..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Eğer bir kelebeği sevebiliyorsak, tırtıllara da değer vermemiz gerekir. -Antonie de Saint-Exupery
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Anılar > Elif Taner




11 Haziran 2007
Dünyaya Tokat Atmak İstiyorum  
Elif Taner
Çocukluğumuz geleceğimizdir. Bu yazımda çocukluğumda yaşadığım bir anımdan bahsediyorum. Hayatımın bazı anlarında bu anının canlandığını ve sanki tekrar tekrar yaşanıyormuşcasına etkin olduğunu vurguluyorum...


:BCFH:


İnsanın hayatında, yıllar önce yaşadığı bir olay öyle bir iz bırakıyorki, günün birinde bambaşka bir ortamda, yıllar sonra karşına çıkıyor o izler, aynı o anki yoğunluğuyla yaşatıyor sana acıları ve hisleri. Bazen olayın tam şeklini değil bir his hatırlıyorsun, bazen de bir film sahnesi gibi tüm detayı ile görüntüler geliyor gözlerinin önüne.

Dünyaya tokat atmak isteyecek kadar öfkeliydim bu sabah. Öfkem, dün akşamdan kalma. Tıpkı, yıllar önce ilkokulda yediğim o tokat gibi, yüzüme patladı bir tokat daha dün...Ama bu kez, artık yetişkinim ve tokat sözle, davranışla, indi elle değil.

O yıllarda da, yani ilkokulda, bugünün temelini atan bir sorumluluk bilinci ve çalışkanlıkla gidiyordum okula. Sınıfın en çalışkan öğrencilerindendim. Bununla da kalmıyor akıllı, uslu davranışlarımla arkadaşlarıma örnek gösteriliyordum.

Ne ailemden, ne de öğretmenimden asla bir şikayet veya bir ses yükseltme yaşamamıştım. Çünkü bunu yaşatacak bir davranışım asla olmazdı. Ama bu yetmiyor. Anladım ki hayatta tokat yememek için başka bir şeyler gerekiyor ki ilkokul 3. sınıfta ilk tokatımı yedim.

O anda tokat değildi beni şok edip ağlatan, haksızlığı ve nedenini anlayamamaktı, yüzümden akan yaşlar kıpkırmızı olmuş yanaklarımın ateşini azaltmaya yetmiyordu. Çünkü haksız bir tokat yemiştim. Tokatın haklısı olmaz tabiiki, şiddetin asla! ama böylesi daha da korkunçtu.

O gün, derse geçici olarak bir başka öğretmen girmişti. Beni ve sınıfı hiç tanımayan bir öğretmen. Dersin başından itibaren konuşan ve sorun çıkaran çocukları uyarıyordu. Ben, zaten, tamamen derse konsantre olduğumdan, hiç bu uyarıları üstüme almıyordum. Ama tam önümde oturan ve sınıfın en yaramazı olan çocuk, sürekli arkasını dönüp, benim silgimi alıp, beni kızdırmaya, dikkatimi dağıtmaya çalışıyordu. Ben O'na "öğretmen kızıyor, önüne dön" desem de dinlemiyordu.

Bu arada geçen konuşmaları duyan öğretmen, arkası da dönük olduğundan ve olayı tam göremediğinden, "Size konuşmayın demedim mi? diye öfkeyle gelip bana kocaman bir tokat atmıştı..

O an, hayat durmuştu benim için. Utancımdan alevler çıkıyordu sanki yüzümden. Gözlerimden yaşlar süzülmeye başladığı sırada, arkadaşlarım "öğretmenim, Elif'in hiç suçu yok, o zaten hiç yaramazlık yapmaz, öndeki arkadaşımız yaptı" dedikleri anda da, aynı duruma, öğretmen düşmüştü. Bana sarıldı. Öptü. Özür diledi. Ama nafile. O tokatı yemiştim artık ve o tokatın şoku bende öyle bir iz bırakmış ki, ne zaman bir haksızlığa uğrasam tekrar tekrar patlıyor yüzümde. Her defasında daha çok canımı yakarak.

İşte o günden sonra, hayatımın çeşitli alanlarında defalarca yedim o tokatları. Dediğim gibi, belki elle değil ama sözle, arkadan iş çevirme ile, davranışla, e-mail ile .

Gördüm ki; hayatta, akıllı, uslu, dürüst, çalışkan olmak yetmiyor. Başka meziyetler gerekiyor, tokatlardan korunabilmek için. Büyük kalkanlar gerekiyor.

Iş hayatında da bu böyle, doğru, dürüst, iş odaklı ve iyi niyetliyseniz maalesef çok tokat yiyorsunuz. Hem de bundan bir tatmin sağlayanlara maalesef bu zevki tattırarak. Yaptığınız işi sahiplenenler, ya da sizin uyarı çabanıza rağmen dinlemeyip, sonuçlarındaki hataları size yükleyenler, söz verip tutmayanlar veya söylediğini hatırlamayanlar vs. vs. vs.

Bir de şunu gördüm ki ne kadar profesyonel de olsa ortam fark etmiyor ve tıpkı doğadaki gibi gücünü, tırnağını gösteren kazanıyor. Kısacası doğal seleksiyon burada da var...

Insanların çoğu maalesef duyarsız ve çıkarcı. Bazen durup dururken, sahip olduğun ve emeğinle kazandığın tüm haklarına göz dikebiliyorlar, kendilerinde herşeyi hak görürken, başkalarını yok sayabiliyorlar. Üzüyorlar, kırıyorlar, strese sokuyorlar....

İşte tüm bu davranışları, bilerek yapan ya da bu konuda hassasiyet göstermeyip insanların duygularını hiçe sayanlara, bazen de, tüm dünyaya, tüm haksızlıklara haklı olarak tokat atmak istiyorum.

Hem de en şiddetlisinden, kızartanından ki, geride iz bıraksın.

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Bende Dünyaya Tokat Atmak İstiyorum
Gönderen: aysel erdal / Eskişehir/Türkiye
18 Haziran 2007
Merhaba Elif Hanım, Yazınızda olduğu gibi bu bütün işyerleri için geçerli benim çalıştığım yerde de bu böyle el ense yapıp yatanlar daha makbul; çalışıyorsunuz takdir beklerken daha farklı davranışlarla karşılaşıyorsunuz böyle durumları gördükçede insan nefret ediyor çalışmaktan,birde insanlar gittikçe tuhaflaşıyorlar insani meziyetlerden yoksunlar böyle oldukça bazen çıldırma noktasına geliyor insan;kasırga gibi ,öfkeyle yıkmak, kırmak istiyor.Bulunduğun yerdeki kişileri kısacası benim düşüncelerimde bunlardan ibaret...

:: Gecmiste Yasananlar
Gönderen: Eralp Elli / riyad/Suudi Arabistan
18 Haziran 2007
Ne kadar ilginc ve anlamli degil mi? biraz once Serceler Sevilmez mi? isimli yaziya asagidaki yorumu yapmistim. "Annelerin, babalarin ve kardeslerin onemsemeden yaptigi veya yapmadigi davranislar ve sozler kucuk kalplerde ne buyuk yaralar aciyor. Insan olgunluk yasina geldiginde bu yaralar davranislarini ve diger insanlar ile iliskilerinde hep bunlarin sikintisini cekiyor." Akabinde okudugum yaziniz da benzer bir konuda cikti. Bu izler ve yaralar ruhumuzdaki enerji akisini olumsuz etkileyecekler. Bunlardan teker teker kurtulmak gerek. guzel bir yazi olmus. Eralp Elli




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.


Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Hayat Adil Mi, Yoksa Bazıları İçin Engeller mi Var?
Hayatın Banliyösünde Yaşam
Bir Ölünün Gözüyle Hayat


Elif Taner kimdir?

Merhaba, Yaşadığım her günün, hayatı anlamam ve kendimi geliştirmem için yeni bir fırsat olduğuna inanıyorum. O nedenle de, mesleğim eczacılık ve işletme olsa da, 15 yıllık iş hayatım boyunca yazı yazma konusunda sadece günlük tutmakla kısıtlı kalmış olsam da, her zaman edebiyatı sevdim ve her fırsatta okudum. Son yıllarda, yazmaya da başladım. Bunu, herhalde deneme diye nitelendirmek lazım. Edebiyat açısından kendimi geliştirmem gerektiğine inanıyorum ve bunun ancak yazdıklarımı paylaşıp, olumlu ya da olumsuz eleştiriler alarak gerçekleşebileceğine inanıyorum. O nedenle de, bu sitenin, benim için en uygun fırsat olduğunu düşünüyorum. Belki de hiçbir zaman yazı konusunda seçilmiş olamayacağım ama en azından, yazmanın bana yarattığı huzur, rahatlama ve bu amaçla kendimi geliştirmem, benim edineceğim en iyi kazanım olacaktır. Yazarken, evli, iki çocuklu ve çalışan bir bayan olarak, toplum içinde, diğer tüm hemcinslerimle, annelerle paylaşabileceğim edinimler, fikirler ve belki de önerilerin mutlaka olacağını ve bunların bende saklı kalmaması gerektiği, fikri de benim için motive edici bir faktördür. Pozitif düşünen ve insanlara her zaman bu düşünce ile yaklaşan, azimli, hırslı ama hiçbir zaman hayatın özü olan sevgiyi geri plana atmayan bir olarak, sevgiyle kalmanızı dilerim, Elif Taner

Etkilendiği Yazarlar:
Ahmet Altan,Pınar Kür, Duygu Asena,


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2025 | © Elif Taner, 2025
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.