Özgür insan, denizi daima seveceksin. -Baudelaire |
|
||||||||||
|
Defalarca kavruluyoruz bizi biz yapan isteklerle ve var olma arzusuyla, var olduğunun üstüne basa basa şarkılar yazıyoruz. Güzel olan bu çabalar ve herbirinin daha da güzel olan sonuçları. Kırıksız hayaller ve uyumayı sevdiren düşler.. hepsi küçücükler yine de gülümsüyorum. Yok yine iyimser olma girişimi içinde değilim. Mutlu olduğum söylenmemeli. Ayrıca mutsuz olmama bir neden de gösterilmemeli. yalnızca gidiyorum. Nereye gittiğim önemli tabi ama ben gidiyorum dediğimde üzülmüşümdür demek ki.. Eminim meçhul değil. Karanlık zindanları, korkunç ejderhaları da yok. Güneş doğmuyor diyemem ve yıldızsız tüm geceleri. Tenha değil yollar ve ortaksız değil ruhum. Sadece yoruluyorum... düşünüyorum uzun beyaz, soğuk rayları ve bu denli değil bana kimsenin sevgisi orada, uzakda.. Gözden uzak..,gözlerim uzak..ve işte uzak, korku kadar,karanlık ve ölüm kadar soğuk. ... sorardım şimdi alıştım:'bilmiyorum bu bozkırda yürüyen ben miyim yoksa denize sevdalı ben değil miydim? ' Özgürlük, herkesin bakış açısına esir olmuş, heryana çekilen garip bir kavram. o bile özgür değil! deniz,özgürlüktür diyemem ama sanki tüm kaçışlara umutlar vadediyor; 'ufuklar, sonsuz gel seni sonsuzlara bırakayım, belki istediğin oradadır ve belki rüyaların.' diyor. 'Yok sen tüm güzelliğinle kal burada. birgün tanla geçerim maviliğinden boğulursam bu şehrin karanlığında' diyorum bir sabah vapurunu beklerken iskelede. Eğer bir şehir, maviliğinden mahrumsa denizin insan mahrum hissediyor kendini tüm kaçış haklarından. şimdi ben de yalnızca gidiyorum. Bir süre kaçış umutlarımı alamayacağım yanıma.. Başka umutlarım hep olacak tabi.Umut, kötülüklerin en kötüsüymüş işkenceyi uzatırmış varsın uzatsın yoksa nasıl var olacağım. Bu gece yine soğuk, Herhalde bir müddet daha böyle gidecek. Havadan sudan konuşmak için gece üç çeyrek ne kadar uygun bir zaman sayılmasa da ayrıca cevaplama girişiminde bulunacak kimse yoksada (al pacino posterimden de bir beklentim yok! :) sonkez birine birşeyler yazma isteği. ya da o kişiye sonkez yazacak olmak böyle laf kalabalıklarına salıyor cümleleri.. İlk yazıda ne dileyeceğimi bilmiyormuşum biliyor musun artık biliyorum senin için değil seninkilere daha güzellerini ekleyebilirim ama bu benim için. insanın içini ısıtan bembeyaz birşey, temiz,güzel ve umut etmesi bir o kadar hoş.. beklemeye değer, tüm aşırılıklardan sıyrılmaya ve de bağlanmaya.. en büyük isteğim olduğu asla söylenemez o her nefesimde dileniyor ama belki aklımdan geçirmeye defalarca değer.. Fazla iyimser değilim. Mutsuz olmaya da sebebim yok yalnızca gidiyorum ya da geliyorum ne farkeder işte yolculuklar hep böyledir.Yaşamak gibi ya da Binlerce şarkı yazmak gibi yaşamak ve heran yolculuklarda bulunmak. Güzel şarkılar yaz ve rahat yol al! hoşçakal j`aime beaucoup encore le bleu...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © tuğçe karasüyek, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |