Ne ifade eder sizler için zaman. Durdurulması ve belirli zümre için bile olsa tanımlanmış oluşumların dışında bir özellik içinde anlamlandırılma şansı bulunmaması, belki de sürekli günah keçisi ilan edilme tutkusu oluşturmuştur zaman mefhumunda...
İçeriğini oluşturan özellikleri ve tarihin her döneminde kişisel saplantıları, sahip olduğu matematiksel dinamizmin dışında bırakarak dünya döndükçe değişmemeği başarmış olması, insanoğlunun yeni kavramları bir aforizma çerçevesinde irdelemesine yardımcı olmuştur. Ama zaman mefhumunun sebebi olduğu oluşumları umursadığını söylemek fazla iyimserlik olacaktır. Yaşamsal kuramların kabul edildiği tüm teoremlerdeki anlatıları ortak bir noktaya götürür bizleri. İster materyalist felsefenin öğretilerinden yola çıkın ister metafizik boyutlara indirgeyin toplumların yaşam ivmelerini bir populasyon ekseninde dengelemesine şahit olmak kaçınılmazdır. Yani doğmuşuz, çoğalmışız ve birbirimizi azaltmışız. İşte bu birbirini azaltma olayını değişik taraflardan irdeleyecek önermeler peşinde tüm insanlık. Baksanız alt başlıkların açlık ve çıkar ilişkileri kıskancında devingen bir süreç takip ettiklerini fark edersiniz. Ama üst başlıklar daha kozmopolit özellikler taşır ve bir karmaşaya tekabül eder. Çözümlenmesi imkansızdır, istenmezde zaten. İşte tüm evrelerde tüm doktrinlerin temel yapısı içine bulaştırdıkları karmaşa prizmasının en tepesindeki yapı taşı aslında biyolojik ve psikolojik yapımızın aynı olduğunun kanıtıdır. Adına özenti diyebileceğimiz bu mekanizma sayesinde özellikleri nasılsa çözümlenmiş insan kütlelerine istenen ölçülerde hareket kabiliyeti sağlamak artık toplum mühendisleri için zorlandıkları bir konu olmaktan çıkmıştır.
Bu minval üstüne düşünerek özentinin gündemini nasıl oluşturduğunu ve bu oluşumların nasıl bir bedelle insanlığa dönüş yaptığını incelemek artık kaçınılmaz...