Yaşamdan korkmayın çocuklar. İyi, doğru bir şey yaptınız mı yaşam öyle güzel ki. - Dostoyevski |
|
||||||||||
|
akacaktı asude, yorgun sisler bir bir çözülecekti. kavuşacaktı solgun çiçeğin özüne bedeninin sözleri öyle büyük öyle uçsuz bir sevdaydı ki yıldızın gözündeki yaş asla yere inmedi 'belki de rüyana bu denli inanmamalısın! ' dedi düş bazın biri korkmuştum bakamadım inleyen gökyüzüne, sorgusuz sıyrılmıştı hikayem yormuştu ayın gözünü kim cesaret edipte okuyabilirdi ki hayalperestin günlüğünü düşün prensi aramaktaydı suskun diyarı, ne zaman söylemeliydim şarkımı ve ben gitmeliydim ve de gitmeliydi yalnızlığın sürmeliydi gözlerin bulutların ardındaki gelincik tarlalarını belli ki ben ,ben belli ki solgundum pencerenin kenarından yol almaktaydık uzun uzun, uzuyordu yorgunluğum üzgün ve suskundum canavarlar gerçek, değirmenler hayal suretim hayalet, vaat ettiğin sahte bir gülüş bir masal okuyordum...okuduğum varoluş soluduğum düş ay takip ediyordu gözlerimi düşünürken seçilmemiş yolları karartılarda büyüyordu her geçen işareti yol boyunca beyaz bir peri sanıyordum dileklerim tükenmedi ama sözün avcısı yakmıştı ormanları ben de alevleri yakıyordum ve inadına susuyordum kimi istemeliydim yıldız bir an geçerken gözümün önünden mor dağlara gece kadar maviyken gece ne dilemeliydim? yol aldıkça büyüyordu yanlızlığım o gelmiyordu ardımdan el sallayan ağaçların dalları sessizce fısıldıyordu 'gitme' oysa dönüyordum ve yeniden dönmek üzere köşeleri yoktu dünyamın eşsizliği büyülemişti düşün prensini avuçlarından uzanan tılsımlı rüyaların ama ardımdan gelmiyordu yine de çünkü suskun diyara söylenmemiş melodileri bırakmadık atların kanadından süremediği bulutlara köşeler sürerken sisin sefasını istemiyordu bu kadar düşünceli arsızlığımı o da aklımdan neler geçtiğini bilemezdi görünmezliğinin uykulu bekçisi bilseydi korkutur muydu alıkoyuşları bir çok defa beni 'dur' diyenleri dinleyemezdim söylenecek şarkılar, anlatılacak masallar vardı evlerin bacalarından atılacak hayaller... ufuklara söz geçirmek lazımdı.düşün prensi dilsiz bir melekti bense istiyordum kocaman yelkenli siyah bir gemi güneşe yol alırken bir meleğin sözlerini dinlemeyi...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © tuğçe karasüyek, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |