"Çok söz hamal yüküdür." -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Aslında ilk bizim hakkımızda yazı yazmak istiyorum demenize şaşırdım aynı zamanda hoşuma gitti.Şöyle bir düşünce geçti bir yandan yazarsa ne olacakki ama birilerine beraber ulaşalım.Nasıl düştüğümü anlatmayacağım gerçekten o günler tekrar gözümün önüne gelmesini istemiyorum.Gerek benim gerekse burada çalışan insanların ne yaşadıkları hayat nede acıları katlanılabilir.Bazen vazgeçtim diyorum herşeyden.Sadece...Geceleri içimde beni boğan öyle bir his varki.Herşeye aykırı bakıyorum.Yaşım henüz yirmi yedi fakat içim içim öyle karanlıkki.Bir vesika kartı alabilmek için tüm karakolun üstümden geçmesi.Birlikte yaşadığım erkeğe para yetiştirememem.Sivastaki aileme halen yalan yalan söylemem.Ve kim bana kurtuluş kelimesi söylese hep ona inanıp ama daha sonra yanlış yolun karanlığına dahada batmam.Dün Nermin abla yine ağlayarak geldi.Artık dayanamıyormuş.On üç yaşındaki kızı ona ne iş yaptığını soruyormuş.Hep beraber başına topandık.İki saat boyunca hiç birimiz müşteri almadık.Onun sorunuyla uğraştık.Bizimde içeride bir hayatımız var.Sorunlarımıza karşı hepimizin kenetlenmesi bence dışarıda çok az yapılan bir şey.Bundan yine iki ay önce üniversiteden düşen Leyla diye bir kız vardı.Ama bu iki ay boyunca neler çekmediki garibim.Erkek arkadaşı sattı onu buraya.Sonra o güzel kıza şans güldü yine bir erkek tuttu kolundan çıkardı.Şimdi haberi bir kızı olmuş mutluluğa kavuşmuşlar. Aileside sahip çıkmış onlara.Kurtuldu kızcağız.Bizim bir Ayşin ablamız var içimizde en doğru konuşan.Bize yol yordam gösteren.Fakat dostu onu bıçakladığı günden beri hiç kimseyle konuşmaz oldu.Sabah geliyor gece onbir gibi çıkıp gidiyor.Düşünüyorumda neden konuşmuyor.Yoksa bize gösterdikleri yanlış şeylermi diye düşündü.Bana göre söylediklerim doğru olsaydı ben niye bu haldeyim diye düşünmü olabilir.Onun haline çok üzülüyorum. Duvarlar bakıyorumda hayvani varoluşun temellerinden olan şehvet.Bu yatağa kendimi her attığımda anlık herşey.Gözlerimi kapatıyorum.İç yoksulluğumu düşünüyorum tuaf gelebilir ama aşkı düşünüyorum.Hani demiştimya kim kurtuluş derse inanıyoruz benimki öyle değil.Derinliğimde sevgili yaşatıyorum ben.Yastığıma sarılıyorum onun sıcaklığı.Sabah kalktığımda yüzü.Gözleri o kadar güzelki.Hem çocukluğuda benim gibi anne baba ayrı.Neden çok seviyorum onu biliyormusun benimle hiç cinsellik konuşmuyor.Bütün sorunlarımı dinliyor. Bak mesela geçen gece onunla babamı konuştuk.Beni nasıl gezdirdiğini anlattım ona.Getirdiği tokaları halen sakladığımı.Mutluyum onunla işallah aramıza kimse girmez. Yatağa gazetecinin yanına oturdu.Ellerini bacaklarının üstüne koydu.Başını öne eğdi saçları aşağı doğru belki tüm kederini bastığı yere boşaltıyordu. Nerde kaybettim diye düşünüyorum.Çok fazla insani ilişkilerim iyi değildi buraya düşmeden önce.Geceleri hep hayaller kurardım meğersem gelecek uzun sürermiş şimdi daha iyi anlıyorum.(sigarasını yaktı)İçimdeki sıkıntıları bir atabilsem. Kendimden uzaklaşıp böyle bir dünyada yaşam mücadelesi vermesem ne olurdum acaba.Yanlış bir haya doğru yaşanmıyor.Belki herkesten farklıyım belki...Hep ben konuştum sen ban birşeyler sormadın.Nasıl tamamlayacaksın bunları söylediklerimi içimden nasıl geldiyse öyle konuştum.Hep eksik.Günlerimde bu eksiklik içinde fakat yinede bir umutla geçiyor.Kelimeleri bazen belleğim unutuyor.Mesela korku,sıkıntı,karamsarlık,doğallık.Neden diye sormuyorum.Bak yine parçaladım konuşmalarımı.Nasıl yazacaksın gazeteye.Söylediklerinin aynısını kendimden hiçbir şey yazmayacağım.Böyle bir dünyada tamamlanmış hiçbir şey yok.Bende bunları yazacağım.Yalnız şunu merak ediyorum.Kendini ve çevrendeki insanları çok iyi anlatıyorsun böyle bir insan iyi eğitim almış bir insandır fikri aklımda yeşerdi.Buraya düşmeden önce neyle ilgileniyordun veya okuyormuydun.Üniversite öğrencisiydim kendi yazdıklarımızı besteleyip sokaklarda çalardık.(ayağa kalktı)Zamanımız doldu.Umarım insanlara bir şeyler verebilmişimdir.Bizi iyi tanıtki buralara düşmesinler kimse gelmesin.Müşteriler bile...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © CUMARTESI, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |