..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Umutsuzluða düþmeyin. -Charlie Chaplin
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Kent > Çaðrý Küçükyýldýz




31 Mart 2006
Tansiyoncu  
Çaðrý Küçükyýldýz
Bir gün farkýna vardý: Ýnsan en çok ihtiyaç duyduðu sürprizin ne olduðunu en iyi kendisi bilirdi. Ýþte o günden sonra karar verdi kendi hediyesini yapýp bir köþeye saklamaya ve sonra onu bulmaya.


:BACF:
     Ýlk kez böyle bir tatile çýkýyordu.Hayatýna bir yerlerden bulaþmýþ insanlar büyük deðiþimler yapýyorlarken, neden kendisi yapmasýndý. Bugüne kadar heyecanla beklediði sürprizi bilen henüz kimse çýkmamýþtý karþýsýna. Bir gün farkýna vardý: Ýnsan en çok ihtiyaç duyduðu sürprizin ne olduðunu en iyi kendisi bilirdi. Ýþte o günden sonra karar verdi kendi hediyesini yapýp bir köþeye saklamaya ve sonra onu bulmaya.

Otobüs Toroslar’ýn eteklerinden kayarken, deniz dayanýlmaz þehvetli tenini göstermeye baþlamýþtý bile. Çevresine bakýndý; diðer yolcularýn hiçbiri içeri arsýzca dalan güneþten kaçmadan dikizliyordu etrafý. Bir an tereddüt etti. Güneþ gözlüðü güneyde ne anlama geliyordu ki? Kasabada dolaþsa kara gözlüklerle, herkes onu “ turist tansiyoncu” diye çaðýrýyordu. Sanki otobüste “Lütfen dikkat! Sayýn yolcularýmýz, otobüsümüzde güneþe derin saygý duyulduðundan güneþ gözlüklerinin kullanýlmamasý rica olunur.” diye bir anons yapýlmýþtý da yolcular bu yüzden takmýyordu bu mereti. Olsundu, nasýl olsa kimse tanýmýyordu burada kendisini.

Otobüs terminale gelince etrafta ne kadar çok turist olduðunu fark etti. Acaba kendisi mi daha turistti, yoksa bu onlarca yabancý mý diye düþündü. Bu uzun yolculuðun ardýndan daha önce hiç bulunmadýðý bir yere ulaþmak o kadar zor geliyordu ki, ayný otobüse atlayýp geri dönmek istedi bir süre. Etrafta hemen herkes kýsa kollular ve þortlar giymiþ ve üþümüyordu da, þu karþýsýnda duran iki ecnebi neden birbirlerine üþüyormuþçasýna sarýlmýþlardý. Bir de utanmadan herkesin ortasýnda birbirlerinin “diþlerini çekiyorlardý”. Bu tabiri Rýza’nýn kahvesinde kendisine her Allah’ýn günü Bulvar gazetesinin sayfalarýnda gezinirken tansiyon ölçtüren Hasan Bey’den duymuþtu ilk. “Olum patlatacaksýn kolumu yahu! Kararýnca her þey caným, sen adamýn tansiyonunu fýrlatmaktan baþka ne halt edersin ki zaten!” dese de Hasan Bey, bunlara aldýrmaz ve iþini yapmaya devam ederdi.

Bütün gün bir bir dolaþtýðý kahveler öfke doluydu. Zarlar, pullar, taþlar, kaðýtlar hep hýþýmla atýlýr; çay bardaklarý sanki çok aðýrmýþ gibi elin bütün parmaklarýyla tutulur ve bir yudum çektikten sonra masaya þiddetle vurulur; bozuk paralar bezginlikle çok uzak mesafelerden çay tepsisine doðru fýrlatýlýr; kahvenin kapýsý küfürlerin gürültülerini süzemezdi bile. Ýþin en zor yaný tüm bu velveleye raðmen o kritik anlarý yakalamak, stetoskopla güm gümlerin kuvvetlenmeye baþladýðý ve bittiði yeri iyi saptayabilmekti. Eðer baþarmýþsa bunu, büyük þuydu; küçük þu. Bir tuzlu ayranla limonu bilirdi; bir de sarýmsaðý söylerdi reçete soranlara. Sigara dumanýndan camý sararmýþ saatine baktý. Gece karanlýðý bastýrmadan otelini bulmalýydý. “ Ötel macestosa çek!” dedi taksiciye yabancý dilini konuþturarak.



Güneþin batýþýný daha önce hep yarým saati geçmeyen bir iþmiþ gibi bilirdi. Oysa yanýldýðýný fark etmiþti kumsaldaki günlük ritüele katýlan müdavimlerinden. Ýþte bu yüzdendi belki gün batýmýný ufuktaki kýzýllýða doðru bir kuðu sessizliðinde yüzerken seyreder oluþu. Artýk güneþ izleyenleri selamlýyor; perde yavaþ yavaþ kapanýyordu. Bir an arkadan bir yerden hayatýnda duyduðu en güzel ses,ona bir þeyler mýrýldadý. Hemen sesin geldiði yöne doðru güçlükle çevirmeye çalýþtý kendini. Gözlerinin ancak ucuyla yakalayabildiði belli belirsiz yüz ifadesi, bu sesin sahibini görene dek o anda hayalinde resmettiðine çok benziyordu. Bir an yüzmeyi býrakmýþ olduðunu fark etti; þaþkýndý. Hangi dilde, nasýl bir anlama geliyordu bu duyduklarý… Anlamý kesinlikle týnýsýndaydý. Ýyi ki de anlamamýþtý belki; bu kýsa zamana sýðan seslerin kendisinde oluþturduðu anlam olasýlýklarý o kadar uzundu ki… Hayat da bu yüzden insanlarýn bilmediði bir dille yazýlmýþ olmalýydý. Bunun farkýna vardýðýnda ayaklarý dibe çoktan deðmiþti. Buðulu gözleriyle nefes almaya çalýþtý. Onlar da olmasa topuklarýndan gömülmüþ bir deniz ibiði gibiydi. Tepesinde bir karartý gördü ve uzaklaþýyordu koþar adýmlarla. O an derin bir korkuya kapýldý, fýrlattý kendini yüzeye. Kadýn sahile doðru yüzüyordu. Peþinden takip etti hýzla. Gören de yüzmeyi on gündür deðil, on yýldýr biliyor zannederdi. Sonunda bir genç adamla el ele tutuþup kayalýklara týrmandý kadýn.





Gece yastýðýna açtý gönlünü kasabadaki tek katlý evinde çok zamanlar yaptýðý gibi. Saðýna döndü, kimse dinlemedi. Bu sefer soluna döndü ve “Keþke…” dedi, “ondan kalan bir þeyim olsaydý.” Biraz sonra kulaðýnýn derinliklerinden tatlý bir sancýyla týkýrtýlar geldi. Yastýðýna Heredotos’un tarih kitaplarýna bile alamadýðý kaçamak aþklarýn ve o sesin þahidi birkaç damla Akdeniz aktý.

18/03/2006
Kastamonu



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Takunyalar
Ýlk ve Son
Kardanaþk
Yatmadan Önceki Dua
Korkak
Büyük Adam
Üç Yunus
Yolculuk
Pýhtýlaþma
Mavi içinde bir mavi bilmece

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yýldýz Tutulmasý [Þiir]
Prematüre Aþk [Þiir]
Akvaryumdaki Gemi [Þiir]


Çaðrý Küçükyýldýz kimdir?

Annemin karnýndayken bir zamanlar,bir kitap tutuþturulmuþtu elime;tam 9 ayda bitirebilmiþtim. Kitapta dünyada ne yapmam gerektiði yazýyordu. Bir gün doðmam gerektiðini söyledi Tanrý ve ben de farklý dünyanýn heyecanýyla doðarken kitabý yanýma almayý unutmuþtum ne yazýk ki. . . Keþke unutmasaydým diyorum ama; hatýrladýðým birkaç þey var. Ýþte hatýrlayabildiklerimi burda yazýyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
Yunus Emre, Mevlana, Halil Cibran, Mor ve Ötesi ,Yansýmalar,Radiohead ,vs...


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Çaðrý Küçükyýldýz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.