahi sende ...O benim rengim.Bilmiyor mu bu canım.Bence ağrısı var da o yüzden böyle suratını buruşturdu.Korkusunu, her geçen  gün ölüme yaklaştığını anımsatıyor bu renk.
 
---Zor yürüyor.Çok zayıfladı da aynada bakamıyor kendisine.Önceden çok etli değildi ama şimdi birbirine geçti yanakları.Neredeyse ağlayacak.
 
*-O hep öyle... Şimdi şuan ağlayacak gibi  gözünde her an akmaya hazır bir damla taşıyor.
 
---Kafasına bakıyor.Yazık tek tel yok.Eh hep gür saçlı olacak değildi ya.Gülü seven dikene katlanır dimi.Yani biz  iyilik ederken istemediğimiz birtakım etkiler oluyor elbet.Ne de olsa insan yapımıyız,hata olabilir.
 
*-İşine gelmeyince kabahati patronlara at.
 
---Yalan mı canım?
 
*-Yalan değil elbet ama, şimdi bu adama gül bahçesi mi vad ediliyor ki dikenine katlansın.
 
---Ay ay ay dikkat et! Yukarıdan biri geliyor.
 
*-Beklediğin kimse yoktu değil mi?
 
---Dur bakalım, hele bir gelsin anlarız .
 
*-Merhaba arkadaş.
 
-Oh!  ...ay!.. mer-ha- ba...Nefes nefese kaldım, durun bir soluklanayım.
 
---Sen de kimsin?Hiç görmedim.Yoksa yeni bir ilaç mı buldular?Bak gördün mü hemen yenisi geliyor.
 
*-Dur canım sakin ol.Bu kimyasala benzemiyor,baksana rengine tavrına...Yabani bir şey bu.
 
-Çok kalacak değilim.Bir sonraki,bilemedin  daha  sonraki çişle giderim.
 
---Aaa bu ot ot,işimize ortak olmak isteyen kendini bilmezlerden.
 
-Hop ağzını topla!
 
*-Arkadaş sen nereden çıktın?Adam hastanede.Bizim gibi bilimsel maddeler varken seni kim içeri aldı?
 
-Adamın eski doktoru kullanılmamda bir sakınca görmedi.Son dönemdeki birine na’pılabilir ki. Hiç değilse benim zararlı olmadığımı söyledi.Son günlerini boğaz yarası ,iştahsızlık,bulantıyla geçirmesin diye ben de geldim.İşte buradayım
 
---Sen na’pabilirsin ki Allah aşkına?.
 
-Sen ne yapıyorsun?
 
---A  terbiyesize bak!
 
*-Biz ne bilimsel çalışmaların sonucu burada bulunuyoruz haberin var mı!İşler oradan göründüğü gibi değil.
 
-Tamam buna saygım var.Son dönem akciğer kanseri hatta bizim adam mezotelyoma da...Siz bir şey yapabiliyor musunuz? Ben hiç değilse diğer sağlam hücreleri öldürmüyorum.Şimdi burada olmam binlerce onbinlerce insanın beni denemsinden ,tanımasından sonra gerçekleşiyor.Siz o insanlığa saygı duyun. Hem insanlar asırlardır beni kullanıyor sa bir bildikleri vardır.
 
---Cahil halktan söz ediyorsun.
 
-Asıl şimdi halklar cahil.Doğadan bu kadar kopup,yapay maddelerin içine gömülüyorlar.İnsan doğanın bir parçası ,senin patronların bunu unutuyor.
*-Niye unutsunlar...ama senin ki çıplak yabani doğa...hem biz ilerde geliştirilebiliriz,çocuklarımız daha etkili olabilir.şimdi bu adam ölecek belki ama onun sayesinde öğrendikleri bilgilerle geleceğin hastalarını iyileştirecek ,insanlığı geliştirecekler.
 
-Bir de patronlarınız bankadaki paralarını geliştirecek...Bu aşamada boş yere harcanan tedavi parasıyla kaç aç hasta çocuğa bakılır, kaç çocuk okutulur, kaç sanatçı yetiştirilir,asıl onlar gelecek..
 
---Şimdi bunun konumuzla ne ilgisi var?
 
-İlgisi şu:Bu düzen senin patronlarına ve onların poh pohlayıcılarına  kazandırıyor.Şimdi bitkisel bir ilaç bulunsa,sizin tabirinizle terbiye edilse kabul görmez.. Niye ? Çünkü senin patronların piyasayı ele geçirmiş.Burada milyarlık tedavi masrafı yapılıyor, adamcağızı iki gün daha yaşatıyorlar ama bak ne halde....Şimdi bu adam SSK’ lı olmasa yani para gelmese tedavi için uğraşırlar mıydı? Hiç sanmıyorum.Onlar da biliyor ,artık sizin bu vücuda fayda etmeyeceğinizi.Bırakın adam son günlerinde huzurlu yaşasın evinde,ki bu adam yıllarca evinde gece uykusu uyumayan bir bekçi.,günü eksik ve tersine yaşayan....
 
*-Senin dediklerin ipe sapa gelmez sözler.Hiç birşey yapmasınlar da adam öyle acı mı çeksin.
 
-Versinler uyuşturucu bir ağrı kesici,ağrısı azalsın
 
---Aa o zaman uyuşturucu bağımlısı olur!
 
-Haha! Güldürme beni! Yaşayacak kaç günü kalmış ki?
 
---Öyle deme Allah’ın takdirine karışılmaz.
 
-Hiç değilse sizden çok faydası olur.
 
*-Sen düpedüz bize saldırıyo...
 
-Bakın, nefes alırken zorlanıyor iyice.Gözlerinde ışık kalmamış.
 
*- Gözleri toprağı arar gibi.
 
-Kızının sesini duydu, soluk alışları hızlandı.Bir de o çocuğun çektikleri,hem acısı bitsin istiyor hem de babası gitmesin...
 
*-Aa bu na’pıyor ,yine ağlamaya başladı.Sil sil gözlerini, kızın seni böyle görmesin.Çok düşkünler birbirlerine.
 
-Babası gidince na’pacak bu çocuk?
 
---Babannesi ne güne duruyor.
 
-Yo baba bundan pek memnun değil ,belki yurda verilsin ister.
 
---Hiç sanmıyorum.
 
-Bak annesine, hiç de sevgiyle ve güvenle bakmıyor ,kadın biraz paranoyak .
 
---Paranoyak maranoyak torununu bırakır mı canım.
 
*-Arkadaşlar boş verin siz onları, her şey olacağına varır.Sen diyordum, düpedüz bize saldırıyorsun.
 
-Ben niye size saldırayım.Siz sonuçta emir kulusunuz..Ben gözünüzü açmanızı söylüyorum sadece, efendilerinizi tanıyın diyorum.Hiç değilse bu duruma gelmiş birine hiç etki etmeden hemen çıkıverin vücuttan.
 
*-Nasıl terkedeceğiz,programımız böyle.
 
-Şu köşeler varya ,oralara hiç girmeden çıkın,geri emilmenizi böylece engellersiniz.Onlar yine aynı zaman da takviye yaparlar ,siz de çoktan gittiğiniz için kan düzeyi aşağıda kalır.Diğer organlarda da mümkün mertebe kaytarmaya bakın,devlet memuru gibi düşünün kendinizi.
 
---Yok canım bunu mu dinleyeceğiz.Düzeni baltalamaya çalışıyor bu, dirliği bozuyor.Ben bana söyleneni yaparım o kadar.
 
-Bu durum  neye benziyorsunuz biliyor musunuz.:Bir gül bahçesini böcekler sarıyor.O böcekleri yok etmek için bütün bahçe yakılıyor,toprağıyla beraber.Bir iki, bilemedin yarısı olsa tamam geride biraz daha toprak var, hiç değilse tohum atıp uğraşsan tutabilir, ama şimdi o bahçede toprak da yok ki...İşte şu anki durum buna benziyor.Bıraksınlar ölene kadar gülle böcek birlikte yaşasın.
 
---Güzel dedi ama laf cambazlığı yapmıyor değil mi.sence  de durum böyle mi?
 
*-Hemen hemen
 
-Benim üzerimde niye araştırma yapmıyorlar? Çünkü ben doğada varım.Ulaşmak kolay. Belki ben olmamada çocuklarım torunlarım umar olur .Ben çok çalışmaya razıyım,kendim gibi doğanın bir parçası için.Bize bizden fayda gelir,birlikte olursak.Sizin patronlarınız o kadar dar görüşlü ki yıllar sonrasını göremiyorlar.Kendi bireysel gelecekleri için insanlığı yozlaştırıyorlar.
 
---Bak sen yine çişe kalktı.
 
-Neyse, ben demiştim az kalacağım diye .
 
*-Bu kadar çabuk mu gidiyorsun arkadaş?Böbrek seni tanıdı mı ki hele.
-Tanımıştır tanımıştır kökümüz aynı.
---Güle güle
*-Güle güle
-hoşçakalın
---Aman neyse gitti ,canımı sıktı durduk yere.Biz bununla görüşecek miyiz bundan sonra.?
*-Kim bilir...
                                                                                         



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın öykü ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Frances Farmer'ın Hüzünlü ve Direngen Öyküsü
Yedi Kalpli Kız
Yakınma
Yeni Bir Aile
Dönüşüm
Mor Mayıs
Yolculuk

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Düş İzleri [Şiir]
İllüzyon [Şiir]
İşkence ve Hekim [Deneme]
Hem Yargıç Hem Suçlu [Deneme]


Hira Selma Kalkan kimdir?

. . . . .

Etkilendiği Yazarlar:
...


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Hira Selma Kalkan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.