..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yedi iklim dört köþeyi dolandým / Meðer dünya her tarafta bir imiþ. -Dadaloðlu
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Politik Roman > Bahattin YILDIZ




16 Nisan 2002
Dansöz Kývýrmalarý-3.sh  
3.SAYFA

Bahattin YILDIZ


Yel’in sözünü ettiði Maf’ý sordu. Mus, tahmininden fazla duyum ve bilgi sahibiydi. Arada yutkunarak ve geniþ gözlerini daha açarak heyecan dolu bir sesle anlattý... Sonunda "Onun el attýðý insan her yönüyle yükselir."


:BBBG:
Sesler serileþip, þiddetini yükselttikçe kendi kendisine telkinde bulunuyordu. "Rüyadaydý ve duyduðu sesler gerçek deðildi..."
     Ýçinden gelen bir diðer ses: "Bu rüya ise, gözlerini açmaktan neden korkuyorsun?" sýkýþtýrma sorusunu yönlendirdi.
     Ber, gözlerini açtý... Gördükleri karþýsýnda çýðlýk attý... Yataðýndan fýrladý. Ayaða kalktý. Ayný duvara bir kez daha baktý ve yeniden sýrtýný döndü.
Gözlerini ovuþturdu.
Baþýný çevirerek ayný duvara bir kez daha baktý.
Heyecaný biraz hafiflemiþti. Titrek elleriyle, ýþýk düðmesini açtý. Diþlerinin çýkardýðý takýrtýlarý engelleyemiyordu.
Yanan ýþýðýn aydýnlýðýnda az önce baktýðý duvara bir kez daha baktý. Biraz önce okuduðu: "Üç gün sonraki duruþmada Müþterin Maf’ýn yeðeni serbest býrakýlmayacak... Telefonun yanýt vermeyince; bu þekilde yazmak zorunda kaldým." içerikli altýn sarýsý rengindeki yazýlar kaybolmuþtu.
Ber, ýþýðý söndürdü. Yazýlar yine ortaya çýkmýþtý. Yak-söndür ile yaklaþýk bir dakika geçmiþti.
"Lanet Olsun!... Lanet Olsun!..." diyerek mutfaða doðru hýzlý adýmlarla yöneldi. Uyku hapýný iki bardak soðuk su ile birlikte götürdü.
Iþýklarý söndürmeden uzandý.
"Yorgunluk ve alkolün tesiri..." sayýklamalarýyla uyumakta fazla gecikmedi.


                         ***
Sabahýn 07.35’i... Beþ dakikadýr sürekli çalan telefonun çýkardýðý bet zil sesine raðmen Ber hala uyanmamýþtý. Yorgunluðun, alkolün, uyku ilacýnýn ve geç saatte uyumanýn birlikte yoðunlaþmasýnýn sonucuydu bu. Normal günlerde uykuda olsa bile hassas kulaklara sahipti.
     Telefonla arayan sonuç alma konusunda inatçýydý. Sürekli çaldýrý-yordu.
     Ber, kulaklarýnda uðuldayan sesleri ara ara duyuyor ama bir türlü gözlerini açamýyordu. Uyku ile uyanklýk arasýnda yarýmsal git-geller yaþýyordu. Bir süre sonra gözlerini zorlamayla açtý.
Telefonun olduðu salona duvarlara tutunarak ilerledi. Ahizeyi kaldýrdý. "Alo!..."
"Ber bey?..."
     "Evet! Benim, buyurun!"
     "Telefonla uyandýrma Servisinden arýyorum. Sabah saat 7.30’da uyandýrmamýz konusunda not býrakmýþsýnýz?"
     Ber, ömrü boyunca Telefonla Uyandýrma servisine not býrakmamýþtý. Geçen gece hariç çalar saatini sabah uyanmak istediði saate sürekli kurardý. "Ben öyle bir not býrakmamýþtým, ama yinede teþekkür ederim, makbule geçti."
     Ber, telefonu kapadýktan sonra telefonun fiþini gece çekmiþ olduðunu anýmsadý. Fiþi çekili telefon nasýl çalmýþtý?... Telefon fiþinin takýlý olduðunu görünce ‘Yanlýþ anýmsama,’ diye düþündü.
Kanepeye uzandý. On dakika daha dinlenip kalkacaktý.
Uyuyakaldý.

Tekrar telefon ziliyle uyandý. Duvar saatine baktý. Saat sabahýn sekizini birkaç dakika geçiyordu.
"Alo!..."
"Uyandýrma servisinden arýyorum..."
Ses, az önce arayan bayana aitti.
"Az önce aramýþtýnýz..."
Telefondaki bayan sesi: "Sesiniz uyku mahmurluðu içindeydi." dedi. "Tekrar uyuyacak gibiydiniz..."
Ber, ne diyeceðini ve ne düþüneceðini bilemiyordu. Onlarca soru akýn etti, beynine...
"Gerçekten Telefonla Uyandýrma Servisinden mi arýyorsunuz?..." diye sorabildi. Mantýklý ve en gerekli soruydu. Kendisini tebrik etti.
"Evet!" diye yanýtladý, karþý ses. "Bir sorun mu var?"
     "Ay’nanmýyorum!..." diyecekti, düzeltti. "Ýnanmýyorum!"
     "Yeniden uyumuþ olabilirsiniz düþüncesiyle ikinci kez çaldýrdým... Gece servisinize böyle bir not býrakmýþsýnýz. Böyle mi teþekkür ediyor-sunuz?..."
"Yanlýþ anlamayýn, sadece merak ediyorum..." Sesine yalvarýþlý motifler de katarak: "Lütfen! Bana bir iyilik daha yapýn..."
"Elimden gelecek bir þeyse neden olmasýn"
"Telefonu kapatýn, ben sizi arýyayým..."
"Benim için sorun deðil," dedi. "Ama bir baþka görevlide çýkabilir. benim adým Gecetel... Okey?"
"Az sonra görüþmek üzere." Ber’in sesi bu kez alaycý tondaydý. Bu oyunu ortaya çýkaracaktý. Med’in bu iþte parmaðýnýn olma ihtimali yüksekti.
Üç haneli ‘Telefonla Uyandýrma Servisi’ rakamlarýný büyük bir özenle çevirdi. Meþguldü.
Beþ denemeden sonra yanýt geldi.
"Uyandýrma servisi, buyurun!"
Gecetel isimli bayanla görüþme isteði gerçekleþmiþti.
Ayný sesti: "Ýnandýnýz mý?" diye soruyordu. Neþeli içerikliydi ses tonu. Standart iþlerden farklý bir muhabbet konusu bulma sevinci taþýyordu.
"Sizden özür diliyorum, kusura bakmayýn..."
"Rica ederim... Her zaman hizmetinize hazýrýz."
Ses güzel, net ve temizdi. Böyle olmasý da gerekiyordu. Telefon þirketi iþe uygun eleman buluyordu.


                         ***


6


     Ýcra Görevlisi ile taksi sürücüsü bu tür iþlere gide gele neredeyse Ad kentinin tüm mahalle ve sokaklarýný ezbere biliyorlardý. Adres tarif etmek zorunda deðildi. Aksi durumda kendisi zorlanacaktý. Çünkü; Ad Kentinin mahalle ve sokaklarýný hala tam olarak öðrenememiþti.
Görevlinin konuþma tarzý, çabucak tanýþýp kiþi tespiti yapmaya, nabza göre þerbet vermeye aday bir tipi algýlattýrýyordu, Ber’e...
Ber, sabah girdiði duruþma sonrasý, icar dairesine; iki gündür hacze çýkmak için beklediði icra görevlisinin yanýna uðramýþ, "Borçlularýn kaçma ihtimalinin yüksek olduðunu belirterek," onu motive etmiþ, sonuçta almýþtý. Öðleden sonra telefon açarak haciz dosya sýrasýnýn kendisinde olduðunu belirtmiþti görevli, özel sürücüsü kanalýyla.
Ýki dosya için iþlem yapýlacaktý. Borçlular ya para borçlarýný nakit olarak ödeyeceklerdi; yada eþyalarý haczedilip, Güvenilir El Deposuna kaldýrýlacaktý. Dosyanýn birinden alacak miktarý epey yüksekti. Bu kendisinin avukatlýk komisyon ücretini daha fazla alacaðý anlamýna geliyordu.
Birinci dosya borçlusuna iþlem yapýlacak adres, Ad kentinin, ‘Ölüm sessizliði’ adlý eski mahallesi idi.
‘Ölüm Sessizliði’ mahallesinde adresi kolaylýkla buldular. Görevli, taþýttan ineceði an da bir kehanette bulundu, "Bu tür yerlerde borçlunun ne parasý ne de eþyalarý pek olmaz," dedi. Ýfade tarzý, "Bu iþleri bilirim," içerikliydi.
     Çalýnan zile yanýt; açýlan kapýyla verildi.
Düz ayak evin kapýsý açýlmýþtý. Kucaðýnda üç yaþlarýnda kýz ile eteðine sýmsýký sarýlmýþ beþ yaþlarýnda erkek çocukla beliren kadýn; endiþe dolu gözlerle kendilerine bakýyordu.
Ýki büyük, dört tane küçük gözlerin bakýþlarý sanki asýrlarýn yükünü yansýtýyordu, içeri girmeye namzet icra görevlisine, avukat Ber’e ve sürücüye.
     Görevli kendisini tanýttýktan sonra geliþ nedenlerini belirtti. Ýçeri girmeleri gerektiðini söylemesine raðmen, kadýn hiç bir olumlu tepkide bulunmuyordu. Kendisi ve çocuklarýyla kapatmýþ olduðu kapý giriþinde öylece bekliyordu.
     Dar kapýdan içeri girebilmek için kadýný ikna etme veya zor kullanma dýþýnda seçenekleri yoktu.
     "Hanýmefendi!... Biz Devletin görevlileriyiz," dedi icra görevlisi. Yumuþak tonda, sert içerikte devam etti. "Evinizde iþlem yapma yetki ve görevimiz yasayla bize tanýnmýþtýr. Engellemeye devam ederseniz Güvenlik görevlisi çaðýrmak zorunda kalacaðým."
     Bu sözler dahi, kadýn ile çocuklarýn pozisyonlarýný deðiþtirmemiþti.

Ber, kadýnýn görüntüsünün, bakýþlarýnýn annesine ne kadar çok benzediðini fark etti. Kendisi askerdeyken vefat etmiþti. Ýzin kaðýdý geç verildiðinden cenazesine yetiþememiþti...
     Babasýnýn iflasýndan sonra evlerine gelen Devlet alacaklarýný tahsili ile ilgili görevlilerine karþý annesi de bu vakur duruþu göstermiþti. Komþulardan üst düzey bir görevlinin devreye girmesiyle eþyalarýn haczedilmesi o gün için engellenebilmiþti. Fakat bir hafta sonra evde bulunmadýklarý bir esnada eþyalarýn tümü Devletin ilgili görevlilerince güvenilir el deposuna taþýnmýþtý.
Babasý, genç yaþta taþýndýðý El kentinde olmayacaðý baþarmýþ, müteahhit mesleðiyle bölgenin en zengin kiþisi olmuþtu. Ýhalesini aldýðý son iþinde tahakkuk eden alacaklarýný devletin ödememesi nedeniyle müflis müteahhitler kervanýna katýlmýþtý.
Babasýnýn yapabileceði bir þey kalmamýþtý. Eli boþ geldiði El kentinden; eli boþ olarak köyüne dönecekti. Babasýyla ayný köyden olan annesi, gururuna yenik düþmüþtü. Bozulan durum ve sýkýntýlar sonucu oluþan son kalp krizini atlatamamýþ, bu durum ölümle sonuçlanmýþtý.

Kadýnýn gözlerinden yaþlar geliyor ve yanaklarýndan çenesine süzülüyordu. Çenesinden, kucaðýndaki küçük çocuðunun baþýna düþüp, ýslatýyordu.
"Beyiniz nerede?" sorusuna yanýt alamayan görevli, "Ödeme yapmazsanýz eþyalarýnýzý depoya kaldýrmak zorunda kalacaðýz," diye devam etti.
Serileþen gözyaþlarý, kadýnýn dilini çözmüþtü."Kocamýn iþleri çok iyi idi. Toptan gýda maddeleri pazarlýyordu. Körfez krizi ve devleti soyanlar yüzünden oluþan ekonomik kriz bizi de vurdu." dedi. Ýçini çekerek devam etti. "Mal sattýðý esnaflardan paralarýnýn büyük kýsmýný toparlayamayýnca, ana bayilere ödeme yapamaz oldu." Konuþtukça açýlýyor, açýldýkça rahatlýyordu. "Sizi buraya gönderen tefeciden faizli borç para aldý.. Kocam her hafta elde ettiði gelirleri tefeciye veriyordu. Ödeyemediði haftalar ise fazlasýyla ek faiz senetleri vermek zorunda kalýyordu. Bir almýþsa þimdiye kadar yüz ödedi... Beyimin ödediði senetleri tefeci iade etmedi. Vicdansýz herif yüzünden beyim bunalýma girdi, þimdi ruh hastanesinde sinir tedavisi görüyor. Konu komþunun yardýmýyla geçiniyoruz, þimdi."
Ýçten gelen konuþma, anlatý, bulunanlarý etkilemiþti.
Titrek sesle "Herkes görevini yapýyor," dedi, Görevli.
     Görevliye teselli vermek istercesine, "Beyefendi! Sizlere bir diyeceðim yok," dedi kadýn. "Siz de haklýsýnýz, ekmeðinizi bu iþlerden kazanýyorsunuz."     
     Oluþan ortam nedeniyle görevli, arkasýndan Ber ve sürücü içeri girmeyi baþardý.
     Görevli, evde bulunan eþyalarýn cinslerini ve adetlerini tahmini deðerleriyle birlikte tutanaða geçirmeye baþladý. Televizyon, çamaþýr makinesi, buzdolabý, vitrin, yemek masasý takýmý, elektrik süpürgesi ve oturma grubu yazýldý. Bu eþyalar alacaðý karþýlayacak deðerde deðildi. Fakat baþkaca deðer ifade edebilecek yazmadýk mal kalmamýþtý.
Kadýn, gözyaþlarý içinde "Hiç olmazsa Buzdolabýný býraksanýz," dedi, kucaðýndaki çocuða bakarak ve baktýrarak. "Mamasý bozulur..."
Görevli,"Bu konuda Avukat bey’in isteðinin önemli olduðunu," belirtti.
Kadýn, bu kez Ber’e yönelerek yalvarýþlarda bulundu.
Önceki gururlu duruþundan eser kalmamýþtý. Gururu yok eden ise analýk duygusuydu. Çocuðuna yönelik sevgisiydi.
     Annelerinin bu durumu, iki küçük çocuðun daha bir yüksek sesle aðlamasýna neden olmuþtu.
Ber, neye karar vereceðinden emin deðildi. Eþyalarý tamamýyla depoya kaldýrtmadýðý takdirde müþterisiyle yaþayacaðý problemi, diðer taraftan hazýrda yaþanan trajik tablo... Ber, duygulanmýþtý. Çok sýkýntýlý geçen eðitim sürecine, yerli filmlerde seyrettiði ve hiç hoþ karþýlamadýðý bir davranýþý bizzat gerçekleþtirmek için mi, geçirmiþti?... Ama olan olmuþ ve mesleði bunu gerektiriyordu.
     Ber, suçluluk psikozuna girdi. Günah çýkarma, içselini rahatlatmak umuduyla küçüklerin eline kaðýt paralar sýkýþtýrmaya çalýþtýysa da baþarýlý olamadý...
Bu durum yüzünü iyice pembeleþtirdi.
Görevliye; "Ben dýþarýda olacaðým, siz gereðini yaparsýnýz..." demesiyle kendisini kapýdan dýþarýya atmasý bir oldu.
Kadýnýn, "Çocuðum için!..." sözlerini duymamak için kulaðýna mil çekilmesine neredeyse razýydý.
Ne olmuþtu kendisine. Mesleðini yürütürken duygusallýða yer olmamalýydý. Duygularýný iþine karýþtýrmamalýydý. Aksi halde bu durum mesleðinin dolayýsýyla kendisinin sonu olurdu. "Kendine Gel!" diye baðýrdý içinden.
     Sigarasýndan aldýðý dumanlarý ciðerlerinin dibine kadar çekip býrakýrken, kadýnýn sesi hala kulaklarýnda çýnlýyordu. Baþka þeyler düþü-nüp rahatlamaya çalýþýrken kadýný tekrar karþýsýnda görmesi bunu engelledi.
Yine yalvarýyordu...
Ber, daha fazla karþý koyamadý. Kadýnýn etkisi altýna girmiþti. Bir an "Buzdolabýnýn kaldýrýlmasýndan vazgeçsem mi?..." düþüncesi oluþtu. Bu düþünce gittikçe güçlendi.
Kadýnýn peþi sýra gelen görevli, Ber’in tavýrlarýndan, yüzünde oluþan kýrmýzýlýktan ruhsal, düþünsel karmaþasýný fark etti. "Avukat bey! Ýsterseniz siz biraz dolaþýn!" dedi. "Depocu ekibiyle gelmek üzere. Ýþimiz bittiðinde sokaðýn çýkýþýnda sizi alýrýz," dedi.
Ber’i hzaýr sýkýntýlarýndan kurtarýcý bir teklifti bu... Baþýyla onayladý. Haciz bölgesinden uzaklaþtý...
Sokaklarda rast gele yürüyordu.
Sokaklar birbirine benziyordu.
Bir baþka sokaða geçiþ yaptýðýnda, vücudunun aniden ürperdi... Beyninde uyuþukluk hissetmeye baþladý. "Galiba güneþte çok yürüdüm." diye düþündü. Bu kez sokaðýn kenarýndan; gölgelikten yürümesine devam etti. Midesi bulanmaya, kulaðý çýnlamaya baþladý. Gözleri bulanýk görü-ordu. "Az önceki olayýn etkisidir," diyerek çözümledi rahatsýzlanmasýný.
Bütün bunlar her adýmda daha yoðunlaþýyordu.
Kalbi daha hýzlý tempoyla çarpmaya baþlamýþtý. Yürümekte zorlaný-yordu. Duvara yaslanmak zorunda kaldý. Aksi halde sokak kaldýrýmlarýna düþecekti.
"Bizi, fark etti!.."
"Yok caným! Endiþelenmeyin, öylesine yürüyor..."
Derinden gelen bu sesler sanki beyninin içinde uðulduyordu.
Kaldýrým taþýna çömeldi.
Gözlerinde hava kararýyordu.
Çevrede kimse yoktu. "Komþu, kahve içmeye gel," diyen bir kadýnýn uzaktan gelen tiz sesini duydu.
Parçalý beyaz bulutlar, yaðmur yaðacakmýþ gibi birleþmiþ ve karar-mýþtý.
Birden kaldýrým taþlarýný eliyle sýkmaya baþlamýþtý. Beynindeki acýdan kaynaklý bir eylemdi bu.
Kara bulutlar arasýndan her biri güneþ iriliðinde iki gözün kendisine baktýðýný gördü. "Tanrým!... Bu gözler?..."
Bu gözler dairesinde, telefon ziline uyandýðýnda karanlýkta gördüðü gözlerin; rengi ve ýþýltýsýndaydý.
"Ýletisel baðlantýlarýnýzý þimdilik durdurun!"
Aldýðý duyumlarýn içinden, fakat kendisinden çýkmayan sesler olarak algýlýyordu.
"Halüsinasyon görüyorum," dedi, kendi kendine.
Ýlköðrenim dönemlerinde uzunca bir süre geçirdiði ateþli hastalýk esnasýnda bazý görüntüler algýlamýþ, garip sesler duymuþtu. O dönemi anýmsadý."Galiba kendimi çok yoruyorum..."
"Ber bey!"
"Ber bey! Neyiniz var?... N’oldu size?..."
Ýcra görevlisi, sürücü ve depo görevlileri seslenerek baþýnda bekleþi-yorlardý.
Ýcra görevlisi, yüksek sesle "Beyler!" diye seslendi, bulunanlara. "Yardým edin de arabaya bindirelim. Hesabý sonra yaparýz."
Ber’in taksiye bindirilmesiyle, hýzlý kalkýþ ve sürüþle sokaklar aþýldý, ana caddeye çýkýldý.
"Merkez Hastanesine gidelim," diyen icra görevlisini;
"Derhal efendim," diyerek yanýtladý, sürücü.
Ber, araba ilerledikçe rahatlýyordu. Sonunda vücudunun temposu normal deðerlerini bulmaya baþlamýþtý...
Ýcra görevlisi ile sürücü arasýnda geçen diyaloglarý duydu. Gözlerini açtý. "Hastaneye götürmenize gerek yok!" dedi. "Ben iyiyim."
Ýcra görevlisi, bulunduðu ön koltuktan hafifçe geriye dönerek, sürücü ise dikiz aynasýndan, Ber’i inceledi. "Emin misiniz?.." diye, sordu icra görevlisi.
"Evet! Sadece geçici bir baþ aðrýsý... Bazen olur ve geçer..."
"Ýkinci dosyayý sonra yapabiliriz... Dilerseniz sizi büronuza býrakalým," ýsrarlarýný olumsuzladý, Ber. Ýkinci dosyanýn alacaklýsý olan müþterisi birkaç gündür hacze neden hala gitmediðini sormuþtu... Ona olumlu yanýt vermeliydi. Onun kendisine verdiði ilk iþiydi ve ilk intiba önemliydi.
Ýkinci borçlunun adresi Ad kentinin en güzel yerlerinden biri olan Kene Mahallesindeydi. Ýþlem yapýlacak olan yer mobilya imalatý yapan, yaklaþýk yirmi iþçinin çalýþtýðý bir iþyeriydi.
Ýþçilerden birine patronlarýný sorduklarýnda ‘Müdüriyet’ yazýlý atölyenin iç köþesinde bulunan bölmeyi gösterdi. Tahta bölme halinde iç alandan ayrýlmýþ bir odalýk büro niteliðinde olan yere sýrasýyla girdiler.
Ýcra görevlisi ile borçlu birbirlerini tanýmýþlardý. Dosya alacaklýsý ve borç miktarý bildirilince,
"Valla, borç benim borcum..." dedi borçlu. "Param olduðunda ödeyeceðim,"
Ber, "Þimdiye kadar çoktan ödeme yapmanýz gerekiyordu," dedi. Borçlunun ukala, alaycý tavýrlarýna içerlemiþti. "Aksi takdirde; alacaðý karþýlayacak kadarýyla iþyerindeki eþyalarý depoya kaldýrtmak ve sattýrmak zorunda kalacaðým."
     Borçlu, kahkahayý bastý."Ýþyeri benim eski eþimin adýna," dedi.
"Ýcra Yasasýna göre sizin burada olmanýz haciz yapmamýz için yeterli," diye karþýlýk verdi Ber.
"Bu iþyerinde sigortalý iþçi olarak çalýþmaktayým.... Ýþte evraklarým!" diyerek bir tomar kaðýdý Ber’in önüne, birazda gözüne sokarcasýna uzattý. "Bunlarýn birer fotokopisini daha önce yine bu görevli arkadaþýn geldiði baþka bir dosyaya da sunmuþtum!" dedi. "Onlarda sizin biraz sonra yapacaðýnýz hareketi yaptýlar,"
Ber, "Hangi hareketi?" diye sordu.
"Elleri boþ, enselerini göstererek atölyeden çýkmýþlardý."
Görevli, "Rica ederim," diyerek uyardý, borçluyu. Ber’e dönerek: "Buraya daha önce baþka bir alacak dosyasýndan gelmiþtik, gerekli incelemeyi de yapmýþtýk... beyefendiyi görünce anýmsadým. Yasaya göre iþlem yapma imkanýmýz yok."
Ber, "Durum buysa, evine gitmekten baþka çaremiz kalmadý," dedi, çaresiz tonlu sesle.
Borçlu ayný laubali tepkiyi vererek bu kez boþanma kararýný içeren bir belge sundu:"Eve kadar zahmet etmeyin... çünkü eþimle boþandým... Boþandýðým eþim sizin bildiðiniz ev adresinde kalýyor," dedi .
Ber:" Peki! Siz nerede kalýyorsunuz?" diye sordu. "Ýkametgah ettiðiniz bir yer mutlaka vardýr."
"Otelde... þurada, burada kalýyorum. Mal beyanýmda da belirtmiþtim; haciz yapabileceðiniz hiçbir eþyam yok, kýsaca... "diye yanýtladý. "Yasanýza göre bu durumda soðuk su içmeniz gerekiyor."
Ýcra görevlisi," Uslübünüzü düzeltmezseniz, sizin hakkýnýzda suç tutanaðý tutmak zorunda kalacaðým" diyerek Ber’in sert tepki göstermesini engelledi. "Üstelik bu yasa hepimizin yasasý. Bakýnýz beðenmediðiniz yasa sizi nasýl da korudu."
     Ber ve Görevli yapabilecekleri bir iþlem kalmadýðý konusunda anlaþmýþlar gibi "Ýyi günler," dileyerek atölyeden ayrýldýlar.
Araca biner binmez,
"Bu þahsýn uçan kuþa bile borcu var." dedi icra görevlisi. "Kimseye ödeme yapmadýðý gibi, alacaklýlar da ona yasal açýdan hiç bir þey yapamýyor. Kendisiyle ilgili yasalarý avukatý çok iyi anlatmýþ ona. Açýklardan yararlanýyor. Borç ödemediðinden ürettiði mobilyalarý da ucuza satabiliyor. Bu yüzden iþleri baþka mobilyacýlara göre bayaðý iyi," dedi.
Görevli."Yasadýþý bir mafya biriminin büyük deðerde alacaðý, silah zoruyla bundan söke söke aldýðýný duydum," dedi.
Ber’in aklýna Maf geldi. Onun bu sorunu çözebileceðini, alacaðý tahsil ettirebileceðini adýnýn Ber olduðundan emin olduðu kadar emindi. Yasal yoldan tahsilin olanaksýz olduðunu açýklayarak müþterisine Maf’tan söz edecekti. Kabul ederse Maf ile tanýþtýracaktý.
Ber’i ofisinin yakýnýna kadar býraktýlar... Ber, ek masraflarý da ‘Üstü kalsýnlarla,’ ödeyip, görevli ve sürücüye “Ýyi günler!” dileyerek otomobilden indi... Gerçi Sürücü de, aldýðý paranýn üstünü iade edecek görüntüsü vermemiþti...

     Ber, taþýttan indikten sonra hemen büroya çýkmak istemedi. Çevrede biraz dolaþmak, açýlmak istiyordu.
Ýnsanlar rutin akþam telaþýndaydýlar Ýþportacýlarýn sesi ile taþýtlarýn motor, egzoz gürültüleri birbirlerine baskýn olma savaþýmýndaydýlar, sanki.
Ýþportacýlar, özellikle pencere ve kapý boþluklarýný kapatmada kullanýlan bantlardan epey satýþ yapýyorlardý. Neredeyse Ad kentinin tümüne yakýný, Irak liderinin biyolojik, kimyasal silah kullanmasý tehlikesine karþý bir ön tedbir olarak bu bantlardan alma zorunluluðu duyuyordu. Buna raðmen büyük çoðunluk, bu tür tedbirlerin yetersiz olduðu, iþe yaramayacaðýný biliyordu... Kim bilir kendilerinin ve ailelerinin “Panik durumunu yumuþatma... Genele uyma... Bir nevi sorumluluðu yerine getirme...” türünden motivasyonlardý; onlarý buna yönlendiren.
Ber, ofisinin cam kenarlarýna, kapý boþluklarýna bu türden bantlar yapýþtýrmadýðý için gelenler tarafýndan da eleþtirildiðini anýmsadý..
     Birleþik devletin Sodgom ülkesi sýnýrlarýnda üslerinin bulunduðu yerlerden biri olan Ad kentinin de Irak liderince tehdit edilmesi sonucu, kentin sakinleri bireysel ve kitlesel psikolojik panik devinimi dýþýnda her alanda bir durgunluk yaþýyordu.
Geçen hafta kent yöneticilerinin almýþ olduklarý yanlýþ bir istihbarat sonucu tehlike sireni çaldýrmalarý üzerine, hayatýný çok seven ve taþýtý olan insanlarýn geneli kenti hýzlý bir þekilde terk etmeye çalýþmýþlardý.
Bu karýþýklýk ve trafik karmaþasý nedeniyle hatýrý sayýlýr sayýda ölü ve yaralý bilançosu çýkmýþtý... Bazý taþýtlar, kýsmen veya tamamen hasar görmüþtü.
     Ber, ofise girdiðinde Mus’un ayakta televizyonu dikkatli bir þekilde izlemekte olduðunu gördü. Kendisinin içeri girdiðinin farkýna bile varma-mýþtý.
     Koltuða bir çuval gibi yýðýldý. Gözlerini duvara sabitlemiþ, kulaðý televizyondan çýkan sesteydi.
Televizyonda, kent merkezi yönetimi baþkaný; Ad kenti halkýna kimyasal ve biyolojik baþlýklý füze atýlmasý halinde neler yapýlmasý gerektiðinden, almalarý gereken tedbirlerden söz ediyordu... Her bireyin koruyucu gaz maskesi almasý gerektiði, tehlike sinyali halinde en yakýn ve önceden belirlenmiþ okul, cami, spor salonu ve benzeri yerlere sýðýnýlmasý... Toplu olarak kalýnmasý gerektiði, bu mümkün olmadýðýnda; bina altlarýnda bulunan bodrum; yoksa, bulunulan kapalý yerin en kapalý bölümü; bu da yoksa banyo gibi yerlerde kalýnmasý... Gaz Maskesi yoksa ýslak havlu ile tehlike geçinceye kadar aðýz ve burnun kapatýlmasý, suyla bolca yýkanýlmasý gerektiði, panik yapýlmamasý, belirtilen yerlere önceden en az üç gün yetecek kadar su ve gýda maddelerinin az da olsa býrakýlmasý... Pencere ve kapý kenarlarý ve diðer boþluklardan gelebilecek gaz sýzýntýsýný önlemek için bantlamak gerektiðini... Sinyal çeþitlerinden ve anlamlarýndan...” özetle söz ediyordu...
Bir ara gözlerini Ber’in bulunduðu yöne doðru kaçýran ve onun geldiðini fark eden Mus, baþýný iki yana sallayýp, dilini üst damaðýna sýkýþtýrarak ‘Çýk! çýk!..." diye sesler çýkardý. "Kent de halka korunma maskeleri daðýtýlmýþ, gaz maskesi için satýþ noktalarý varmýþ gibi, ‘Maske takmak gerekir,’ diyorlar. Olsa da kentlilerin tümünün almaya ekonomik gücü mü var sanki?" dedi. Televizyonun sesini kýstýktan sonra "Ayrýca ne demek tehlike sinyalinde kentin çeþitli büyük binalarýnda toplanýlmasý gerektiði..." Alaycý gülümsemeyle; "Ölünecekse yalnýzlýk çekilmesin, herkes birbirinin ölümünü seyredip, kendisini unutsun ve moral bulsun diye verilen bir mesaj gibi..."
     "Füzelerden korkmuyorsun galiba," dedi Ber. Yanýtý içinde olan bir soru sordu. " Ýmkanlara göre... Alýnabildiði kadarýyla tedbirleri öðrenip, uygulamamýz iyi olmaz mý?"
     Mus, soruya yanýt verme yerine, çay doldurmak için mutfaða yöneldi.
Ber’de medyanýn verdiði haberlerden, halk arasýnda dolaþan söylentilerden, arada verilen siren seslerinden dolayý ister istemez oluþan ve oluþturulan kitle psikolojisinden etkilenmiþti... Ama hayat devam ediyordu, yapabileceði bir þey yoktu; kenti terk etmek dýþýnda... Bu olasýlýk yeni baþlayan bir atýlýmýn sonlandýrýlmasý, baþka yerde sýfýrdan sýkýntýlara baþlamak olacaktý.
Ber’de diðer kent sakinleri gibi Kimyasal ve Biyolojik baþlýklý füze’de somutlaþan ölümü sürekli ensesinde hissediyordu.


Devamý: 4.SAYFA'DA.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn politik roman kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Istakoz Büyüsü / 14. Sayfa
Istakoz Büyüsü / 10. Sayfa
Kimlik No 666 / Kontes Princ - 1
Kimlik No 666 / Kont Drakula - 1
Kimlik No 666 / Arka Kapak Yazýsý
Istakoz Büyüsü /6 Sh.
Istakoz Büyüsü / 13. Sayfa
Istakoz Büyüsü / 16. Sayfa
Kimlik No 666 / Baþlangýç Bölümü
Istakoz Büyüsü / 15. Sayfa

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Saddam, kýzý Irak ve tecavüzcü Bush... [Eleþtiri]


Bahattin YILDIZ kimdir?

Soyutlamalarý seviyorum. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Asimov, King, Kafka, Dostoyevsky...


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bahattin YILDIZ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.