..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Ne elbiseler gördüm, içinde adam yok, ne adamlar gördüm sýrtýnda elbise yok." -Mevlana
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Politik Roman > Bahattin YILDIZ




18 Haziran 2002
Dansöz Kývýrmalarý-1.sh.  
1.SAYFA

Bahattin YILDIZ


Bir süre sonra; filtresiz sigara içmeyecek, sahanda ki tek yumurtayý bir buçuk somun ekmekle yemek zorunda kalmayacak, çorbaya; sadece ýzgara öncesi ‘merhaba’ diyecek, lastiði gevþemiþ külotlarý bekletmeksizin çöpe atýp, yenilerini giyinecekt


:BDJI:
1
     

Ber, kendisinde aðýr uyuþukluk ve yorgunluk hissediyordu. Aslýnda buna neden olabilecek çok fazla iþ de yapmamýþtý. "Eeee... Büro kurmak kolay deðil,"diye düþündü.
Büyük Kentte Hukuk Fakültesi eðitimi, Mer Kentinde avukatlýk stajý, askerlik görevinin bitimi ve iki aylýk dinlenme sonrasý, babasýnýn; "Evi, Ad kentine taþýyacaðýz.... Orada mesleðine baþlamaný istiyorum,” direktifi üzerine Ad kentinde büro kurmayý uygun bulmuþtu Ber.
Bir yetmiþ boylarýnda, siyah düz saçlý, ela gözlü, beyaz tenli olan Ber; fiziksel görünümüyle, pek yakýþýklý sayýlmasa da sempatik görüntü ve tavýrlarýyla, duygusal yoðunluklu ses tonuyla, derin ve sevecen bakýþlarýyla aradaki farký kapatýyordu.
Bugün önemli bir gündü. Geçmiþinde yaþadýðý ekonomik sýkýntýlarýnýn acýsýný kat kat çýkaracaðý yaþam dönemine ilk adýmý bugün atýyordu. Umutla doluydu. Bir süre sonra; filtresiz sigara içmeyecek, sahandaki tek yumurtayý bir buçuk somun ekmekle yemek zorunda kalmayacak, çorbaya; sadece ýzgara öncesi ‘merhaba’ diyecek, lastiði gevþemiþ külotlarý bekletmeksizin çöpe atýp, yenilerini giyecekti. Gözlük çerçevesi bir þekilde kýrýldýðýnda tamir ettirme gereði duymayacaktý...
Temizlikçi kadýnýnýn "Çamaþýr suyu yine bitti kardeþ!"
demesi üzerine düþüncelerinin devamýný getiremedi Ber.
Kadýna yüzünü dönmeden "Tamam, þimdi alýrým. Ama, sen de biraz idareli kullansan!..." serzeniþinde bulundu.
Büro beþinci kattaydý. Bina asansörü bozuktu. Bugün dik ve dar merdivenlerden birçok kez inip çýkmak zorunda kalmýþtý. ‘Kadýn bilek gücünden çok deterjanla büroyu temizlemeye çalýþýyor,’ diye homurdandý.
Otuz beþ yaþlarýnda, çirkin denemeyecek kadar güzel, siyah renkte kabarýk permalý saçlara sahip, hafif þiþman, esmer tenli ve iþin niteliðine aykýrý kot pantolon blucinden oluþan kýyafetiyle, gevezelikte hamarat; iþinde tembel, ‘Yel’ isimli bu bayaný tavsiye eden kiþiye de, kýzdý için için. Bula bula; bunumu bulmuþtu...
Yerli filmlerde geçen; genelde varlýklý evlerde temizlik yaparken bacaklarý ve göðüsleri her nedense açýlan, çapkýn ev sakini erkeðin ilgisini çeken, iþtahýný kabartan çalýþkan temizlikçi bayan görüntüsü gözlerinin önüne geldi. Býyýk altýndan güldü. Görüntü öyle yoðunlaþtý ki, ‘Keþke...’ diyesi geldi. Utandý... Yakýþtýramamýþtý kendisine... Beyninden sildi, attý. Ama bastýrmaya çalýþtýðý tercih; genelin arzuladýðýndandý.
     Ber, çamaþýr suyu dýþýnda yiyecek bir þeyler de almýþtý. Ofise geri döndüðünde, sert betondan oluþan yere yýðýlýrcasýna oturdu. Havanýn yüksek sýcaklýðý ve nemi, merdivenlerin biçimsiz olmasý ve günün heyecaný onu bunaltmýþtý.
Yel, yapmakta olduðu temizliðe ara vererek:
"Valla, kardeþ! Bu büro çok kirli. Leþ gibi býrakmýþlar. Verdiðin paraya da deðmez. Ne büron ne iþ haný beþ kuruþ etmez. Daha güzel bir yer bulamadýn mý?" diye sordu.
Yel’in yapýsýna uygun bir isim konulmasý gerekseydi ‘moral bozucu,’ isminden uygunu bulunamazdý... Ama yinede Bayana hak verdi. Tek salon sayýlabilecek; ortasýndan mobilya perdesiyle ayrýlarak bir sekreter giriþi ve makam odasý suni olarak yaratýlmýþ, yer yer duvarlarda sývasý dökülmüþ büronun, birde ufak mutfaðý dýþýnda baþka bölümü yoktu. Katýn koridorunda bulunan tek tuvalet, komþularla ortak kullanýlmaktaydý. Dört ay taksitle kira ödemesini kabul ettirebileceði daha ucuz baþka bir yer bulamamýþtý. Kýsmetse bir sene sonra daha güzel bir yere; belki mülkiyetini alarak geçerim, umuduyla kendisini rahatlattý.
     Ber, iki ayrý pakette bulunan kýyma kebap ve yeþillikten oluþan yiyecekleri; yere serdiði gazete parçalarýnýn üzerine dizdi.
Yel’i "Yemekten sonra devam edersin," diyerek davet etti.
Yel’in iki elini kullanarak kavga edercesine yeme þekli; Ber’in iþtahýný daha da artýrdý. Yedikçe açlýðýný daha çok fark ediyordu. Oluþan sessizliði bozma amacýyla soru yönlendirecekken Yel buna fýrsat tanýma-dý.
Ailesel, bireysel her türlü sýkýntýlarýný, çalýþmak zorunda kaldýðýný, evdeki çocuklara kendisinin baktýðýný, ayrýntýlarýyla anlattý... Hayatý, onun meslektaþlarýnýn çoðunluðuyla örtüþüyordu...
"Müþterilerim iþimden çok memnun kalýyorlar. Bana abone oluyorlar. Bu nedenle epey çevre yaptým,” Bu arada Ber’i süzüyordu. "Yeni baþladýðýna göre hem iþe hem de paraya ihtiyacýn vardýr. Çevreme reklamýný yapabilirim."
"Yel’in “ukalalýðýnýn sýnýrý yok, kendisini ne sanýyor?..." diye düþünmesine raðmen "Teþekkür ederim," dedi mýrýldanarak.
Yel’in noktasýz, virgülsüz sorularýný birkaç kelimelik yanýtlarla karþýladý.
Yel, samimi bir atmosfer yaratma isteðiyle "Çevremde tanýdýðým bekar kýz çok!... Evlenmek istersen tanýþtýrabilirim. Seni sevdim. Buranýn yabancýsýsýn. Harcanmaný istemem," dedi.
Ber, baþýný eðerek, "Evliliði düþünmüyorum," dedi.
Yel, yanýttan hoþnut kalmýþtý. Aðzýný, aralarýnda yemek artýklarý olan diþlerini gösterecek kadar yayarak, gülümsedi.
"Beyimiz, evleninceye kadar diðer açlýðýný nasýl giderecek?...”
Ber, bu soruyu yanýtsýz býrakmýþtý. Yanýtýný kendisi de bilmiyordu. Ama mutlaka bir arkadaþ edinecekti...
Her ikisinin önünde yiyecekten eser kalmamýþtý. Yaðlardan, artýklardan kirlenmiþ gazete parçalarýný birbiri içine koyup, katlayarak siyah poþetin içine koydu Yel.
"Kadýn galiba bir tanýdýðýný önerecek," diye düþündü.
Bu arada kendisine iyice yakýnlaþarak, "Yaþamýþ ulularýn kendilerinden yaþça geçkin veya küçük kadýnlarla evlenmiþ olduklarýný... Evlilikte yaþýn çok önemli olmadýðýný... Kendisinin dul olmasýna raðmen çocuklarý nedeniyle birçok evlilik teklifini reddettiðini," baðlantýsýz geçiþlerle ve hiçbir alçakgönüllülük gösterisinde bulunmadan nice reklamcýlara taþ çýkartýrcasýna, bir çýrpýda anlattý.
Bireyin psikolojik, biyolojik ve birçok eksik yönlerinin ancak karþý cinsle tamamlanabileceðini, anlam kazanabileceðini Ber biliyor ama bu gereksinimleri için de mutlaka evlenmesi gerektiði koþulunu kabul etmiyordu.
Yel’in gözlerindeki iþtahlý bakýþlarý görebiliyordu. Karný aç birinin iþtahlý bakýþlarýna benzemiyordu. Kaldý ki önündeki yiyecekleri silip süpürmüþtü.
Ani ve beklenmedik bir hareketle Ber’in sað elini avuçlarýna aldý. Okþamaya baþladý. "Ellerin narin ve güzel... Okumuþ erkeklerin elleri nedense hep ilgimi çekmiþtir"
     Ber, nasýl bir tepki göstermesi gerektiðine karar veremedi. Sessiz duruþlardaydý.
Bu duruþu Yel’e cesaret vermiþ olmalý ki bu kez elini Ber’in bacaklarýnýn üzerine koydu. Elini pantolondaki tozlarý usulca alýrmýþçasýna bir kaç kez götürüp getirdi.
Son davranýþý Ber’in ürpermesine neden olmuþtu. Terleyen eli özgür býrakýldýðýnda rahat nefes aldý.
Kocaman eller, bu kez cinsel organýna okþamalý baskýlarda bulunmaya baþladý. Yüzünde oluþturduðu halden anlarým mimiðiyle, "Askerden geleli kýsa bir süre olduðuna göre bayaðý dolusundur," dedi.
     Ber, hala bir karara varamamýþtý. Oturma pozisyonunda hareketsiz kalakalmýþtý. Kararsýz kaldýðý bu tür durumlarda, olayý akýþýna býrakma gibi bir kolaycýlýðý vardý. Belki bu da tipik bir karar ve davranýþ biçimiydi onun için ...
     Yaklaþýk on aydýr ilk kez bir kadýnla bu kadar yakýn temastaydý. Ayrýca senaryo düzenlemesine ve uygulamasýna da gerek yoktu. Hatta olumlu tepki verme gibi bir aktivitede bulunmadan ‘Bekle, gör!’ hallerindeydi.
Zorunlu askerlik görevi sürecinde özelde cinsel açlýktan kaynaklanan sýkýntý ve bunalýmlarýndan kurtulmak için tüm yönleriyle mükemmel olan hayali bir kadýn yaratmýþtý beyni.
Hayalindeki tiplemeyle, karþýsýndaki kadýn arasýnda aþýrý aykýrýlýk olduðunu düþündü. Onla birliktelik askerlik süresince boþ anlarýnda düþlediði hayali diþiye ihanet etmek anlamýna geliyordu. Buna raðmen biyolojik salgýlarý, bunlarý dinleyecek gibi görünmüyordu. Hormonsal motivasyonlu düþüncesi; ‘Sadece þimdilik... Bir kezden bir þey çýkmaz... Neyi bekliyorsun?...’ gibi dayatmalarla benliðini baský altýna almaya çabalýyordu.
Yel’in elini kavradý. "Lütfen!..." diyerek organýnda dolaþan eli kendisinden uzaklaþtýrdý. Yapmacýk olduðu açýk, zorlamalý erotik bir sesle,"Bana naðme yapma!" dedi Yel. "Sen de istiyorsun... Titremelerini hissediyorum... Organýn, pantolonu patlatacak kadar irileþti. Hala Kýz gibi, nazlanýyorsun."
Yel, önceki hareketleri yineledi.
Ber, eli organýndan ayýrmak için tekrar kavradý. Ama bu kez eli kendinden uzaklaþtýramadý. Kavradýðý eli býraktý. Yenilmiþti... Bu yenilgi Yel’e deðil arzularýnaydý. Benliðini sýcak arzular esir almýþtý. Bu arada Yel, Ber’in fermuarýný açtý. Kemerini çözdü. Pantolon düðmesini kopardý... Sýrasýyla üzerindeki her þeyi aldý. Ber, þimdi çýrýlçýplaktý. Yel, onu çýplaklýkta yalnýz býrakmadý. Zemine serili gazeteler üzerine uzattýðý Ber’in çýplak vücuduna kocaman bedeniyle abandý.
Ber, konsantrasyonunu Yel’in ellerini dolaþtýrdýðý bedenindeki kýsýmlarýn sinir uçlarýna býraktý.


                         ***


     Baþlamak; bitirmektir. Bir süre sonra iþledikleri suçun kanýtlarýný yok etme telaþ ve stresiyle hareket eden iki kiþi gibi kýyafetlerini çabucak giyindiler.
Üstünde verilen bedensel uðraþlar neticesinde küçük parçalara bölünmüþ ve bir kýsmý iliþki sonrasý organ temizliðinde kullanýlmaktan yamyaþ olmuþ, üzerinde büyük puntolarla “Ekonomi Düze Çýkýyor!” yazýlý gazete parçalarýný çöp kutusuna atmak üzere siyah poþete koydular.
Cinsel arzularý benliðini serbest býrakmýþtý. Ama bu kez suçluluk psikozlu olumsuz duygularýn benliðini sardýðýný hissetti. Bu duyguyu tam olarak kavrayamýyordu. Biraz piþmanlýk duygusuna benziyordu. Ber’in yabancýsý olmadýðý duyumsamalardý. Bu tür duyumsamalarla her yüzleþmesinde kaynaðýný oluþturan eylemlerinin ‘hatalý’ olmadýðý yönün-de kendisine telkinlerde bulunur, genelde geçici baþarýlar elde ederdi. Fakat koþullar uygun olduðunda, ayný duygular tekrar karþýsýna çýkýyordu..
Oluþan bu olumsuz duygusal yoðunluðu ‘piþmanlýk’ kavramýyla açýklamak da yeterli deðildi. Hatta yokluk, hiçlik, boþluk gibi soyutlamalardan daha üst kavramlar kullanmasý gerekiyordu. Bu ve benzeri olumsuz duygularý ortaya çýktýðýnda yok edilmesi zorunluydu. Ýçsel birikim genelde süratli bir þekilde fizyolojisine atlama yapýyor; beyninin aðrýmasý, bacaklarýnýn sertleþmesi, yutkunmada solumada, konuþmada güçlük ve halsizlik, gibi fiziksel yansýmalar ortaya çýkarýyor-du. Çözümlemek için tanýmlanmasý gerekiyordu ve Ber yýllardýr tanýmlama safhasýný atlayamamýþtý.
"Yel’den uzaklaþmak için bürodan hemen kaçma," isteði içini kapladý. Bu Ýsteðe;"Saçmalama!” dedi içselinde.
     "Yel! Bürodaki temizlik yeterli... Sen de her türlü çok yoruldun," diyerek farklý bir yol denedi.
"Nasýl istersen... Patron sensin!..." dedi Yel.
Ondan beklemediði, rahatlatýcý bir yanýt almýþtý. Temizlik konusunda anlaþtýklarý bedelin üzerinde Yel’e ödeme yaparken, bir an içinden geçen-leri Yel’in anladýðý utancýna kapýldý...
Yel, ayrýlmadan önce Ber’in yanaklarýna tükmüklü bir öpücük kondurdu. "Arada yine ziyaretine gelirim,” dedi, göz kýrparak.
Yel’in bürodan çýkarken çarptýðý kapýnýn tam olarak kapanýp kapanmadýðýný kontrol etti. Geri kalan temizlik iþleri için kollarý sývadý...


                         ***


                               2                                   


     Ber, avukatlýk mesleðine baþlangýç yaptýðý günden itibaren yaklaþýk dört aylýk bir süre geçmesine raðmen doðru dürüst bir iþ alamamýþtý. Yakýn akrabalarýyla ve onlarýn gönderdiði sadece danýþýp bir daha dönmeyen birkaç kiþi dýþýnda pek ziyaretçisi de olmamýþtý.
Babasýnýn çok önceden bir baþka iþ için vermiþ olduðu vekaletname-ye dayanarak ondan izinsiz, habersiz bankadaki hesabýndan çekmiþ olduðu az miktarda para bu süre içinde yeme, içme gereksinimleri, büro kirasý ile büro mobilyalarýnýn iki taksiti ile erimiþti. Ber þimdi ve bir haftadýr peþ parasýzdý...
Ekonomik yönden güç þartlarda yaþayan, gündelik iþlerde çalýþan amcasýnýn evinde daha ne kadar süre kalabilecekti?... Onlara yük olmanýn derin sancýlarýný sürekli içinde taþýyordu. Yengesinin, borca yaptýðý alýþveriþlerle düzdüðü akþam sofrasýndan aldýðý her lokma boðazýnda düðümleniyordu sanki. Üstelik bir haftadýr her gün dolmuþ parasýný da onlardan almaktaydý. Her gün olumlu bir sürprizle karþýlaþacaðý umuduyla vardýðý bürodan yine parasýz eve dönmek onu kahrediyordu.
Bu düþüncelerde yoðunlaþarak büroya vardýðýnda vakit öðlendi. Kapýyý yeðeni Mus açtý. Mus, Ber’in koltuða kurulmasýndan sonra saygýyla karýþýk alaycý bir ses tonu ile arayanlarý sýraladý."Baban... Büro sahibi... Mobilyacý... telefonla aradý. Bir de Yel abla geldi. Biraz oturdu, sen gelmeyince gitti. Aramaný bekliyor."
     Ber, listede geçen isimlerin kendisini neden aradýklarýný gayet iyi biliyordu. Mobilyacý ile büro sahibi iki aya yakýndýr sürekli ertelettiði taksitleri... Babasý ise durumu düzeltmiþse para göndermesini anýmsata-caktý. Babasýnýn istemi hem yardým, hem de bankadan almýþ olduðu paranýn iadesi içerikliydi. Babasý, kendisine vermiþ olduðu sözü tutmamýþ evi Ad kentine taþýmamýþtý. Neden olarak ekonomik yetersizliðini belirtmiþti. Þayet kendisine iyi bir iþ bulabilirse ancak gelebileceðini de eklemiþti.
El kentinde müteahhitlik yaparken bölgenin en zengini olan babasýnýn iflas etmesi nedeniyle köyüne taþýnmak zorunda kalmasýna, düþtüðü konuma hem kendi adýna, hem de ailesi adýna üzülüyordu. Ama þimdilik yapabileceði bir þey yoktu. Kendi parasal sorunlarýný dahi çözememiþti.
     Mus,"Evden yemek getirmiþtim, Servis yapayým mý?" diye seslendiðinde düþüncelerinden sýyrýldý.
"Sen bilirsin," dedi mahcup ve istekli duruþla Ber.
     Mus, kuru fasulye ve bulgur pilavýndan oluþan yemeði hazýrlamaya giderken Ber, Yel’i aradý. Telefonun karþýsýndaki ses Yel’e aitti. Ber’in ‘alo,’sunun devamýný beklemeden sözü aldý. "Avukat bey, nerelerdeydin? Sabah geldim, seni bulamadým..."
Ber, sarma tütün sigarasýndan çekmiþ olduðu bolca dumaný dýþarý salývermeden konuþmak isteyince týkandý. Öksürüklerini engelleyemedi.
Bu öksürük sesleri Yel için þefkat ve ilgi gösterisinde bulunabilme bahanesi yaratmýþtý. "Caným, hasta mýsýn?"
Bir taraftan kesik kesik öksürürken "Sigara dumanýndan," diyebildi Ber.
"Sana kaç kez sigarayý býrak! Ciðerlerine yazýk! demiþtim. Ama dinleyen kim?...
"Hayýrdýr? bir problem mi var? ‘Beni acilen arasýn,’ diye not býrakmýþsýn..."
     Ber, bir taraftan da Yel’in cinsel birleþme için randevu istemesi halinde bu kez ne tür bahaneler uydurabileceðini düþünüyordu. Onla birliktelik bir kabusu yaþamak gibiydi. Onla olmaktansa güvenlikte iþkence çekmeye, kýrbaçlanmaya, vücudunun lime lime doðranmasýna razýydý. Tekliflerine hayýr demesine raðmen bir þekilde yine etkiliyordu kendisini. Birkaç kez yinelenen sert ve zamansýz iliþkiler sonrasý çektiði psikolojik ve bedensel acýlarý yine anýmsadý. Onun diþleyerek kanattýðý yerler yine kabuk baðlamýþtý. Kalýn solumalarý kulaklarýndan hala silinmemiþti... Son birlikteliklerinden sonra bu kez onla iliþkiye girmemeye tüm sevdikleri adýna yemin etmiþti.
     Yel, niçin arandýðýna dair Ber’in sorusuna yanýt vermek yerine "Caným, iþler nasýl?..."diye sordu.
"Bombok!"
     "Artýk o dediðinden olmayacak..." dedi Yel. Kendisinin de çevresinin de birçok iþi olan biriyle tanýþtýracaðým... Durumunu, güvenilir biri olduðunu anlattým ona... Senle görüþmek istiyor... Kim, biliyor musun?" Yanýtsýz kalacaðýný bile bile bekleyen Yel, konuþma hýzýný düþürdü, alçak bir sesle: "Kentimizin patronu, babasý; ‘Maf’. Ýki yýldýr her hafta sonu Ofisinin genel temizliðine giderim... Beni sever, sayar. ‘senin güvendiðine ben de güven duyarým,’ dedi. Ayrýca Avukatlarýndan pek memnun deðillermiþ.
     Ber için bu çok güzel bir haberdi. Bir þeyler olacaðýna, önünün açýlacaðýna dair sönmek üzere olan umutlarý yeniden canlandý.
     Yel, sözünü ettiði ‘Maf,’dan randevu alabilmesi için telefon numarasý verdi. "Bu kýyaðýmý da unutma!... Ýþlerden elde ettiðin paralardan bana da biþeyler ayýrýrsýn herhalde... Yakýnda görüþürüz. Bu kez bahane istemiyorum!" diye ekledi.
     Ber, müjdeli habere çok keyiflenmiþti. Telefonu kapadýktan sonra; yeniliðini ve bildik kokusunu halen kaybetmemiþ koltuða sýrtýný iyice yasladý. Haberi iyice duyumsamalý ve özümsemeliydi.
Aniden içinin bir kýyýsýnda nedensiz bir kuþku dalgasýný algýladý. Hiç istemediði halde çoðu zaman içinde yaþadýðý olgulardan biri de buydu; sevinçli durumlarda bile sýkýntý ve kederi birlikte algýlamak.. Zýtlýklarý yaþamak, duyumsamak... Sürekli yinelenen bu duruma çokta takýntýlý deðildi. Bu durumundan daha kötüsü olamazdý. Kaybedeceði bir þey yoktu.
Mus‘un yemek çaðrýsý üzerine sigarasýný büyük küllükte söndürüp doðruldu. Sehpanýn kenarýndaki ufak tabureye iliþti. Yemeðin kokusu ve rengi ‘Özenilerek yapýldým,’ diyordu sanki. Yemeðin kokusu ve görüntüsünden kalitesini anlamak Ber’in yýllarca ailesinden uzakta yaþayýp yiyeceðini bizzat kendisinin yapmasýndan kaynaklanan yetiydi.
Atýþtýrýrken bir taraftan da Mus’u düþünüyordu...
Yirmi yaþlarýnda, lise öðrenimini iki yýldýr bitirmiþ, üniversite sýnavýnda þansýný son kez deneyecek olan bu þahýs, babasýnýn halasýnýn oðlunun oðluydu. Kýsa boylu, yüzü çilli, hoþ ve tatlý bir çehreye sahipti. Töre gereði kendisine ‘dayý’ diye hitap etmekteydi.
Mus’un babasý yanýna daktilo öðretmesi, ufak tefek harçlýðýný vermesi, arada ders çalýþtýrmasý, ortam görüp gözünün açýlmasý için gönderiyordu... Buna karþýlýk büroda yapýlmasý gereken çay, ufak temizlik iþleri, telefonlara bakma, not alma gibi iþleri yapmasý konusunda aralarýnda sanki gizli bir sözleþme yapýlmýþtý... Sonuçta bu durum Ber’e de uygundu... Mus fazlasýyla ve istekli çalýþýyor olmasýna raðmen Ber kendi üzerine düþen bazý sorumluluklarý ekonomik yetersizliði nedeniyle yerine getirememenin içsel baskýsýný yaþýyordu. Harçlýk veremediði gibi Mus’un evinden getirdiði yemeklerden, tütünden faydalanmaya baþlamýþtý. Hatta bazen geri dönüþ dolmuþ parasýný dahi “Sonra fazlasýyla öderim,” yinelemeleriyle alýr olmuþtu. Ber, “Bunlar; geçici durumlar, ileride açýðý kapatýrým,” diye kendisini ve Mus’u teselli edip telkinde bulunsa da; çok geçmeden telkinlerin etkisiz kalacaðýný biliyordu.
Bu kentte doðup, büyüyen Mus’a; Yel’in sözünü ettiði Maf’ý sordu. Mus; Maf hakkýnda tahmininden fazla duyum ve bilgi sahibiydi. Arada yutkunarak ve geniþ gözlerini daha açarak heyecan dolu bir sesle anlattý... "Onun el attýðý insan her yönüyle yükselir." diyerek, "Yinede dikkatli olmasýný; onun risk taþýyan biri olduðunu," ekleyerek sonlandýrdý.


                         ***


                              3


     Ad kentinin, Eski Ad kenti olarak da nitelendirilen "Ölüm sessizliði mahallesinde" ki daracýk çýkmaz sokaðýn sonunda bulunan ‘Eski Eserleri Koruma Yönetimince’ koruma kapsamýna alýnmýþ olan ve görenlere ‘yýkýldý, yýkýlacak’ endiþesi veren üç katlý, pencereleri; cam yerine tahtalarla kapatýlmýþ ahþap bina...
Çevre sakinleri, birilerinin oturduðunu yýllardýr görmemiþ olmalarýna raðmen sanki birilerinin bu binayý kullandýðý konusunda yaygýn bir kaný taþýyorlardý...
     Bu binada oturmak veya buna sahiplenmek isteyenler, bir þekilde amaçlarýný gerçekleþtirememiþlerdi. Bu binayla ilgili birçok efsaneler üretilmiþti.
Bu ilgi çekici anlatýlardan biri de iki tinerci genci konu alýyordu. Gece soðuktan ve yaðmurdan korunma amacýyla olsa gerek eve giren bu iki gencin cesetleri sabahleyin binanýn önünde bulunmuþtu. Normalin çok üzerinde açýk olan gözlerinden ve kulaklarýndan akmýþ olan kanlar ve yeþile dönüþmüþ ten rengiyle bu iki cesedin korkunç görüntüsü yýllarca kentte konuþulmuþtu. Güvenlik araþtýrmalarýnda, Yargý denetiminde yapýlan doktor otopsisinde ölüm nedeni tespit edilememiþti. Olayýn cinayet olup olmadýðý netleþmediðinden þüpheli de aranmamýþtý.
Eski Ad da bulunan çoðu eski binalar, taþýnmaz mafyasýnca bir þekilde geceleyin sessizce yýktýrýlmýþ, daha sonra yeniden aslýna uygun yapacaðýz vaadiyle Kent Yerel Ýdaresinden (bir takým iliþkilerle) izin alýnarak kullaným amaçlarýna uygun þekilde yapýlmýþtý. Bu bina ise ayný kaderi paylaþmamýþtý. Belki de ayný sona uðramayý kabul etmemiþti.
Ýþçiler saatlerce kazma, balyoz sallamalarýna raðmen on santimlik kadar bile yýkýntý oluþturamadýklarý gibi, getirttirilen birkaç deðiþik iþ makineleri ise amacý gerçekleþtiremeden sürekli arýza yapmýþlardý.
Mahalle sakinlerinin duyumsamalarý gerçekten uzak deðildi. Fakat aralarýnda sessiz iletiþim saðlayan varlýklarý fark edememeleri normaldi. Çünkü sessizlik ve gizlilik onlarýn temel ilkeleriydi.
Yerel Düzenleyiciler, Ýzleyiciler ve Uygulayýcýlar Grubundan bir kýsmýnýn barýndýðý bu binada yaþanan iletimsel diyaloglar yine tüm hýzýyla ve sessizce sürmekteydi.

Ýz.01.Ber.3, Ýz.01.Ber.2’ye "Bu son olay Düzenleme Raporuna uymuyor, iletisinde bulundu."
     Ýz.01.Ber.2;"Biraz önce Düzenleyici Grubuna bunu sordum. ‘Çok önemli olmadýðýný, Düzenleyici Raporlarýnda çok ender görülen ayrýk sapmalardan biri olabileceðini’ ilettiler," diyerek yanýtladý.
Ýz.01.Ber.4; "Düzenleyiciler bu basit insana neden bu kadar deðer veriyorlar?... Kent de bulunan insanlar için düzenlenmiþ rapor kitapçýklarýnda bazýlarýnýn ‘Risk Taþýyýcýsý,’ iþaretli olmasýnýn mantýðý var. Ama bu çocuðun halen ne türden bir risk taþýdýðýný algýlayabilmiþ deðilim," dedi.
     Ýz.01.Ber.1 ; "Gelmiþ raporlara ve izlenimlere göre bu yargýya varýyorsun. Gelecek raporlarda bunun nedenlerini anlayabileceðimizi sanýyorum," dedi.
     Ýzleyiciler Grubu Üyeleri, aralarýndaki iletiþimlerde bazen kendi kendilerine düþündükleri kanýsýna kapýlýrlardý. Astlýk üstlük sýralamasýnda aþýrý fark göstermeyen Ýzleyiciler arasýndaki diyalog, bilineni karþýsýnda-kine bildirimden öteye geçmese de anýmsatýcý oluyordu. Týpký bir insanýn hafýzasýnda yer alan bir bilginin ortaya çýkmasý, parçalarýn birleþtirilmesi, kurgusu, sentezi gibi bir þeydi aralarýndaki iletiþimin yararý... Ýzleyiciler, diyalogu býrakýp yeni gelen raporlar ile almakta olduklarý izlenimleri karþýlaþtýrmaya kaldýklarý yerden devam ettirmeye baþladýlar.


                         ***
     
***
Devamý: 2.SAYFA'DA



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn politik roman kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Istakoz Büyüsü / 14. Sayfa
Istakoz Büyüsü / 10. Sayfa
Kimlik No 666 / Kontes Princ - 1
Kimlik No 666 / Kont Drakula - 1
Kimlik No 666 / Arka Kapak Yazýsý
Istakoz Büyüsü /6 Sh.
Istakoz Büyüsü / 13. Sayfa
Istakoz Büyüsü / 16. Sayfa
Kimlik No 666 / Baþlangýç Bölümü
Istakoz Büyüsü / 15. Sayfa

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Saddam, kýzý Irak ve tecavüzcü Bush... [Eleþtiri]


Bahattin YILDIZ kimdir?

Soyutlamalarý seviyorum. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Asimov, King, Kafka, Dostoyevsky...


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bahattin YILDIZ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.