"yapılan son açılamalara göre ; halkın cep telefonu edinme alışkanlığı arttkça genç ölümlerinde azalma , orta yaş krizlerindekilerde durulma ve yaşlıların ciltlerinde gerilme; beklenenin aksine görülmedi ..." tüketim toplumunu gerçek birer mongol kitle olarak gördüklerini kabul etmeyen mobile-fone üreticileri , sattıkları birbirinden maharetli cep telefonlarının , beyinden direk alınan birer radyasyon şırıngası olduğu gerçeğine "ırak'ta kimyasal ve biyolojik silah yokmuş" esprisine güldükleri gibi gülüyorlar...

Güvendeyiz

"evet , benim ihtiyacım yok aslında ama ne olur ne olmaz başımıza bir iş gelir diye aldık"
"dünyanın hali belli mi olur valla cebimde olması güven veriyor"
"ben oyun oynuyorum sade..."
"valla kontur oldukça msg atıyorum hatuna yokluğunu hiç hissetmiyorum"
"ay valla 40 yaşından sonra elime böyle birşey alıp kullanacağım hç aklıma gelmezdi, titreşimli titreşimli ( bak bu en geçerli sebep )

... cep telefonu gasp edildikten sonra elmacık kemikleri kırılan genç kızın saldırganların emniyette robot resimlerini çizdirirken oldukça ...
... küçük barış "cep telefonumu almak istiyorsanız veriyim ama noolur beni öldürmeyin" demiş, buna rağmen barışı bıçaklayan saldırganlardan mehmet ... ...
... eskişehirde cep yelefonu için trenden atılan gencin ailesi ... ... ...
....cep telefonu markasına göre yapılan radyasyon yarışmasında "zokya"nın "jjwings 5000 modeli tüm modelleri solladı , bu telefonu kullananların çocuklarının ileride radyasyon yüzünden aşırı büyük penisli olacağı söylentileri ailelerin yüzünde gülücükler açtırıyor ...

kapkaç ya da gasp : sadece cep telefonuna mal etmek yanlış ama insanların artık önlem alıp yanlarında para ve takı taşımamaya başlamalarıyla geriye sadece hedef olarak , mecburen taşınan elden çıkarılması kolay milyarlık telefonlar kalıyor.
güvenlik , eğlence , sevgi hasretini giderme herneyse verdiğiniz paranın meblağı büyüdükçe çakalların gözleri daha bir aç bakıyor elinizdekine , elinizdeki onların üç günlük yevmiyesi şimdiden ve umalım da birileri sizin için şu anda "cana gelmesin mala gelsin" diye dua ediyordur camide ...
ve teknolojik donanımların arttıkça beyne giden radyasyon iletilerinin artmasının ( kulağınıza bilgisayar yaslıyorsunuz çünkü ) sonucu, umarım sadece haşmetli penisler ve daracık vajinalar olarak yansır nesillerimize,

-----( güvende olmak istiyoruz, evlerimize köpekler alıp , kapıya korumalar dikiyoruz ya da ev fiyatında alarm sistemleri döşüyoruz, aslında bahçeye mayın falanda düşünülebiliriz, peki tanıdıklara karşı ne yapacağız ? gözü karımızda ve servetimizde olan en yakın dostumuz , evimizin içine kadar girip boğazımızı kesmez mi şimdi bizim , onun da yolunu yolunu ben size sunuyorum güvenlik kameralarında ya da kapılara konulan aletlerde eve gelen tanıdığın o günkü ruh halini tarayabilecek , hatta genel karakterini belirleyebilecek bir mod icad edilsin yalan makinesi ruhunda bişey , eğer canilik varsa içinde en ufak alarm versin ve gelen kişi patlasın, ee nasıl korunacağız başka türlü, peki ya o kişi de bu işin bir yolunu bulduysa , gelişen teknolojiden faydalanıp ? en iyisi bir tankın içinde yaşamak üzerimize gelen herkese ateş ederiz )-------

oldukça şık, modern, rahat görünümlü taxi dolmuşa biniyorum "şirinevler"den, en arkasında güvende olduğumu düşünüyorum ama uykum var ve önümdeki koltuğun arkası; bacaklarını karnıma çekip yaslayacak kadar yakın değil , uzak işte , modernizm paranoyam beni insanların birbirlerine yabancılaştırılmasını öngörecek kadar gelişiyor, ne bileyim en azından kolunu-dirseğini dayayacak bir yere imkan vermeyecek kadar da minimal, "götümün minimali" diyorum, tamam ben sığırım ama camının kenarına sümük tatağı sürülmüş bile olsa bu yorgunlukla ben kolumu o hurda minübüsün cam kenarındaki harika yere yaslardım...
hafif başım arkaya kayıyor rehavetleama birden uykumu yanımızdan geçen katil bir otomobilin sürati bölüyor , yanımızdan geçişinin sesi beni içerdeyken ürkütüyorsa muhtemelen arabası ve o , bir katil olmalıydı "böyle hızlı nereye" , diye soruyorum... iyi ki minübüsün içindeyim , güvendeyim, bakışları yakalıyor şoförün beni , ben o , belki az sonra eve gidip cep telefonunu çaldırmış olan karısını doğrayacak ve daha sonra bu iş çok hoşuna gidecek kadar seri katil ruhlu bu adam, belki diyorum yanımızdan geçen arabanın şoförü genç; cep telefonu gasp edildikten sonra dövülerek hastanelik edilen sevgilisinin son nefesine süratliydi öyle
-sana kaç kere söyledim o kadar pahalı birşey almayalım , dikkat çeker dedim, diyerek mırıldanıyor , gözü yolda değil yine de ..
... bu beni rahatlatmıyor, iyi bir kılıf uydurmaya çalışırken yine altından iğrençlik çıkıyor ve kötülük te yok diyorum aslında , sınıfsal ayrımın yarattığı açlık ve modernizmin tetiklediği ... ...uyumuşum neyseki başka paranoyaya mahal vermeden , "taksim"e gelmişiz , güvendeyim ?