..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Sevgi dünyadaki yaþam ýrmaðýdýr. -Henry Ward Beecher
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Roman > Politik Roman > Bahattin YILDIZ




18 Haziran 2002
Dansöz Kývýrmalarý-2.Sh  
2.SAYFA

Bahattin YILDIZ


...bir kýsmý iliþki sonrasý organ temizliðinde kullanýlmaktan yamyaþ olmuþ ve üzerinde büyük puntolarla “Ekonomi Düze Çýkýyor!” yazýlý gazete parçasýný çöp kutusuna atýlmak üzere siyah poþete koydular.


:AICA:
4


     Ber, evinin yakýnýnda bulunan durakta dolmuþtan indi. Biran önce evine varmak istiyordu. Bugün çok çalýþmýþ ve çok yorulmuþtu. Ilýk suyla alacaðý duþtan sonra yumuþak kanepesine uzanacak, ayaklarýný yukarý kaldýrýp televizyon seyredecekti. En verimli dinlenme þekli buydu onun için.
Birden marketten alýþveriþ yapmasý gerektiðini anýmsadý. Son iki aydýr haftada en az üç kez alýþveriþ yaptýðý Dur-Al isimli markete girdi.
Sürekli alýþveriþlerinden dolayý Market elemanlarý kendisini tanýyorlardý. Öyle ki; "Beyefendi! Bu sana yaramaz!... Þunu al!... Yarýn tazesi gelecek!..." þeklindeki diyaloglara kadar varmýþtý samimiyetleri.
Ama yine de büyük marketlerde yapýlan alýþveriþler kadar rahat deðildi. Reyonlarý gezerken yardýmcý olma, ilgi gösterme anlamýnda yanýnda gölge gibi dolaþýlmasý Ber’in pek hoþuna gitmiyordu.
Bu marketten alýþveriþ yapmasýnýn oturduðu yere yakýn olmasý dýþýnda, bir baþka nedeni daha vardý. O da market çalýþanlarýndan ‘Markýz,’ isimli kýzdý. Markýz; enfes bir fiziðe, sempatik görüntüye, derinlik ve huzur veren iç gýdýklayýcý bakýþlara, devamlý gülümseyen harika bir yüze sahipti. Reyon düzenleme iþi yapýyordu. Ber, kýsa sürse de onu görmekten, ona yakýn olmaktan sanki enerji alýyordu. Onunla göz temasýný uzatmak için her alýþveriþte ürünlerle ilgili gereksiz birçok soru yönlendiriyordu ona...
Bu kez uzun süren alýþveriþine raðmen markette görememiþti onu. Diðer elemanlara sormasýnýn uygun olmayacaðýný düþündü. Bu arada bir çok gerekli olmayan ürünlerde almýþtý. Market çýkýþýnda bundan dolayý kendisine sinirlendi.
Marketçilikte yeni teknikler, çekici sergilemeler, reyon düzenlemelerin etkisiyle, müþteriler gerekli gereksiz þeyleri alýrlar, çýktýklarýnda ise genelde büyü bozulur ve piþmanlýk duyarlardý. Fakat Ber’in gereksiz ürün almasýnýn en önemli nedeni Markýz’ý görme umuduyla zaman geçirmesinden kaynaklýydý. Aksi halde boþa beklemek dikkat çekici olacaktý.
Aðýrlýðýndan, poþetleri taþýmakta zorlanýyordu.
Yolun karþýsýna geçmek üzereydi ki "Beyefendi!" sesleniþini duydu. Ani bir refleksle sesin geldiði yöne doðru baþýný çevirdi. Sesin sahibi
yabancýsý olmadýðý biriydi. "Tanrým! Bu O!..."
Ses sahibi yanýna iyice yaklaþmýþtý.
Ber, yanýtý heceleyerek, yutkunarak çýkarabildi."E... fen.. dim!”
"Gideceðiniz yere kadar yardýmcý olayým," dedi sesin sahibi kadýn. Hafiften gülümsedi. "Poþetler sizi bayaðý yormuþa benziyor."
Ber’in aðzýndan "Ya sorun deðil, alýþkýným..." sözcükleri dökülecek-ken, içinden "aptallaþma!" diyerek kendisini frenledi ve "Size zahmet olmasýn?..." sözlerini tercih ederek, elindeki poþetlerden birini Markýz’ýn almasý için uzattý.
Havadan sudan konuþarak eve vardýlar. Ber, belki de ilk kez bir mesafenin bu kadar çabuk sonlanmasýna içerliyordu. Bacaklarýnýn titremesini engelleyemiyordu. Market kýzýyla bir baðlantý kurabilme, yakýnlaþabilme anlamýnda bundan iyi bir fýrsat daha yakalayabileceðine ihtimal veremiyordu. Deðerlendirmeliydi... Aksi halde; arada mýrýldandýðý "Kaçan fýrsat elden uçmuþ..."þarkýsýný daha bir anlamlý söylemek zorunda kalacaktý.
Bu arada oturduðu apartman dairesinin bulunduðu üçüncü kata; asansörde birbirlerini süzerek varmýþlardý.
Anahtarýný çýkarýrken bir taraftan da elinde bulundurduðu poþeti býrakýp hemen geri dönmemesi için Markýz’ý lafa tutuyordu...
     "Ýmkaný yok!... Size en azýndan bir kahve ikram ederek teþekkür etmek istiyorum... Rica ederim...Lütfen!... Hatta ýsrar ediyorum," kýsa ve kesik cümleleri serisel akýþlarla sunuyordu.
Markýz, ýsrarlý davete kibar bir üslupla ret yanýtlarýnda bulunuyordu. "Marketten bir saatliðine izin almýþtým... Ýzin saatim bitti.... Belki baþka zamana..."
Ber’in "Sadece on dakika kaybýnýz olacak," þeklindeki tekrarlý ýsrarlarýna en sonunda dayanamayarak davete uydu.
Ber, Yel kanalý ile tanýþmýþ olduðu Maf’ýn ve onun referansýyla çevresinden bazýlarýnýn verdiði iþler karþýlýðý elde ettiði avukatlýk komisyonlarýyla, maddi durumunu kýsmen de olsa düzeltebilmiþti. Aylardýr evlerinde kaldýðý amcasýný ve ailesini daha fazla rahatsýz etmemek, bunun yanýnda kendisini daha özgür hissedebilmek için lüks denebilecek bu daireyi iki ayý aþkýn süre önce kiralamýþ, gerekli standart ev eþyalarýný da almýþtý.
     Kahveleri Ber hazýrladý. Markýz, acele çýkmasý gerektiðini her haliyle anlatýyordu. Ber, sayýlý dakikalar içinde kýsaca kendisini anlattý. Markýz ise ayrýntýya girmeden kendi evlerine yakýn olan markette altý aydýr çalýþmakta olduðunu, lise öðrenimini iki yýl önce bitirdiðini, maddi imkansýzlýklar nedeniyle kazandýðý Büyük Kent Üniversitesi Hukuk bölümüne okumak için gidemediðini, belirtti.
     Markýz, kahvesinde kalan son yudumu içtikten sonra fincaný ters çevirdi. Gözlerini Ber’in gözlerine dikerek gülümsedi. "Kahve yapmayý iyi becerebildiðinize göre kahve falýyla da aranýz iyi olmalý..." dedi. "Falýma bakarsanýz sevinirim... Ben çýkmak zorundayým. Sonra anlatýrsýnýz bana, olur mu?..."
Markýz’ýn bu sözleri üzerine "Tekrar görüþebilir miyiz?" teklifinden vazgeçti. Ev ve Büro telefonlarýnýn yazýlý olduðu pusulayý Markýz’a verdi. "Falýnýzý öðrenmek için bu numaralarý arayabilirsiniz," dedi göz kýrparak. Kýsa süren muhabbet olumlu ve umut vericiydi.
     Markýz’ý asansöre kadar uðurladý.
     Kapýyý kapadýktan sonra günlük kýyafetlerini çýkardý. Üzerine rahat bir þeyler giymeliydi. Sonra vazgeçti. "Hava çok sýcaktý ve evde kimse yoktu..." Çýplak haliyle kaldý. Tek baþýna kaldýðý anlarda çýplak kalmayý tercih ederdi. Kendisini daha doðal buluyordu. Bedeni nefesleniyordu. Duþ alma, tuvalete gitme gibi durumlarda avantajlarý dahi oluyordu...     
     Kaliteli sigara paketlerinden birini açtý. Sigarasýný yaktýktan sonra kanepeye uzanýp Markýz’ý düþünmeye baþladý. Düþü bile heyecanlandýrýyordu Ber’i.
     Bir süre sonra mutfaða yöneldi. barbunya pilaki içeren konserveyi açtý. Vakumlu yoðurtla birlikte iþtahla yedi.


                         ***


     Dibi görünmeyen, derin ve karanlýk bir kuyunun geniþ aðzýndan bakýyordu. Elleriyle sýmsýký taþlara tutunmuþtu. Buna raðmen düþme korkusu esir almýþtý sanki kendisini.
Baþý dolandý. Karanlýk; kendisine çekiyordu...
Ýçinden kayan bir þeylerin... Benliðinin, ruhunun karanlýða düþtüðü-nü, hissetti. Bedeni hala kuyunun aðzýndan dip karanlýðý gözlüyordu. Aniden bedeni de takip etmeye baþladý kendisini... Ruh ve beden yarýþ halindeydi sanki.
.Sürekli aþaðý düþüyorlardý. Düþüþ bir süre sürdü Yavaþlayan ruh hýzlanan beden bir noktada birbirlerini sarmalayýp yoðunlaþtýlar.
Ber’in beden ve ruhtan oluþan varlýðý düþme esnasýnda tutunacak bir þeyler bulabilme amacýyla her iki elini açýp kapatýyordu... Bir türlü dibe varamýyordu. Ýçinde, bir taþýtýn tümsekten iniþe geçiþi anýnda bir yolcu kalbinin hoþ olmasý türünden duygular oluþuyordu. Karanlýk; arada deðiþik görüntüler sunuyordu. Korkularýyla yüzleþiyordu. Ve korkuyor-du...
Ber, gözünü açtýðýnda yataktan yere doðru düþmek üzere olduðunu fark etti. Kendisini geri çekti.
     Bu rüyayý küçüklüðünden beri sürekli görüyordu. Buna raðmen ilk kezmiþçesine korkutuyordu kendisini. Terden sýrýlsýklam olmuþtu.
     Uykusu kaçmýþtý. Bir sigara yaktý. Sýrtüstü uzandý. Ýçine çektiði dumaný kesik kesik tavana doðru üfledi. Ýçeriðini hatýrlamadýðý rüyalar, hatýrladýklarýndan daha çoktu... Hatýrladýklarý rüyalarýn içeriði de genelde pek iç açýcý deðildi. Gördüðü rüyanýn içeriðinin olumlu olup olmamasý günsel psikolojisini o doðrultuda etkiliyordu Ber’in.
Rüyalar hakkýnda yeteri kadar bilimsel araþtýrma yapýlmamýþ olmasý bilim adýna utanç vericiydi. Ölüme benzeyen uyuma ile diriliþe benzeyen uyanýþ arasýnda oluþan rüyalarýn þifresi, kaynaðý çözülmeliydi. Elde edilecek bulgularýn yaþam ile ölümün sýrrýný anlamaya yararý olabileceðine inanýyordu. .
     "Ölüm" düþüncesi kendisini irkti. Gece yarýsý düþünecek baþka bir konu yokmuþ gibi... Kendisini eleþtirdi.
Buna raðmen düþüncelerinin devamýný engelleyemedi...
     "Ölüm" olayýnýn benim içinde gerçekleþeceði kesin. Buna raðmen ölebileceðime inanamýyorum. Ölüm korkusu nedeniyle bu düþünce bende oluþmuþ olabilir. Ölüm benim için, belki de herkes için bir israf, mirasyedi harcamasý, olmamasý gereken bir olgu. Týpký güzel bir binayý özene bezene inþa edip yýkma gibi. Ölüm, baþka olumsuzluklar dýþýnda en önemlisi emeðin, emeklerin israfýydý... Ölen kiþinin anne babasýnýn "Ne emeklerle büyütmüþtük," deyiþi bunun toplumda da yerleþik bir kaný olduðunun örneðiydi. Kendisine anne ve babasý baþta olmak üzere pek kimsenin emek vermediðini anýmsayarak "Kendi ölümüm, benim emeðimin öncelikle ve çoðunlukla harcanmasý, boþa atýlmasý..." diye düþündü.
Bu yönüyle kendi geliþimiyle ilgili birçok projelerden vazgeçmiþti. Ama bir yönüyle "Hayatý anlamlý kýlmak ölümü öldürmekten geçer." özdeyiþi vardý. Bu özdeyiþi ise kendisine hala özümsetememiþti.
Ölümden aþýrý korku ölümü çaðýrmaktý... Týpký bir suçlunun her an yakalanabileceði endiþesiyle sonunda dayanamayýp güvenlik güçlerine teslim olmasý gibi...
Hayata aþýrý sevgi taþýyan birey yaþamdan istediðini bulamadýðýnda ölümünü çaðýrýr, bazen intihar ederdi.
"Mutlaka düþünmem gerekiyorsa baþkaca güzel þeyler düþünmeliyim" diyerek silkindi Ber.
Markýz’ý düþünmek en güzel þeydi. Markýz’la iliþkiyi geliþtirdiðini, hatta onu yanýnda hayal etmeye baþladý. Çabuk noktalanmayan uzatmalý seviþme sahnelerini kafasýnda canlandýrdý. Bu hoþuna gitmiþti. Uyku rehaveti çöktü...

Zil sesi duydu. Bakmaya niyeti yoktu. Ýnadýna ýsrarla çalýyordu.
Ber, gözlerini açtý. Karanlýkta bir çift göz görüyordu. Iþýk parlaklý-ðýnda iki göz. Ýki mavi göz. Ýrkildi, titredi. Tüyleri diken diken oldu. Vücudunu kabarýk ürpertiler sardý. Gözlerini kýrpýþtýrdý. Ýki eliyle iki gözünü ovuþturdu. Görüntü kaybolmuþtu. "Galiba halüsinasyon gördüm," diye düþündü. Fakat o kadar gerçek gibiydi. Bakýþlar içine kadar inmiþti sanki.... Sakinleþmek için bir sigara yaktý.
Telefon hala çalýyordu. Usulca kalktý. Ahizeyi hýþýmla aldý. Telefonda ki bayan sesi tanýdýk gelmedi.
"Kiminle görüþüyorum?" sorusuna;
"Siz kiminle görüþmek istiyorsunuz?" yanýtýný verdi.
"Avukat Ber beyle görüþmek istiyorum."
"Buyurun benim! Siz kiminiz?"
"Size kendimi bir anda anlatamam!"
Ber, telefonu sinirle kapadý.
Kýsa bir an sonra telefon yeniden çaldý.
     "Lütfen kapatmayýn... Sizinle konuþmam gerekiyor,"
dedi, önceki bayan sesi.
     "Kendisini tanýtmayan biriyle görüþmek istemiyorum!..." dedi Ber. "Yoksa telefonla erkek tavlama turlarýnda mýsýn?"
     "Lütfen... Ber! Bu aðýzlar sana hiç yakýþmýyor!"
     "Ortama yakýþan sözler kullandým, sanýyorum!"
     Telefondaki kadýn sesi bir an kesildi.
     "Telefon numaramý nasýl buldunuz?" diye sordu merakýný gidermek için.
     "Bilinmeyen numaralar servisinden."
     "Ama telefon benim adýma kayýtlý deðil..."
     Karþýdan yanýt gelmeyince Ber, sözlerine devam etti. "Çok yakýn tanýdýklarým dýþýnda hiç kimse bu numaranýn bana ait olduðunu bilmiyor," dedi Ber. Sesini yükselterek "Gerçeði söylemezsen telefonu kapatmak zorunda kalacaðým."
     "Her ne ise... Gerçek olan þu an konuþmakta olduðumuz..." dedi yumuþak ses tonuyla. "Benim adým Med. Senin hayranýným. Bu yeterli deðil mi?"
     Ber, sinirli bir tonuyla, "Tanýmadýðým insanlarla gevezelik yapmaya ayýracak zamaným yok! " dedi. "Kapatmak zorundayým. Ýyi akþamlar!"
     Kadýnýn sesi önceki az önceki soðukkanlýlýðýný kaybetmiþti.. Aceleci, panik ve titrek sese dönüþmüþtü. "Ber!... Ber!... Lütfen telefonu kapama! Sen!... Sen!... Þu an çýrýlçýplaksýn. Sol tarafýnda televizyon bulunuyor, Sig marka sigaran sehpa üzerindeki mavi küllük içinde yanar vaziyette duruyor. Bu akþam bir bayanla karþýlýklý kahve içtiniz!..."
     Ber, vücudunun ürperdiðini, saç ve beden kýllarýnýn dikleþtiðini hissetti. Þaþkýnlýk, korku, þüphe, utanç ve merak duygularýnýn karmasý içselinde oluþtu. Sað eliyle cinsel organýný kapattý. Perdelere baktý. Hepsi çekiliydi.
“Sen!... Sen!... Kimsin?... Evime kamera mý yerleþtirdin?..." dedi. Alnýndan soðuk terler boþalýyordu.
Kadýn merak çekerek diyalogdaki hakimiyeti eline almanýn vermiþ olduðu rahatlýkla, "Seni þaþýrtmak istemezdim," dedi. "Ama, ilgini bir þekilde çekmek zorundaydým..."
Ber, soðukkanlý olmaya çalýþýyordu. Buna raðmen endiþe ve heyecandan kaynaklý sýklýkla soluk alýp vermelerini gizleyemiyordu. Telefon ahizesi, bu soluk alýþveriþlerini karþýdaki kadýnýn kulaklarýna ulaþtýrýyordu olanca netliðiyle. "Beni aramanýzýn nedenini söyler misin?" Alnýnda biriken teri sildi. "Amacýn benim ve dairenin görünümünü bana aktarmak deðildi sanýrým?"
"Ýyi bildin... Ama bu sorunuzu bir çýrpýda yanýtlamam olanaksýz.".
     Ber, bu gizemli kadýnla ilgili oluþan merakýný giderme fýrsatý da yakalamak için; "O halde yarýn ofisime buyurun!" dedi. "Yüz yüze konuþur tanýþmýþ olurduk," teklifini getirdi.
     Kadýn, kýsa bir duraksamadan sonra, "Belki bir gün... O gün geldiðinde..." dedi. "Ancak..." dedikten sonra devamýný getirmedi.
"Evet! Ancak?...”
"Benden ima yoluyla da olsa bir baþkasýna söz edersen bir daha sizi aramayacaðýmý da bilmiþ olun!"
     Ber, için için güldü. "Tamam! Öyle olsun." dedi. " Hiç olmazsa adýnýzý ve telefon numaranýzý rica edeyim."
"Bana Med diyebilirsin!... Telefon numarasýný ise vermeme gerek yok... Seni sürekli ben arayacaðým. Neyse... Bugünlük bu kadar... Tekrar görüþmek üzere!"
Ber’in "dur kapatma!" ýsrarýna raðmen telefonu kapattý.     Bir tuhaf olmuþtu. Vücudu hala titriyor ve beyni zonkluyor, komediyi ve gerilimi birlikte harmanlýyordu.
Kendisine iyi gelebileceði kanýsýyla duþ almak için banyoya girdi.


                         ***


5


Restseyh restoraný, nihayet bulabilmiþti.. Ýçeri adýmýný atmak üzereyken kapýda bulunan görevli kendisini engelledi. "Beyefendi! Özür dilerim, bugün servise kapalýyýz!"
     Ber, bu akþamki yemeðe kendisinin de davetli olduðunu belirtmeden önce diliyle dudaðýný ýsladý. Yanlarýna yaklaþan uzun boylu, çakýr gözlü birinin, "Hoþ geldiniz Avukat Bey!" diyerek içeri buyur etmesiyle görevliye dil dökmesine gerek kalmadý.
     Giyim ve tavýrlarýndan Maf’ýn özel elemaný olduðu anlaþýlan þahsý takip etti.
     Orta alan boþluðu yaratýlýp, dikdörtgen þekli oluþturacak þekilde dizilmiþ masalarda yirmiden ziyade kiþi yer almaktaydý. Bu grupda bulunanlar dýþýnda restoranýn baþka müþterisi yoktu. Grup bireylerinin kendi aralarýndaki koyu muhabbeti uðultu düzeyindeydi.
     Maf; elemanýn kulaðýna eðilerek Ber’in geldiðini fýsýldamasýyla ayaða kalktý.
Ber’e solundaki boþ sandalyeyi iþaret ederek yanýna çaðýrdý.
Ber, Maf’la tokalaþtýktan sonra oturanlarý selamladý. Gösterilen sandalyeye iliþti. Uðultu kesilmiþti. Ortama sessizlik hakim olmuþtu.
Bu sessizlik Maf’ýn sesiyle bozuluncaya kadar sürdü. "Bu genç, sözünü ettiðim yeni avukatým!..." dedi, yüksek sesle. "Zehir gibidir... Girdiði davalarda bizi sürekli mutlu kýldý. Aðzý da iyi laf yapar. Kentimizin istikbal vaat eden kiþilerinden biri diyebilirim."
Ber’i kýsa ve övgülü tanýtýmýndan sonra, bu kez sýrasýyla masada bulunanlarýn isim ve mesleklerini sýraladý. Ýsmini belirttiði kiþi hafiften baþýný sallayarak kendisi olduðunu ima ediyordu. Mimikler birbirine benziyordu. Bu grupta her kesimden üst düzey insan mevcuttu; ’XY Ulusal Medya Kuruluþunun Yerel Temsilcisi... Yerel Güvenlik 9.Müdürü G9Güv... Anti-Hafif 8.Yargýlama Grubunun iki Üyesi... Ad kentinin Ýþveren-Sermaye Grup Baþkaný... Hava Enerjisi Ýþçi Sendikasý Ýl Baþkaný... Yerel Yönetim 3.Baþkaný... Deðiþik Partilere üye olan ve Halký Merkezde Temsil eden üç kiþi... Ses sanatçýsý... Birkaç Sivil Dernek Baþkaný ile birkaç Bürokrat,’ dan oluþuyordu. Maf, sað kolu ile sol kolunu tanýtma gereði duymadý. Çünkü Ber, onlarla daha önceden tanýþýyordu.

Ber; "Çeþitlilik yönünden zenginlik barýndýran bir grup," diye düþündü. Yerel Güç temsilcileriydi bunlar. Bunlarla iliþkileri geliþtirmek, sýcak tutmak karþýlýðýnda elde edebileceði sonuçlarý sezebiliyordu. Para, ün, güven, geleceðe emin bakma, meslekte ilerleme... ve daha birçok güzel þeyler. Hayali bile içini bir hoþ etti. Bireysel geleceðinde olduðu gibi yerel halkýn geleceðini tayinde az veya çok belirleyici olabilecekti, belki de. Buda kendisinin yüce varlýðýn gücüne yakýnlaþmasý demekti... Evet!... Geçmiþin acýsýný almaya ramak kalmýþtý. Bunu hissediyordu.
"Ýnanýyorum, okursun, ama adam olamazsýn!" diyen babasýna, "Senin deli olduðundan þüpheleniyorum," diyen annesinin ruhuna, "Bu kafayla sen zengin olamazsýn!" diyen Mer Kentinde bulunan avukat Artsa’ya, parasýzlýðýna dayanamayýp kendisini terk eden Mer Kentindeki sevgilisi Iþ’a en güzel yanýtý yakýn gelecekte büyük bir zevkle sunacaktý...
Kendisi için dünya cennetine açýlan kapýnýn anahtarlarýydý burada bulunanlar. Bu akþam özeldi... Sürekli iyi puanlar almalýydý ayrý ayrý, tümünden. Ses düzeni önemliydi; boðazýný hafiften öksürerek temizledi. Dik ve güven veren duruþ göstermeliydi; sýrtýný iyice sandalyeye yasladý, göðsünü ve omuzlarýný dikleþtirdi. Bakýþlarýnýn yumuþak ve pýrýltýlý olmasý gerekiyordu... Masadaki yiyeceklerden ne çekingen ne de saldýrgan tavýrlar sergilemeden almalýydý. Ortaçað þövalyelerinin silahlarýný kullandýklarý hünerde býçak ve çatal kullanmalýydý...
Raký bardaklarý tazeleniyor, boþalan tabaklar yerlerini daha deðiþik mezelerle dolu sunumlara býrakýyordu.
     Bu akþam restoran sahibi baþta olmak üzere garsonlar, aþçýlar, tüm yeteneklerini aþýrý yalakalýk çeþnisiyle birlikte sergilemeye çalýþýyorlardý.
Ýstekleri yerine getirmek için hareket eden garsonlarýn sýrtlarýna hafifçe vurarak “Hadi oðlum!...” sözleriyle onlara hýz kazandýrmaya çalýþan þef garson baþrol oyuncusu gibiydi.
Ber, grubun tek yabancýsýnýn kendisi olduðunu Maf’la daha önceki konuþmalarýndan biliyordu. Vereceði ilk görüntü önemliydi. Ýlerideki iliþkilere ölçü teþkil edecekti. Oluþtabilecek kötü izlenimi sonradan yok etmek çok zordu.
Maf, grupla tanýþmasý ve ayrýca kendi yeðeniyle ilgili yakýn günlü yargý duruþmasýna ön hazýrlýk da bulunulmasý için bu geceyi düzenlemiþti.
     Kýsa süren sessizliði, kýsa boylu, týknaz, kalýn ve siyah kaþlý Yargýlama Grubu 2.Üyesi bozdu; "Ber bey’i geçen hafta vekil olarak bulunduðu bir duruþmadan anýmsýyorum," dedi. "Çok komik bir davaydý. Ber bey, ilginç bir þov sergilemiþ ve iyi bir sonuç almýþtý. Tutuklu sanýk müþterisini oy birliði ile serbest býrakmak zorunda kalmýþtýk."
Maf, dudaklarýný yalayarak bu övgüden kendisine de pay çýkartmak istercesine ayrýntýlara girilmesini rica etti. Ne de olsa kendi avukatýydý, Ber.
Yargý 2.Üyesi, biraz da gruba hakim olma istek ve edasýyla kendi alanýna giren bir olayý ayrýntýlarýyla anlatmaya baþladý.
"On altý yaþýndaki kýzý zorla kaçýrma, alýkoyma ve tecavüz etme suçundan... Yanlýþ hatýrlamýyorsam; yedi aydýr tutukluydu. Yargý üyeleri olarak aramýzda anlaþmýþtýk; suçluya yasada yazýlý en yüksek cezayý verecektik. Son duruþmaya Ber Bey, girmiþti. Kýzýn isteyerek sanýk-müþterisine geldiði ve zorla kaçýrma olmadýðý, yönünde açýklamalarda bulundu. Þikayetçi olan kýz ve babasý ise önceden olduðu gibi iddialarýnda ýsrarlýydýlar. En son kahramanýmýz bize ve bulunanlara iyi bir sürpriz yaptý; cebinden bir zarf ve zarfýn içinden bir bez mendil çýkardý. Mendili, neredeyse kýzýn gözüne soktu.... Mendilden yayýlan aðýr parfüm kokusu hala burnum da tütüyor sanki... Ber’in; ‘Bu mendil ve üzerindeki <seni çok seviyorum,> yazýsý sana mý ait?’ sorusu üzerine kýz bayaðý bocaladý... Bizlerde cevap vermesi konusunda ýsrar edince; kýz çözüldü. Gerçekleri anlattý. Meðer aslýnda kýz erkeðe kaçmýþ, babasýnýn korkusu ve dayatmasý sonucu þikayetçi olmuþ, yalan ifade vermiþti. Bizde bunun üzerine þüphelinin serbest býrakýlmasýna karar verdik," dedi.
Birinin, "Desenize tutukluyu bir sümüklü mendil kurtardý," demesi üzerine tümü katýla katýla gülmeye baþladý.
     Ber, kendisinin de bir þeyler söylemesi gerektiði inancýyla, "Evet!.. O mendil olmasaydý gerçek anlaþýlmayacak, müþterim haksýz yere bayaðý ceza alacaktý!" dedi.
     Ber, ortamýn bu kadar samimi ve sýcak olabileceðini tahmin etmemiþti.
Konu gündem de olan ‘Körfez Krizine’ gelmiþti. Maf, Güvenlik 9.Müdürüne, "Sizin kulaðýnýz deliktir. Bu krizde bizde savaþa girecek miyiz?" diye sordu.
Sorunun muhatabý da halkýn bildiðinden fazlasýný bilmiyordu. "Sanýrým Irak, bizim ülkeye saldýrmaya cesaret edemez. Birleþik Devletin tepkisinin daha sert olacaðýný öngörüyordur. Ayrýca bir baþka cepheyi, özellikle komþusu olan bir ülkeye karþý açmasý akýllýca deðildir."

Maf, gülerek "Adam benim gibi delinin teki. Hiç belli olmaz." dedi. "Bakarsýn benden sonra tufan anlayýþýyla; Saddam, kuyruðu sýkýþtýðýnda kimyasal, biyolojik füzelerini damlarýmýza atar."
Maf’ýn bu esprisi grupta buz etkisi yaratmýþtý, gülümsemeler zorakiydi.
XY Medya Temsilcisi, soðuyan havayý ýsýtma amacýyla, "DevMalDen-Y.Dom isimli holding, ülke tarihinde görülmemiþ bir beceriyle milyarlarca parayý iç etti." dedi, aðzýndan iþtahlý sesler çýkararak. "Valla helal olsun! Tereyaðýndan kýl çeker gibi... Burunlarý bile kanamadý. Bir iki gün tutuklu kaldýlar, þimdi dýþarýda keyiflerini sürüyorlar."
Ýç çekerek "Götürene helal olsun! Ne diyelim?... Alan memnun satan memnun." dedi, Maf.
TW Partisinin Halk Temsilcisi, avýný görmüþ avcý gibi atýldý; "Baba Maf, kaç kez söyledim; burada hayat yok, diye. Birkaç senet tahsilatýyla, birkaç firmadan, kiþilerden alýnan aidatlarla, ufak beyaz iþleriyle, haraçlarla veya kesilen ufak deðerde sahte karþýlýksýz faturalarla bahar gelmez ," dedi. Nefeslendikten sonra devam etti. "Gel büyük kente, bazý Bankalarýn Yönetim Gruplarýna mensup tanýdýk arkadaþlar var, bir þeyler yapalým... Hep yanýtýn olumsuz. DevMalDen-Y.Dom isimli holding den ne eksiðimiz var?..."
Maf, üstte açýlmýþ, yanlarýnda kýrlaþmýþ saçlarýný, sonrada kýrýþýk yüzünü iþaret ederek. "Yaþ geldi elli beþe. Yoruldum... Baþka kentlerde her þeye sýfýrdan baþlayacak gücüm yok... Olanla idare ediyoruz," dedi. Çevresini eliyle tarayarak iþaret etti. "Bu kadar dostumu da öksüz býrakmak vefasýzlýk olmaz mý?..." Maf, farkýnda olmadan söylediði son sözlerden dolayý kendisini içinden tebrik etti. Yine hoþuna gitmeyen muhabbette kendisine yararlý bir þeyler bulmuþ ve söylemiþti.
Konular, konuyu açtý ve en son asýl konuya gelindi.
     Baþlangýcý Maf yaptý. "Son olay nedeniyle bazý çevreler öldürmeye azmettirdiðim yönünde dedikodular üretmeye baþladýlar. Bir kýsým basýnda da bu yönde haberler çýkýyor, halbuki sizlerde bilirsiniz ki -burada hafiften gülerek- benim bu tür þeylerle baðlantým yok," dedi.
     Güvenlik 9. Müdürü, hafif alaycý ses tonuyla "Biliriz... Biliriz... " dedi.
     Maf, anlatýsýna devam etti. "Bu nedenle, kendimi ve yeðenimi aklamak için suçu iþleyen kiþiyi bireysel uðraþýmla buldurdum..." Çevresini gözleriyle taradý. "Yarýn güvenliðe teslim edilecek... Hak yerini bulsun! Yeðenimin ailesi de beni çok arýyor... Maðdur durumdalar... Serbest kalsýn artýk," dedikten sonra tekrar 9. Müdüre döndü. Ses tonunu yumuþatýp, alçaltarak; "Sizden ricam; güvenliðe teslim edeceðimiz þahsýn iþkence, kötü davranýþ, baský görmemesi... Kötü muamele olmayacaðýna dair kefil oldum, mahcup olmayayým."
Güvenlik 9.Müdürünün baþýný sallayarak olumlu yanýt verdi. "Ayrýca teslim edilecek þahsýn avukatý; Ber olacak," derken hazýrda buluna iki yargý üyesine bakýþlarýný dikti.
Üyeler, bakýþýn anlamýný iyi biliyorlardý. Yanýtlamakta gecikmediler. "Baþkanýn olumsuz oy kullanacaðý kesin." dedi Yargý 2.Üyesi. "Baþkan hariç Kurulun iki üyesi biziz, geriye kalan sekiz kiþiden üçüne de nazýmýz her türlü geçer. Bir kiþiyi daha ikna edebildik mi, çoðunluðu elde etmiþ oluruz. Bunun anlamý da yeðenin hemen dýþarýda olacak demektir," dedi.
Yargý 3.üyesi baþýný sallayarak onaylamakla birlikte kuþkusunu "Karþý tarafýn, yargýdan birkaç üye arkadaþla baðlantý kurmaya çalýþtýðýný duydum, haberiniz olsun," diyerek dile getirdi.
Güvenlik 9.Müdürü: "Bi bok yiyemezler! O grubun birçok üyesini içeri aldýrdým. Devlet avukatýndan bir hafta daha gözetim süresi koparýrým, elleri kollarý baðlanýr," diyerek ortamý rahatlattý.
     Ber, sahte sanýðýn vekili olarak davaya katýlmayý içine sindiremedi. "Yeðeninizin adýna savunman olarak girseydim..."
Devamýný getiremedi. Maf, sert ve acýmasýz bakýþlarýný gözlerine dikti. Ber, ýsrar edemedi. Hatta söylediðine piþman olmuþtu. Ama, zamaný geriye döndüremezdi.
Ayrýntýlarda konuþulduktan sonra, Güzel fiziðe, berbat sese sahip SeksSan adlý bayanýn okuduðu üç müzik parçasýný dinlediler.
Geri kalan saatler ise havadan, sudan konuþmalar ve bol bol yemeler, içmelerle geçti.
     Saat 23.00 sularýnda ‘Artýk yeterli...’de anlaþmýþçasýna ‘Bir daha görüþmek...’ dilekleriyle topluluk bireyleri Restoraný terk etmeye baþladýlar.
Maf, Ber’in otomobilinin olmadýðýný bildiðinden evine kadar býrakabileceklerini teklif etti. Ber; “Hayýr!” demenin uygun olmayacaðýný bilecek durumdaydý.
     Maf ile Ber arka koltuða oturdular. Maf, yolda Ber’in yüreðine su serpen birçok sözler sarf etti. Ona göre “Böyle giderse, özel otosu da olacak, ev ve büro kirasýndan da kurtulacak ve yeþil paralarla oynayacaktý...”

Ber, apartmanýn önünde indi Maf’ýn arabasýndan...
Son günlerde, her daireye giriþinde oluþan korkuyu yeniden duyumsadý. Bu kez daha derinden hissediyordu.
     Dört gün önce gece uyandýðýnda gördüðü iri, parlak gözleri... O derin bakýþlarý... Telefonda kendisiyle konuþan sesi; Med’i unutamamýþtý. Özellikle eve dönüþlerinde daha yoðun anýmsýyordu... Ve korkuyordu.
     Med kimdi?... Tanýdýk bir sese ait olmadýðý kesindi. Evini ve ev telefonunu bilen bir kaç kiþinin yönlendirdiðine ihtimal vermiyordu. Çünkü tanýdýklarýnýn tümünün kendisi hakkýnda bildiklerinden fazlasýný biliyordu.
     Þimdiye kadar kimseyle paylaþamadýðý; ama paylaþma gereksinimi duyduðu bir olaydý. En yakýnlarýna dahi anlattýðýnda kendisine hangi gözle bakacaklarýný, ne tür bir konuþma sunacaklarýný tahmin ediyordu. Bu durum ise ürkütücüydü ve doðmak üzereyken ölmekti bir anlamda Ad kentinde.
     Elinin titremesinden dolayý zor bela açtýðý kapýdan içeri usulca adýmýný attý.
Koridorun ýþýk düðmesine beklemeksizin bastý. Geri dönerek kapýyý kapadý.
Sýrasýný beklediði esnada dinlemek zorunda kaldýðý yargýlama duruþmalarýnda, hýrsýz sanýklarýn anlatýmlarýnýn etkisiyle kapýyý anahtarla kilitlemesi gerektiðini düþündüyse de uygulamaktan vazgeçti... Hatta, demir kapýyý da açýk býrakmalýydý. Baþýna bir þey geldiðinde dýþardan gelecek yardýmseverlerin tahta kapýyý omuzlayarak açmasý kolay olacaktý. ‘Saçmalama!’ diyerek kendisine kýzdý.
Salonu inceledi. Sýrasýyla tüm odalarý gezdi. Dairenim tüm bölümlerinin ýþýklarýný yaktý. Tuvalet dahil, dairenin tüm bölümleri ýþýl ýþýldý þimdi.
Telefonun fiþini çekti.
Sabahtan kapalý unuttuðu kalýn perdeleri çekti. Tül perdeler yeterliydi. Nasýl olsa içeride özel biriyle birlikte deðildi ve çýrýlçýplak olmaya da niyeti yoktu.
Saat yarýmdý. Yarýn erken saatte boþanma konulu yargý duruþmasý vardý.
Üstündekileri çýkardý. Ýç çamaþýr ve atletiyle kaldý. Sadece þort giyindi. Yataðýna uzandý.
Iþýklar gözünü alýyordu. Aldýðý alkolün etkisini yeni yeni hissediyordu. "En iyisi soðuk bir duþ almaktý..."
Duþ iyi gelmiþti. Kurulanmadý. Tüm ýþýklarý söndürdü. Yataðýna uzandý. Gözlerini yumdu.
Uyku, en iyi alkoldü. Acýlarý geçici de olsa unutturan... Ama bir de kabuslar olmasaydý... Ber, uyumak için düþüncelerini rahat býrakýr. Ýrdeleme yapmaz. Ve genel de uyurdu. Þimdi de uykuya dalmak üzereydi.
"Çýt!... Çýt!... Çýt! Çýt!... Çýtçýtçýtçýt!...."
"Rüyadayým!..."
"Çýt!... Çýt!... Çýt! Çýt!... Çýtçýtçýtçýt!...."
"Rüyadayým!..."
"Çýt!... Çýt!... Çýt! Çýt!... Çýtçýtçýtçýt!... Çýtçýtçýtçýt!..."
     "Rüyadayým!... Rüyadayým!... Rü-ya-da- yýýýýýýýmmmm!"
     Ber, yazma esnasýnda elektronik daktilodan çýkan seslere benzer duyumlar alýyordu. Ama inanmýyordu. "Galiba rüyadayým," kanýsýndaydý.


Devamý: 3.SAYFA'DA



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn politik roman kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Istakoz Büyüsü / 14. Sayfa
Istakoz Büyüsü / 10. Sayfa
Kimlik No 666 / Kontes Princ - 1
Kimlik No 666 / Kont Drakula - 1
Kimlik No 666 / Arka Kapak Yazýsý
Istakoz Büyüsü /6 Sh.
Istakoz Büyüsü / 13. Sayfa
Istakoz Büyüsü / 16. Sayfa
Kimlik No 666 / Baþlangýç Bölümü
Istakoz Büyüsü / 15. Sayfa

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Saddam, kýzý Irak ve tecavüzcü Bush... [Eleþtiri]


Bahattin YILDIZ kimdir?

Soyutlamalarý seviyorum. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Asimov, King, Kafka, Dostoyevsky...


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Bahattin YILDIZ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.