..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Kendinden daha uyanýk insanlarý iþe aldýðýn zaman, senin onlardan daha uyanýk olduðunu kanýtlamýþ oluyorsun. -R. H. Grant
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Yeraltý > Ozan Önen ODTÜ Genç Yazarlar Topluluðu Baþkaný




11 Ekim 2005
Belki, Þaþkýn Olur Sonrasý  
oradayken, burasý için "orasý" diyenler için...

Ozan Önen ODTÜ Genç Yazarlar Topluluðu Baþkaný


"Cilalanmýþ fayanslarý batýr... Takým elbiseleri batýr... Karþýlýksýz aþkýný batýr... Ulaþamadýðýn þehirlerin gemilerini batýr! Sesinin kötü olmasýna aldýrmadan söyle þarkýný... Baðýr!..Tanýmadýðýn insana sarýlamýyorsan , yastýðýna sarýl!.."


:DAAC:
Gece bitti.Geceler baþladý... Günaydýn sabýkalý bebek dünya!...
Sana, kimsenin bilmek zorunda olmadýðý ve bilse de pek fazla umursamayacaðý bir çocuðun ve telefon hatlarýna sýkýþmýþ bir çiçeðin öyküsünü anlatacaðým.

x

Bu Dünya Ýmparatorluðu'nda bir yerlerde, Wagner kusmuðu yaðmurlara boðulan kara bir þehirde ; paslý çiçeklerin açtýðý tuhaf bir iklimde; Tuhaf adlý bir çocuk, nefesi sýcak bir çiçek arýyordu...
Belirli bir yolu yoktu fakat ayaklarý vardý.
Uykusuzluðu, kendisiyle hesaplaþma arzusunun ve hesaplaþamama korkusunun bileþkesiydi. 'Hiç' olduðunun henüz farkýnda olmadýðý 'bu dünya'da sütün dibinin de kaymak tuttuðu gün sevincinden iflas edebileceðini düþünecek kadar hayalperest ve umutluydu. O günlerde umut, onun için en büyük kötülük deðildi.
Tüm kalbiyle inandýðý hemen hemen bir tek þey vardý : Ýnsanlara okumak deðil yorulmak zor geliyordu. O anlattýkça kendi dünyasýný, Bu Dünya'nýn plastikleri ona daha da fazla saldýrýyordu. Çünkü plastikler , kendilerini anlatmaya cesaret edemeyecek kadar sakat ve boyalýydý. Okudukça yoruldu çocuk , yoruldukça delirdi , delirdikçe doðdu. Doðdu, doðdu ve yeniden doðdu...Oysa , doðum fotoðrafý yoktu Tuhaf'ýn... Þiirsel düzlemlerde koþan Tuhaf, fýsýldayarak duyurdu ilk isteðini :

Doðum fotoðrafým olmadý benim.
Bunu ,
güzel mi güzel bir otopsi raporuyla telafi edin...
Lütfen!
Lütfen ,
cenazeme çelenk göndermeyin .
Plastik kullanmadan seviþin ;
yeter !

Yüreðinin götürdüðü yerlere gitmedi hiç, yüreðinin getirdiði yerleri götürdü hep!.. 'En' Lisesi'nin 'fen' karizmatik olmayan çocuðuydu! Ol'mayý ve öl'meyi bilemeyen cahil çocuk!.. Söyle çiçeðe ; kimsin sen?!...

ben, apýþ arandaki aðustos böceði .
ben, gök-yüzün'den baki kalan o hoþ seda .
tanýþtýðýmýza leyla oldum sevgili !
sevgilim:turuncu nar çiçeði...

Þimdi, hangimizin aklý yerinde ki?! Þimdi hangi dünyada, hangi þehirde, hangi sürüde kavisli yazgýsýyla insanoðlu?.. Tuhaf... Tuhaf ; Bu Dünya Ýmparatorluðu'nun en paslý çocuðu! Adam Olacak Çocuklar Lisesi Mezunu, Patron Olacak Mýyým Acaba'cýlar Üniversitesi 'nin sessiz turuncusu... Apartman kulaðý çanak antenlere fýsýldayarak : Apartmanlar ýþýklý et yýðýný, apartmanlar içi yanmýþ kibrit kutusu, dedi ve utanarak yutkundu..Konuþamadýklarýný tükürdü! Çorak topraklarý özledikçe yoruldu ; ruhunu , apartman karanlýklarýnda bir beden daha küçülttü... Tuhaf, bulunduðu deryadan bihaber balýklar arasýnda, ölümünü dahi sýrýtarak bekleyen soytarýlardan da tuhaf, sessiz sedasýz ne yapýyordu?..

Iþýklý et yýðýnlarý karþýsýnda ,
Paranoyak geveze daktilosu...
Çikolataya bulanmýþ sigara dumanýnda ,
Kambur bir cazgýr gibi aðlýyordu .
Tuhaf : ÝKÝ KÝÞÝLÝK YALNIZLIK'lar ordusu !
Tuhaf : Ýki kiþilik algýlar yanýlmasý .
Paranoyak geveze daktilosu ,
Ankara'nýn karartýlmýþ boyacýsý .
Paslý hayat kokulu sigara dumaný ,
Bayat nefesinin sýcak çikolatasý !..

Sarýlýk geçiren bir sonbahar sonu, vanilya kokulu yaðmurlar getirdi ve Tuhaf'ýn dostlarý ve de dostlarýnýn kuzu postundaki dostlarý ders çalýþmaktan yarýlýrken, o ,ani bir þeyler yapma isteðini açýða vurdu : Þair yumruðunda ROCK ezgisi, þair yumruðunda EKMEK kavgasý, þair yumruðunda TÜTÜN kokusu!.. Üçüncü çoðul þahýslar pek bir acaipti doðrusu! Tuhaf, platonik orgazmlardan býkýp sustu. Koþtu,koþtu... Lacivertti, mordu, turuncuydu, karaydý, kýrmýzýydý...Renk seçiminde hep yalnýzdý. Tüm renklere küsüverdi. Kanatlandý. Kanatlarý parmaklarýydý... Ýçini, kanatlarýyla fazlasýyla kurcaladý ve bir gece vakti yalnýzlýða karþý ruh mastürbasyonu yapmaktayken soluk soluða kendi içine kusuverdi : KAOTÝK YALNIZLIK MANÝFESTOSU!..

Heba edilmiþ hayatýmýn kartvizitiyim.
Gitar soloyla terbiye edilmiþ kahverengi film jeneriðiyim.
Figüran benim.Kameraman benim.
Kahraman benim.Yönetmen benim!..
VERY SPECIAL THANX TO PAIN!

Ellerimden tutun ve beni çorak topraklarda sürükleyin, diye baðýrdý Tuhaf...Sonra,çok sevdiði bir cümleyi mýrýldandý: ''Bilmezlik ile ne hoþtum;hayalimde ne güzellik, ne de aþk vardý.''(*) Kendi filminin galasýnda içi boþ sinema salonuydu.Yönetmen de o'ydu ; seyirci de!..Kliþeler, kendi dilinde söylenemeyecek kadar solgundu. Ruhu hastaydý. Sise, karanlýða, delilere, yaðmura ve deforme hayatlara cinsel bir haz duygusundan da öte bir ilgi duyuyordu. Küçüklüðünde simetri hastasý olduðunu hatýrladý ve tüm gördüklerinin ve de göremediklerinin asimetrik bir bütünlüðün simetrisi olduðunu anlayýnca rahatladý. Kýrmýzý yaðmurluðu, kýrmýzý eldivenleri, kýrmýzý pantolonu ,kýrmýzý çizmeleri olmayýnca aðlayan çocuktu fotoðraf albümünde.Büyüdü , kaosa inandý. Sonra, kýrmýzýya olan ilgisini býçakladý. Peygamber olduðunu sanacak kadar narsis deðildi ama günahlarýna muazzam bir hayranlýk duyuyordu. Belirtisiz bir hayat tamlamasý kurdu ; yazarken beynine kan sýçrayanlardandý. Yine, küçüklüðünde hiç delireceðini hissetmediðini anýmsadý ve kendisini yalýnkýlýç bir iç savaþýn içinde buluverdi! Kaosun tutunanlarýndan deðildi çünkü...Tuhaf, kendi ilhamýnda sessiz sakin boðuldu.
Beceriksiz bir hayalperestti. Çocukluðuna geri dönüþler,boðulmalara açýlan taze yelkenlerdi... Özledi,özledi,özledi... Çizgi filmler dünyasý olsun istedi. Musluða baðlý hortumu koynundan içeri sokup deliler gibi ýslanmak istedi. Kahkahalar atarken aðlamak...Babasýnýn yanaklarýný kahkahalar atarak sýkmak ,annesinin eteðine 'acýktým' diye sarýlmak... Marketteki kasiyer olmak istedi. Köþe baþýnda baðdaþ kurup oturan çiçekçi... Tarlanýn çamuruna nasýrlý ellerini bulayan çiftçi... Yangýný rüyalarýnda su gibi gören itfaiyeci... Özledi Tuhaf,özledi. Onlar gibi düþünebilmek istedi. Sonra, tüm bunlarýn dýþta mümkün olsa da , içte , bozkýr köylerinden de uzak istekler olduðunu anlayýnca fena halde yalpaladý... Bozkýrdan da sarý bir sonbahar sonu, bozkýr köylerinden de uzak bir yalnýzlýk saðanaðýna tutuldu... Tuhaf, aniden yerinden kalktý ve dilini yutana kadar koþmaya baþladý... Yaðmur,baðlama týnýsýnda yaðýyordu... Su damlacýklarý, teninin her gözeneðini teker teker öpüyordu. Koþtu Tuhaf, koþtu... Geçmiþinin formasýný üstünden çýkardý ve Yalnýzþehir'in boþ tribünleri önünde diz çöküp kayýverdi ; dizlerini kanattý. Deli gücü dedikleri þey, Tuhaf'ýn dizlerinden akan kandý. Yavaþça, gökyüzüne baktý ; kimse yoktu... Kara þehirlerin asitli spermlerine dönüþen yaðmur damlacýklarý , gözlerine küçük demir bilyeler gibi düþüyordu. Saçak altýna saklanmýþ boklu güvercinler , baca diplerinde kurum lekesiyle vaftiz edilmiþ kuzgunlar , kapý eþiklerinde ýslanmýþ tüylerini yalayan donuk gözlü kül rengi kediler, griler, maviler, siyahlar Tuhaf'ýn 'atamadýðý' golü çýlgýnlar gibi alkýþlýyordu... Onlar, Bu Dünya'nýn karasýna bulanmýþ plastik gölgelerdi...Canlý oyuncaklar!.. Kýzmadý Tuhaf, kýzmadý. Çünkü kötüler beyaz giyer...Çünkü kimse 'ben kötüyüm' diyemez ki... Tuhaf, baþýnda diz çöktüðü çamur birikintisine (tarihte yazýlý her kötülüðün, yüzsüzce, tarihe kara bulut gibi tekrar çökeceðini bildiði için) kaybolacaðýna aldýrmadan þu sloganý yazdý iþaret parmaðýyla : KIRMIZIII?.. siyaaahhh!.. KIRMIZIIIII?... siyaaaahh!.. EN BÜYÜÜK?.. yalnýzlýk!..
Yalnýzlýk, onu 'geðirmiþti' BU DÜNYA'ya karþý...
Gün bitti. Günler baþladý...
Tuhaf, düþlerindeki düþüþlerine kýrmýzýya ve siyaha zaafý olan bir ortak aradý.Görmek istediklerine deðil ,inanmak istediklerine inanan bir ortak. Kötülüðün en ahenklisini görüp, çamurda yuvarlanýp, aðlayýp,aðlayýp,aðlayýp en karanlýk dehlizlerden çiçeklerle çýkabilmek için. Bu dünyanýn plastiklerine aldýrmadan koþup, sarýlýp,sarýlýp,sarýlýp aþýk olduklarý anda nefessizlikten ölebilmek için. Telefonlara sarýldý Tuhaf, telefonlarý açan olmadý. Kapýlarýn zillerine bastý Tuhaf ; açan yine olmadý.., Olamadý Tuhaf, ölemedi de. Bu Dünya'nýn kapý zilinin tam üstüne kocaman bir 'HEP' yazdý; içindeki 'HÝÇ'i karalayabilmek için. Dedim ya ; umut onun için henüz en büyük kötülük deðildi. Halüsinasyonlarla harmanlanmýþ cümleler kurdu Tuhaf :

Delilerin kapý zili olmaz , dedi bana ;
fark ettim ki
günlerdir kapýmý çalan yok.
Günlerdir kapýmý çalan yok
ve ben
bana bunu söyleyen kiþinin
'kendim' olduðunu sanýyorum
veya
günlerdir 'kapýmýzý'çalan yok .
ÝZNSÝZ , GÖLGESÝZ , PLASTÝKSÝZ
ayyaþ bir rengin içinde seviþmekteyiz .
Bir ses ,
telefonda ve rüyalarda
bedenleþebilecek kadar uzaktaysa ;
sessizliðin bir ses olmasý muhtemeldir .
Günlerdir,..
Günlerdir deli olmadýðýmý bilecek kadar deli
ve kapýmý çalmadan da
beni sevebilecek kadar iyi ,
ÝZÝNSÝZ , GÖLGESÝZ , PLASTÝKSÝZ
biri var...

-dý...Tuhaf,düþlerini kanatacak çiçeðini bulduðunu sandý. Senkronize düþ'üþlerini nar çiçeðiyle yapacaðýný sandý...'' Hayranlýðý o dereceye vardý ki ; yere düþtü ve kendinden geçti.''(**) Baþka bir kutup yýldýzý bulamadý. En parlak yýldýzý deðil ; sönük fakat yine de 'yýldýz' olan bir yýldýzý aradý...Kusamadý Tuhaf ,kýpýrdayamadý... Nar gibi daðýldý : Paramparça,kan kýzýlý!.. Çamura birlikte bulanmalýydýlar ve birlikte doðrulmalýydýlar her yenilgi yudumunda. Paramparça olacaksalar,birlikte karýþmalýydýlar kýrmýzýya... Bir leke býrakmalýydýlar 'bu dünya'ya-inat ve heyecanla-... Nar lekesi çýkmaz(dý) çünkü!.. Sonra,sarýlarak düþerlerken dejavulaþmýþ koridorlardan,nar çiçeði elini býraktý Tuhaf'ýn... Tuhaf,daha önceleri de içinden geçtiðini anýmsadýðý her yalnýzlýk koridorunda yeniden, yeniden, yeniden yalnýz kaldý... Tuhaf, hiçbir þey yapmadý. Hiçbir þey yapamadý ; bu dünyada olmasa da dünyada bir yerlerde izinsiz, gölgesiz, plastiksiz birileri hala var,..

Birlikte düþelim sevgili nar,
birlikte parçalanalým!
Kýrmýzýya
birlikte bulanalým ve
birlikte yutkunalým her boðulmada!
Ne yanmýþ þeker koksun tenimiz,
ne de vanilyalý afrodizyak!..
Birlikte yapýlan içgüdüsel bir düþ'üþtür aþk
ve aþk ,
alev alev yakan gözükapalý bir öpüþtür yar!..

Takvim yapraklarýnýn hiç koparýlmadýðý Uzak bir þehirde, garip gölgelere yanaklarýný okþatan birisi var. Her geçen gün deðerini yitiren bir zaman kavramý var. Her geçen gün, farkýna þiddetle varýlan bir 'biz' var... Ýki kiþiden daha kalabalýk bir 'biz' bu. Yarýsýný sen tanýyorsun sevgili ; yarýsýný ben , dedi çiçek. Kalbinin manyetik kutbunu yitirdi Tuhaf... Kutup yýldýzý silindi gökten! Istanbul - Ankara...Yaðmur kovalarken!Yaðmur kovalarken, gökyüzünü andýran bir yüzü ve huzurlu bir kucaðý arama yolculuðu!.. Yurtsuzluk, der ,ýslýk çalýp koþardý Tuhaf... Cümleler, kalem tükürüðü!.. Acýtarak, ýsýrarak kendi parmaklarýný, gayriciddi bir halde ,derin uyku hallerinin yaþattýðý o sevimsiz kuþbeyinlilik anlarýndan birinde Red Kit'ten daha seri bir þekilde kibritini çýkarýp sigarasýný yaktý Tuhaf... Duman yaktý gözlerini. Tüm yalnýzlýklarýn canlý kalkaný olmak istedi hemen ; kelimelerinin ucuna susuturucu taktý ve James DEAN'den daha fazla kýsarak gözlerini, dumanýný bu dünyanýn karasýna bulaþtýrdý. Duyumsadý sesini sessiz sevgilinin... Marilyn MONROE'nun kaçmýþ çorabýndan daha deðersiz hissetti kendisini ya da NIETZSCHE'nin býyýk telinden... Aþýk Veysel'in baðlamasý gibi ; kör ve acýmtýrak bir illüzyondu hayata karþý!..
Yalnýzca, bir 'çift' göz bilebilir gök-yüzü'nde yýldýz avlamanýn hiç kimseyi yaralamadýðýný... Kör ve acýmtýrak bir illüzyon deðilse ömrünüz ey yalnýzlar ; üzülmeyin! BÝR ÇÝFT GÖZ, YALNIZ DEÐÝLDÝR!.. Sizce de tüm dejavular birer öksürük deðil mi? Her karanlýk koridor, tanýdýk birer yalnýzlýk gibi!
Þimdi, bir çift gözden daha büyük bir teselli Tuhaf'ýn istediði.
Bambaþka bir sýðýnma duygusu aradý Tuhaf ; sözcükle , ritm ile , düþünceyle.
Beyinsel bir gücün ona ulaþtýrdýðý her düþsel tenin özlemiyle... Ürktü Tuhaf,ürktü... Delimtýrak bir týkýrtý duydu!..Ne söyledikleri anlaþýldý,ne de SÖYLEYEMEDÝKLERÝ...Dosya kaðýdýnýn hayalarýný buruþturdu , Bu Dünya Ýmparatorluðu'nun mahþeri turuncusuna tükürdü... Nar çiçeðine küfretti : Rengarenk kýrýlmalar yarattý... Naylon poþetleri kovalamaya devam etti ; çocukluða merhaba!.. Yolda duran küçük bir taþý tekmeleye tekmeleye eve kadar götürdü... Basamaklarý saydý...Otomobillerin plaka numaralarýný tek tek okudu...Herkesin ortak olarak yaptýðý fakat bu þeyleri bir baþkasýndan duyunca sanki bunlarý yapan birisinin varlýðýný ilk kez duyar gibi þaþýrdý... Ýlk kez anlamsýz bir þeyin de anlamlý olabileceðine inandý ve çatlak heriflerin patlak prezervatiflerinden daha kaygan zeminlerde yürüdü! Yaðmurlu bir regl günü tabancasýný çektiiiii....ve ýslattý tüm palyaçolarýný Bu Dünya Lunaparký'nýn!.. Hiçbir þey olmamýþ gibi davrandý çünkü hiçbir þey olmamýþtý... Cebinde ruhsatsýz bir su tabancasý vardý...Küçüklüðünde apayrý dünyalara gittiðini hissettiren þeyi ona büyüdüðünü söylediklerinde yaptý :Yataðýnýn altýna saklandý...Bu yüzden tüm zamanlarýn en çok iz'lenen ölümüydü!
Ayakkabýlarýnýn baðcýklarýný birbirine düðümledi , naylon poþetlerin uçuþmasý için haftalarca bekledi Yalnýzþehir'in çýkmaz sokaklarýnda. Derken, son bir kez elini uzattý gökyüzüne doðru ve dudaklarýndan derli toplu bir itiraf metni uçuþtu... Çünkü o,uçuk kaçýk dikenlerin çirkefliðinden býkarak uzak þehrin papatyasýna hak ettiði sýcak nefesi vermek istedi..,Tuhaf'ýn DERLÝ TOPLU KARA SESSÝZLÝÐÝ eþittir DERLÝ TOPLU ÝTÝRAF METNÝ :

Seni elime alýp külünü iç'ine dökeceðim!.. Acýtan tadýný, uyuþmuþ parmak uçlarýmla bulmaya çalýþýyorum. Biliyorsun ya uçtayým, ya da uçtayým. Sevmenin dumaný çok!.. Sevmenin nedeni yok çünkü seni neden sevdiðimi bilmediðim için seviyorum. Benden baþka hiç kimse, seni ,bir gece yarýsýnýn siyah çeyreðinde düþler üstü izler býrakarak uyandýramaz . Bu Dünya'nýn, Bu Hayat'ýn dýþýnda bir yerlerde, belki de DÜNYAda, bir plastiðin hissedemeyeceði uç noktalarý hissettiremez . Sarýlarak uyumak istiyorum sadece. Sonsuza deðin, alýþkanlýk olmayan bir güven ile. Bir kardeþ gibi ve bir kardeþ gibi deðil. Dosttan öte,sevgiliden yakýn! Düþ tadýnda ama zehirli?..Hayýr ; sevimli ve yeni uyanmýþ keyifli bir bebek gibi. Görülmemiþ bir rüya gibi.Zamansýz bir dünya gibi.
Uzakla yakýný karýþtýrdýðým yakýn bir zamanda ' zamansýz ' bir rüya gördüm ; biliyorum. Ýçim , öylesine bir hal aldý ki anlatmayý mümkün kýlan tüm yetilerimi yitirdiðimi hissettim. Sonra , bir ýþýk gördüm... Ýçim , acýdý yine... Ardýndan vazgeçtim, dedim ama vazgeçemedim. Her gün , yeni bir tekerrür benim için. Zaman yok ; biliyorum. Bu yüzden zamansýz bir rüya da yok! Peki , ne zaman düzelirim ben?!.. Zaman yoksa, ' Ne zaman?' da yok sevgili...Ýç beni , ZAMANSIZ RÜYALARINA ALET ET!.. Ýç ki ; soðumadan tenimiz , yarýlanmadan ömrümüz, saralým açýk yaralarýmýzý...Sevmenin yarasý çok .
Yaþasýn ' DOSTTAN ÖTE,SEVGÝLÝDEN YAKIN ' bayramlarý!.. Yaþasýn ' dosttan öte, sevgiliden yakýn ' bayramlarý!.. Köpük köpük biralar denizi , içimdeki aptal þaire çarpýyor dalgalarýný.. Yaþasýn ölmüþ þairlerin bayramý! ‘Boþ ver'lerle tüket satýlýk intiharlar mevsiminin intiharlarýný!.. Kazalarým, kayýplarým, günahlarým, rüyalarým, kýrmýzýlarým, aðlayýp aðlayýp baðýrmalarým, içini ýsýtan kahkahalarým , yalanlarým, kapý yumruklamaktan çürüyen parmaklarým, çocukluk fotoðraflarýmdaki doðallýðým var hayali balkon intiharlarýnda! Balkon eþittir hayali intihar!..Ýntiharla ölçmeden cesaretimi,sarýlarak sar yaralarýmý...'' Anka kuþu gibi yalnýzlýðý alet edin!Öyle hareket et ki; adýn daima dillerde dolaþsýn ama seni görmek olanaksýz olsun. '' (***) Kýzma bana ; insaným. Ýnsaným. Ýnsaným!.. Sen, türkülerde anlatýlan sevgiyi ararken;ben, aptal þaire aþýk çürük organlarla yattým. Benden nefret EDEMEDÝN... Çünkü ben her þeyi,boyamadan yaþadým. Sorularý sevemedim. Fakat bir þekilde anlattým ve BU DÜNYA’yý sorgulayan sorular sordum. Çünkü sen bende, ' hýrs yapýlmýþ günlük sevgiler 'i deðil, türkülerde anlatýlan, dokunmaya kýyamayan, AÐLATAN, AÐLATAN, AÐLATAN sevgiyi buldun. Ben kendimi Rock'n'Roll seviþmelere kaptýrdým. Yine de ; ne hissediyorsan boyamadan anlatabileceðin bir tek ben vardým, biliyorum. Biliyorum! Sana, sadece ikimizin konuþtuðu bir dil yaratýyorum...
Saçlarýndan çekip dudaklarýný kanatarak öpüyorum. Boynunda sýcak bir nefesin külleri var þimdi!.. Sen, kalbinin daha aþaðýlarda attýðýný hissettiðin anlarda bile benim garip gölgeme aþýk oldun. Sevmenin boyutu yok!.. Þimdi bir kasiyerin gözlerinde gözlerin. Bir itfaiyecinin alevli rüyasýnda düþlerin.. Bir çiftçinin nasýrlý ellerinde ellerin.. Sýmsýcak bir nefes gibi çiçeklerim... Kendi hikayemde,sol avcumun iç'inde 'ol'mayan kalp çizgimin üstünde yalnýz baþýma susuyorum.Senden sadece seni istiyorum... Gözlerde bir ýþýk uyuyakalmýþ, ýþýk hýzýndan fazla bir hýzda bakýþlar ok gibi delip geçiyor tüysüz kalp duvarlarýný...Oysa ben, Gözlerin Ýçine Bakmaktan Utananlar Tarikatý'ndandým. Özlemeyi özlediðim gibi, sarýlýp UYUyamaMAYI özlüyorum þimdi!..Þimdi , bir çift gözün yalnýzlýðýmý bozmasýný özlüyorum. Garaj pisliðinde pusuya yatmýþ insan yüzlerinde, yerden toplanýp 'içilmeye' çalýþýlan nefes orospusu olmuþ izmaritlerde, eldeki tütün kokusunda, yepyeni yolculuklarda açýða çýkan eski hüzün yumaklarýnda, yeni tanýþýlan insanlarýn sesindeki o garip heyecanda... Seni, göðüs kafesimin kemik parmaklýklarýnda birikmiþ bira þiþeleriyle 'SENÝ SEVÝYORUM' yazarak seviyorum! Ellerimden tut ve beni çorak topraklarda sürükle...

x

Bir kiþi deðildi Tuhaf... Liman deðildi o. Riskti. Bazen korku dolu bir rus ruleti, bazen açýlmamýþ kartlarla süren poker gibi...Çay tabaðýnda asimetrik bir güzellik yaratan, küp olmayan, dikdörtgenler prizmasý þekerler gibi...Eriyebilirdi. Çayýn yanýnda uçuþan tavla pullarý gibi....Savrulabilirdi. HEP ÇÝÇEKLERÝ'yle dolu bir buket , bu riski ne kadar taþýyabilirdi ki?.. Birlikte yalnýz olmak ama beraber yalnýz olamamak. Aslýnda bütün mesele bu... Düþüncenin olaðan seyrinin farkýna varýp sýrf gidiþatýn kliþeleþmiþ yoluna inat, aniden ,düþündüðün þeyin aksini düþünmek...Seni kýskanan bir sürü gözün , yalnýzlýðýnýna aldýrmadan hala inatla sana saldýrmasýný tepkisizce izlemek... Ani bir þeyler yapma isteðini açýða çýkarmak ya da her zaman olduðu gibi kendi içine kusuvermek... Hiç tanýmadýðýn birisine gidip ona sýmsýcak bir MERHABA demek... Sen kendini tanýyor musun ki?!Dengenin dengesizliðinde yürümeyi denedin mi?..Neyzen’in nefesinden Nazým’ýn yumruðuna geçip gidebildin mi?

Sonra , tanýmadýðýn yalnýzlarla birleþip yalnýzlýklar ordusunu yenme umudu biriktirmek...Borsayý takip etmeden de yaþanabileceðini göstermek. Çorak topraklar üstünde çýrýlçýplak bir ruh ile dertleþmek ya da dertleþememek... Yastýðýnda, HEP ÇÝÇEKLERÝ'nin kokusunu istemek ama HÝÇ'liklerle dolu bir rüyanýn iç'inde kaybolmak...Uyandýðýnda , HOÞÇA KAL'lardan yapýlmýþ bir uçurtmanýn kopmuþ kuyruðunu yanýbaþýnda bulmak...Aðlamaklý bir sýzý duyuvermek boynundan aþaðýda ; göðüs kafesinde hapsolmuþ bir baþka sen'in iç'inde..

HOÞÇA KAL , veda sözü olmadýkça güzeldir bir de formalite olmadýkça... Geriye ne kalýyor þimdi? Yalnýzlýk : BÝR , Hayat : SIFIR!..

Halikarnas Balýkçýsý, yaþamýn tanýmý yoktur ,diye baðýrýyor sevgili...Ben,kendi yolumda sessiz ve yalnýzým.
Sen, Tuhaf'ýn hikayesini dinleyen aðustos böceði!.. Sen ; hayali sevgilisinin apýþarasýnda tembellik yapan Tuhaf'ýn ,kýrmýzýlar iç'indeki benzeri!.. Avanak romantizmle yazýlmýþ cümleleri okumana gerek yok artýk!Ýnsanoðlu pek kalabalýk ve de yalnýzdýr... GÝT!.. Bu Dünya Ýmparatorluðu'nun katý gerçekçi tokadýný yüzünde hisset hadi , BU DÜNYAdaki umutlarýn ahþap yangýn merdiveni!..Lanet olasý Bu Dünya'yý DÜNYA yapmak için bir kere de olsa 'çeneni kapayarak kusmasýný' öðren artýk!.. Tanýmadýðýn insana git. Kendine git. Çocukluðuna git. Cilalanmýþ fayanslarý batýr... Takým elbiseleri batýr... Karþýlýksýz aþkýný batýr... Ulaþamadýðýn þehirlerin gemilerini batýr! Sesinin kötü olmasýna aldýrmadan söyle þarkýný... Baðýr!..Tanýmadýðýn insana sarýlamýyorsan , yastýðýna sarýl!..Çünkü ''Küle deðil,ateþe üflemelidir.''(****) Ya da boþ ver her þeyi... 'Þey' sayýlamayacak kadar var olan þeyleri dahi... Belki de uyku,en dürüst kurtarýcýmýzdýr. Sahiden de uçmasýný öðrenemeyecek kadar plastik olduðun için uyuyorsan , iyi uykular yalnýzlýðýn þarkýsýný fýsýldayan aðustos böceði... Ýyi uykular sana sabýkalý bebek dünya! Çünkü; GECE BÝTTÝ , GECELER BAÞLADI...

Ozan Önen
ODTÜ GENÇ YAZARLAR TOPLULUÐU BAÞKANI
PK 40 06531 ODTÜ / ANKARA
www.gencyazarlar.org/
ozan@gencyazarlar.org
msn messenger:
very_special_thanx_to_pain@hotmail.com

(*),(**),(***) Leyla ile Mecnun , FUZULÝ
(****) Divân-ý Lügati’t-Türk , Savlar , KAÞGARLI MAHMUT



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Cezmi Ersöz'le [Ýnceleme]
Limon Bardan Þaþaalý Sahnelere: Manga [Ýnceleme]


Ozan Önen ODTÜ Genç Yazarlar Topluluðu Baþkaný kimdir?

Ozan Önen kimdir? (Ozan Önen hakkýndaki bu biyografi metni, aþaðýda "kaynakça" bölümünde belirtilen adreslerden derlenerek, Kutalmýþ Gökalp Ýnce tarafýndan kaleme alýnmýþtýr. ) ODTÜ Genç Yazarlar Topluluðu Baþkaný’yken adýndan çok söz ettirmeye baþlayan, genç Türk Edebiyatý’nýn ve organizasyon camiasýnýn ünlü isimlerinden Ozan Önen; 17 Þubat 1984’te Kýrklareli’de doðdu. Çocukluðunun büyük bir kýsmýný burada geçiren Önen, daha sonra sýrasýyla Susurluk, Aydýn ve Ankara’da yaþadý. Susurlukspor'dan Beþiktaþ'a kadar uzanan belden sakatlanmalý sekiz yýllýk bir futbolculuk macerasý, 'yazar olacaðým' tutkusuyla Aydýn Fen Lisesi'nden ODTÜ Felsefe'ye kadar savrulup gelen bir okul hayatý, on sekiz yaþýndan beri yazmakta olduðu kaotik kurgulu buçuk bir romaný, Rock'n'Roll Seviþmeler adlý bir porsiyon þiir dosyasý, biri uzun metrajlý dört senaryo çalýþmasý, çýkartmýþ olduðu dergi ve fanzinleri var. Philip Guedella "özyaþamöyküsü baþka insanlarla ilgili gerçekleri anlatmak için eþsiz bir araç. " dese de, Ozan Önen hiçbir zaman "özgeçmiþ" yazmýyor, o, yazýlarýyla anlatýyor her þeyi. Baþkalarý onun için (öz)geçmiþ yazsa da, yine de pek yeterli olmuyor. Birileri de yazmýþ bir þeyler, olmuþ mudur; bilinmiyor. . . "Ozan Önen kimdir?"sorusuna verilecek cevaplar, bir insanýn ömrüne sýðdýramayacaðý cinsten olsa gerek ki birçok kiþinin hayatlarý boyunca yaþayabileceði þeylerin toplamýyla dopdolu bir geçmiþe sahip bir adam bu. Ozan Önen, genel olarak “Yazar-Organizatör” olarak tanýmlanýyor, parantez içindeyse öðrenci. 1999 Ortaöðrenim Kurumlarý Seçme ve Yerleþtirme Sýnavý'nda ( yeni adýyla LGS ) Türkiye 759. su olmayý baþararak Aydýn Fen Lisesiöðrencisi olmasý, onu sanatýn ve hayatýn ritminden uzaklaþtýrmýþa benzemiyor. Çünkü bu okul, Ýzmir Fen Lisesi'nin on altý yýldýr elinde tuttuðu "ÖSS puan ortalamasý Türkiye birinciliði" ünvanýna son vermesiyle ve ÖSS þampiyonlarý çýkartmasýyla tanýnýyor. Önen'in, Aydýn Fen Lisesi'ndeyken, Adnan Menderes Üniversitesi Toksiloji Bölüm Baþkaný Prof. Dr. Ferda Akar danýþmanlýðýnda ve Hülya Olgun'un rehberliðinde iki bilimsel projeye, þu an Boðaziçi Üniversitesi Makina Mühendisliði Bölümü öðrencisi olan "Mehmet Dönmez" ve Sabancý Üniversitesi Doða Bilimleri ve Mühendislik Fakültesi Bölümü öðrencisi olan "Asil Bütün" isimli arkadaþlarýyla birlikte imza attýðý biliniyor. bkz. : http://www. aydinfenlisesi. k12. tr/ ODTÜ'de "edebiyat, psikoloji, sinema, felsefe, medya, uluslararasý gençlik" niteleme sýfatlarýyla baþlayan altý öðrenci topluluðunda tütün tüttürüp sakýz çiðneyen Önen, yönetim kurulundaki han'fendilerin caný sýkýldýkça da ODTÜ Kitap Topluluðu'ndan atýlýyor. Üstüne üstlük, ODTÜ Kitap Topluluðu'ndaki bu han'fendiler, Turgeniyev'in Babalar ve Oðullar'ýný dahi hala bilmiyor. ( ! ) Ozan Önen, 2004 yýlýnda kapatýlan ve tekrar kurulma çalýþmalarýna baþlayan ODTÜ Felsefe Topluluðu’nun kurucu üyeleri arasýnda ve yönetim kurulunda yer alýyor. Ozan Önen, henüz siyasete atýlmýyor. akademik danýþmanlýðýný ODTÜ Felsefe Bölümü baþkaný Prof. Dr. Ahmet Ýnam'ýn yaptýðý ODTÜ Genç Yazarlar Topluluðu'nun baþkanlýk görevini yürütüyor; bu toplulukla beraber söyleþi, seminer, gezi, panel, yarýþma, fuar, imza günleri, kampanya, atölye çalýþmasý, dergi çalýþmasý vb. birçok çok keyifli organizasyonlara imza atýyor. ODTÜ Genç Yazarlar Topluluðu, Ozan Önen’in baþkanlýðý döneminde “2005 Yýlý Türkiye’nin En Aktif Öðrenci Topluluklarý Yarýþmasý-Düþünce ve Genel Kültür Dalý Türkiye Birincisi” olmasýyla da tanýnýyor. Ozan Önen, ODTÜ Genç Yazarlar Topluluðu E-Dergisi "Potansiyel Kafasý Karýþýklar Ýçin Ruh Serseriliði Performans Sahasý www. gencyazarlar. org"un içeriðindeki "hoþ geldiniz" imalý tüm yazýlarý yazýyor, okurlara e-derginin a'sýný z'sini anlatmaya çalýþýyor. Bu e-derginin, ilerleyen zamanlarda Türkiye’nin en büyük e-degilerinden birisi olmasý bekleniyor. bkz. : http://www. gencyazarlar. org/ Ozan Önen, zaman zaman, Zaman Gazetesi'ne deðil; Cumhuriyet Gazetesi'ne ve Cumhuriyet Gazetesi’nin çeþitli eklerine haber, öðrenci demeçleri, yazý vs. gönderiyor, Cumhuriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay'la vardýðý anlaþma sonucu Cumhuriyet Gazetesi'yle ortaklaþa organizasyonlara imza atýyor ve on beþinden bu yana çeþitli dergilerde ve internette öykü, þiir, deneme, anlatý, sinema, müzik ve edebiyat yazýlarý çiziktiriyor. Birçok dergi macerasýndan sonra, 2005 yýlý itibariyle LeMan Dergi Grubu dergilerinden Yeni Harman'da yazmaya devam ediyor ve yazýnsal-düþünsel geliþtiricilik seminerleri kapsamýnda "Sýçrasana Be Adam!" baþlýklý yazýsýyla Türkiye elemelerini kazandýðý KaçakYayýn dergisinde de yazmaya baþlayacaðý söyleniyor. Birileriyle röportaj yapýyor, birileri de onunla röportaj yapýyor. On yedisinde "günebakan" adlý derginin editörlüðüyle baþladýðý dergicilik iþine tutun(a)mayanlar adlý "sinema, edebiyat, tiyatro ve diðer þeyler" dergisinin genel yayýn yönetmenliði ve öykü editörlüðüyle devam ettiyse de "tutun(a)mayanlar, iflas ettiðinde baþarýlý olacaktýr" diye bir laf ettiðinden olsa gerek, tutun(a)mayanlar'ýn ilk sayýsý hazýr olsa da henüz baskýya girmeden iflas ettiði biliniyor. tutun(a)mayanlar için, "iflas ettiðinde baþarýlý olacak allem kullem ve þeyler dergisi" deniliyor ve büyük yazar 'gönül' yayýn yönetmeni Oðuz Atay bir kez daha özleniliyor. tutun(a)mayanlar'ýn günün birinde internet üzerinden de olsa yayýn hayatýna devam etmesi bekleniyor. bkz. : http://www. tutunamayanlardergisi. net/ ODTÜ Psikoloji Topluluðu'nun iki yýl boyunca Yönetim Kurulu üyeliðini yapan Ozan Önen'in, "Psikoloji Denemeleri" ve "Otopsi" adlý iki psikoloji dergisinin editörlüðünü yürütmüþ olduðu haberini, ODTÜ Psikoloji Topluluðu baþkaný Ýnci Ayhan veriyor. Ozan Önen, rock gruplarýyla yaptýðý röportaj hengamesini ve tutun(a)mayanlar'ýn iflas bayraðýný üzerinden attýktan bu yana, Ankara'nýn ünlü rock barý Garage'ýn müzik ve alternatif yaþam dergisi Garage Zone'un art direktörlüðünü yürütüyor. ODTÜ Genç Yazarlar Topluluðu'nun bünyesinde bulunan Model Birleþmiþ Milletler Alt Birimi'yle de Birleþmiþ Milletler organizasyonu altýnda bir "dünya gençlik dergisi" projesi yürüten Önen, dergicilik ve yayýncýlýk konusunda daha çok þey yapacaða benziyor. Önen, Cumhuriyet Gazetesi'yle varýlan anlaþma sonucu ve bu gazetenin yanýsýra ODTÜ Rektörlüðü ve ODTÜ Mezunlarý Derneði iþbirliðiyle 2006 yýlýnda ODTÜ'nün 50. yýlý için çýkarýlacak olan ve Cumhuriyet Gazetesi'yle birlikte tüm Türkiye'ye daðýtýlacak olan "ODTÜ 50. yýl Özel Dergisi"nin de editörlüðünü yürütüyor ve bu derginin koordinasyonunu ODTÜ Genç Yazarlar Topluluðu üyeleriyle birlikte gerçekleþtiriyor. Genç organizasyon þirketi “OrganizasyonAnkara” ile bir süre çalýþan ve parti organizasyonlarýnda yer alan Ozan Önen, Garage Rock Bar'ýn iþletmecisi Mehmetcan Fal ve grafiker Sinan Kýzar'la birlikte ortaklaþa kurduklarý Machine Entertainment adlý prodüksiyon, organizasyon, menejerlik ve yayýncýlýk þirketinin çatýsý altýnda, bir düzine festival ve parti organizasyonu projelendiriyorlar, Garage Rock Bar baþta olmak üzere birçok yerde organizasyonlar düzenliyorlar, birçok müzik grubunun ve yazarýn menejerliklerini yürütüyorlar, yeni isimler keþfediyorlar ve güzel dergiler çýkartýyorlar. Beraberinde, Converse Unimayfest ve Rock Republic gibi birçok büyük organizasyonun Ankara bilet satýþýný yürütüyorlar. "Your Joy, Our Job!" sloganýyla yola çýkan Machine Entertainment'ýn ulusal ve uluslararasý çok büyük projelere imza atacaðý daha þimdiden söyleniyor, Machine Entertainment, bir "çýlgýn projeler þirketi" olarak da tanýmlanýyor ve asýl çýkýþý 2006 ve 2007 yaz aylarýnda yapacaðý söyleniyor ve ilk büyük projeleri ANKAROCK Müzik Festivali’yle müzik camiasýna “merhaba” diyorlar. Görünüþe bakýlýrsa, Machine Entertainment markasý Ozan Önen'in "Amatör ruh, profesyonel bakýþ açýsý. " þeklinde sloganlaþmýþ cümlesinin anlam bütünlüðüne de cuk oturmuþ. Önen, %35 hissesine sahip olduðu Machine Entertainment markasýnýn dýþýnda kendi þirketini ve markasýný da yaratmaya çalýþýyor, Cumhuriyet Gazetesi’nin de organizasyon þirketini kuracaða benziyor. Türkiye'nin ve dolayýsýyla Ankara'nýn bugüne kadarki en büyük açýkhava müzik festivali olacaðý tahmin edilen "Türkiye Gençlik Festivali GençFest"in organizatörlük ve kreatif direktörlük görevini yürüten Önen, ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezi müdürü Elif Akýn'ýn basýn ve halkla iliþkilerden sorumlu asistanlýðýný 2005 mart ayýndan beri yürütüyor, ODTÜ KKM bünyesindeki etkinliklerde organizasyon ve basýn konusundaki deneyimini "nitelik ve nicelik" açýsýndan da arttýrýyor. bkz. : http://www. ccc. metu. edu. tr/ Ozan Önen'in, Ankara'nýn ilk kitap fuarý olma özelliðini taþýyan ve 2005 yýlý mart ayýnda yapýlan ODTÜ Kitap Fuarý'nýn on yedincisinin ve 11-14 mayýs 2005 tarihleri arasýnda yapýlan ODTÜ 19. Uluslararasý Bahar Þenliði'nin de organizatörleri arasýnda bulunduðunu ve þenliðin "basýn ve halkla iliþkiler" iþlerini yürüttüðünü ODTÜ Uluslararasý Gençlik Topluluðu baþkaný Özlem Öziçi söylüyor. Önen, profesyonel dansçý ve Dünya Turizm Güzellik Yarýþmasý Dünya 2. Güzeli Didem Kovancý'yla da birçok dans festivali projesi üzerinde çalýþýyor. Genç yazarýn, 'bateri çalmalý' ve 'grup daðýlmalý' bir müzikal geçmiþinin olduðu, ortaokul arkadaþlarý tarafýndan da doðrulanýyor. Ziraat Bankasý'nýn açmýþ olduðu bir resim-afiþ yarýþmasýnda birincilik ödülü olduðunu bildiðimiz Önen, Barbarlarýn Turnusolu adlý fanzini caný sýkýldýkça, 'dudaklarýný yuttukça' çýkartýyor ve her türlü yayýnevi ve alt kültür çalýþmasý üzerinde sek sek oynuyor. Cumhuriyet Gazetesi bünyesinde de ileriye dönük projeler üreten Önen, dostu Deniz Açýk'la birlikte 'Cümbüþ' ve 'Þerafettin' isimli ev yapýmý þarap markalarýný yaratma çabasýnda olmakla beraber fotoðrafçý dostu Fatih Eltimur'la birlikte Mardin, Marmaris, Bozcaada, Kapadokya, Ýzmir, Ýstanbul…vs. köþe bucak dolaþasý geliyor her dakika ve bir þeylere kafalarý bozuldukça, uzak yerleri çadýrlarýyla, uyku tulumlarýyla ve içsel yalnýzlýklarýyla birlikte geziyorlar. Önen'in, lise döneminde katýldýðý üç yazýnsal yarýþmadan aldýðý üç ödülden bu yana ilk defa, 2005 yýlýnda bir yarýþmaya daha katýldýðý ve ODTÜ Öykü Tamamlama Yarýþmasý'nýn birincilik ödülünü on üç yaþýnda bir trafik kazasýnda gözlerinin önünde yitirdiði can dostu Efe Can Engür'ün imzasýyla yazdýðý bir novellayla kazandýðý biliniyor. Novella, ayný zamanda Ozan Önen'e kazanmýþ olduðu ödülü veren Edebiyatçýlar Derneði eski baþkaný ve ÝmgeÖyküler Dergisi Genel Yayýn Yönetmeni yazar Özcan Karabulut'un Rojda adlý öyküsünün devamý olma niteliðini taþýyor. Ozan Önen, ODTÜ Mezunlarý Derneði’nin 2005 yýlýndaki 40. Kuruluþ Yýldönümü Etkinlikleri çerçevesinde, derneðin açmýþ olduðu “ODTÜLÜ olmak” konulu “ODTÜ Mezunlarý Derneði 40. Yýl Yazý Yarýþmasý” seçici kurulunda yer alýyor. Ozan Önen, organizasyon iþlerinden kazandýðý/kazanacaðý paranýn tümünü sanat için ve sanata raðmen harcadýðýný/harcayacaðýný cümle aleme ilan ediyor. Önen, Ýran'a giderek Ýran-Türkiye Edebiyat Günleri'ne katýlmak ve yaklaþýk iki yýldýr tasarladýðý Ýran Belgeseli projesini tutun(a)mayanlar'ýn sinema editörlüðünü de yürütmüþ olan ODTÜ Sinema Topluluðu Baþkaný Esra Demirkýran'ýn nev-i þahsýna münasýr katkýlarýyla gerçekleþtirmek istiyor. Uydu sahibi ülke hükümetlerine, Ýnsan Haklarý Evrensel Beyannamesi'ndeki birçok maddeyi ihlal ettikleri gerekçesiyle, George Orwell'in 1984 adlý romanýndaki 'big brother' kavramýyla ilintili olarak, "AÝHM" nezdinde felsefi ve hukuki boyutu köþeli bir dava açmaya hazýrlanan Ozan Önen'e, bu davaya bakacak cesarette ve yetkinlikte ne bir hakim ne de bir mahkeme olduðunu Yargýtay Onursal Cumhuriyet Baþsavcýsý Sabih Kanadoðlu bile söylüyor. bkz. : Çankaya Belediyesi Cumhuriyet Söyleþileri Son olarak, "Düþe-Yazma" ve "Bilinçaltýndan Notlar"ýn da dahil olacaðý bir kardeþ dergiler projesi ve türkiye'de ilk kez yapýlacak olan dergi ve dergicilik fuarý için Düþe-Yazma dergisi genel yayýn yönetmeni ve tutun(a)mayanlar'ýn sanat yönetmeni Burak Esen ve elde mevcut tutun(a)mayanlar tiyatro editörü Onur Görünmez, þiir editörü Eren Aðýn (Eren Barýþ), sinema editörü Esra Demirkýran, tiyatro editörü Barýþ Þýri ve dans editörü Didem Kovancý'yla kafa patlattýðý fakat tutun(a)mayanlar'ýn iflasýndan sonra bu projelerin suya düþtüðü Ankara Konur Sokak'ta kulaktan kulaða dolaþýyor. Ozan önen, baþta TRT olmak üzere birçok radyo programýna konuk olarak katýlýyor; ileriye dönük olarak da radyo ve tv prodüksiyonlarý projelendiriyor. ( Önen'in radyo program kayýtlarýna MP 3 formatýnda internetten de ulaþýlabilir. ) Ozan Önen, baþkanlýðýný Milli Güvenlik Kurulu eski paþalarýndan emekli Tuðgeneral Enver Var'ýn yaptýðý Balýkesirliler Derneði'nin gençlik kollarý'ný 2005 yýlý nisanýndan bu yana kurmaya çalýþýyor. Ozan Önen, ayrýca, Çankaya Belediye Baþkaný Prof. Dr. Muzaffer Eryýlmaz'ýn gençlik danýþmanlýðýný yapacaðý günü heyecanla bekliyor. 2000 yýlý mayýs ayýnda, Samsun Valiliði'nin ve Karadeniz Leo Dernekleri'nin organize ettiði “Atatürk'ün Samsun'a Çýkýþýnýn 81. Yýlýnda 81 Ýlden 81 Genç” adlý etkinliklere Aydýn il birincisi olarak katýlan ve bu etkinlikte Ege Bölgesi temsilcisi olarak bir panele konuþmacý olarak katýlan Ozan Önen'in, Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi kýzý Ülkü Adatepe'nin elinden aldýðý bir ödülü ve Atatürkçü Düþünce Derneði Aydýn Þubesi'nden kazanmýþ olduðu bir ödülü olmasýna raðmen, Atatürkçü görünüp de Atatürk ismini sömürenlere karþý bir savaþ içinde olduðu ve bu baðlamda ODTÜ Atatürkçü Düþünce Topluluðu Baþkaný Çaðdaþ Ekinci'nin kendisine yazýlý ortamda sataþmasý sonucu Ekinci'ye yazmýþ olduðu ve ODTÜ öðrenci topluluklarý elektronik ileti gruplarýnda dolaþan cevap niteliðindeki on dokuz sayfalýk efsanevi tekzip metniyle de ODTÜ'de oldukça ses getirdiði ve çok konuþulduðu biliniyor. Bu tekzip metninin bir yerinde þöyle diyor Önen: “Ýster Mustafacýlýk desinler, ister Kemalizm desinler, isterlerse de Atatürkçülük desinler; bizler, Ata’mýzý seviyoruz zaten. Kör göze parmak misali deðil. Bu iþ, sen-ben meselesi kadar da senli benli deðil. . . ” Bu anlamda, Önen'in saðýnýn solunun belli olmayacaðý ve her nerede olursa olsun "cesaret edilemeyen þeylere cesaret edebildiði" görülüyor. Buna raðmen, insanlar Ozan Önen'le uðraþmaya devam ediyor ama o hiç yýlmýyor. Çünkü, zýtlýklarýn çatýþmasýna ve kaosa inanýyor Önen. Bunu da bir baþka metninde intihar çerçevesinde þu þekilde açýklýyor: “Ey adam! Ýntihardan her söz açýþýmýzda bize kör gözlerle bakýp, umutsuz ve de korkak demezler mi? Bizse onlarýn bize acýmasýna acýyan içlerimizle ve kocaman kocaman açýlan gözlerimizle; onlarýn hayatýna, onlarýn dünyasýna, onlardan daha tutkulu ve coþkulu ve bir o kadar da hüzünlü sarýlmaz mýyýz? Söylesene adam. . . Hayatýn güzelliðinden her söz açýþýmýzda, bize kör gözlerle bakýp, içi geçmiþ intiharlardan söz açmazlar mý?” Yazýlarýnda varoluþsal boþluða sýklýkla dikkat çeken Ozan Önen, “Çözülmesi gereken tek felsefi sorun vardýr; intihar. ” diyen ünlü filozof Camus’ye de nazire yapýyor: “Çözülmesi gereken asýl sorun intihar deðil; intihar edememektir. ” Önen'in sportif geçmiþine baktýðýmýzda; futbol alanýnda dört tane il þampiyonluðu, Türkiye Yýldýzlar Futbol Þampiyonasý 1998 Türkiye Beþinciliði, 1999 Türkiye Okullar Arasý Futbol Þampiyonasý Marmara Bölgesi gol krallýðý gibi ilginç enstantenelerle de karþýlaþabiliyoruz. Hakkýndaki bir baþka yazýlý belge diyor ki: "Ozan Önen, Aydýn Ýl Atletizm Þampiyonasý'nda, Aydýn Fen lisesi ikinci sýnýf öðrencisiyken katýldýðý 100 metre yarýþlarýnda, 100 metreyi 11. 27'de koþarak il üçüncüsü oldu. " sanýyoruz ki Ozan Önen, atletizme devam etseymiþ olimpiyatlarda derece yapacak kývama gelirmiþ. Sakaryaspor kafilesinin geçirdiði trafik kazasýnda hayatýný kaybeden, Fenerbahçe'nin efsanevi futbolcusu, Türkiye Birinci Futbol Ligi gol krallarýndan "Büyük Aykut"un, Ozan Önen'i Sakaryaspor'a transfer etmek istediðini, o dönemde on beþ yaþýnda olmasýna raðmen Önen için "geleceðin futbol yýldýzý" tabirini kullandýðýný bilsek de; Ozan Önen'in Beþiktaþ (BJK) altyapýsýyla antrenmanlara çýktýðý dönemde baþlayan kronik bel rahatsýzlýðý sebebiyle kýsa bir süre için Aydýnspor'da ve takým kaptanlýðýný yürüttüðü Aydýn Fen Lisesi futbol takýmýnda oynamaya devam etse de futbol oynamayý býraktýðýný hepimiz biliyoruz ve "Ýyi ki de futbolu býrakmýþ. ", diyoruz. Bu tür uzun cümleleri pek sevmesek de, Ozan Önen'in "hakkýnda uzun cümleler kurulan bir adam" olduðunu da biliyoruz. Ozan Önen'in özel ilgi alanlarý arasýnda; seri katil psikolojisi, komplo teorileri ve ütopyalar, intihar ve delilik kavramlarý, felsefede uygulanabilir akýl yürütme yöntemi ve felsefe-yapay zeka iliþkisi, fizikte kaos kuramý ve kelebek etkisi, osmanlý iþkenceleri, karnaval, festival ve ritüeller, bilinçaltý karakalem çizimler, varoluþsal boþluk kavramý, dergicilik, fanzin kültürü ve arþivcilik sayýlabiliyor. Yine de, hiç tanýmadýðý insanlarla her türlüsünden geyik yapmayý, ev arkadaþý Metehan Dönmez'le birlikte bilgisayar baþýnda saatlerce 'worms' adlý bilgisayar oyununu oynamayý ve sýcak çikolatayý tüm bu ývýr zývýrlardan daha çok seviyor, çünkü, "Benim iþim, insanlarý tanýmak ve bazý insanlardan özenle kaçmak. " diyor Ozan Önen. Yunan tanrýlarýnýn yüz hatlarýna ve kadife gibi bir sese sahip olsa da, þarký söyleyemediðini cümle alem biliyor ve rock yýldýzý olmaktan bu yüzden erkenden vazgeçtiði sanýlýyor. Önen'in, mor afrika menekþesinden baþka, herkesi ýsýran "Buffy" adlý toraman bir kedisi, iyi sayýlabilecek bir dergi ve kitap arþivi ve kirasý bir türlü ödenemeyen güzel mi güzel bir 'öðrenci evi' var. En çok da, pinokyo marka kýrmýzý bisikletine binmeyi ve çocuk eþrafý arasýnda 'kontra' diye tabir edilen fren türünü yapmasýný özlediðini söylüyor. Ailesini çok seviyor. Kendi sesinden bile sýkýldýðýnda, festival ve rock barlardan sahaflara, sahaflardan garlara, garlardan limanlara, limanlardan çorak topraklara, çorak topraklardan yazar-çizer tayfasýnýn ev ve hotel odalarýna, yazar çizer tayfasýndan müzik camiasýnýn ünlü isimlerinin içki masalarýna, içki masalarýndan tren yollarýna, aklýna esen her yeri yalnýz baþýna dolaþýyor. "bir yerde, iki yýldan fazla kalýnmaz. " diye de saçma bir yalnýzlýk teorisi var. Biyografisi sürekli olarak yenilenmesi gereken bir adam o. Sabahattin Ali'nin Kürk Mantolu Madonna'sýný okuyup da sevmiþ olanlara, Saint Exupery'nin Küçük Prens'ini hiç býkmadan okumaya devam edenlere ve Dövüþ Kulübü'nü izledikten veya okuduktan sonra yerinden kalkýp da ani bir þeyler yapma isteði duyan herkese sarýlasý geliyor, Tutunamayanlar'daki gibi; "hep acele ediyor ve hep geç kalýyor. "; “Kara Kitap”taki gibi esrar dolu bir hayat hikayesinden esrar dolu yeni hayat hikayelerine akýyor; gerçek bir çýlgýn hayat sürebilmek için. . . Bu adam bir þeyler yapacak, ama, bakalým neler yapacak. . . ( Ekim 2005 ) Not : Yazar hakkýnda daha ayrýntýlý bilgiye ulaþmak için Google arama motorunda “Ozan Önen” þeklinde arama yapýlabilir, yazarýn bazý metinlerine ve radyo programý kayýtlarýna internet üzerinden de ulaþýlabilir. Kaynakça : http://www. kimkimdir. gen. tr http://www. izedebiyat. com http://www. gencyazarlar. org/ http://www. odtuluyuz. biz http://www. amatorceedebiyat. com http://www. uniaktivite. net Ozan Önen'in biyografisini yazan Kutalmýþ Gökalp ÝNCE kimdir? kutalmýþ gökalp ince, 1984 yýlýnda izmir bornova'da doðdu. 1998'de türkiye 252. 'si olarak adana fen lisesi'ne girmeye hak kazandý. 2001 öss'de, sözel türkiye ikincisi-sayýsal türkiye beþincisi oldu ve odtü elektrik elektronik mühendisliði bölümü'ne giriþ yaptý. sürdürülebilir enerji projeleri yürüten kutalmýþ gökalp ince, kýsa film senaryolarý yazýyor, kýsa metrajlý film projeleri üretiyor ve odtü genç yazarlar topluluðu'nun baþkan yardýmcýlýðýný yürütüyor. ayný zamanda, odtü psikoloji topluluðu yürütme kurulu üyesi olan Ýnce, odtü sinema topluluðu'nun da üyesidir. kültür-sanat içerikli çalýþmalarýnýn çoðunu odtü genç yazarlar topluluðu''nda yürüten Ýnce, kendisini "sýký bir Kemalist" olarak tanýmlýyor. ( ayrýntýlý bilgi ve irtibat için: www. gencyazarlar. org - kutaince@yahoo. com) OZAN ÖNEN'LE ÝLETÝÞÝM: Ozan Önen ODTÜ GENÇ YAZARLAR TOPLULUÐU BAÞKANI PK 40 06531 ODTÜ / ANKARA http://www. ozanonen. com www. gencyazarlar. org/ ozan@gencyazarlar. org msn messenger: kurkmantolumaradona@hotmail. com

Etkilendiði Yazarlar:
Sabahattin ALÝ,Ahmet Hamdi TANPINAR,Orhan PAMUK,Oðuz ATAY,Fiyodor Mihayloviç DOSTOYEVSKÝ,Neyzen TEVFÝK,Nazým HÝKMET,Nilgün MARMARA...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ozan Önen ODTÜ Genç Yazarlar Topluluðu Baþkaný, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.