Fırtınalar insanın denizi sevmesine engel olamaz. -Maurois |
|
||||||||||
|
“Yaşam, kendisini sorgulatır sana. Sınırlar belirlenmiştir oysa. Bütün soruların cevapları da ortadadır. Gidebileceğin tek bir yön varken, haritada güzergahını belirlemeye çalışan aptal bir kaşifsindir onun gözünde. Zaten herşey çoktan keşfedilmiştir yada en başından beri keşfedilecek hiçbirşey yoktur. Düşüncenin sınırlarını bile bile, çerçeveden çıkabileceğini uman müebbet mahkumu fotoğraflar gibi zorlar durursun kendini.” Tüm bu düşünceler tanıdık değil mi? Ne yazık ki sen hep böylesindir. Kendini kandırıp durursun. Yaşamın sana sunabileceklerini istersin. Asla daha fazlasını değil. Sana ne kadar vereceğini bilirsin, varlığının sınırının ne olabileceğini bilir, sadece onu istersin. Hakettiğinin bu olduğunu düşündüğünden değil; bu kadarının mümkün olabileceğini bildiğinden, hayallerini bile bu olabilirlik kıstasına göre kurarsın. Fazlasını istemek hayalciliktir sence.En kötüsü de gerçekleri gördüğünü, rasyonel olduğunu öne sürerek böyle davranmandır. Hazmetmişsindir öyle mi? "Kendini Bilmek"tir bu belki de senin için. Olgunluk, gözü tokluk bile olabilir. Basit bir çıkmazdır senin düştüğün. Kırık bir ayna parçasında yada yansıtıcı herhangi bir yüzeyde, zavallı aksini görene dek bu oyunu sürdürürsün sen. Silkinebilirsen eğer, çevreni algılarsan, her yerine yapışan hiçliği daha net görürsün. Onların ışıltısı kamaştırır gözlerini. Kendini sınırlamayan; yaşamı boş verip, yalnız kendini dinleyen insanların ışıltısı. Çağlayan insanlar, yalnız kendiyle yarışan, sinmeyen insanlar. Hayallerinin önüne geçilemeyen, ölümün dizginleyemediği insanlar. Senin, düşüncesini bile aklına getirmekten korktuklarını gerçekleştiren insanlar. Şimdi küskünsün biliyorum. Hiçliğini fark etmişken, bu kez düşme tuzağa. Artık mantığa sırtını döndün. İçinde, yıllardır mutluymuşsun gibi davranmanın sıcak nefreti var. Ama sakinleş ve oyuna gelme. Artık olabilirlikle işin yok. Senden gizlenenlerin, yalın zavallılığının, uzanamadıklarının, eksikliklerinin hesabını kendinden sor. Yaşamdan değil. Yalnız kendin, bunun hesabını verebilir sana. Bu kez yaşamı bırak; kendini sars, kendini sorgula. OGULY
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © OGÜL Y., 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |