Konuş ki seni göreyim. -Aristoteles |
|
||||||||||
|
(İsmimden nefret ettim, senden edemedim) Saat sabahın 3'ü oldu. Hastanedeyiz küçücük bir sorun olmasına rağmen o kadar çok endişeleniyorum ki senin için. Hemşireler gelip senin koluna iğneleri sapladıkça benim canım acıyor senin yerine, bir yandan sana dokunan hemşireleri kıskanıyorum gelip nabzını ölçüyorlar, kalbinin atışlarını kontrol ediyorlar. Oysa ben attırırdım kalbini daha hızlı şimdi benim dışımda bir gücün kalbinin hızını değiştirmesi beni kinlendiriyor. Seni, bedeninden ve hemşirelerden kıskanıyorum. Canın acıyor, canım acıyor. Tanrıya dua ediyorum bir an önce iyileşmen için biliyorum büyütülecek hiç bir şey yok ama sana acı veren her şey bana da acı veriyor artık. İlaçların etkisi bedeninde hükmetmeye başlıyor, sabahları yanımda uyanan gözlerin uykuya mı ilaçlara mı bilinmez teslim oluyor rüyalara. Başucunda saatlerce seni izliyorum haberin olmadan, az önce kıskandığım hemşirelerin şimdi yanıma gelip bana 'seni gerçekten sevdiğimi anladıkları' gözleriyle bakmaları kendimden utanmama neden oluyor. O kadar güzel uyuyorsun ki gözlerim doluyor seni izlerken. Sabaha az kaldı güneş doğmak üzere... Her şeyi baştan düşünmek için o kadar çok vaktim var ki. En başından, sana hayatımı sıfırlayıp gelişimden. Tam yalnızlığımla dolmuşken beni çekip çıkartışından kalabalıklığa. Bir şeyler çok değişti gibi geliyordu hep, kendime kızıyordum seni sıktığım için, sende bana. Düşündükçe anlıyorum hep seni her geçen gün daha çok sevmelerimdenmiş seni sıkmalarım. İlk mesajlaşmalarımız geliyor aklıma, bugüne kadar hep karıştırmaktan korktuğum telefonunu alıyorum elime, kötü bir niyetle değil, sana hissettiklerimi tekrar tekrar okumak istediğim için açıyorum telefonu. Nedensiz bir titreme geliyor vücuduma. Ellerim bedenim birden alev alev yanmaya başlıyor. Mesajlar Gelen mesajlar İşte benim mesajım Benim için çok değerlisin her şeyin en güzeline layıksın seni özlediiiiimmmm... Heyecanla diğer mesaja bakıyorum benim ismim ama ben değilim. Gökçe Gökçe Gökçe Gökçe ismim beynimde yankılanıyor. Kendimle ismim arasında gidip geliyorum. 'Teşekkürler umarım sıkılmamışsındır. 23.nisan 2004 00;07 Beni düşünmediğini bildiğim halde huzurla uykuya daldığım gece. Umarım sıkılmamışsındır. Umarım Umarım Umarım Umarım... Artık canım daha çok acıyordu, Tekrar aptal yerine konmak Sil baştan yaşadıklarımı tekrar yaşamak Sevdiğimi başka biriyle tekrar paylaşmak Ve onu terk etme cesaretini kendimde bulamamak Beni sevmemen değildi beni şu hastane odasında ağlatan, Tekrar aptal yerine koymandı belki. Ağlaya ağlaya hala gelip ateşin var mı diye bakışlarımdı adımdan nefret edişlerim. Kalan son güvenimi de sana verip şu kapıdan çıkıp gitmeyi neçok isterdim ama Canın acıyordu ve canım acıyordu, canın çıksın deyip çıkıp gidemezdim şu kapıdan değildi o kadar kolay. Gökçe Gökçe Gökçe... Ben miydim bu adın sahibi Ben değilsem kimdi , benden başka sabahın saat 5'inde yanında bulunması gereken. Yanında olmam doğrumuydu. Ben miydim burada olan... Ben mi olmalıydım. Yine kendi içimdeydi gidip gelişlerim. Adımdan nefret etmiştim senden nefret edemeden... Diğer Gökçe
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Gökçe Dölek, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |