..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yalnýzca sevgiyi öðret, çünkü sen osun. -Anonim
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Beklenmedik > sedef




26 Temmuz 2006
Cinnet Eþiðinde Beklemeler  
sedef
Cinnet eþiðinde beklemeler… Günün ilk saatlerinde baþlayýp, gitgide daha rahatsýz edici bir hal alan, içinde ki garip duyguyu savabilmek için, saatlerdir ayakta evin içinde koþturup, duruyordu..


:BAHB:
Cinnet eþiðinde beklemeler…

Günün ilk saatlerinde baþlayýp, gitgide daha rahatsýz edici bir hal alan, içinde ki garip duyguyu savabilmek için, saatlerdir ayakta evin içinde koþturup, duruyordu.. Temizlikçi kadýn, çoktan salonu süpürmeye baþlamýþtý bile. Zeynep, yatak odasýna geçip, elbise dolabýný açtý öylece baktý, sonra gereksiz bir hareketle, ikinci çekmeceði açýp içindekileri aceleyle boþalttý, koyu renkli ve açýk renkli bluzlarý ayýrýp tekrar muntazam bir þekilde katlayýp yerleþtirmeðe baþladý. Temizlikçi kadýnýn geldiðini duymadý bile, kadýn “Telefon, abla” dediðin de yerinden zýplayacak kadar dalgýn olduðuna þaþýrýp gülümseyerek “Saðol Seyhancýðým” dedi.

Telefonda kýzý “Anne, dershaneden çýktým, Arzum çaðýrýyor, gideyim mi?”diye soruyordu. Olmaz caným dedi Zeynep” “Bugün babanýn doðum günü” “Çabuk gel ,gecikme” “tamam pastayý sen yap”
Telefon konuþmasýný bitirip, ayakta dikilen Seyhan’a uzattý, “Hadi, Seyhancýðým sen salonu bitir, bana mutfakta yardým edersin” diyerek hýzla son bluzlarý da renklerini umursamadan çekmeceye koydu, iki eli ile tekrar düzelterek, üstlerine hafifçe bastýrýp, kapattý dolabý. Akþam için deðiþik yemekler yapmalý diye düþünerek mutfaða doðru yürüdü.

Günlerdir caný sýkýlan kocasýný düþündü, nasýl olduysa? bu sabah neþesi yerindeydi. Ýþler durgun diyordu, bu yüzden olmalý uzun zamandýr yüzünün gülmemesi, bu son iþ yerini açmasa olmazdý sanki, dedi içinden. O sýrada küçük oðlunun içerideki odadan neþeli gülüþleri geldi kulaðýna, aðabeysi ile þakalaþýyordu. Ýlk evliliðinden olan büyük oðlu ve kýzýný çok seviyordu Umut. Bu konuda þanslýyým diye düþündü, öz kardeþ olsalar birbirleri ile bu kadar anlaþamazlardý. Doðum günü hazýrlýðý olmasa çocuklarla dolaþýrdýk diye geçirdi içinden. Geçen yýl kocasýnýn kendisine hediye ettiði arabaya nasýl da sevinmiþlerdi, Arabasýný düþününce, hafifçe gülümsedi. Bugün Altana çok güzel bir doðum günü yemeði hazýrlamalýyým dedi kendi kendine.

Kurabiyelerin kokusu yayýlmaða baþlamýþtý çoktan. Dershaneden dönen Pelin cývýl, cývýl neþesi ile mutfakta, ortalýðý darmadaðýnýk ederek, pasta yapma iþine baþlamýþtý bile. “Pembe yapacaðým pastayý “ diyordu kýzý “çilekli krema ile süslersem pembe olacak”. Çilekli kremamýz yok dedi Zeynep “Meyve almam lazým, çerez de alayým”. “Ben en iyisi çýkýp bunlarý alýp geleyim” “Sen niye gideceksin?” dedi kýzý “ Rüstem efendi gitsin” “o bilemez” dedi Zeynep “Alper de sen gelmeden önce çýktý” “arkadaþýna gidecekmiþ, bir saat izin aldý” cevap vermedi Pelin “Neyse ben çýkarým” “zaten bakkaldan almayacaðým, orada çerez yok, büyük markete gideceðim” “Ortalýðý daðýtmayýn”…

Apartmandan çýkýp, otoparka yürüdüðünde, birden kalbi sýkýþýr gibi oldu Zeynebin, araba yerinde yoktu. Þaþkýnlýkla diðer arabalarýn önünden geçip, telaþla plakalarý okumaya baþladý, sonra kendine geldi “aman Allahým” dedi “Arabam çalýnmýþ”. Hýzla apartmanýn kapýsýna yürüdüðünde kapýcý Rüstem efendi ile karþýlaþtý, Rüstem efendi dedi benim arabamý gördün mü? yerinde yok. Yok abla dedi Rüstem efendi, Alper almýþ olmasýn? “Ýmkaný yok o alamaz” bir iki kere habersiz almýþtý arabayý Alper on beþ yaþýnýn çýlgýnlýðýnda ama o zaman yazlýktaydýlar. Allah’tan trafik yoktu. Arabayý Alper’in aldýðý ortaya çýktýðýn da Altan çok kýzmýþ, bir daha olursa külahlarý deðiþeceklerini söyleyip, sýký bir þekilde gözdaðý vermiþti.

Evliliklerinin ilk günlerinde; Alper henüz çok küçükken, Altanýn çocuða karþý davranýþlarý daha yumuþaktý. Büyüdükçe gitgide sertleþmeðe baþlamýþtý. Oysa çocuklar Altanla günde en fazla bir saat beraber oluyorlardý. Tatil günleri ise odalarýndan fazla çýkmazlardý. Alper dört yaþýndan beri yanýnda büyüdüðü üvey babasýna her akþam eve geldiðinde kapýya koþar, hoþgeldin babacýðým der ve terliklerini getirirdi. Senelerdir bitmeyen bir umutla cevap bekleyerek Altanýn yüzüne bakardý. Oniki yaþýndan sonra bu alýþkanlýðýný býrakmýþtý. Altansa, Alper’e her baktýðýn da kaþlarýný çatar, senin dersin yok mu odanda? der Alper sesini çýkarmadan odasýna giderdi. Bazen televizyonda seyretmek istediði bir filmi yarýda býrakmak zorunda kalýrdý. Pelin kýz çocuðu olmanýn avantajý ile Altanla daha samimi diyalog kurabilmiþ, Alper’in karþýlaþtýðý sevgisizlikten biraz daha az nasibini almýþtý. Umut ise çok farklýydý O Altan’ýn öz çocuðu idi babasýndan aþýrý bir sevgi görmesine raðmen bu durumunu asla ablasýna ve aðabeyine karþý kullanmaz, hatta onlarý babasýndan korumak için bazý suçlarý üstlendiði bile olurdu. Bazen haksýzlýða uðrasa bile asla onlarý, babasý ile tehdit etmezdi.
Alper henüz dokuz yaþýndayken, bir gün çok saçma bir sebepten , (belki kapýyý sertçe kapattýðý için olabilir) Altanýn yine hakaretlerine maruz kalmýþtý. Altan “pislik” diye baðýrýyordu, Zeynep mutfaktan koþup geldi, Altan birden delirmiþti sanki “buraya gel” diye haykýrdý Alper’e. “Annenin suratýna ne bakýyorsun?” “Annen bana ne yapabilir sanýyorsun?” Zeynep Altanýn sinirli bir yapýsý olduðunu biliyordu fakat onun ilk defa bu kadar kýzmýþ olduðunu gördü. “Bakmadý, Altancýðým” demeye kalmadý, Altan Alperi tutup odanýn diðer tarafýna fýrlattý, sonra oðlunu terbiye et diyerek evden çýktý.

Zeynep Alper’e baðýrmaya baþladý, neden? bana bunu yapýyorsunuz? dedi aptal mýsýn, nesin?. Kýzdýðýný bile. bile neden uslu olmuyorsun? Alper annesinin yüzüne sessizce baktý, bir müddet sonra, ellerini yüzüne kapatýp hýçkýrarak aðlamaya baþladý. Ben bir þey yapmasam bile beni sevmiyor dedi bana ismimi bile söylemiyor, sen odada yokken hep vuruyor. Aptal, geri zekalý diye çaðýrýyor beni. Zeynep Þaþkýndý, sonra birden sarýldý Alper’e anlamýyor musun? dedi. O senin baban deðil ve senin onun sevgisine ihtiyacýn yok. Ben varým, seni herkesten çok sevdiðimi bil, bunu fark ederse sana karþý daha kötü davranacak, anladýn mý? Alper beni anla çocuðum, ondan ayrýlamam gidecek yerimiz yok, çok zor bir hayatýmýz olur, hatta olmaz bile.
“Eski evimize dönelim anne” dedi Alper. “Dönemeyiz sattýk ya evi, Altana verdim parayý, iþleri daha iyi olunca bize daha güzelini alacak. Hem kardeþin de doðacak” “seninle ikimiz anlaþalým” dedi “birbirimizi çok sevdiðimizi ona hiç belli etmeyelim” “ben onun yanýnda seni seviyorum demeyeceðim” “sende bana deme” “O yokken, ben seni zaten seviyorum tamam mý oðlum?” Peki anne demiþti Alper, bu bir sýrdý aralarýnda, bir daha aðlamadý…

Zeynep; kapýcý Rüstem efendiye son bir umutla sordu, emin misin Rüstem efendi? dedi arabayý görmediðinden. Tüh! çalýndý görüyor musun baþýma geleni? Rüstem efendi ben yukarý çýkýp Altana haber vereyim. Yukarý çýkma dedi Rüstem efendi bizden telefon et. Tamam dedi Zeynep…

“Altan çok fena bir þey oldu” “Araba yok yerinde” Nasýl yok? diye sordu Altan. “Þimdi çýktým baktým yok galiba çalýndý” “kim çalacak ya?” dedi Altan, “oðlun olacak it çalmýþtýr” “Benim oðlum it deðil okulda ve çevrede efendiliði ile tanýnan bir çocuk it sensin lan” diye baðýrmak istedi. Ama sustu Zeynep, kendinden nefret ederek sustu…

Bitkin bir þekilde yukarý çýktýðýnda kýzý; ne oldu anne? Diye sordu telaþla. Araba çalýndý dedi Zeynep. “Anne” dedi Pelin “çalýnmadý, arabayý Alper aldý, sen izin vermezsin diye bana söyledi” Zeynep az daha olduðu yere yýðýlacak gibi hissetti ve ilerdeki koltuða yürüyüp adeta kendini attý. Ne? diye baðýrdý, nasýl yapar bunu? “Altandan bu kadar korkarken hem de” Pelin “Arkadaþýna babasý hafta sonlarý arabasýný veriyormuþ” dedi “O’da ona hava atacaðýný söyledi ilk kez yaptý, ben þahidim” “ Yaþý küçük, ehliyeti yok” diye tekrar baðýrdý Zeynep. “Sen kazýk kadar kýz oldun, nasýl bana söylemezsin ha?” diye Peline baðýrmaya baþladý. Pelin aðlamaklý oldu “Ya! tamam dedi ilk ve son artýk olan oldu” “bir saat sonra gelecek, merak etme” “ne meraký?” dedi Zeynep Altana haber verdim. Ne? dedi Pelin “neden verdin? Anne bana söyleseydin ya!” “Rüstem efendiden telefon ettim ama Oh! Oldu” “Bu sefer iyi bir azar iþitsin, görsün bu yaþta araba nasýl alýnýr”

Önce Alper geldi, eve girdiðinde Zeynep avaz, avaz baðýrdý arabayý nasýl alýrsýn diye haykýrýyordu “Tamam söz” dedi Alper “bir daha almam” “Yok! al da görelim” derken, kapý çalýndý. Zeynep Alper’e “odana git” dedi “ben biraz yumuþatayým ortalýðý, sen de özür dilersin” Kapýyý açtýðýnda Altan hýzla Zeyneb’i iterek salona yürüdü “nerede o pislik?” diye baðýrdý. “Odasýnda, ama çok korktu” dedi “iyi bir azarý hak etti kerata” sesinin son perdesi ile Altan adeta gürledi “Buraya gel lan!” Zeynep kafasýný çevirdiðinde temizlikçi kadýnýn çantasýný kapýp hýzla kapýya yöneldiðini gördü. Altan baðýrmaya devam ediyordu. Alper odasýndan çýktý, yüzü bembeyazdý, “özür dilerim baba” dedi Altanýn önün de durup yere bakýyordu. “Bir daha yapmayacaðým söz veriyorum” Zeynep kesin bir tokat atacak diye geçirdi içinden, içi sýzladý ama ya! bir kaza yapsaydý diye düþününce, sýzýsý biraz hafifledi. “Sen kimsin? Lan! Pislik” dedi Altan, alaycý bir ifade vardý yüzünde. Zeynep içinden bu korku ona yeter diye düþünüyordu ki Altan Zeynep’e dönüp, “bana oklavayý getir” dedi. Zeynep kulaklarýna inanamadý ne yapýyorsun Altan dedi yeterince korktu özür de diledi, bir daha yaparsa… sanmam ama ceza veririz, odasýndan çýkmasýn hafta sonu da dýþarý çýkmasýn, altancýðým makul ol caným dedi. Altanýn gözlerinde ki ýþýðý fark etti birden, sanki beklemediði bir fýrsat yakalar ya! Ýnsan iþte öyle , tuhaf bir ýþýk…

Altan, Umuta döndü “Çabuk içerden oklavayý getir” diye baðýrdý Umut odasýna koþtu kapýyý hýzla kapattý, Alper devamlý tekrar ederek, özür dilerim baba, bir daha yapmayacaðým diyordu Altanýn ne zaman koþup, mutfaktan oklavayý aldýðýný görmedi bile Zeynep, hýzla inip, kalkan oklavanýn çocuðun sýrtýnda parçalanýp, havaya daðýldýðýný, Alperin devamlý özür dilemesini seyretti. Sonra defalarca oðlunun tokatlanmasýný, tokatlarýn giderek yumruklara dönmesini gördü. Pelin ve Umut odadan çýkmýþ yapma baba diye yalvarýyorlardý, Alper yapma baba diyordu, özür dilerim…

Altan nefes, nefese kalmýþtý. Elini beline götürüp, Pantolon kemerini çýkartmaya baþladý. Alper susmuþtu, oda da çýt çýkmýyordu. Altan kemerin bir ucunu eline doladý, tokanýn olduðu uç yere sarkýyordu. Sonra elini hýzla kaldýrýp, Alperin sýrtýna indirdi kemeri. Kemerin kamçý gibi havada çýkardýðý výnlama uðulduyordu kulaklarýnda Zeynebin. Altanýn gözlerinde ki ýþýðý tekrar fark etti. Alper susmuþtu, garip bir þekilde baðýrmýyor, aðlamýyor, özür dilemiyordu. Omuzlarý titriyordu sadece.
Sonra birden döndü, Altana baktý, alaycý bir bakýþtý sanki. Yeter diye sesinin son gücü ile baðýrarak elini kaldýrdý ve en az kendisinden yedi sekiz santim daha kýsa olan Altana yumruðu ile vurdu. Zeynep o anda öleceðini sandý, kalbi durmazsa þayet Altan birazdan belinde ki silahý çekip herkesi vuracak, tüm dünyayý öldürecek, sað bir kiþi bile býrakmayacak dedi içinden. Çýðlýk çýðlýða baðýrmaya baþladý. Ve çýðlýklarý Pelinin, Umut’un, Zeynebin sanki tüm yer yüzüne yayýldý, oðlumu öldürecek diye baðýrýyordu Zeynep
“Oðlumu öldürecek, kurtarýn öldürecek”
Yerde Alper, Altana vurup duruyordu, karþýlýklý odanýn her yerinde yuvarlanarak birbirlerine vurdular. Altanýn sað kaþýndan kan akýyordu ve birden dövüþmekten vazgeçti, ayaða kalktý, defol! bu evden diye baðýrdý, Alper hýzla koþup dýþarý çýktý, arkasýndan Pelin de fýrladý , Zeynep kapýyý açýp, “Kardeþini býrakma, Pelin” diye baðýrdý

Altan sakin bir þekilde kemerini beline takýp, koridorda ki aynada kaþýndaki kaný temizledi sonra zeynebe dönüp, gördün mü oðlun olacak pisliði? dedi koridorda durdu, birden ayaðýný kaldýrdý bu ne ya!? diye baðýrdý výcýk, výcýk bu ne? Zeynep cevap veremiyordu nefes, nefese idi ve soluk almasý git, gide hýzlanýyordu. Altanýn belinde ki tabancaya dikmiþti gözlerini, hiç bir þey duymuyor düþünemiyordu. Umut “Baba” dedi “ pasta o, masa devrilince düþtü””senin bugün doðum günündü” ve minicik ellerini yüzüne kapatýp aðlayarak odasýna koþtu….



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn beklenmedik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Cinnet Eþiðinde Beklemeler

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Guguklu Saatin Çaldýðý Gün
Guguklu Saatin Çaldýðý Gün

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ah! Þu Benim Taþýyamadýklarým... [Þiir]
Ah! Þu Benim Taþýyamadýklarým... [Þiir]
Ah! Þu Benim Taþýyamadýklarým... [Þiir]
Ýþte Öylesine... [Þiir]
Ah! Þu Benim Taþýyamadýklarým... [Þiir]
Ah! Þu Benim Taþýyamadýklarým... [Þiir]
Ah! Þu Benim Taþýyamadýklarým... [Þiir]
Ah! Þu Benim Taþýyamadýklarým... [Þiir]
Ýçe Dönüþlerim [Deneme]


sedef kimdir?

Bir boþlukta dönen, mavi küre mucizesinin þaþkýnlýðýndayým. . . Baþka mucizeler bekleyenlere þaþkýným birde. Kýsacasý þaþkýným savaþlara, kavgalara, tüm karmaþaya. . . Öyle iþte

Etkilendiði Yazarlar:
Çehov- Aziz nesin- Yalçýn Ergir-Can dündar vb...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © sedef, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.