..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Mermere sıkışmış bir melek gördüm ve onu özgürlüğüne kavuştuncaya dek mermeri oydum -Mikelanjelo
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yaşam > Gürcan Erbaş




1 Kasım 2005
Yalan Söyleme  
Geçen akşam bir arkadaşım internette beni sınamaya...

Gürcan Erbaş


Yalan üstüne yalan söyleyenlere çok kızarım. Fakat çok geçmeden onları hoşgörürüm sonra da unuturum. Ne de olsa bu bir karakter işi, yapı işi. Bir kere girmişse kanına çıkması zordur.


:BJFB:
Yalan Söyleme


Dün akşam bir arkadaşım beni internette sınamaya kalkıştı. Bir sürü soru yağmuru. Ne o kardeşim teste mi tâbi tutuyorsun beni dedim. Yoksa şunun şurasında yarım saat mi dersin onbeş dakika mı dersin karşılıklı bilgi, beceri izin verirsen sevgi, dostluk alışverişi yapalım dedim. Yok canım öylesine sordum diye karşılık verdi. Sonunda bir soru daha ...En sevmediğin şey nedir yaşamda, dedi.
Yalan..yalan ! dedim. Yalan söyleyenlerden, söylemeye mecbur kalanlardan nedense nefret ediyorum dedim. Hıı dedi geçiştirdi..neyse! Yalan üstüne yazacaktık Tanrı bilir kaç tür yalancı vardır? Ancak yalanı bir yaşam biçimi hâline getirenler vardırki işte onlardan yine Tanrı koruya ! Yalan söylemeyen insan var mıdır yaşamda acaba? Elbet yoktur. Bir tür yalan söyleyenleri hoş görürüm o da karşısındakinin gönlünü kırmamak için yalan söyleyenleri, diğerlerininki düpedüz sahtekârlıktır, düzen bozuculuktur. Günü gelir karşısısndakinin geleceği ile oynar, ekmeği ile oynar, kişiliği ile oynar. Oynar da oynar ! İnsanın kaderi ile oynar! Bu nedenle en iyisi hiç yalan söylememektir. Yalan, insanın içgüdü ile kendini savunma mekanizması diyenler olacaktır. Öyleyse neden bunu doğrularla yapmıyorsunuz? Yalan, insanın doğasında vardır diyenler varsa neden salt doğrular olmasın derim. Yalanın arkasına saklananlar çok geçmeden yalanları ortaya çıkınca hiç mi utanç duymazlar, ezilip küçülmezler daha ne diyeyim hiç mi pişmanlık duymazlar? Yalancının mumu yatsıya kadar yanar! diyen o bilge kişiye ne denli teşekkür etsek azdır. Günümüzde köprüyü bile geçemezsin artık yalanla. Ayılar dahi uyandı kardeşim. Bu sözüm yaşamın her kesimindeki insanadır. Her meslekten insanadır kardeşim. Sözü uzatmadan- Söz meclisten dışarı olsun ! hadi. - Bir masalla bitireyim Yalan öykümüzü kısaca.
Padişahın birinin canı sıkılmış. Duyurun bunu tüm ülkeye demiş. En mahir, usta öyle üç yalancı bulunki bana, en güzel Yalanı söyleyene bir büyük kese altın ihsan edyim demiş. Aranmış, taranmış üç usta yalancı getirilmiş Sultanın huzuruna. Birinci yalancı yalanını anlatmış. Padişah kovun şunu demiş. Sıra ikinci yalancıda. O da anlatmış yalanını, Sultan onu dfa beğenmemiş. Tez kovun bınu da, demiş. Son yalancı gelmiş. Etek öpmüş, selâm vermiş. Başlamış anlatmaya. " Sultanım, demiş. Ben huzurunuza yalan söylemeye gelmedim aksine tam bir doğrudan sözedeceğim size." Sultan kızmış, ben yalancı istedim, güzel bir yalanın varsa söyle yoksa çık, git, demiş.
Yalancı, "Bir dinleyin beni! " demiş ve devam etmiş sözlerine. " Otuz yıl kadar önce bendenizin dedesi siz Sultanımın dedesine -nedenini bilmiyorum- yüz altın borç vermişti. Zaman geçti, unutuldu ve dedeniz, dedemin borcunu nedense bir türlü ödemedi. Ben, huzurunuza bu borcu istemeye gelmiştim ! " deyince Sultan, tahtından büyük bir öfke ile kalkar ve bağırır.
" Yalan ! Kuyruklu yalan bu ! " der.
İhtiyar Yalancı, padişahın önünde sevgi ve saygıyla bir kez daha eğilir ve şöyle seslenir Sultan'a.
" Elbette yalan ! Tabiiki Yaln ! " der.
Padişah, şaşırır gibi olur ve yalancı adayına 3 kese altın, ihsan eder.
Bütün yalanlarınız böyle gerçek üstüne olsun, efendim.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yaşam kümesinde bulunan diğer yazıları...
Yazmakla Ağlamak Aynı Şeydir
Yalnızların Tanrısı
Şundan Bundan..!

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ye - Ye - Ye... Yeneriz Ya - Hu
Gerçek Demokrasi
Ya Ben Ne Diyeyim Size...
Yeni Yılınız Kutlu Olsun
Günün İncisi
Bir Kadın / Bir Erkek
Gördüklerim ve Üzüldüklerim
Barış
Pastırma Yazı
Yüzde Elli

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Benim Atlarım [Şiir]
Lebon'da Buluşalım [Şiir]
Anılar Kutusu [Şiir]
Kaside [Şiir]
Sotaya Düşmeyen Şiir [Şiir]
Atatürk Aramızda [Şiir]
Hayalet [Şiir]
Eski Çeşme [Şiir]
Bir Sebep Göster [Şiir]
Bekleyiş [Şiir]


Gürcan Erbaş kimdir?

1942 İstanbul doğumlu, edebiyatın her türünden hoşlanır, ayrıca resim yapar. Kendi adına yayınladığı şiir kitapları: Kaç İstanbul Var İçinizde, Mavi Düşler, On üzerinden on veriyorum sana, Dedemin Kitabı, Solmasın Yurdumun Gülleri, 19 Yaş Şiirleri, Sesler Düşünceler Duygular, Aynadan Yansıyan, Onikiden Sonra, Gece Korkuları.

Etkilendiği Yazarlar:
Halide Edib, Adalet Ağaoğlu, Yakup Kadri,


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Gürcan Erbaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.