Özgürlük sevdası insanın başkalarına duyduğu sevgidir; güç sevdası insanın kendine duyduğu sevgidir. -Hazlitt |
|
||||||||||
|
Televizyonun uzaktan kumandası elinde oyuncak gibi, çözemediği fonksiyonu yok… Geçenlerde bizim izlediğimiz bütün kanalları kilitlemiş, bir tek sabahtan akşama kadar çizgi film yayınlayan bir kanal açık kalmış… Nasıl çözüleceğini eşim de ben de bilmiyoruz… kullanma kılavuzunu aradım bulamadım. Yalvar yakar ikna ettik de, bin bir nazla çözdü kilitli kanalları… Kerataya bak, bizim onun için kullanacağımız çocuk kilidi fonksiyonunu o, bizim için kullanıyor… Teknolojiyle öyle barışık ki sormayın. Sanırım bütün çocuklar öyle… O küçücük parmaklar, kâh bilgisayar klavyesinde, kâh cep telefonu tuşlarında bir ip cambazı hünerliğinde dolaşıyor… Zeki oldukları kadar, korkusuzlar da… Öyle bizim gibi, kırarım, dökerim, bozarım kaygısını duymuyorlar… “Şimdiki çocuklar harika” diyor ya Aziz Nesin… Gerçekten öyle… Hemen her konuda bilgileri var, ya da soracak soruları… “Pat” diye soruveriyorlar, siz “Küt” diye kalıveriyorsunuz… Dün akşam böyle bir durum yaşadım yine… Oğlum bir kedi sıcaklığıyla sokuldu yanıma, elini de omzuma atıp başladı mır mırlamaya… Neye hazırlandığını az buçuk tahmin edebiliyorum… “Baba!” dedi. Nedense bir soru soracağı zaman bu kelimenin her zamanki tonlaması değişiyor… İlk “ba” kısa, ikinci “ba” garip bir yumuşamayla uzuyor… O küçücük kelimenin içine neler sığıyor neler… Bir kere, bir soru geleceğini anlıyorsunuz… Dahası, “Sorunun cevabını biliyorum, bak yan çizmek yok ha!..” mesajını da veriyor size… “Aklım almıyor… Gerçekten öyle mi?” gibisinden gizli soru ve yorumlar da içeriyor bu garip tonlamalı “Baba” kelimesi… Öyle yumak yumak, kat kat bir kelime işte!.. Asıl soru çok geçmeden geliyor: “Dünyada her şey para demek mi?”… “Haydaaa!..” diyorum. Tabii içimden… Dürüst olmam gerekir diye düşünüyorum. Aynı zamanda kem küm de etmemeliyim… Yoksa hemen anlıyor; vereceğim cevabın kaçamak bir cevap olduğunu… Uzunca bir soluklamadan sonra: “Bak oğlum” diyorum… “Biz seni çok seviyoruz… Ve bunu parayla yapmıyoruz… Anlayacağın her şey para demek değil…” Anlamakla anlamamak arasında bir ifade geçiyor yüzünden… Ardından huzurlu bir gülümseme… Belli, “seni seviyoruz” demem çok hoşuna gidiyor… Dedim ya, “şimdiki çocuklar harika”… “Yükselen değerlerin ne olduğu” aklıma gelince biraz karamsar oluyorum ama, olsun yine de umutluyum…
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet B.çulhacı, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |