..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Gerçeğin dili çok yalın. -Euripides
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Toplum > Necat Dilaver




25 Ocak 2005
Yalnızlık ve İnsan ve Daha İnsanlar  
Necat Dilaver
Murtaza Efendi bekçilik yaparak evine ekmek götürmeye çalışırken, gece, soğukta, üç kuruş maaşını alırken yalnız olduğunu ne şiddette hisseder sizce? Ölümüne hissetmez mi? Ya da hissettiği yalnızlık değil de çaresizlik mi? Yalnızlık çaresizliğin en kötüsü


:CCDI:
İnsansal kusurlarımız oluşturur yalnızlık nedenlerimizi.
Kimimiz huysuzluktan yalnızdır, kimimiz aşktan. En yalnızlarımız inatçı olanlarımızdan çıkar herhalde.
Başarı veya yenilgiler de, yani her hangi bir savaş da yalnızlaştırır insanoğlunu. Hele kibirliler doğuştan yalnızdırlar.
Ama asıl yalnızlık, çaresizlik ve ezilmişliğin getirdiği yalnızlıktır. Dünyadaki bir çok ezilmiş insan böyledir ve bunlar yalnız olduklarını zaten anlayamazlar. Yaşamaya çalışmaktan zamanları ve güçleri kalmaz yalnızlığı anlama çalışmalarına. ‘Daha insanlar’ın işidir yalnızlığı sorgulamak.
Kendini dünyayı değiştirmeye adayanlar da yalnızlığa mahkumdurlar. Çünkü insanoğlu doğası gereği şartlara göre iyidir. Yani Spartakus köle olmasaydı ayaklanır mıydı? Her ne kadar ayaklanmanın lideri olduğu zamanlarda kendini çok iyi, mağrur ve kalabalık hissettiğini zannetsek de eminim o da biliyordur yalnızlığın kaçınılmaz olduğunu ve sanırım bunu en çok kazığa asıldığında anlamıştır.
Murtaza Efendi bekçilik yaparak evine ekmek götürmeye çalışırken, gece, soğukta, üç kuruş maaşını alırken yalnız olduğunu ne şiddette hisseder sizce? Ölümüne hissetmez mi? Ya da hissettiği yalnızlık değil de çaresizlik mi? Yalnızlık çaresizliğin en kötüsü değil midir?
Gece bir eğlence yerinden çıkan işadamı Onur, arabasına giderken yolunu kesen sokak çocuklarına para vererek neyi doğrular? Kendisinin ne kadar iyi bir insan olduğunu ve çocuklar gibi yalnız, çaresiz olmadığı için de ne kadar şanslı olduğunu mu? Yoksa o para kendi yalnızlığını yenme çabası mıdır? Yalnızdır çünkü o, her şeye rağmen. Bütün bu paraya, hayata ve başarıya rağmen. Bunların hiç biri ilaç olmamıştır yalnızlığına.
Belki de yalnızlıkların en doğrusuna, en acısına, en çaresizine, en bilinçlisine –tabi bunların tam tersi de olabilir- Onur Beyin şirketinde çalışan, ortalama bir maaş ve hayat standardına sahip Mehmet şahitlik eder. Mehmet ne yapsa yeri aynıdır, çevresi prangalarla çevrilidir. Yalnız savaşmak zorundadır konumunu korumak için. Murtaza Efendi gibi olmamalıdır. Bu yolda gerekirse bencil davranmalı ve Onur Beye yakın gözükmelidir. Yani ne aşağıda ne yukarıda. Bunu da ancak yalnızlıkla yapar. Yalnız birine kimse zarar vermez. Kötülükler bir arada olmaktan gelir ona göre zaten.
Aslında yalnız olup olmadığını sorgulayacak kadar güçlü insan sayısı ne kadar az değil mi. Felluce’de, yan sokaktaki gecekonduda, Afganistan’da, Çeçenistan’da, Amerika’daki Kara Panter üyesi siyahlarda veya evsiz her hangi bir insanda var mıdır yalnızlığını sorgulayacak kadar güç. Yoksa eğer, ya gerçek yalnızlık onlarınki ya da bunu okuyan herkes dahil ben de boşa kürek çekiyoruz. Galiba evet gerçek yalnızlık onlarınki yani çaresizlik ve ezilmişliğin getirdiği yalnızlık. Bu durumda ne mutlu yalnızlığını sorgulayabilenlere. Peki, bize düşen görev ne derseniz, o başka bir boyutu hayatın. Belki mücadele, belki görmezlikten gelme, belki bizzat ezilme, belki de bizzat ezme.
Eğer yalnızlığınızı sorgulayabiliyorsanız şanslı insanlar grubundansınız. Zaten eğer yaşama mücadelesi içinde eziliyorsanız buna yalnızlık da dahil hiçbir şeyi sorgulayamazsınız. Belki de yalnızlık belli bir refah seviyesine erişmiş insanların oyuncağıdır. Bilinmez. Umarım herkes bir gün ‘daha insan’ olur ve özgürce yalnızlığı sorgular. İmkansız gibi görünse de, umarım.





Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın toplum kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yalnızlık ve Ölüm
Yalnızlık ve Mutluluk
Dene - Me
Yalnızlık ve Kent
Öylesine...
Yalnızlık Ne Zaman Fark Edilir?
Yalnızlık ve Portakal Kabuğu
Değişim...
Yalnızlık ve Aşk
Açlık...

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Aforizmalar - Aşka
Seni Seviyorum: Dünyanın En Saçma Cümlesi.
Ben...
An'sal Yaklaşımlar
Sevemeyen Üşür...
Aforizmalar - Hayata
Sevmediğim Kelimeler
Hey Hayat...
İnsan/ Mutlak İnsan...
Yapılacaklar...

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Umut Var... [Şiir]
Aç Aşk... [Şiir]
Umut Yok... [Şiir]
Melanin [Şiir]
Yaş ve Aşk... [Şiir]
Hüzün [Şiir]
2022, Prozac [Şiir]
Yaşlı... [Şiir]
Gülüş... [Şiir]
Aşkın İspatı Hüzün [Şiir]


Necat Dilaver kimdir?

Ara-yış. . . Şiirde, öyküde ve yaşamda; 'ara' da kalma ederi: Arayış. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Umut, ekmek, sömürü, tanrı, insan, hayat, hüzün...


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Necat Dilaver, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.