Yaşam başlangıcı olmayan bir yolculuktur. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Irak’ta olanlarla ilgili birçok şey yazıldı. Kimi zaman televizyonun kimi zamanda gazetelerin etkisinde kaldık. Peki acaba hiç vicdanımızın etkisinde kalabildik mi? Bu satırları yazmamın amacı gözlere hitap etmek değil, vicdanlara hitap etmektir, en başta kendi vicdanıma. Irak’ta ilk iş olarak bir Şii katliamı gerçekleşti ve bu katliamın anlamlı kılınması, sadece Irak’ta değil bütün dünyada olduğunu ispatlamak için, Pakistan’da da bir Şii katliamı yapıldı. Bütün dünyaya verilmek istenen mesaj aynıydı : “Olayın suçlusu Sünnîler!”. Bu mesajı verenler öyle bir noktayı gözden kaçırdılar ki ; bu mesaja ne dünya ne de Şii ve Sünnîler inandı. Çünkü, Şiilerde bilir ki, ne kendileri ne de Sünnîler ibâdethanelere ve mescidlere saldırmazlar. Hatta Yahudilerin ve Hristiyanların ibâdethanelerine bile saldırmazlar. İşte bu nokta birilerinin gözünden kaçtı ve gerçeğin anlaşılmasına vesile oldu. Peki böyle bir oyunu kim yaptı? Kimin çıkarları vardı Irak’ta? Hepimiz bu soruların cevabını gayet iyi biliyoruz. Bir işgalci devlet olan ABD, Irak’ta kendisinin yaptığı işleri örtbas etmek için böyle bir kargaşa ortamı oluşturdu. Aynı zamanda, bu oyun, kendisine gösterilecek olan direnişin de azalmasına yardımcı oluyordu. Şiiler, ABD’nin attığı bu zehirli yemi yemediler, olayın provakasyon olduğunu anladılar. Şiiler, olayla ilgili yapılan açıklamalarda da gerekenleri anlattılar. ABD’yi suçlayacak net delilleri olmadığı için (ABD yaptığı bu işte kendisini gizlemeyi bilmiştir), en azından, ABD’nin Irak’ta güvenliği sağlayamadığını belirterek, bir sorumluluğu olduğunu söylediler. Ayrıca saldırının dış kaynaklı olduğunun üzerinde durdular. Olayın bir diğer boyutu da aklımıza şu soruyu getiriyor : Eğer saldırıları Irak Sünnî halkı yapabiliyorsa, bu saldırılar için yeterli güçleri varsa neden bu güçlerini işgalcilere karşı kullanmıyorlar? Bu saldırıları yapabilecek bir Sünnî güç varsa, bu güçlerini önce A.B.D.’ye karşı kullanırlardı. Bu soru doğrultusunda Irak’ta yaşanan olaylara bakmamız bile A.B.D.’nin planını gözümüzün önüne sermeye yetiyor. Şii – Sünnî çatışması çıkarabilirmiyiz diye bir şeyler denediler, fakat Irak halkı bu oyuna gelmedi. 24 – 25 Şubat 2006 tarihlerinde de bu oyunu bir kez daha denediler. A.B.D. bu kez şiddetin dozunu daha da arttırdı ama Şii ve Sünnî liderler yine bu oyuna gelmeyeceklerine dair açıklama yaptılar. İşte bazı önemli isimlerin medyada yer alan açıklamaları : Ayetullah Ali El Sistani (Iraklı Şii dini lider) : “Protesto edin. Şiddetten uzak durun.” Ayetullah Ali Hamaney (İran’ın dini lideri) : “Iraklı Şiiler, Sünnî müslümanlardan öç almayın. Bunlar, Şiilerin Sünnîler için kutsal olan yerlere saldırması için yapılmış bir komplodur. Bu yolda atılacak her adım İslam düşmanlarının işine yarayacaktır. Ve Şeriat tarafından da yasaklanmıştır.” Mukteda Es Sadr (Iraklı Şii lider) : “Bunun sorumlusu ya Amerikalılar ya da Irak hükümetidir. İşgal güçleri ya hemen ya da bir takvim doğrultusunda burayı terketmeli.” Mahmud Ahmedinecad (İran Cumhurbaşkanı) : “Bu olaylar, duygularımızı rencide etmek isteyen, yenilmiş Siyonistlerin ve işgalcilerin işi. Camiye saldırdılar, çünkü Allah’a (c.c.) ve O’nun adaletine karşı çıkmaya çalışıyorlar. A.B.D., bilmelisin, bu tarz hareketler seni Müslümanların öfkesinden koruyamaz.” İşte vicdanımıza hitap eden bir yazı, deliller eşliğinde bize sesleniyor. Bu yazıyı ne kadar çok kişiye ulaştırırsak Müslüman kardeşlerimize yapılan acımasızlığa karşı o kadar duyarlı oluruz. Başka kişilere ulaştıramasak bile, en azından kendi bilgisayarımıza kaydedip, devamlı okumalıyız.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Hasan Hüsnü Güner, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |