Hayalet öyküler kentlerin üstüne serpili
Gerili sinirler kendi içinde şiirler saklayan zihinler gibi
Yakılmış bir çocukluğun ücra kenarlarından seslenen
Biçimsel yoksunluk
Bu işte yaşadığımızın süslü cümlelerle yalan anlatımı
Yalan gerçekten de kimilerine göre
Duyulmadı sancısı hiç kimi yüreklerde
Sanki yıkılmadık
Sanki ezilmedik
Unutuldu ve unutmak salık verildi
Unut
Gerekirse okuma denildi
Bilmeden
Daha güzel daha kardeşçe dünya
Bilen insanlar hep kalleşlik yapabileceği iddiaları ile yakıldı
Asıldı yada 3 5 kişi gözdağı vermek uğruna
Şimdi hayalet öyküler var şehirlerde yozlaştıkça şehirler
Şehir efsaneleri var
Baldır bacak zihinler
Bu işte bu sefer süslemeden kurdum cümleleri
Hangisi daha acı bilerek öldürülmek mi bilmekten yoksun olmaya zorlanmak mı
Gelecek
İsteyenin zengin düşlerinde canlanan
Son düş de kırılacak son aydın da öldüğünde
Böyle gidecek yağlı kuyruk savaşı
Tanı bunları demişti şair tanı da büyü
Büyü kocan eve dönsün diye yapalım
Büyü içkiyi bıraksın baban diye yapalım
Büyü sende be böyle işte dünya ekranlardan öğren dünyayı kitaplardan değil