Ben bir öğretmen değil, bir uyandırıcıyım. -Robert Frost |
|
||||||||||
|
Birbirimizin hayatında olmasaydık hayat daha mı iyi olurdu? Uzak diyarlarda, yüreklerimizde ömür boyu yaşar mıydık, yoksa bırakır mıydık o buruk sevgiyi?.. * Hayat yolunda ilerlerken ağır aksak, küçücük yaşımızda karşılaştık. Yıllar sonra aynı yola baş koyacağımızı bilmeden bizsizliği seçip yollarımızı ayırdık. Hep farklı kurlarda yarıştık. İkimiz de iyi kötü amaçlarımıza ulaştık. Başarılarımızı duyduk, alkışladık. Biz birbirimize uzakken farketmeden hep yakın kaldık. Şu hayat yolundan birbirimizi hiç atamadık, sözde dost kaldık. Oysa bahaneydi dostane sözler. İkimiz birbirimizi aldatırken biz kendi kendimizi aldattık. Bir, iki, üç derken yıllar alıp başını gitti, tıpkı bizim gibi. Peki en son nerede buluştuk? Dostluk yerini sevgiye ne zaman bıraktı? Hiç bilemedik, belki bildik de gururumuza söyletemedik. Şimdi zıt iki yolu birleştirmeye çalışıyor, duygular, kısıtlamalar, çocukluklarla boğuşuyoruz? Acaba biz birbirimizin kıymetini biliyor muyuz? Sen olgun ben çocuk, ben olgun sen çocuk birbirimizi anlamaya çalışıyoruz. Dilimiz farklı ama yürekler aynı konuşuyor. Bende duygu sende mantık karıştıramadık gitti. Oysa bir ölçüsü olmalı mantığın da duygunun da, değil mi? Yoksa biz bu tarifi hala daha bulamadık mı? Farzedelim bir gün yürürken yerde bulduk bu tarifi, eve gidip yapalım dedik. Birimizin elinde çatal birimizin elinde bıçak. Fazlalıkları attık, eksikleri koyduk, sana biraz duygu, bana biraz mantık. İşte elimizde bir orta karar sevgi tarifi. Sevgiyi orta karar yaşamaktan ne kadar mutlu olurduk?.. Şimdikinden daha mı huzurlu olurduk? Dertsiz başımız, aşırı olmayan sevgimiz, aşırı olmayan mantığımız; biz, biz olur muyduk? Ben sana bendeki sevginin yoğunluğunu vereyim, sen de bana biraz daha mantık ver desem, olur mu? Yıllar bu yolları nasıl birleştirdiyse, zaman bu yürekleri büyütmeyecek mi? Bırakalım, bendeki sevgi öyle büyük kalsın, zamanla sana da bulaştırayım. Bırakalım, zaman çocukluklarımı alıp götürürken seni göre göre sana benzeyim. Olmaz mı? Bırakamaz mıyız zamana? Yıllar bizi büyütürken, yavaş yavaş törpülenerek olgunlaşmamıza izin yok mu? Hemen şimdi mi büyümeliyiz? Hemen şimdi mi mantıklı, olgun, düzenli, büyük insanlar olmalıyız? Sevgimizi çocukça yaşayamaz mıyız? Çocukça şeylerden tartışamaz mıyız? O kadar mı yorgunsun? Bu kadar kısa bir sürede, yoruldun mu bu küçük çocuktan? Ne halin varsa gör deyip bırakıyor musun sahiden? Sırtını mı dönüyorsun?.. * Birbirimizin değerini ne kadar biliyoruz? Birbirimize kızacak, yorulacak, bıkacak kadar mı? Birbirimizin hayatından çıksak şimdi, yorgunluklarımızdan mı kurtulacağız? Hayat daha mı huzurlu olacak? Biz daha mı mutlu olacağız? İçimizdeki sevginin ne kadarını söküp atabiliriz ayrılırsak? Sen mantığının ardına sakladığın seni, ben korkularımın ardına sakladığım beni karşımıza çıkarsak neler söyleyecekler bize? Yılgınlıklar, asık suratlar, hoşnutsuzlar mı duyacağız, zor elde edilmiş bir sevginin atılabileceğini mi? Yoksa içimizdeki derin sevgiyi itiraf mı edeceğiz? Bu itiraftan sonra ellerimizi daha bir sıkı, daha bir anlamlı mı tutacağız? Sözlere dökülmese de gözlere dökülecek mi bu sevgi? Sözlerle olmasa da sımsıkı bir sarılışla itiraf edilecek mi vazgeçilmezliğimiz? Yoksa birbirimize kırgın, bu kısacık sürede yaşanan küçük ama yorucu gelgitlerden bitkin susup kalacak mıyız? Sen odanda ben odamda of puflar arasında birbirimize kızıp duracak mıyız birbirimize özlemimiz diz boyuyken? Birbirimize ihtiyacımız varken sırtımızı mı döneceğiz? * Birbirimizin kıymetini ne kadar biliyoruz? Bu kadar mı?...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Dervişe Kutlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |