Bir klasik herkesin okumuş olmayı istediği ancak kimsenin okumayı istemediği eserdir. -Mark Twain |
|
||||||||||
|
İktidar Yanılgısı Son bir, birbuçuk yıldır TRT programlarında esaslı değişiklikler yapıldı. Bunun kime faydası olacak belli değildir. Her iktidar, bu tür yanılgılara düşüyor ve esasında her iktidar, önemli ölçüde kadrolaşmaya gidiyor dersek daha doğru anlaşılmış olacaktır. TRT'nin programlarında bir Doğu Asya filmleri salgınıdır gidiyor, önceleri böyle bir eğilim yoktu. Daha önceki iktidar döneminde de sürekli Amerikan sinemasını izliyorduk. Bundan mutluluk mu duyuyordum, hayır. Pekâla bunun ortası yok mudur? Vardır, vardır da kimsenin işne gelmez. Her hükümet, kadrosundaki idarecileri ile borusunu öttüreceğini sanır ama öttüremez. Ne kadar sürer ki..! Olan da böylece halka olur. Eski hükümetlerden biri kadrolaşayım diye Vatan Cepheleri kurmuştu, her akşam radyolarımızda bir saati aşan süre boyunca sözde(!) Vatan Cephesine geçen halk yığınları sayılıyordu. Sonra ne oldu? 1960 İhtilalli ile son buldu. Radyoda da Televizyonda da amaçları ileri bir kültür, ileri bir politika olsa böyle yapmamaları gerekir. Ne dar ve alışılmış bir kafayla yapılıyor programlar Tanrım ! Bu akşam Spor haberleri dedi koskoca TRT ve dikkatle sonuna dek izledim. Bir tek Türkiye Futbolu ile son noktayı koydular. Yani bir futbol mu spor ??? Oysa ne bileyim Ülkerspor, bu akşam - haberler okunurken- Yugoslav Partizan ile Avrupa Kupası maçını oynuyordu. İdda oyununa izin veren hükümet, at yarışları sonuçlarını vermekten utanıyor mu? Lütfen Alman, İngiliz, Fransız televizyonlarına baksınlar, haberlerin sonunda hepsini tek tek verirler. Haa unutmadan ekleyeyim bu hükümetin TRT2deki son numarası da Atyarışlarını Teleteks yayınlarından çıkarması olmuştur. Ben, Sinema Dairesi ilgililerine sesleniyorum. Lütfen aklınızı devşirin biraz. Dünya hele 2006'nın dünyası Çin, Moğol ya da çekik gözlü filmlerden ibaret değil. Bununla Türklüğü ihya edemezsiniz. Kadrolaşmayla ne kadar ilerlenebilir ? Birkaç yıl arpa boyu yol gidilir. Sonra 2002 seçimleri gibi Halk, gereken yanıtı verir. Fakat olan yine halka olmuştur. Dört yıl, sekiz yıl beklemiştir iktidardan birşeyler, ümidi sönünce vermiştir yanıtını. Kadrolarla orman bölgelerini açarsınız birkaç müteahhite, kıyıları yağma edersiniz, Üçüncü, Beşinci Köprüyü yaparsınız, Metropol kentin canına okursunuz sonra da Halk adına yaptım dersiniz(!) Başbakanımız, 15 Üniversite daha açacağım diyor. Üniversite hocaları üç, beş yeter diyor. Sorarım o kadar Üniversiteye hoca nereden bulunacak? O kadar tahsisat nerede? İthalat-İhracat açığımız hâlâ negatif iken işte bunun adı Kadrolaşma'dır. Başka sözüm var !!! Daha sonra.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Gürcan Erbaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |